Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/998 E. 2022/527 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/998 Esas
KARAR NO : 2022/527

DAVA : Tazminat (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1992 yılından bu yana ısıtma sistemlerinde (özellikle kombi ve kazan) nihai müşteriye ürün üretme faaliyetlerine devam ettiği, müvekkil şirketin üretmiş olduğu ürünlerin gerek bayilerine teslimi gerekse nihai üreticiye teslimi hususunda kimi zaman davalı kargo şirketinin Kemalpaşa’da bulunan Parsa Şubesi ile çalıştığı ancak müvekkil şirketin, davalı kargo şirketine yine müşterilerine ulaştırması amacıyla teslim etmiş olduğu ürünlerden (1) bir adetinin kaybolduğu, (4) dört adedinin de davalı yanın kusuru nedeniyle hasara uğradığı, müvekkil şirketin, kaybolan kombinin yerine müşterisine yenisini gönderdiği, diğer hasarlı kombilerin hasar bedellerine de katlanmak zorunda kaldığı, davalı yana bu hususla ilgili gerek sözlü gerek yazılı ve gerekse ihtarnameyle bilgi verilmesine ve müvekkil şirketin uğramış olduğu hasarların tazmini talep edilmiş ise de, davalı yanla müvekkil şirket ile anlaşmaya varmadığı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak, davalarının kabulü ile davalıya teslim edilen kargolar sebebiyle uğranılan zararlarına ilişkin olarak 7.359,81 TL’nin her bir cihazın davalı yana teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, mezkur taşımada müvekkil şirkete izafe edilebilecek hiçbir kusur bulunmadığı, davacı, her ne kadar dilekçesinde müvekkil şirketin üstlenmiş olduğu taşıma işi neticesinde zarara uğramış olduğunu iddia ederek bunun müvekkil şirket tarafından tazmin edilmesini talep etmiş ise de taşımaya ilişkin olarak müvekkil şirketin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, hiçbir suretle taşıma sebebiyle oluşmuş herhangi bir zararın varlığını kabul etmemekle bir an için taşıma sebebiyle davacının bir zararın oluştuğunun kabulü halinde dahi müvekkil şirkete sorumluluk yüklenmesinin mümkün olmadığı, mevzuat gereği kargo içeriğini koruyacak nitelikte ve taşımaya uygun yapılmamış ambalaj sebebi ile meydana gelecek hasardan gönderenin sorumlu olacağının şüphesiz olduğu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilaf, taşıma sözleşmesine dayalı olarak davalı kargo şirketinin davacıya ait 5 adet Hermatik doğalgazlı şohben ve 5 adet şohben montaj setinin kaybolması, 2 adet demir döküm kombi, 1 adet elektrikli termoboyler, 1 adet de elektronik kombinin taşıma sırasında hatalı taşıma nedeniyle hasara uğradığı iddiasıyla zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise miktarının ne olduğu ve davalı kargo şirketinden tahsil edilip edilemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Taşıma nedeni ile meydana gelen zıya, hasar ve gecikme sonucu oluşan zararın tazmininden sözedilebilmesi için öncelikle taşıyıcının sorumluluğunun belirlenmesi, sorumluluğun doğması halinde ise tazmin edilecek zararın kapsamı ve sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 875. maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasında genel sebepler ve özel sebepler ayrımı yapılmış olup taşıyıcı ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 875/3, 876 ve 878. maddesinde gösterilen hallerin mevcudiyetini ispat etmek suretiyle mesuliyetten kurtulabilir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 882.maddesine göre, 880. ve 881. maddeleri uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 886. maddesi uyarınca taşıyıcı veya 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 879. maddede belirtilen kişiler zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiil veya ihmalle sebebiyet verdiklerinin ispat edilmesi halinde sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacaklardır.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununa göre kural olarak, eşyanın ambalajlanması gönderene ait olsa da kargo taşımasının niteliği gereği, davalının da eşyanın ambalajı hususunda nezaret yükümlülüğü olduğunun kabulü gerekir. Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından alıcıya teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
Dosya üzerinde ve tarafların talepleri ve savunmaları kapsamında ticari defter ve kayıtlar, fatura ve tüm belgeler incelenmek suretiyle ayrıntılı ve denetime elverişli taşımacılık uzmanı bilirkişiden rapor alındığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 16/11/2020 havale tarihli raporunda, davaya konu edilen 5 adet gönderinin hasar ve ziyaından taşıyıcı davalının sorumlu olduğu, gönderinin hasar ve ziya bedelini gönderene davacıya ödemekle yükümlü olduğu ve 6102 Sayılı TTK’nun 882.maddesinde belirtilen sorumluluk sınırlarının uygulanmasının yerinde olmadığı, hasarlanan ve zayi olan ürün bedeli olarak 7.359,81 TL’nin davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiğini belirtmiş, tarafların kök rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda mevcut dosya kapsamına göre bilirkişiden ek rapor aldırıldığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 08/02/2021 havale tarihli ek raporunda, dava konusu ürünlerin hasar ve ziyaından taşıyıcı sıfatıyla davalının sorumlu olduğu, TTK’nun 882.maddesinde belirtilen sorumluluk sınırlarının uygulanmasının yerinde olmadığı, ürünlerin, hasarlanmaya (darbe, sarsıntı v.s.) karşı ambalajlama işleminin yapıldığı, hasarlanan ve zayi olan ürün bedeli olarak 7.359,81 TL’nin davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiğini, bu tutara dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi hususunda takdirin sayın Mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamında yeniden rapor almaya gerek duymayacak şekilde ayrıntılı, ve hüküm kurmaya elverişli yeni bir heyete tevdii ile taşımacılık uzmanı ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişisinden heyet raporu aldırıldığı, bilirkişi heyetinin mahkememize verdiği 09/07/2021 havale tarihli raporunda, dosyaya mübrez belgelerdeki bilgiler ve izah edilen mevzuat ışığında; davacı … Makine San.ve Tic. AŞ. tarafından talep edilen 7.359.81 TL nin davalı … Kargo Yurtiçi ve Yurtdışı Taşımacılık AŞ.’den tazminin gerektiğinin değerlendirildiğini, delillerin değerlendirilmesi ve nihai takdirin sayın Mahkemeye ait olduğunu belirtmiş, taraf vekillerinin beyan ve itirazları doğrultusunda heyete emtianın türüne uygun olarak sektörel makine mühendisi bilirkişisinin eklenerek tarafların sorumlulukları, gönderici tarafından ve alıcı tarafından yapılan ambalaj ve işaretlemeler ile taşıyıcının istifleme , yükleme, boşaltma güvenliğine uyup uymadığı, teslim tarihi baz alınarak iddia edilen zarar miktarının TKK 875 ve devamı maddeleri mucibince teslim edilen ve teslim edilmeyen ayrıca tamir edilebilir olduğu belirtilen ürünler bakımından ayrı ayrı tespitler yapılmak suretiyle ve varsa temerrütler ortaya konularak dosya kapsamına göre ek rapor aldırıldığı, bilirkişi heyetinin mahkememize verdiği 18/11/2021 havale tarihli ek raporunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; yukarıda izah edilen inceleme ve değerlendirmelere göre; davacı şirket ile davalı arasında muhtelif tarihlerde İzmir’de yüklemesi yapılan kargo cins ve adedi tanımlanan eşyanın teslim yerine götürülmediği veya hasarlı götürüldüğü, gönderinin bir tanesinin kaybolduğu 4 adedinin hasarlandığı, davalı tarafın durumun gerektirdiği bütün özeni göstermediğini kabulü gerektiği, edimin kötü ifa edilmesine ve yüke ilişkin özen borcunun ihlaline eşyada oluşan zararın kasten veya pervasızca bir davranışla böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinci ile işlenmiş bir fiil veya ihmalle sebebiyet verdiği için davalının sorumluluktan kurtulma sebeplerine ve sorumluluk sınırlarına dayanmasının mümkün görülmediği, buna göre davacıya ait muhtelif tarihlerde gönderilmek üzere yüklenmesi yapılan eşyanın değerinin 3.026,45 TL olarak hesaplandığını belirtmişler, tarafların kök rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda mevcut dosya kapsamına göre bilirkişi heyetinden ek rapor aldırıldığı, bilirkişi heyetinin mahkememize verdiği 30/03/2022 havale tarihli ek raporunda, itirazlar doğrultusunda yapılan inceleme sonunda; etraflıca açıklandığı gibi davacı zararına davalının kasten veya pervasızca bir davranışla neden olduğunun ispatlanmadığı, bu nedenle gerçekte isabetli olarak davalının davacının gerçek zararından sorumlu olduğu belirtilmekte ise de gerçek zarar miktarı yönünden her bir kilogram için 8.33 özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğu, bu itibarla davacı alacağının toplam 3.026,45 TL olarak hesaplandığını belirtmişlerdir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu edilen 5 adet gönderinin hasar ve ziyaından taşıyıcı davalının sorumlu olduğu, gönderinin hasar ve ziya bedelini gönderene davacıya ödemekle yükümlü olduğu, aldırılan bilirkişi raporlarında ağırlıklı olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 878/2-b. ve 878/2-d. maddelerine dayanılmasının mümkün olmadığı, sorumluluk sınırlarının uygulanmasının yerinde olmadığı, davalı şirketin ülke genelinde kargo taşımacılığı işi ile iştigal etmekte olduğu, kargonun kaybedilmesine davalı şirketin pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği kanaatiyle, davalı şirketin davacı şirketin zararının tamamı olan fatura bedelinden sorumlu olduğu anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne, hasarlanan ve zayi olan ürün bedeli olarak 7.359,81 TL’nin 14/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile;
7.359,81 TL alacağın 14/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 502,74-TL harçtan peşin olarak alınan 125,69-TL harcın mahsubu ile bakiye 377,05-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dava tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince hesap ve takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 170,09-TL peşin ve başvurma harcı, 18 tebligat gideri 114,50-TL, 4 bilirkişi ücreti 2.000,00-TL olmak üzere toplam 2.284,59-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Dava konusu uyuşmazlığın dava şartı zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı halde davacı tarafından arabuluculuğa başvurulduğu anlaşılmakla, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. Maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 16/06/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)