Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/962 E. 2022/556 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/962
KARAR NO : 2022/556

Mahkememizin 2019/962 Esas
Sayılı Asıl Dava Dosyasında

DAVA : İtirazın İptali ( Eser Sözleşmesi Nedeniyle Oluşan Cari Hesap İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019

Birleşen …Asliye Ticaret Mahkemesinin
…/… Esas Sayılı Dosyasında

DAVA : Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olanİtirazın İptali ( Eser Sözleşmesi Nedeniyle Oluşan Cari Hesap İlişkisinden Kaynaklanan) ve birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Asıl dosya davacısı …..Şirketi vekili, asıl dosyadaki dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, davalı şirkete ait … ünvanlı anaokulu için reklam ve pazarlama süreciyle ilgili hizmet verdiğini, bu kapsamda web sitesi tasarımını yaptığını ve açtığını, tabelalarını, yol kenarı totemlerini, kataloglarını, kurumsal kartvizitlerini, reklam brandalarını tasarladığını ve hazırladığını, yaklaşık 7-8 ay boyunca bilfiil iş yerinde bulunarak anaokulunun piyasaya arzının nasıl yapılması ve uzun vadede reklam sürecinin nasıl yürütülmesi gerektiği konularında danışmanlık hizmeti verdiğini, müvekkili şirketin katalog, kartvizit, totem, web sitesi vb. ürünleri tasarlayıp hazırladığını, baskılarını ve montajlarını yaparak piyasaya arz ettiğini, verdiği danışmanlık hizmeti için uzun bir süre boyunca davalı şirketin yetkilisi … ve …’nde çalışan kişiler ile Whatsappta konuştuğunu, bu konuşmalara bağlı olarak davalının talimatıyla hareket edildiğini, tasarlanan amblemin, totemlerin ve büyük yol tabelasının üzerine basıldığını ve yol kenarına montesinin müvekkili tarafından yapıldığını, bu durumun fotoğraflandığını, davalı şirket yetkilisinin attığı maille Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Tabela Standartlarına göre … için hazırlanması gereken tabela için de yardımcı olunmasını istediğini, kurumsal kimlik oluşturma tasarım ve danışmanlık hizmetleri için 02.08.2018 tarihli ve 29.999,14 TL bedelli, selefonlu ve dijital baskılı 10.000 adet katalog basımı için 08.08.2018 tarihli ve 35.400,00 TL bedelli, katalog tasarımı için 08.08.2018 tarihli ve 15.045,00 TL bedelli, 100.000 adet broşür baskısı ve Güzelbahçe, Narlıdere ,Seferihisar ,Urla bölgelerinde broşür dağıtımı, broşür tasarımı, 5.000 adet sunum dosyası, 10.000 adet kartvizit baskısı, 1000 adet spiralli masaüstü takvimi, 2000 adet afiş baskısı için 17.08.2018 tarihli ve 65.431,00 TL bedelli, 2 adet büyük yol totem tabelası, 12 adet yol tabelası, 1 adet araç kaplama için 17.08.2018 tarihli ve 117.174,00 TL bedelli, web sayfası tasarımı, mimari, iç mekan ve genel alanlarda fotoğraf çekimi, video çekimleri için 23.08.2018 tarihli ve 37.465,00 TL bedelli, 200 adet direk dibi germe tabela ve montajı, 200 adet branda afiş ve montajı, 200 adet banner afiş ve montajını içi 28.08.2018 tarihli ve 61.360,00 TL bedelli dijital medya ve sosyal medya yönetimi danışmanlık hizmeti için 31.08.2018 tarihli ve 20.650,00 TL bedelli sekiz adet fatura düzenlendiğini, müvekkili şirketin davalıya verdiği hizmetin faturalar, fotoğraflar, Whatsapp yazışmaları ve BS formları ile sabit olduğunu, BS formunda görüleceği üzere müvekkili şirketin faturalara konu hizmetin KDV hariç bedelini Vergi Dairesine bildirdiğini, hiçbir basiretli tacirin vermediği hizmete ilişkin bildirim yaparak kendini vergi mükellefi haline getirmeyeceğinden bu bildirimin hizmetin davalıya verildiğinin kanıtı olduğunu, davalının faturaları ödememesi üzerine fatura bedellerinin tahsili için faturalar ve cari hesap dökümüne dayalı olarak davaya konu icra takibi yapıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalının amacının borcu ödemede zaman kazanmak olup borcun ferilerine itirazının da mesnetsiz olduğunu, dava süresince davalının malvarlığında meydana gelebilecek azalmanın müvekkilin alacağının tahsilini zorlaştıracağını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat getirmiş olmasının yeterli olup dava dilekçesine ekli sundukları belge örneklerinin yaklaşık ispata yeterli olduğunu bildirmiş, davalının dava konusu alacağa yeter tutarda malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına, davalının itirazının iptali ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davacısı …..Şirketi vekili, birleşen dosyadaki, dava dilekçesinde; İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/962 esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle davacı tarafın müvekkili şirketin merkez adresini ve bu adreste haczedebileceği malların bulunduğunu bilmesine rağmen şirket merkezinde haciz işlemi uygulanmamasına rağmen müvekkili davacıya ait … 27.11.2019 tarihinde haciz işlemi uygulandığını, davalının kastının müvekkili şirkete ait anaokulundaki tüm gerekli malzemeleri haciz ve muhafaza altına alarak, anaokulunu çalışamaz hale getirmek ve müvekkil şirketi baskıyla anlaşmaya zorlamak olduğunu, anaokulundaki piyanoya kadar, taşınması mümkün tüm malları haciz ve muhafaza altına aldırdığını, ulaşabildiği tüm velilere 89/1 haciz ihbarnamesi gönderttiğini, tüm bankalara, Kamu İhale Kurumuna bile müzekkere yazdırılmasını talep ettiğini, davalının en baştan beri kötü niyetli davranarak bu şekilde müvekkili şirketin ticari itibarıyla ve müşteri çevresiyle bilerek ve isteyerek oynadığını ve müvekkili şirkete telafisi mümkün olmayan zararlar verdiğini,
müvekkili ile davalı arasında hiçbir zaman hukuki bir ilişki bulunmadığını, davalının, müvekkilinin reklam işlerini veya başka işlerini yapmadığını, müvekkilinin davalıya hiçbir borcu olmadığını, takibe konu faturaların gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğini, müvekkili ile davalı şirketin sahibi …’ın diğer şirketi olan … Otelcilik Yatçılık Tur. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasında Yatırım Teşvik Belgesi ve diğer yatırım başvurularına ilişkin bir ticari ilişki bulunmasına ve davalı ile müvekkili arasında hiçbir ticari ve hukuki ilişki bulunmamasına rağmen davalı … şirketi üzerinden müvekkiline gerçeğe aykırı faturalar gönderildiğini, bu faturaların müvekkili şirketin tebligat adresine değil, … Anaokuluna bir ajandanın içinde kargonun üzerine içeriğinde fatura olduğu yazmadan gönderildiğini, ajandanın içindeki faturaların fark edilmesi üzerine noter ihtarnamesiyle iade edildiğini, müvekkilinin reklam işlerinin tümünü … – …’e 23.954,00 TL karşılığında yaptırdığını, davalının kendi yapmadığı 23.954,00 TL bedelli iş için müvekkiline 382.524,14 TL bedelli faturalar gönderdiğini, herhangi bir reklam anlaşması sunmadığı gibi kesilmiş-kırpılmış whatsapp yazışmaları dışında hiçbir delil sunamadığını, dayandığı whatsapp yazışmalarının hiçbirinde müvekkilinin bu borcu kabul ettiği, ikrar ettiği, işlerin yapıldığı anlamında yorumlanabilecek tek bir kelimenin dahi bulunmadığını, davalının çok yüklü miktarda vergi borcunun olup ödeyecek mal varlığı ve niyeti bulunmadığının, faturaların ödemek için kesilmiş faturalar değil müvekkilinden haksız kazanç elde edebilmek için gerçeğe aykırı şekilde kesilmiş faturalar olduğunu,
ihtiyati haciz talebinin kötü niyetli olup müvekkilinin ağır manevi zararının oluştuğunu, müvekkilinin işyerinde haciz ve muhafaza işlemi yapılmış olmasının başlı başına maddi zarar sebebi olduğunu, anaokulunun içindeki tüm taşınırların götürülmesinden tüm velilerin haberi olduğunu, velilere 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinin, Kamu İhale Kurumundan bankalara kadar tüm kurumlara müzekkere yazılmasının müvekkilinin zararını arttırdığını, bazı velilerin çocuklarını okuldan aldırdıkları gibi çocuklarını aldırmayan velilerin de gelecek sene çocuklarını okula kaydedip kaydettirmeyeceklerinin belirsiz olduğunu, kötü reklam nedeniyle müvekkilinin müşteri portföyünün zarar görmesinin ve potansiyel müşterilerin vazgeçmesinin de kaçınılmaz olduğunu, müvekkilinin yatırım teşvikinden faydalanan bir şirket olması nedeniyle mal varlığı ve hesapları üzerinde haciz olmamasının, vergilerinin ve sigorta primlerinin günü gününe ödenmesinin çok önemli olup aksi takdirde müvekkil firmanın faydalandığı devlet teşviklerinin iptali ve yararlanılan teşviklerin faizi ile birlikte iadesinin gerekebileceğini bildirmiş, dosyanın İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/962
esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müvekkilinin zararının davalının yatırdığı teminattan ödenmesine, 5.000,00 TL maddi tazminat ile 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Asıl dosya davalısı …..Şirketi vekili, asıl dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin reklam işlerinin davacı tarafından yapılmadığını, reklam işlerinin tümünün … – …’e 23.954,00 TL karşılığında yaptırıldığını, ödemelerin yapılıp tahsilat belgeleri ve faturaların alındığını, tabelaların maliyetinin sundukları faturalar ile uyumlu olup davacının iddialarıyla uyumlu olmadığını, küçük bir anaokulunun 382.524,14 TL reklam anlaşması yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yıllık cirosunun kar marjı gibi etmenler düşünüldüğünde davacı şirket ölçeğinde bir şirketin bu kadar reklam giderinin olmasının mümkün olmadığını, müvekkili ile davacı arasında yapılmış yazılı bir sözleşme sunulmadığını, basiretli bir tacirin 382.524,14 TL bedelli iş yapıp da alacaklarını yazılı sözleşmeye bağlamamasının düşünülemeyeceğini, yapıldığı iddia edilen işlerle ilgili hiçbir katalog veya belge sunulmadığını, gerçeğe aykırı faturalarda bahsi geçen katalogların, broşür baskıların, afişlerin, tabelaların birer örneklerinin ve müvekkiline teslim edildiklerine ilişkin belgelerin sunulması gerektiğini, müvekkilinin davacı şirketin sahibi olan …’ın diğer şirketi olan … Otelcilik Yatçılık Tur. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin yatırım teşvik belgesi alınması işlerini takip ettiğini, müvekkili ile …’ın tüm görüşmelerinin hep bu işler için yapıldığını, davacı şirket için hiçbir görüşme veya anlaşma yapılmadığını, … şirketi için yapılan görüşmelerin davacı şirket için yapılmış gibi gösterilmeye çalışıldığını, bu nedenle davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu bildirmiş, davanın reddine, davacının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya davalısı …..Şirketi vekili, birleşen dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin, davalı şirkete ait … ünvanlı anaokulu için reklam ve pazarlama süreciyle ilgili hizmet verdiğini, bu kapsamda web sitesi tasarımını yaptığını ve açtığını, tabelalarını, yol kenarı totemlerini, kataloglarını, kurumsal kartvizitlerini, reklam brandalarını tasarladığını ve hazırladığını, yaklaşık 7-8 ay boyunca bilfiil iş yerinde bulunarak anaokulunun piyasaya arzının nasıl yapılması ve uzun vadede reklam sürecinin nasıl yürütülmesi gerektiği konularında danışmanlık hizmeti verdiğini, müvekkili şirketin katalog, kartvizit, totem, web sitesi vb. ürünleri tasarlayıp hazırladığını, baskılarını ve montajlarını yaparak piyasaya arz ettiğini, verdiği danışmanlık hizmeti için uzun bir süre boyunca davalı şirketin yetkilisi … ve …’nde çalışan kişiler ile Whatsappta konuştuğunu, bu konuşmalara bağlı olarak davalının talimatıyla hareket edildiğini, tasarlanan amblemin, totemlerin ve büyük yol tabelasının üzerine basıldığını ve yol kenarına montesinin müvekkili tarafından yapıldığını, bu durumun fotoğraflandığını, davalı şirket yetkilisinin attığı maille Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Tabela Standartlarına göre … için hazırlanması gereken tabela için de yardımcı olunmasını istediğini, kurumsal kimlik oluşturma tasarım ve danışmanlık hizmetleri için 02.08.2018 tarihli ve 29.999,14 TL bedelli, selefonlu ve dijital baskılı 10.000 adet katalog basımı için 08.08.2018 tarihli ve 35.400,00 TL bedelli, katalog tasarımı için 08.08.2018 tarihli ve 15.045,00 TL bedelli, 100.000 adet broşür baskısı ve Güzelbahçe, Narlıdere ,Seferihisar ,Urla bölgelerinde broşür dağıtımı, broşür tasarımı, 5.000 adet sunum dosyası, 10.000 adet kartvizit baskısı, 1000 adet spiralli masaüstü takvimi, 2000 adet afiş baskısı için 17.08.2018 tarihli ve 65.431,00 TL bedelli, 2 adet büyük yol totem tabelası, 12 adet yol tabelası, 1 adet araç kaplama için 17.08.2018 tarihli ve 117.174,00 TL bedelli, web sayfası tasarımı, mimari, iç mekan ve genel alanlarda fotoğraf çekimi, video çekimleri için 23.08.2018 tarihli ve 37.465,00 TL bedelli, 200 adet direk dibi germe tabela ve montajı, 200 adet branda afiş ve montajı, 200 adet banner afiş ve montajını içi 28.08.2018 tarihli ve 61.360,00 TL bedelli dijital medya ve sosyal medya yönetimi danışmanlık hizmeti için 31.08.2018 tarihli ve 20.650,00 TL bedelli sekiz adet fatura düzenlendiğini, müvekkili şirketin davalıya verdiği hizmetin faturalar, fotoğraflar, Whatsapp yazışmaları ve BS formları ile sabit olduğunu, BS formunda görüleceği üzere müvekkili şirketin faturalara konu hizmetin KDV hariç bedelini Vergi Dairesine bildirdiğini, hiçbir basiretli tacirin vermediği hizmete ilişkin bildirim yaparak kendini vergi mükellefi haline getirmeyeceğinden bu bildirimin hizmetin davalıya verildiğinin kanıtı olduğunu, davalının faturaları ödememesi üzerine fatura bedellerinin tahsili için faturalar ve cari hesap dökümüne dayalı olarak davaya konu icra takibi yapıldığını, davacının haksız ve kötü niyetli
olarak itiraz etmesi nedeniyle İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2019/962 esas sayılı dosya ile itirazın iptali davası açıldığını, 04.11.2019 tarihinde dava konusu alacağın, taraflar
arasındaki ticari ilişki uyarınca davacı tarafça davaya konu edilen faturalara dayalı olup dava dilekçesine ekli sunulan tüm belgeler özellikle davalı tarafça vergi idaresine sunulan form, BS belge örneğinin sunulduğu tarih ve fatura tarihleri dikkate alındığında, alacağın dava tarihinden önce muaccel hale geldiğinin tüm dosya kapsamı ve belge örnekleri ile yaklaşık ispat kuralının yerine
getirildiğinin, buna göre İİK’nun 257(1) maddesindeki düzenlemeye uygun ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle ihtiyati haciz kararı verildiğini, teminat yatırılmak suretiyle ihtiyati haciz kararının uygulandığını, kararın dava sonuna kadar geçerli olmak üzere verilmesine rağmen mahkemenin 25.12.2019 tarihinde kararını
değiştirip dosyaya yeni bir delil girmemesine rağmen aynı delil durumu ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verdiğini, kararı istinaf ettiklerini, kararın kaldırılması ihtimalinin yüksek olduğunu, istinaf aşamasının sonucunun beklenmesinin gerektiğini, birbiriyle çelişkili ve hukuka aykırı kararlar verilmiş olması, ihtiyati haczin daha sonra kaldırılmış olmasına rağmen teminatın iadesinin yapılmamış olması, taraflara
tanıklarını bildirmek için süre verildikten sonra
tanıkların dinlenilmeyeceği şeklinde kanuna aykırı karar verilmesi sonucu tarafsızlığını yitirmiş olması nedeniyle mahkeme heyetinin kendilerince reddedildiğini ve HSK’ya şikayette bulunulduğunu, davanın haksız ve kanuna aykırı olup uygulanmış olan ihtiyati haciz kararının mahkemece verilmiş olan karara dayanması nedeniyle hakkın kullanılmasının söz konusu olduğunu bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Asıl dava; taraflar arasında yazılı sözleşme olmaksızın karşılıklı anlaşmaya bağlı olarak davacı tarafça, davalı tarafa eser sözleşmesi kapsamında üretilen eser ve verilen hizmetler için cari hesap dökümüne dayalı alacağın ödenmediği iddiası ile davacı tarafın, davalı hakkında alacağın tahsili amacıyla yaptığı icra takibinde, davalının borca ve ferilerine itirazının iptali istemine ilişkindir.
Birleşen dava; asıl dava içinde, davacı tarafça talep edilip mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının haksız olduğu iddiası ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Asıl dava dosyasına konu İzmir … İcra Müdürlüğü …/… sayılı dosyasında; davacı, davalı hakkında 21.09.2019 tarihinde cari hesaptan kaynaklanan takibe konu alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip yolu ile takip yapmış, ödeme emrinin davalıya tebliğinden sonra davalı vekili yasal süre içinde sunduğu itiraz dilekçesinde müvekkilinin alacaklıya hiçbir borcunun bulunmadığını bildirerek borca ve ferilerine itiraz etmiş, bu nedenle davalı hakkındaki takip durmuştur.
Asıl dava, İİK’nun 67 (1) maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Asıl dava dosyasındaki dava dilekçesinde, davacı tarafça ihtiyati haciz talebinde bulunulması üzerine mahkememizce oluşturulan itiraz yolu açık ve gerekçeli 04.11.2019 tarihli karar ile ve gerekçeli kararda belirtilen nedenlerle davalı tarafça sunulan itiraz dilekçesinde açıkça ticari ilişkinin inkar edilmemiş olması ve davacı tarafın sunduğu belge örnekleri dikkate alınarak yaklaşık ispat kuralı çerçevesinde alacağın varlığı konusunda kanaat oluşmasına bağlı olarak dava konusu alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere davalının malvarlığının ihtiyaten haczine karar verilmiş ise de; davalı tarafın yasal süre içinde itirazı üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere ihtiyati haciz kararının davalı taraf dinlenmeden verilmiş olduğu, davalı tarafın itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkiyi inkar ettiği, yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafça sunulan yazılı delillerin yazılı delil başlangıcı olup olmadığının bilirkişi incelemesi ile tespitinin gerektiği, davaya konu akdi ilişki ile alacağın varlığı ve miktarı ile muaccel hale gelip gelmediğinin, davacı tarafın delillerinin iddialarını kısmen veya tamamen ispatlamaya yeter nitelikte olup olmadığının, bilirkişi incelemesine ve buna bağlı olarak yargılamaya muhtaç bulunduğu, karar tarihi itibariyle alacağın muacceliyetinin varlığının bulunmadığı anlaşılmakla kararda belirtilen gerekçelerle ihtiyati haciz sebepleri yönünden verilen ihtiyati haciz kararı konusunda yasal koşulların oluşmadığı değerlendirilerek 25.12.2019 tarihli kararla itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildikten sonra davacı tarafın istinafı sonrası Bölge Adliye Mahkemesi tarafından mahkememizin kararının kaldırılmasına ve davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Asıl dosya davalısı tarafından, birleşen dosyada ihtiyati haciz kararının haksızlığı iddia edilerek İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında maddi ve manevi tazminat istemli dava açılmış, davanın açıldığı mahkeme tarafından davalılar arasındaki bağlantı nedeniyle mahkememizdeki asıl dava dosyası ile birleşen dosyanın birleştirilmesine karar verilmiş, her iki dava dosyası arasındaki fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu, tarafların aynı olduğu, usul ekonomisi, toplanacak delillerin her iki dosya yönünden de aynı nitelikte olup çelişkili hükümler kurulmaması ve davaların birlikte aynı çabuklukla görülebilmesi açısından birleştirme kararı HMK’nun 166. maddesi hükmü ile usul ve yasaya uygun bulunmakla asıl ve birleşen dosyanın yargılamaları birlikte yapılarak hüküm kurulmuştur.
Asıl dosyada davacı taraf, davalı şirketin işletmesinde bulunan anaokulu için taraflar arasında yapılan sözlü anlaşma gereği reklam ve pazarlama süreciyle ilgili web sitesi tasarımı yaptığı ve açtığını, tabelalarını, yol kenarı totemlerini, kataloglarını, kurumsal kartvizitlerini, reklam brandalarını tasarladığını ve hazırladığını, yaklaşık 7-8 ay süreyle danışmanlık hizmeti verdiğini iddia etmesine rağmen davalı taraf, taraflar arasında bu konuda yazılı ve sözlü bir anlaşma bulunmadığını, iddia edilen eser ve hizmetlerin verilmediğini, taraflarca yapılan görüşmelerin davacı şirket sahibinin bir başka şirketi ile ilgili bir işle yapıldığını, anaokulunun iddia edilen eser ve hizmetlerinin dava dışı bir başka işletmeden temin edildiğini iddia etmiştir.
Davacı tarafın, dava konusu ettiği ticari üretim ve çalışmalarının ağırlıklı bölümünün eser sözleşmesine, küçük bir bölümünün ise hizmet sözleşmesine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki verilen hizmete ilişkin ticari ilişkinin temelinde de eser akdi ilişkisi bulunduğu göz önünde tutularak uyuşmazlığın çözümünde eser sözleşmesi hükümleri esas alınmıştır.
Taraflar arasında sözlü olarak kurulan eser akdi ilişkisinde; davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı davalının işletiminde olan anaokuluyla ilgili dava konusu edilen eserleri üretmek ve hizmeti vermek yükümlülüğünde olup, davalı taraf karşılığında kararlaştırılan bedeli ödemekle yükümlüdür.
TBK’nun 470. maddesinde düzenlenen eser sözleşmesinin, kanunda aksi öngörülmedikçe yazılı yapılması zorunlu değildir. Eser sözleşmesi, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamaları ile kurulduğu gibi önceden bedelin kararlaştırılmamış olması dahi sözleşmenin kurulmasına etki etmez.
Eser sözleşmesi inkar edildiği takdirde sözleşmenin yapıldığı zamanki miktar veya değerine göre HMK’nun 200. maddesi hükmü göz önünde tutularak yazılı delille ispatının gerekip gerekmediğinin belirlenmesi gerekmektedir. Yazılı sözleşmenin bulunmaması halinde akdi ilişkinin tanık delili ile kanıtlanabilmesi için ya davacı tarafından yazılı delil başlangıcına dayanılmış olması ya da davalının tanık dinlenmesine açıkça onay vermiş olması zorunludur.
Somut olayda sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle HMK’nun 200. maddesi gereği taraflar arasındaki sözleşmenin yazılı delille kanıtlanması zorunlu olup taraflar arasında yazılı sözleşme yapılmamıştır.Gerek sözleşmenin varlığı, gerek sözleşmenin kapsamı, gerekse sözleşme bedeli ve bedelin ödeme tarihi uyuşmazlık konusudur. Taraflarca tüm bu uyuşmazlık konularında iddialarını kanıtlar nitelikte yazılı bir delil sunulmamıştır. Davalı tarafın inkarı nedeniyle davacı taraf, davalı ile eser sözleşmesinin yapıldığını, kararlaştırılan bedeli, işin kapsamını ve bedelin ödeme tarihini TMK’nun 6. maddesi uyarınca kanıtlamakla yükümlüdür.
Yazılı sözleşmenin olmaması halinde sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile sözleşme ispatlanabilir. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ikrar veya yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisinin ispatlanması mümkündür. HMK 222.maddesi uyarınca ticari defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için eksiksiz ve usulüne uygun tutulmuş olması, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması şarttır.
TTK’nun 21(2) maddesinde faturayı alan kişinin aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde itirazda bulunmaması halinde bu içeriği kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Faturaya itiraz edilmemiş olması halinde kesinleşmesine rağmen akdi ilişkinin yazılı deliller ispatı zorunludur. Faturanın ticari defterlere kayıt edilmesi halinde akdi ilişkinin de varlığına delil teşkil eder. Diğer yandan borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatabı tarafından teslim alınan faturaya 8 gün içinde itiraz edilmemiş olması faturayı alanı borç altına sokmaz. Fatura tek başına alacağın kanıtı olamaz. Tek yanlı düzenlenen faturanın düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması ve BS formlarında beyan edilmiş olması hukuki ilişkiyi ve alacağın varlığını ispatlamadığı gibi malın teslimi içinde karine teşkil etmez.
Davalı tarafça sözleşme ilişkisi inkar edilip, davaya konu faturaların, davacı tarafa iade edildiği, davalı tarafın ticari defterlerinde davaya konu akdi ilişki nedeniyle hiç bir kayıt ve bilginin yer almadığı, davacı tarafça sözleşme ilişkisine konu işin kapsamı ve bedeli konusunda yazılı bir delil sunulmadığı gibi tanıkların sözleşmeye konu bazı işlerin yapıldığı dışında yapılan işin türü, niteliği, bedeli, ödeme tarihi gibi konularda somut, yeterli ve kabul edilebilir bir beyanlarının bulunmadığı, yazılı delil başlangıcı kabul edilen belgelerde ve diğer belgelerde de bu konularda ispatı sağlar nitelikte bilgilerin yer almadığı dikkate alınarak; toplanan tüm deliller ve özellikle davanın niteliği gereği uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporla eser ve hizmetlerin toplanan delillere ve işin niteliğine göre uygun olup olmadığı ve yapıldığı tarihteki piyasa rayiç bedellerine göre tespiti yapılarak uyuşmazlığın çözümü gerekmiştir.
Davalı tarafın whatsapp yazışmalarının yapılmadığı inkarında bulunmadığı ancak yazışmaların kesilmiş-kırpılmış olduğu iddiasında bulunması nedeniyle davacı tarafça dosyaya bir örneği sunulan whatsapp yazışmalarının yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi, raporunda; dosyaya whatsapp yazışmaları olarak sunulan delillerin sahte olduğuna veya değiştirildiğine dair bir emareye rastlanmadığını, whatsapp uygulamasına ait yazım algoritması ve perspektif uygunluğu açısından yapılan irdelemede şüpheye neden olacak bir uygunsuzluk veya görsel olarak yazışmaların değiştirildiğine dair bir duruma rastlanmadığını bildirmiş, uzman bilirkişinin bu belirlemesine göre whatsapp yazışmalarında davalı şirketi temsile yetkili …’ın davaya konu sözleşme ilişkisini, varlığını kabul ettiğine dair açıklamaları dikkate alınarak whatsapp yazışmaları yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmiş, bunun yanında fotoğrafların içeriği itibariyle bilirkişi incelemesine gerek bulunmadığı, fotoğraflarda davalı şirket temsilcisinin yer alıp bu durumun dosyadaki diğer deliller ve tanık beyanları ile desteklendiği göz önünde tutularak fotoğraflar da yazılı delil başlangıcı kabul edilmiş, bu kabulün sonucu olarak tanıklar ve dosyada toplanan diğer delillerle birlikte uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2010/858 esas ve 2010/2293 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere eser sözleşmesinin yazılı yapılmadığı hallerde sözleşmeye ilişkin işlerin bedelleri hesaplanırken Borçlar Kanunu 481.maddesi uyarınca imal edilen şeyin imal edildiği tarihteki rayiç bedeli esas alınacaktır.
Davacı tarafça tanık bildirilmiş ise de; davalı taraf, davacı tarafın sözleşme ilişkisini tanıkla ispatına açıkça onay vermemiştir. Bu nedenle tanık dinlenmesi talebinin reddine karar verilmiş ise de; davacı tarafın sunduğu whatsapp yazışmaları ve fotoğraflar dışındaki cari hesap dökümü, faturalar, BS formları gibi belgelerin yazılı delil başlangıcı olmasının mümkün bulunmamasına rağmen fotoğraf ve taraflar arasında yapılan whatsapp yazışmalarının içeriği itibariyle yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunun bilirkişi incelemesi ile anlaşılıp kabulünden sonra taraf tanıklarının dinlenmesi yoluna gidilmiştir.
Asıl dosya davacı-birleşen dosya davalı tanıklarından …, davacı şirketin, eşine ait olup, davalı şirketin yetkilisi … ile muhasebecileri aracılığıyla tanıştığını, yazılı sözleşme yapmamalarına rağmen anaokulu için yapılacak işler için tekliflerini şirket yetkilisinin kabul ettiğini, bunun üzerine davaya konu işlerin yapıldığını, tanık …, kendisinin davacı şirketin zaman zaman dışardan işlerini yaptığını, reklam giydirme işlemleri yaptığını, davacı şirket için toplam 13 adet totem ve yol tabelası yaptıklarını, kendisine gösterilen yerlere tabelaları çaktığını, totemlerle ilgili sorun yaşanması üzerine bunların yerini değiştirdiğini, germe brandalar yaptıklarını ve yerlerine astıklarını, araç giydirme işlemi yaptıklarını, aracın Peugeot marka servis aracı olduğunu, yaptığı her işi fotoğrafladığını, totemleri yerleştirirken davalı şirket sahibi …’ın da kendilerine eşlik ettiğini, ayrıca okuldan öğretmenlerin de olduğunu, yapılan tüm işleri … Anaokulu için yaptığını, kendi yaptığı işler için fatura kesmediğini, ödemelerini davacı şirketten aldığını, tanık …, davacı şirkette ücretli olarak çalıştığını, baskı, reklam işleri yaptığını, … Anaokulu için katalog, kartvizit, broşür, cepli dosya, afiş, siperli masa takvimi yaptığını, bu işlerin tamamını kendisinin yaptığını, davalı yetkilisi …’ın şirkete gelerek bu işler için teşekkür ettiğini, broşürün 100.000, kartvizit ve kataloğun 10.000, masa takviminin 10.000, afişin 2000 adet olduğunu, tanık Halil İbrahim Hastürk, davacı … şirketine dışardan iş yaptığını, mesleğinin grafik, bilgisayar programcılığı ve tasarım işleri olduğunu, davacı şirkete yaptığı işin 2018 yılı başında başladığını, web sitesi yapımının yaklaşık 5 ay sürdüğünü, sosyal medya için ise yaklaşık 8 ay post paylaşımları yaptığını, muhatabının tamamen davacı taraf olduğunu, bu işlerde önce kurumsal kimlik çalışması yapıldığını, logo tasarlandığını, logonun kabulünden sonra müşterinin tüm yazışmaları için kartvizit tasarımı gibi işlerin yapıldığını, bu işler bittikten sonra web sitesi yapımına başladıklarını ve web sitesi yapımı ile sosyal medya işlerinin birlikte devam ettiğini, davacı şirketin bu işleri … Anaokulu için istediğini, kendisinin davalı şirket ile hiç yüz yüze görüşmesi olmadığını, yaptığı işleri bilgisayarında saklamadığını, tamamını davacı tarafa teslim ettiğini, asıl dosyada davalı-birleşen dosya davacı tanıklarından …, davalı şirkette aşçı olarak çalıştığını, okula zarf içerisinde faturalar geldiğini, daha sonra şirketin asistanlığını yapan öğretmenlerden … Hanım’ın faturaların iade edildiğini kendisine söylediğini, … Hanım ile yapılan konuşmadan 15-20 gün sonra icra geldiğini, mutfakta bulunan beyaz eşyalarla okuldaki bazı şeylerin icra yoluyla alındığını, daha sonra haczedilen tüm eşyaların yenisinin alındığını, reklam hizmetlerinin kimin tarafından verildiği hususunda bilgisinin olmadığını, davacı vekili tarafından kendisine gösterilen reklam totemlerinin takılma anına ilişkin fotoğrafta ortada bulunan siyah montlu şahısın … olduğunu, tanık …, davalı şirkette yönetici asistanı ve öğretmen olarak çalıştığını, yarım gün davalı şirkette yarım gün ise okulda görev yaptığını, davalı şirkette evrak düzenlemelerini yapıp hesapları kontrol ettiğini, şirket maillerine cevap verdiğini, davalı şirketin … isimli şirkete yatırım teşvik belgesi çıkarttığını, evraklarını kendisinin düzenlediğini, davacı şirketi bilmediğini, davacı şirket adına böyle bir adda herhangi bir evrak düzenlemediğini, okula gelen kargoları kendisinin aldığını, tam tarihini hatırlamamakla birlikte birkaç yıl önce şirket yetkilisi …’a bir kargo geldiğini, kargoda ajanda olduğunu, ajandanın arkasında davacı şirket ile ilgili bir fatura gördüğünü ilettiğini, kendisinin böyle bir firma ile çalışmadıklarını söylediğini ve derhal faturanın iade işlemlerinin yapılmasını istediğini, akabinde avukatları ile faturanın iadeli taahhütlü olarak gönderimini yaptığını, hatırlayamadığı bir tarihte davacı şirket yetkilisinin anaokuluna icraya geldiğini, o sırada öğrenci ve velilerin okulda olduğunu, temel ihtiyaçları olan bir çok eşyanın icra yoluyla alındığını, bu nedenle okuldaki öğrenci sayısının azaldığını, tüm işlemlerin öğrenci velilerinin önünde yapıldığını, … Çocuk Akademisinin reklam işlerinin … isimli şirket tarafından yürütüldüğünü ancak bahsi geçen şirketin ücretinin davalı şirketin bütçesini aştığı için o şirketle yapılan anlaşmanın sona erdiğini, anlaşma bittikten sonra hali hazırda reklam işlerini kendisinin yönettiğini, totemleri bildiğini ancak kimin taktığını bilmediğini, davacı vekili tarafından kendisine gösterilen reklam totemlerinin takılma anına ilişkin fotoğrafta ortada buluna siyah montlu şahsı tanımadığını, tanık …, davalı şirketin ortağı olduğunu, … Firması ile en baştan yatırım teşvik belgesi düzenlenmesine ilişkin ticari ilişkileri olduğunu, aynı zamanda şirketlerine ait anaokulu bulunduğunu, davacıyı üç dört kere gördüğünü, o dönemde kendisinin nişanlısı olan …. bey ile yatırım teşvik belgesi düzenlenmesi amacıyla sürekli olarak bir araya geldiklerini, daha sonra yatırım teşvik belgesi düzenlenmesi hususunda … Bey ile anlaşmazlıklarının olduğunu, davacı şirket tarafından bir ajanda içinde fatura gönderildiğini, bu faturaları iadeli taahhütlü olarak geri gönderdiklerini, faturada yazılı işlemler arasında 6 metrelik totem işleminin bulunduğunu ancak kendilerine ait totemlerin 8 ve 10 metre olarak 2 adet olduğunu, anaokulunun 20-25 öğrencinin bulunduğu küçük işletme olduğunu, böyle küçük bir işletmeye 400.00.00 TL’lik reklam işi yapmanın ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, totemleri davacı şirketin diktirmediğini, reklam totemlerinin takılma anına ilişkin fotoğrafta ortada bulunan siyah montlu şahsın babası … olduğunu, anaokulunun reklamlarını davacı şirketin yapmadığını, reklam işlerini şirketin adını hatırlayamamakla birlikte … Hanım isimli biri tarafından 30.000,00 – 34.000,00 TL bedel karşılığında yapıldığını, totemlerin de fiyata dahil olduğunu beyan etmişlerdir.
Bilirkişiler raporlarında ve tarafların rapordaki eksik ve hatalar nedeniyle haklı görülen itirazları nedeniyle alınan ek raporlarında; asıl dosyada davacı ve birleşen dosyada davalı … .. Şirketinin dava konusu döneme ait olan 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutularak onaylarının yasal süresi içinde yaptırıldığını, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süreden sonra yaptırıldığını, içinde yaptırılmadığını, asıl dosyada davalı ve birleşen dosyada davacı … Şirketinin 2018 yılı defterlerinin mali mevzuata uygun tutulduğunu, açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içinde yaptırıldığını, davacı … Şirketinin defterlerinde 2018 yılı Ağustos ayı içinde 8 adet davaya konu faturaların tanzim edildiğini, toplam bedelin KDV dahil 382.524,14 TL tutarında olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 120.01.056 Alıcılar hesap kodlu cari hesabında izlendiğini ve 8 adet fatura bedelinin bu hesaba borç kaydı olarak işlendiğini, muavin hesabında da aynı miktarda alacak kaydı bulunduğunu ve bir ödeme kaydının bulunmadığını, cari hesap kaydının yevmiye defterinde kayıt altına alınan tutarlar ile uyumlu olduğunu, cari hesap özetinde de 8 adet fatura bedeli kadar alacak görüldüğünü, davacının süresinde verdiği 2018 yılıAğustos ayı BS formunda 8 adet belge karşılığı KDV hariç mal ve hizmet satışı yaptığını beyan ettiğini, bu beyanın 8 adet fatura ile uyumlu olduğunu, düzenlenen faturaların usul ve yasaya uygun olduğunu, faturalarda verilen hizmet ve satılan malın teslim edildiğine dair bir bölüm ve imza bulunmadığını, asıl dosya davalısı … Şirketinin ticari defterlerinde davaya konu 8 adet faturanın kayıtlı olmadığını, yalnız …’e ait işletmeye ilişkin dosyaya sunulan faturaların kayıtlı bulunduğunu, ihtiyati haciz kararından sonra anaokulunda yapılan hacizde çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, masaüstü bilgisayar, beyaz monitör, power, piyano ve TVden oluşan toplam 12.750,00 TL bedelli 8 parça eşyanın 27/11/2019 tarihinde haczedilip muhafaza altına alındığını, 26.12.2019 tarihinde haczin kaldırılması üzerine davalı şirket temsilcisi …’a eksiksiz olarak teslim edildiğini,
taraflar arasındaki whatsapp yazışmalarının verilen ve alınan hizmete yönelik içeriklere ait olup talep, bilgilendirme, düzeltme ve onaylar ile verilen hizmete yönelik reklam ajansı tarafından hazırlanan içerik, reklam, tasarım, strateji vb.lerinin onaya sunumu, teklifi şeklindeki içeriklerden oluşan, rutin iş akışına uyan nitelikteki yazışmalar olduğunu, bu yazışmalardan davacı tarafın … için kurumsal kimlik oluşturma, reklam, sosyal medya, web sitesi, çevre bölgelere tabelalar, totem tabelalar, araç kaplama, kartvizit, katalog. web sitesi tasarım, sosyal medya yönetimi konularında hizmet verildiğinin ve ürünler üretildiğinin anlaşıldığını, fotoğrafların da davaya konu verilen hizmetlerle uyumlu olduğunu, davacı tarafça dava konusu edilen 8 adet faturanın whatsapp yazışmaları ve diğer bilgi ve belgelere göre adet, sayı, süre ve ücret gibi niceliksel yönden uyumlu olmasa bile üretilen eser ve verilen hizmetin adı, içeriği, tasarımı, onayı, yapılması gibi niteliksel yönlerden uyumlu olduğunu, sosyal medya hizmeti ödemelerinin rutinde aylık ödemeler üzerinden yapıldığını, whatsapp konuşmalarında faturada yer alan totem tabelalara ilişkin tasarım, imalat, montaj, yeniden montaj konularında yazışmaların yer aldığını, fotoğraflardan totem tabelaların tasarım ve imalatının tamamlanıp montajının yapıldığının anlaşıldığını, fatura konusu ve fotoğraflardan araç giydirme işinin de yapılmış olduğunu, fatura bedelinin piyasa rayicinin üzerinde bulunduğunu, whatsapp yazışmaları içinde yol tabelaları için konuşmaların yer alması nedeniyle bu konudaki hizmetin de verilmiş olduğunun değerlendirildiğini, ancak Bakanlık kriterlerine göre üretilen tabela ile yol kenarına yapılan tabelalar üretim şekli, malzemesi, ölçüsü açısından birbirinden farklı olup bu durumun fiyatı etkilediğini, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca istenen led aydınlatmalı tabela birim fiyatının diğerlerinden daha maliyetli olduğunu, whatsapp konuşmalarında masaüstü takvim hizmetine ilişkin konuşmaların yer alması dolayısıyla bu hizmetin verildiğinin anlaşıldığını ve davacı tarafça talep edilen bedelin piyasa rayicine uygun bulunduğunu, faturaların birinde yer alan broşür baskı hizmeti ve yine bu broşür için tasarım hizmeti ile broşürlerin dağıtım hizmeti bedellerinin de whatsapp yazışmalarına konu olduğunu, bu hizmetin de verilmiş olduğunun değerlendirildiğini, dosyada bir teslim tutanağı bulunmadığından basılan ve dağıtılan broşür sayısının söylenebilmesinin mümkün bulunmadığını, faturada belirtilen sayının bir anaokulu için çok fazla olup 10.000 adet broşürün davalıya ait anaokulu için yeterli olacağını, dağıtım ücretinin piyasa rayicine uygun bulunduğunu, kartvizitin whatsapp konuşmalarına konu olmasıyla birlikte sayısı konusunda bir veri bulunmadığını ancak fiyatının piyasa rayicine uygun olduğunu, 4 kişi ve isimsiz için hazırlanan kartvizit sayısının fazla olup anaokulunun ölçeğine göre 5000 adedinin yeterli olduğunu, faturalardan birine konu sunum dosyası için faturada gösterilen sayıya ilişkin bir başka belgeye rastlanılmadığını, bedelin piyasa rayicine uygun olmakla birlikte anaokulunun ölçeğine göre sayının fazla olup 1.000 adet sunum dosyasının uygun olduğunu, aynı faturadaki afiş baskı ücretinin piyasa rayicine uygun bulunduğunu, bir diğer faturaya konu kurumsal kimlik oluşturma tasarım ve danışmanlık hizmetlerine ilişkin KDV dahil 29.999,14 TL faturaya ilişkin fotoğrafların bulunması yanında whatsapp yazışmalarına konu olduğunu, bu nedenle bu hizmetin verildiğinin değerlendirildiğini, 8 aylık hizmet verilmiş olması nedeniyle fatura bedelinin piyasa rayicine uygun olduğunu, katalog tasarımı için faturada gösterilen fiyatın fahiş olduğunu, selefonlu katalog sayısının çok yüksek olup baskı hizmetinin kaçının broşür kaçının kataloga ait olduğunun belli olmadığını, davalıya ait anaokulu ölçeğindeki işletme için katalog ihtiyacının bir adet olabileceğinin söylenebileceğini, davacı tarafından davalıya verilen web sayfası hizmetinin web sitesinin yayında olmaması nedeniyle hangi özelliklere sahip olduğunun tespit edilemediğini, ancak verilen hizmetin özelliklerine göre fatura bedelinin piyasa ortalamasında olduğunu, fotoğraf çekimine ilişkin ücretin de rayicine uygun bulunduğunu, video çekimlerinin süresi ve zaman dilimi konusunda bir veri bulunmadığından kesin bir fiyat değerlendirmesi yapılmasının mümkün bulunmadığını, faturaya konu direk dibi germe tabela branda afiş, banner afiş için faturada belirtilen sayıların anaokulu için fazla olduğunu, …- …’e ait faturaların incelenmesinde adı geçen tarafından hizmetin verildiğine dair faturalardan başkaca bir belgeye rastlanmadığını, iki adet totem tabela için faturada yazılı bedelin piyasa ortalamasının altında kaldığını, tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde bazı üretim ve hizmetlere ilişkin sayı, süre ve çeşit tespitinin net olarak yapılması mümkünken bir bölümünün bu açıdan net olarak saptanamadığını, net olarak saptanamayan üretim ve hizmetler yönünden anaokulunun ölçeği dikkate alınarak değerlendirme yaptıklarını, asıl dosya davalısının rapora ilişkin yaptığı itirazlarda haklılık bulunmadığını, davacı tarafça faturaya konu edilen bedelin davalının işletimindeki okul için piyasa ortalamalarını oldukça üzerinde kaldığını, asıl dosya davacı vekilinin yaptığı itirazların büyük bölümünün haklılık içermediğini, haklı görülen, eksik bırakılan fatura ve rayiç değerlendirme talebine ilişkin yeniden yapılan hesaplamalar sonucunda davacı tarafın, davalı tarafa aralarındaki ticari ilişki çerçevesinde verdiği ürün ve hizmetlere karşılık rayiç bedellere göre 8 adet fatura karşılığı 203.754,14 TL alacak talebinde bulunabileceği, bu alacak miktarına takip tarihine kadar 7.164,37 TL işlemiş faiz talep edebileceğini bildirmişlerdir.
Asıl dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafın, takip talebinde ve buna bağlı olarak düzenlenen ödeme emrinde borcun dayanağını cari hesap alacağı olarak belirttiği, itirazın iptali davalarının niteliği itibariyle icra takibine dayanılan hukuki ilişki ve belgeler çerçevesinde çözümünün gerektiği, davacı tarafça cari hesap ilişkisine dayanılmış ise de Türk Ticaret Kanunu’nda tanımlanan nitelikte bir cari hesap ilişkisinin taraflar arasında kurulmamış olduğu, davacı tarafın cari hesap olarak nitelendirdiği hesabının açık hesap niteliğinde bulunduğu, ancak bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere taraflar arasında bir başka ticari ilişki bulunmaması nedeni ile ödeme emrinde gösterilen cari hesap ilişkisinin davacıya ait ticari defterlerde 120.01.056 Alıcılar hesap kodlu hesapta izlendiği, davacıya ait defter ve kayıtların lehine delil niteliğini haiz olması nedeni ile davacı tarafın muavin hesabında da aynı miktarda alacak kaydı bulunduğu ve bir ödeme kaydının bulunmadığı, cari hesap kaydının yevmiye defterinde kayıt altına alınan tutarlar ile uyumlu olduğu, cari hesap özetinde de 8 adet fatura bedeli kadar alacak göründüğü, buna göre cari hesap ilişkisi içinde davacı tarafın dosyaya sunduğu faturalar da dahil olmak üzere bütün yazılı delillerin dikkate alınarak uyuşmazlığın çözümünün mümkün bulunduğu göz önünde tutularak; tüm dosya kapsamı, taraflarca sunulan ve toplanan deliller, davaya konu icra dosyası, dinlenen tanık beyanları ile mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, gerekçeli, hükme ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi rapor ve ek raporu ile; taraflar arasında yazılı sözleşme yapmaksızın davacı … Şirketinin yüklenici, davalı … Şirketinin iş sahibi olup, davalı şirketin işletimindeki … ünvanlı anaokulunun reklam ve pazarlamasının yapılması ile ilgili olarak web sitesi tasarımını yapılması ve açılması, tabelaların, yol kenarı totemlerinin, katalogların, kurumsal kartvizitlerin, reklam brandalarının tasarlanması ve üretimi, danışmanlık hizmeti verilmesi konusunda anlaştıkları, davalı tarafça taraflar arasındaki ilişkinin yalnız davacı şirket yetkilisinin bir başka şirketi nedeniyle davalı şirket yetkilisinin verdiği hizmetle sınırlı olduğu iddia edilmiş ise de, toplanan tüm deliller ile birlikte bu iddianın haklı olmadığı, taraflar arasındaki davaya konu eser sözleşmesinin sözlü olarak kurulduğu, davalı tarafın, işletimindeki anaokulu için dava dışı bir başka işletmeye dava konusu işlerin yaptırıldığına ilişkin iddiasının davanın dinlenmesine engel olmadığı gibi aynı konuda iki veya daha fazla kişi veya şirket ile sözleşme yapılmasının veya hizmet alınmasının mümkün bulunduğu, davacı tarafça, davaya konu faturaların BS formlarında bildirilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı iddia edilmiş ise de, faturaların başlı başına ispat niteliğinin bulunmadığı, BS formlarında bildirilmesinin de bir karine teşkil etse de ispata yeter niteliğinin olmadığı, davalı tarafın sözleşme ilişkisini inkar etmesi nedeniyle davacı tarafın sözleşmenin varlığı ile kapsamını, ürün ve hizmetlere ilişkin sözleşme yükümlülüğünün yerine getirilip davalı tarafa teslim edildiğini, sözleşme bedelini ve ödeme tarihini kanıtlamak yükümlülüğünde bulunduğu, davacı tarafça iddialarını kanıtlamaya yeter nitelikte yazılı belge sunulmadığı, ancak yazılı delil başlangıcı niteliğinde fotoğraf ve whatsapp yazışmalarının sunulduğu, davalı tarafın whatsapp yazışmalarının kesilip-kırpıldığı iddiasında bulunması üzerine alınan uzman bilirkişi raporu ile whatsapp yazışmalarının sahte olduğuna veya değiştirildiğine dair bir emareye rastlanmadığı, whatsapp uygulamasına ait yazım algoritması ve perspektif uygunluğu açısından yapılan irdelemede şüpheye neden olacak bir uygunsuzluk veya görsel olarak yazışmaların değiştirildiğine dair bir duruma rastlanmadığının açıklanması karşısında ve tanık beyanlarıyla da desteklendiği üzere davalı şirket yetkilisi …’ın ürünlerin teslimi ve kabulüne ilişkin görüntülerinin bulunduğu fotoğraflar birlikte değerlendirildiğinde tanık beyanları ve toplanan diğer delillerle birlikte taraflar arasındaki davaya konu eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu, davacı tanıklarının sözleşmenin varlığına ve kapsamına ve ürünlerin teslim edildiğine ilişkin hükme esas alınacak nitelikte beyanlarda bulunduğu, ancak ürünlerin sayılarına ilişkin beyanlarının uzman bilirkişi raporu karşısında bir başka delille desteklenmemiş olması nedeniyle dikkate alınmasının mümkün bulunmadığı, her ne kadar davalı tarafça faturalarda yazılı bedelin, hizmet ve ürünlerin işletiminde bulunan anaokulu için hayatın olağan akışına aykırı şekilde yüksek olduğu iddiasında kısmen haklılık bulunsa da bu iddianın davacı tarafça verilen hizmetlerin ve karşılığı rayice uygun bedellerinin tahsili talebi ile sözleşme ilişkisini ortadan kaldıran bir neden olmasının mümkün bulunmadığı, davacı tarafça aynı sözleşme ilişkisi çerçevesinde çok sayıda faturaya ve bu faturalarda yine birçok ürün ve hizmete dayanılmış olması nedeniyle yapılan işlerin kapsamı, miktarı gibi ayrıntılarının yazılı delil ve tanık beyanları ile açık ve kabul edilebilir şekilde kanıtlanmamış olması karşısında uyuşmazlığın anaokulunun niteliğine ve boyutlarına göre uzman bilirkişiler tarafından yapılacak değerlendirme ile dava konusu ürün ve hizmetler ile bunların bedelinin taraflar arasındaki akdi ilişkiye uygun olup olmadığının belirlenmesinin mümkün bulunduğu, bu çerçevede alanında uzman kişilerden oluşan bilirkişilerden alınan rapor ve ek rapor ile uyuşmazlığın çözümlendiği, alınan rapor ve ek raporla davacının, davaya konu ticari ilişki çerçevesinde ürettiği mal ve hizmetlerin niteliği, türü, sayısı ve piyasa rayicine göre ücretlerinin belirlendiği, bilirkişilerin rapor ve ek raporundaki değerlendirme ve hesaplamaların ayrıntılı, gerekçeli, usul ve yasa hükümleri ile dosya kapsamına uygun olduğu, davalı tarafın sözleşmeyi inkar etmekle birlikte davaya konu alacağın belli bir vadeye bağlandığı iddiasında bulunmamasına göre düzenlenen fatura tarihlerine göre icra takip tarihi itibariyle alacağın muaccel olduğu, davacı tarafça işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ve bilirkişiler tarafından işlemiş faiz hesabı yapılmış ise de davacı tarafın, icra takibinden önce davalı tarafı temerrüde düşürmediği dikkate alınarak işlemiş faiz talep etmesinin mümkün bulunmadığı, tarafların tacir oldukları ve uyuşmazlığın ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle işleyecek faiz yönünden davacı tarafın takip tarihi itibariyle yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi talebinde bulunabileceği anlaşılmakla asıl davanın kısmen kabulü ile, davalının borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının kısmen iptali ile takibin 203.754,14 TL asıl alacak ile işleyecek faiz yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına, davanın kısmen reddi ile, davacı tarafın fazlaya ilişkin 178.770,00 TL asıl alacak isteminin reddine, davacı tarafça icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuş ise de alacağın varlığının, sözleşme ilişkisinin, sözleşmenin kapsamının, sözleşme bedelinin, ödeme zamanının belirli olmayıp yargılamayı gerektirdiği, alacağın likit olmadığı, davaya konu alacağın piyasa rayiçlerine göre bilirkişi raporu ile belirlendiği dikkate alınarak davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin reddine, davalı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de reddedilen alacak bölümü yönünden davacı tarafın kötü niyetli hareket ettiğine dair dosyada bir delilin toplanmadığı, davalı tarafın kötü niyet iddiasını kanıtlayamadığı dikkate alınarak davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesi ile birlikte talep edilen ihtiyati haciz istemi kabul edilmiş, karar uyarınca davacı tarafça haciz ve haczedilen eşyaların muhafaza altına alınması işlemleri yapılmıştır. Tazminata hükmedebilmek için ihtiyati haciz talebinin haksız olarak yapılması zorunlu olup gerçekte bir alacağın varlığının bulunmamasına rağmen haksız şekilde ihtiyati haciz talep edilmesi zorunludur. Birleşen davada davacı tarafın iddiası, birleşen dosya davalısının gerçekte hiçbir alacağı bulunmamasına rağmen icra takibi yaptığı ve ihtiyati haciz talep ettiğine ilişkindir. Bu talebin yanında ihtiyati haczin uygulanmasına ilişkin iddialar haksız ihtiyati haciz nedeniyle tazminat isteminin konusu değildir. İhtiyati haciz talebine konu alacağın tamamının veya bir bölümünün varlığının belirlenmesi halinde haksız ihtiyati haciz isteminden söz etmek mümkün değildir. İhtiyati haciz kararıyla ilgili asıl davaya ilişkin yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin haksız olmadığı belirlenmekle birleşen davada haksız ihtiyati haciz talebi iddiası ile maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerektirici Nedenlerle:
1-Asıl dava yönünden;
a-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının kısmen iptali ile takibin;
203.754,14 TL asıl alacak ile işleyecek faiz yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına,
b-Davanın KISMEN REDDİ ile;
Davacı tarafın fazlaya ilişkin 178.770,00 TL asıl alacak isteminin reddine,
c-Davacı tarafın icra inkar tazminatı, davalı tarafın kötü niyet tazminatı istemlerinin reddine,
2-Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasına konu dava yönünden;
a-Maddi tazminata ilişkin davanın REDDİNE,
b-Manevi tazminata ilişkin davanın REDDİNE,
3-a-Asıl dosya için; Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 13.918,44 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 4.619,94 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 9.298,50 TL harcın asıl dosya davalısı …Şirketinden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b-Birleşen dosya için; Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL red harcının peşin yatırılan 512,33 TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 431,63 TL harcın isteği halinde birleşen dosya davacısı …Şirketine iadesine,
c-Asıl dava dosyasında davacı …Şirketi tarafından yatırılan 4.619,94 TL harcın asıl dosya davalısı …Şirketinden alınarak asıl dosya davacısı …Şirketine verilmesine,
4-a-Asıl dosya için; davanın kabul edilen bölümü yönünden davacı …Şirketi yararına takdir edilen 22.712,79 TL vekalet ücretinin asıl dosya davalısı …Şirketinden alınarak asıl dosya davacısı …Şirketine verilmesine,
b-Asıl dosya için; davanın reddedilen bölümü yönünden asıl dosya davalısı …Şirketi yararına 20.933,15 TL vekalet ücretinin asıl dosya davacısı davacı …Şirketinden alınarak asıl dosya davalısı …Şirketine verilmesine,
c-Birleşen dosya için; maddi tazminat talebi yönünden A.A.Ü.T’nin 13(1-2) maddesi uyarınca birleşen dosya davalısı …Şirketi yararına takdir edilen 5.000,00 TL nispi vekalet ücretinin birleşen dosya davacısı …Şirketinden alınarak birleşen dosya davalısı …Şirketine verilmesine,
d-Birleşen dosya için; manevi tazminat talebi yönünden A.A.Ü.T’nin 10(3) maddesi uyarınca birleşen dosya davalısı …Şirketi yararına takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin birleşen dosya davacısı …Şirketinden alınarak birleşen dosya davalısı …Şirketine verilmesine,
5-a-Asıl dosya için; asıl dosya davacısı …Şirketi tarafından dosyaların birleşmesine kadar yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 120,00 TL altı adet tebligat masrafı, 66,00 TL elektronik tebligat masrafı ve 0,50 TL kep reddiyatından oluşan toplam 230,90 TL yargılama giderinden davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi nedeniyle 53/100’ünün karşılığı olan 122,38 TL yargılama giderinin asıl dosya davalısı …Şirketinden alınarak asıl dosya davacısı …Şirketine verilmesine, 47/100’ünün karşılığı olan 108,52 TL yargılama giderinin asıl dosya davacısı …Şirketi üzerinde bırakılmasına,
b-Asıl dosya için; asıl dosya davalısı …Şirketi tarafından dosyaların birleşmesine kadar yapılan 74,00 TL iki adet tebligat ücretinden oluşan yargılama giderinden davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi nedeniyle 47/100’ünün karşılığı olan 34,78 TL yargılama giderinin asıl dosya davacısı ….Şirketinden alınarak asıl dosya davalısı ….Şirketine verilmesine, 53/100’ünün karşılığı olan 39,22 TL yargılama giderinin asıl dosya davalısı …. Şirketi üzerinde bırakılmasına,
c-Birleşen dosya için; birleşen dosya davacısı …Şirketi tarafından dosyaların birleşmesine kadar yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 512,33 TL peşin harç, 57,00 TL üç adet tebligat masrafı ve 22,00 TL dört adet elektronik tebligat masrafından oluşan toplam 645,73 TL yargılama giderinin birleşen dosya davacısı …Şirketi üzerinde bırakılmasına,
d-Asıl dosya ve birleşen dosyada asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı ….Şirketi tarafından dosyaların birleşmesinden sonra her iki dosya için ortak olarak yapılan ve 114,00 TL altı adet tebligat masrafı, 55,00 TL on adet elektronik tebligat masrafı, 13,00 TL iki adet kep reddiyatı, 266,00 TL yedi adet dosya masrafı, 1.875,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.323,00 TL yargılama giderinden asıl dava dosyasında davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, birleşen dava dosyasında ise davanın reddine karar verilmesi nedeniyle 153/200’ünün karşılığı olan 1.777,10 TL yargılama giderinin asıl dosya davalısı …Şirketinden alınarak asıl dosya davacısı …..Şirketine verilmesine, 47/200’ünün karşılığı olan 545,90 TL yargılama giderinin asıl dosya davacısı ….. Şirketi üzerinde bırakılmasına,
e-Asıl dosya ve birleşen dosyada asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı ….Şirketi tarafından dosyaların birleşmesinden sonra her iki dosya için ortak olarak yapılan ve 1.275,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan yargılama giderinden asıl dava dosyasında davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, birleşen dava dosyasında ise davanın reddine karar verilmesi nedeniyle 47/200’ünün karşılığı olan 299,62 TL yargılama giderinin asıl dosya davacısı ….Şirketinden alınarak asıl dosya davalısı … …Şirketine verilmesine, 153/200’ünün karşılığı olan 975,38 TL yargılama giderinin asıl dosya davalısı …. Şirketi üzerinde bırakılmasına,
6-a-Asıl dosya için; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca taraflardan tahsili gereken yargılama gideri niteliğindeki 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 53/100’ünün karşılığı olan 699,60 TL’nin asıl dosya davalısı …Şirketinden, 47/100 ‘ünün karşılığı olan 620,40 TL’nin asıl dosya davacısı …Şirketinden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b-Birleşen dosya için; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca taraflardan tahsili gereken yargılama gideri niteliğindeki 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin birleşen dosya davacısı ….Şirketinden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca her iki dosyada peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı-birleşen dosya davalı ……Şirketi yetkilisi ve vekili ile asıl dosya davalı – birleşen dosya davacı ….Şirketi vekilinin yüzlerine karşı, HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza