Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/953 E. 2021/941 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2019/953 Esas
KARAR NO : 2021/941
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :25/10/2019
KARAR TARİHİ :03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında 07/08/2014 tarih ve 25/10/2014 tarihli sözleşmelerin düzenlendiğini, her iki sözleşme kapsamındaki işlerin tamamının müvekkili şirket tarafından eksiksiz bir şekilde yerine getirilip, müvekkili şirketin, davalı şirket ile anlaşarak sahadan ayrıldığını, davalının işin teslimi sırasında, sonrasında ve gerekse tesisin işlemeye başlamasından sonra, herhangi bir itiraz, bildirim veya ihtirazi kayıt iletmemesine rağmen; müvekkilin sorumluluğunda olmayan ve/veya kendi sorumluluğunda olan işleri, giderleri ve gecikmeleri gerekçe göstererek, borçlu olduğu halde kendisini alacaklı konumuna getirme çabasına girdiğini, hatta bu hususta üçüncü kişilerin sorumluluğunda olan işler gerekçe göstererek müvekkili şirkete kusur izafe etmeye çalıştığını, müvekkili şirketin sözleşme ve yapılan işler gereği düzenlemiş olduğu bütün faturaların davalı tarafından kabul edildiğini ve ticari defterlerine de itirazsız işlediğini, buna rağmen her iki şirketin cari hesaplarında açık şekilde tespit olunan bakiye borcunu ödemekten imtina ettiğini, müvekkili şirketin davalı şirketten, 31/05/2016 tarihli faturaya ilişkin 1.690,02 Euro, 26/04/2016 tarihli faturaya ilişkin 62.560,00 Euro, 26/04/2016 tarihli faturaya ilişkin 71.423,54 Euro, 16/06/2016 tarihli faturaya ilişkin 144.490,78 Euro olmak üzere toplam 280.164,35 Euro bakiye fatura alacağı ile, davalı şirket tarafından onaylanmış ek işlere ilişkin 58.503,22 Euro alacağı bulunduğunu, bu alacaklarının ödenmemesi üzerine davalı şirketin defalarca uyarıldığını, ardından 15/04/2016 tarihli yazının gönderildiğini, durumun değişmemesi üzerine19/07/2016 tarihli ihtarnamenin keşide edilmesine rağmen ödemenin yapılmadığını, davalının ödememe nedeni olarak mesnetsiz konular ileri sürdüğünü, bu konuda müvekkiline keşide ettiği 25/08/2016 tarihli ihtarnamesine 30/09/2016 tarihli ihtarname ile cevap verdiklerini ve iddialarının mesnetsiz olup üç gün içinde ödeme yapılmasını talep ettiklerini, ödeme yapılmaması üzerine davaya konu icra takibini başlattıklarını, davalının haksız ve mesnetsiz olarak itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmesinden sonuç alamadıklarını, 07/08/2014 tarihli sözleşmenin 12. maddesi ve 25/10/2014 tarihli sözleşmenin 13. maddesinde uyuşmazlıkların üç kişilik hakem heyeti marifetiyle ile çözümleneceği, birer hakemin taraflarca seçileceği üçüncü hakemin ise … olacağı kararlaştırılmış ise de …’in ihtarname ile hakemlikten çekildiğini bildirmesi üzerine tahkim şartının 12/03/2019 tarihi itibariyle hükümsüz kaldığını, bu nedenle tahkim yoluna gidilmediğini bildirmiş, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında düzenlenen varlığı ve içeriği uyuşmazlık konusu olmayan 07/08/2014 tarihli ve 25/10/2014 tarihli sözleşmeler çerçevesinde, sözleşmelere konu eseri yüklenici sıfatıyla yerine getirmeyi taahhüt eden davacının sözleşmelerin konusu tüm edimlerini yerine getirdiği, bunun yanında davalı tarafın istemi ile ilave işler yaptığı, buna karşın davalının ödeme yükümlülüğünü bütünüyle yerine getirmeyip, icra takibine konu miktarda ödemeyi yapmadığı iddiası ile alacağının tahsili için davacı tarafça davalı taraf hakkında yapılan faturalara dayalı icra takibinde, davalının borca ve ferilerine ilişkin itirazının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşmelerde uyuşmazlık halinde tahkim yoluna başvurulacağı kararlaştırılmış ise de sözleşmelerde tarafların seçeceği bir hakem yanında üçüncü hakemin ismen belirlendiği, belirlenen kişinin 12/03/2019 tarihli taraflara keşide ettiği ihtarname ile hakemlik görevini ifa etmeyeceğini bildirdiği, ihtarnamenin icra takibinden önce her iki tarafa 14/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, üçüncü hakemin ismen belirlenmiş olması ve hakemin görevi ifa etmeyeceğini bildirmesi karşısında tahkim koşulunun ortadan kalktığı, buna göre davacı tarafın icra takibi yapmasında ve itiraz sonrasında itirazın iptali davası açması yönünden tahkim koşulunun dava ön şartı olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla yargılama yapılarak uyuşmazlık çözülmüştür.
Davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı icra dosyasında davacı, davalı hakkında faturalara dayalı olarak ödenmediğini iddia ettiği alacağı için 02/04/2018 tarihinde ilamsız icra yoluyla takip yapmış, ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süre içinde davalı adına vekili tarafından borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takip durmuştur.
İtiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmemiş olması nedeniyle dava hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Davacı taraf, iki ayrı sözleşme uyarınca yüklendiği eseri ilave işler de dahil olmak üzere eksiksiz tamamlayıp davacı tarafa teslim ettiği, hak edişleriyle ilgili düzenlediği faturaların davacı tarafça kabul edilip ticari defterlerine işlendiği, sözleşmeye konu ilave işler dahil tüm işlerin davalı tarafça onaylanıp kabul edildiği, icra takibine konu fatura bedellerinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı tarafça bir savunmada bulunulmamıştır.
Davalı tarafın yargılamaya katılmaması nedeniyle davacı tarafça sunulan ve bildirilen delillerin toplanmasından sonra taraflara ait defter ve kayıtlar ile dosyada toplanan deliller üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonunda sunulan ve dosya kapsamına uygun görülen ayrıntılı, gerekçeli, hükme ve denetime elverişli nitelikteki rapor ve ek raporlar ile taraflar arasında davaya konu 07/08/2014 tarihli ve 25/10/2014 tarihli sözleşmelerin düzenlendiği, davacı tarafın yüklenici sıfatıyla sözleşme konusu işlerin tamamını eksiksiz olarak yerine getirdiği ve davalı şirkete muntazaman teslim ettiği, imalat sonrasında tesisin işletmeye alındığı, yapılan imalatlara yönelik olarak davalı şirket tarafından davacı şirkete herhangi bir itiraz, kusur ve hata bildiriminde bulunulmadığı, davacı şirket tarafından ek işlerin de yapılarak tamamlandığı, davalı şirketin düzenlenen faturalara yasal süre içinde herhangi bir itirazda bulunmadığı, ilave işler için davacı tarafça fatura tanzim edilmediği, faturaların yabancı para üzerinden tanzim edildiği, malzeme alımlarının da yabancı para üzerinden faturalandırıldığı, Vergi Usul Kanunu gereği kayıtlara intikallerinin Türk Lirası olarak yapıldığı, davaya ve icra takibine konu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı ve davalı tarafın defter ve kayıtlarında 18,27 Euroluk bir farkın bulunduğu, buna göre davacı tarafın takip ve dava konusu faturaya dayalı toplam 280.164,35 Euro alacağının bulunduğu, taraflar arasında yapılmış bir sözleşmenin ve mutabakatın bulunmaması nedeniyle faturaya bağlanmayan dava ve takip konusu 58.503,22 Euro miktarında talep edilen ilave işlerin yapıldığı tarihte yüklenici kârı ve KDV eklenmeksizin piyasa rayiçlerine göre belirlenecek değerinin davacı tarafça davalı taraftan talep edilebileceği, bu içerikte ek rapor ile yapılan hesaplamada ilave işler bedelinin 43.450,60 Euro olarak belirlendiği, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmesi halinde davacı tarafın işlemiş faiz talep edebileceği, sözleşmeye konu işlerle ilgili alacak yönünden davacının 19/07/2016 tarihli ihtarnameyi keşide ederek üç gün ödeme süresi vermiş olması nedeniyle ihtarnamenin 20/07/2016 tarihinde davalıya tebliğ edilmesine bağlı olarak 23/07/2016 tarihinden icra takip tarihine kadar 3095 sayılı Yasa hükümleri uyarınca işlemiş faiz talep edebileceği, bilirkişiler tarafından yapılan hesaplamada talep edilebilecek işlemiş faizin 21.772,99 Euro olduğu, ilave işler yönünden davacı tarafça davalı tarafa ödeme için gönderilen ihtarnamenin 30/09/2016 tarihli olup üç gün içinde ödenmesinin talep edilmesi ve ihtarnamenin davalı tarafa 04/10/2016 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle 07/10/2016 tarihinden itibaren takip tarihine kadar 3095 sayılı Yasa hükümleri uyarınca talep edebileceği ve bilirkişiler tarafından hesaplanan işlemiş faizin 3.229,45 Euro olduğu, buna göre davacı tarafın sözleşme konusu işlere ilişkin 280.164,35 Euro alacağı yönünden davalının itirazının iptalinin ilave işler ile her iki asıl alacağa işlemiş faize ilişkin davalının itirazının kısmen iptaline karar verilmesi gerektiği, işleyecek faiz yönünden de 3095 sayılı Yasada takip tarihi itibariyle ön görülen faizden fazla talepte bulunularak yıllık %10 oranında talep edilen işleyecek faizin bilirkişi raporunda belirlenen takip tarihi itibariyle talep edilebilecek %1,16 ve değişen oranlarda talep edilebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, bilirkişi rapor ve ek raporlarında belirlenen asıl alacak ve işlemiş ve işleyecek faiz miktar ve oranları üzerinden takibin devamına, davacı tarafın fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, davacı tarafın faturalara dayalı alacağının yargılamayı gerektirmediği ve likit olduğu göz önünde tutularak faturalara dayalı asıl alacağın icra takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, davacı tarafça ilave işler alacağı yönünden icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de ilave işler alacağının likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiği dikkate alınarak ilave işlere ilişkin alacak yönünden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği anlaşılmakla yalnız faturalara dayalı sözleşme kapsamındaki asıl alacak için icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının, davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında borca itirazının kısmen iptali ile takibin; 280.164,35-Euro asıl alacak, 21.772,99-Euro işlemiş faiz ve 43.450,60-Euro asıl alacak, 3.229,45-Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 348.617,39 Euro alacak ile;
İşleyecek faiz yönünden; takibe konu asıl alacaklara takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar 3095 sayılı Kanunun 4(a) maddesi uyarınca takip tarihinde geçerli olan yıllık %1.6 oranında ve değişen oranlarda işletilecek faiz üzerinden devamına,
2-Davanın KISMEN REDDİ ile ;
a)Davacı tarafın fazlaya ilişkin 15.052,62-Euro asıl alacak ile 44.189,93-Euro işlemiş faiz isteminden oluşan toplam 59.242,55- Euro alacak isteminin reddine,
3-Hükmedilen 280.164,35-Euro karşılığı 1.768.229,27-TL alacağın %20’si oranındaki 353.645,85-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 152.724,29-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 31.798,57-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 120.925,72-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31.798,57-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) maddesi uyarınca takdir edilen 104.068,55 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 263,50-TL on üç adet tebligat gideri, 33,00-TL altı adet elektronik tebligat gideri, 76,80-TL iki müzekkere gidiş dönüş ücreti, 0,50-TL kep reddiyatı ile 3.000,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 3.418,20-TL yargılama giderinden 85/100’ünün karşılığı olan 2.905,47-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 15/100’ünün karşılığı olan 512,73-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeni ile 85/100’ünün 1.122,00-TL’sinin davalı taraftan, 15/100’ünün karşılığı olan 198,00-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/11/2021

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)