Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/901 E. 2021/247 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1052 Esas
KARAR NO : 2021/248

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım ve Cari Hesap İlişkisinden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ : 10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satım ve Cari Hesap İlişkisinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin tarım ve orman ürünlerinin imalat, toptan ve perakende alım ve satım işi ile uğraştığını, davalı şirketin ise gazbeton imalat ve satış işi yaptığını, taraflar arasındaki cari hesap gereğince davalı şirketin müvekkili davacı şirketten demonte paletlik tahta ve takoz aldığını, bu sebeple fatura düzenlendiğini, davalı şirketin toplam 378.392,06-TL’lik borcu ödemeyince müvekkili şirketin davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden icra takibi yaptığını, davalı şirketin haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini bildirmiş, davalının icra dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, davaya konu faturaların ve bu faturalarla ilgili herhangi bir malın müvekkiline teslim edilmediğini, faturaların malın teslimine ilişkin belge niteliğinde bulunmadığını, malların müvekkili şirkete teslim edildiğinin ispat külfetinin davacıda olduğunu, faturanın, sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belge olduğunu, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belgenin fatura olmadığını, olsa da bunun icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belge olduğunu, sözleşmesel ilişkinin davacı tarafından ispat edilemediğini, bu nedenle davacının hukuki anlamda fatura mahiyetinde olmayan belgelerle müvekkili aleyhine başlattığı icra takibinde haksız olduğunu, ayrıca davacının müvekkilini temerrüde düşürmeden icra dosyasında faiz talep ettiğini, bu nedenle işlemiş ve işleyecek faiz ve faiz oranının hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu, davacının takip açmakta haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulması gerektiğini, alacağın varlığının ve vadesinin gelip gelmediğinin yargılamaya muhtaç olduğunun ortada olduğunu, müvekkilinin borca itiraz konusunda kötü niyetli olmadığını, ortada likit bir alacak olmadığı için müvekkili aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesinin şartlarının oluşmadığını bildirmiş ve davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça taraflar arasında var olduğu iddia edilen ticari ilişkiden doğan alacağının ödenmediği iddiası ile davacı tarafın davalı hakkında iddia ettiği alacağın tahsili için yapılan icra takibinde davalının, borca ve ferilerine ilişkin yaptığı itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu icra dosyasında davacı, davalı hakkında ticari ilişkiden kaynaklandığını iddia ettiği alacağının tahsili için ilamsız icra yoluyla takip yapmış, ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süre içinde davalı adına vekili tarafından sunulan itiraz dilekçesi ile davacı tarafa ödenmemiş bir borç bulunmadığı iddia edilerek borca ve ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle davalı hakkındaki takip durmuştur.
Dava, İİK’nun 67(1) maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Davalı tarafça ikinci cevap dilekçesinde zaman aşımı definde bulunulmuş ise de HMK’nun 131(1) maddesi uyarınca zaman aşımı definin cevap dilekçesi ile birlikte ileri sürülmesinin zorunlu olup bu süre içinde ve cevap dilekçesi ile yasal süre içinde zaman aşımı definin ileri sürülmediği anlaşılmakla davalı tarafın zaman aşımı definin reddine karar verilerek dikkate alınmamıştır.
Davacı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin defter ve kayıtları ile sabit olduğunu iddia etmiş ve delil olarak defter ve kayıtlara dayanmış, davalı taraf ise taraflar arasında ticari bir ve sözleşme bulunmadığı ve buna bağlı olarak davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığı iddiasında bulunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmalarına göre ve davalı tarafça ticari ilişkinin inkar edildiği göz önünde tutularak tarafların dayandıkları delillere göre defter ve kayıtları bilirkişi aracılığı ile incelenerek uyuşmazlık çözülmüştür.
Toplanan tüm deliller ve mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu ile; davacı ve davalı tarafların her ikisinin de lehlerine delil teşkil eder nitelikteki incelenen defter ve kayıtları ile her ne kadar davalı tarafça taraflar arasında bir ticari ilişki bulunmadığı iddiasında bulunulmuş ise de taraflar arasında 2014 yılında ticari ilişkinin başladığı ve bu ticari ilişkiye bağlı olarak cari hesap ekstrelerinin oluşturulduğu, ancak taraflar arasında oluşan ticari ilişkiye bağlı olarak yazılı bir ticari sözleşme düzenlenmediği, davacı tarafça düzenlenen faturalar ve sevk irsaliyelerinin davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında da yer aldığı, davalı defterlerinde 2014 yılından 2019 yılı dahil cari hesap ekstrelerinin yer aldığı, 2020 yılı yevmiye defteri kayıtlarında ise davacıya 369.354,76-TL borçlu olarak görünüp, 2019 yılı sonundaki yevmiye kayıtları ile bu tutarın birbirini doğruladığı, yine taraflar arasında 14/12/2017 tarihli iki adet teklif konulu elektronik yazışmalar bulunduğu, bunlar dışında başkaca yazışmalar da yapılıp 22/08/2019 tarihli protokol konulu borç tasfiye sözleşmesi başlıklı yazışmanın yapıldığı, davalı şirketin davacı tarafa yaptığı ödemelerin yine davalıya ait banka hesap ekstrelerinde göründüğü, taraflar arasındaki elektronik yazışmalarda teklif konulu ürün, ebat ve şekillerine ait çizimlerin bulunduğu, faturaların açık fatura olarak düzenlendiği, 2018 yılı cari hesap mutabakatının olumlu olarak sonuçlandığı, davalı tarafça mal teslimi ve faturalara herhangi bir itiraz yapılmadığı, davacı tarafça kesilen fatura bedellerinin ortalama dört ay sonra davalı tarafça ödendiği, bazı faturalar için ise yaklaşık yedi ay sonra ödemenin yapıldığı, davacı defter ve kayıtlarına göre taraflar arasındaki ticari ilişkiye bağlı olarak oluşturulan cari hesapta icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 378.391,88-TL alacaklı göründüğü, buna karşılık davalı taraf defter ve kayıtlarında davalının davacıya 378.392.06-TL borçlu göründüğü, dava tarihi itibarinde ise davacı tarafın defterlerinde 369.354,76-TL davalı tarafın defterlerinde ise 369.354,97-TL borç kaydının bulunduğu, buna göre her iki tarafın ticari defterlerindeki alacak ve borç kayıtlarının küçük kuruşlara tekabül eden fark dışında birbirlerini teyit ettiği, her ne kadar davalı şirket tarafından konkordato talepli dava açılmış ve geçici mühlet kararından sonra 19/06/2021 tarihinden itibaren bir yıl kesin mühlet kararı verilmiş ise de davaya konu icra takibi ile bu davanın konkordato talebinden önce açılmış olması nedeniyle konkordato davasının mahkememizdeki davaya ve davanın görülmesine etkili olmadığı, davalı tarafça ticari ilişki inkar edilmesine rağmen her iki tarafın defter ve kayıtları ile ticari ilişkiye bağlı olarak oluşturdukları açık cari hesabın birbirini doğrular nitelikte bulunduğu, davalı tarafça davacı tarafından icra takibine konu edilen faturalar dahil kesilen ve gönderilen hiçbir faturaya itiraz edilmeden kendi defterlerine kayıt edildiği, taraflar arasında karşılıklı cari hesap mutabakatının sağlandığı göz önünde tutulduğunda davalı tarafın defter ve kayıtlarına ve her iki tarafın alacak ve borç miktarını doğrular nitelikteki kayıt ve belgelerine göre malların teslim edilmediği, faturaların fatura niteliğinde bulunmadığına yönelik iddialarının dinlenir olmadığı, her iki tarafın incelenen defter ve kayıtlarına göre davacı tarafın davalıdan aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan icra takip tarihi itibariyle 378.392,06-TL asıl alacağının bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça icra dosyasında işlemiş temerrüt faizi talebinde bulunulmuş ise de taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmayıp temerrüde ve faizin türü ve oranına ilişkin anlaşma sağlanmış bir hüküm bulunmadığı göz önünde tutulduğunda davacı tarafın icra takibinden önce temerrüde düşürülmemesi nedeniyle davacı tarafın işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı, buna karşın tarafların tacir olup takibe ve uyuşmazlığa konu alacağın ticari işletmelerinden ve ticari ilişkilerinden kaynaklanması nedeniyle icra takip tarihinden sonra avans faizi talebinde bulunabileceği ancak davacı tarafın takip dosyasında türünü belirtmeksizin yalnız %9 oranında faiz talep ettiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne takibin 378.392,06-TL asıl alacak üzerinden devamına, davacı tarafın fazlaya ilişkin 14.928,34-TL’lik işlemiş faiz isteminin reddine, asıl alacağa ilişkin itirazın haksız olması ve alacağın likit olması nedeniyle davalı tarafın %20 oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, davalı tarafça kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de reddedilen işlemiş faiz istemi konusunda davacı tarafın kötü niyetli olmadığı ve davalı tarafça da kötü niyetinin bulunduğu iddiasının kanıtlanamadığı göz önünde tutularak davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalının borca ve ferilerine ilişkin itirazının kısmen iptali ile;
Takibin 378.392,06-TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Davanın KISMEN REDDİ ile;
Davacı tarafın fazlaya ilişkin 14.928,34-TL işlemiş faiz isteminin reddine,
3-Hükmedilen 378.392,06-TL asıl alacağın %20’si oranındaki 75.678,41-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 25.847,96-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 4.495,40-TL + 254,94-TL = 4.750,34-TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 21.097,62-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.750,34-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 34.937,44-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen bölümü için davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca haklılık durumuna göre taraflardan tahsili gereken yargılama gideri niteliğindeki arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranları dikkate alınarak 1/25′ inin karşılığı olan -TL ‘sinden davacının,24/25’inin karşılığı olan-TL ‘sinden ise davalının sorumlu olması kaydı ile 1.320,00-TL arabuluculuk ücretine ilişkin yargılama giderinin davacı ve davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 77,00-TL on dört adet elektronik tebligat gideri, 38,00-TL iki adet tebligat gideri, 3,5-TL yedi adet kep reddiyatı, 86,95-TL dosya masrafı posta gidiş ücreti, 1.800,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.049,85-TL yargılama giderinden 24/25’inin karşılığı olan 1.967,85-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1/25’inin karşılığı olan 82,00-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı tarafından peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/03/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır