Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/898 E. 2022/509 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/898 Esas
KARAR NO : 2022/509

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2015
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı Halk Bankası ile müvekkili arasında 08.09.2009 tarihli ipotek sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmede %72 Temerrüt faizi kararlaştırıldığı, ancak TBK m 120 ye göre temerrüt faizi şartının fahiş olduğu, sözleşmeyle karalaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı, müvekkilinin gerçek kişi olduğu ve tacir sıfatının olmadığından bahisle İzmir 6. Müdürlüğü …… esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte şimdilik 10.000,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, yargılama harç ve giderleri ile yasal vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının aynı alacak için İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde…..E……K sayılı menfi tespit davası açtığı, 22.09.2014 tarihinde hukuki yarar yokluğundan davanın redddine karar verildiği, bu nedenle derdestik itirazında bulunulduğu, davalı ile alacaklı banka arasında Karşıyaka……Noterliği 12.09.2012 tarih ve ……yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile İzmir …..İcra …….sayılı dosyaların temlik alındığı, asıl alacak ve ferilerinin banka tarafından belirlendiğini beyanla, derdestlik itirazının kabul edilerek davanın reddine karar verilmesine, bu talebin kabul edilmemesi halinde inceleme neticesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde, müvekkil banka ile dava dışı……Ekipmanları Ltd. Şti. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmeleri gereğince kredi kullandırıldığı, davacı …….’in kredi sözleşmelerinin tüm sayfalarını imzlalayarak müteselsil kefil olduğu, kullandırılan krediye karşılık 07.09.2009 tarih 8105 yevmiye ile 150.000 TL, 08.09.2009 tarih ve….. yevmiye ile 250.000 TL ve 08.09.2009 tarih ve 7877 yevmiye ile 250.000 TL lık ipoeteklerin … tarafından verildiği, kredi borcunun temerrüde düşmesi üzerine Mendere ………… Noterliğinden 16.02.2012 tarih ve…yevmiye ile kat ihtarı keşide edildiği, İzmir……. İcra Müdürlüğü……. esas sayılı dosyalar üzerinden, keza bu dosyalarla mükererlik arzetmemek üzere 2012/7019 ilamsız takip başlatıldığı, icra takiplerinin itiraza uğramadan kesinleştiği, ipotek resmi senedinde akdi faiz oranının %36 olarak belirlendiğ, temerrüt faizi oranının ise bu oranın %100 fazlası olarak kabul edildiği, davacının kefil olduğu asıl borçu şirket tacir olduğu, bu kredinin ticari kredi olduğu, TBK. 120. maddesindeki faiz sınırına tabi olmadığından bahisle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dosya mahkememize İzmir 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13/12/2018 tarih, ….Esas, ……Karar sayılı davanın reddine ilişkin kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’nin 12/07/2019 tarih….. Dosya no, ….Karar no’lu ilamı ile kaldırılarak Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğu belirtilerek mahkememize tevzi edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık konusunun; İzmir 6.İcra Müdürlüğünün …… kesinleşen takip sonucu davacıya ait satışına karar verilen taşınmazla ilgili ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte söz konusu sözleşmede kararlaştırılan %72 Temerrüt faizinin TBK m 120.maddesine göre fahiş olduğundan bahisle şimdilik 10.000-TL davacının borçlu olmadığının menfi tespiti olduğu görülmüştür.
Menfi tespit davası ancak borcun ödenmesinden önce açılabilecek bir davadır.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi). Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
Esasa ilişkin nihai karar ile taraflar arasındaki uyuşmazlık (esastan) sona erer ve hüküm kesinleşince (kesin hüküm ortaya çıkınca), artık o uyuşmazlık (dava konusu) hakkında, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak yeni bir dava açılamaz; açılırsa, kesin hükümden dolayı reddedilir (HMK m.303) (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001, Cilt:3, s.3005).
Tarafların iddia ve savunmaları nazara alınarak tüm dosya kapsamı üzerinden “davacıya kullandırılan ipotek sözleşmesinde uygulanacak faiz ve oranı bakımından davacının gerçek kişi tacir olduğu dikkate alınarak faiz oranının hukuka aykırı olup olmadığı” hususlarında bankacı bilirkişiden rapor aldırıldığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 26/04/2021 havale tarihli raporunda, İhbar olunan T. Halk Bankası A.Ş. tarafından, dava dışı asıl borçlu … Ekipman Ltd. Şti. firmasına kullandırılan krediler nedeniyle, davalı … Mühendislik Ltd. Şti. Firmasının, 11.09.2012 Temlik tarihi itibariyle 174.204,55 TL’ lık kısmı asıl alacak ve 32.729,45 TL’ lık kısmı Faiz olmak üzere toplam 206.935,00 TL alacaklı olduğu, asıl alacağa temlik tarihinden itibaren %72 Faiz talep edilebileceği, 12.10.2015 Dava tarihi itibariyle 172.432,94 TL’ lık kısmı asıl alacak ve 346.264,24 TL’ lık kısmı Faiz olmak üzere toplam 518.697,18 TL alacaklı olduğu, asıl alacağa dava tarihinden itibaren %72 Faiz talep edilebileceği, İzmir ……. İcra Dairesi….. Esas İpoteğin Paraya çevilmesi yolu ile takip dosyası yönünden davacının sorumluluğunun 07.09.2009 tarih ve 8105 yevmiye, 08.09.2009 tarih ve ……yevmiye, 08.09.2009 tarih ve 7877 yevmiye ile tesis edilen toplam 650.000,00 TL’lık ipotek şerhleri ile sınırlı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Tarafların, kök rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda mevcut dosya kapsamına göre bilirkişiden ek rapor alındığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 03/08/2021 havale tarihli ek raporunda, ihbar olunan T. Halk Bankası A.Ş. tarafından, dava dışı asıl borçlu …. Ltd. Şti. firmasına kullandırılan krediler nedeniyle, davalı … Mühendislik Ltd. Şti. firmasının 11.09.2012 temlik tarihi itibariyle 174.204,55 TL’ lık kısmı asıl alacak ve 32.729,45 TL’ lık kısmı Faiz olmak üzere toplam 206.935,00 TL alacaklı olduğu, asıl alacağa temlik tarihinden itibaren %18 Faiz talep edilebileceği ve İzmir ….. İcra Dairesi…… Esas İpoteğin Paraya çevilmesi yolu ile takip dosyası yönünden davacının sorumluluğunun 07.09.2009 tarih ve 8105 yevmiye, 08.09.2009 tarih ve 7876 yevmiye, 08.09.2009 tarih ve 7877 yevmiye ile tesis edilen toplam 650.000,00 TL’ lık İpotek şerhleri ile sınırlı olduğu değerlendirildiği, 12.09.2012 Temlik tarih ile 12.10.2015 dava tarihi arasında kalan dönemde olmak üzere 28.12.2012 tarihinde haricen 71.615,00 TL nın tahsil edilmiş olduğu bilgisi ve TBK 84. Maddesi dikkate alınarak 12.10.2015 tarihi itibariyle borç tutarının hesaplandığını, davaya konu alacağa TBK 88. ve 120. Maddeleri kapsamında %9 akdi ve %18 Temerrüt faizi oranlarının uygulanacağının kabul edilemesi halinde, Nihai Taktir Sayın Mahkemenize ait olmak kaydı ile, İhbar olunan T. Halk Bankası A.Ş. tarafından dava dışı asıl borçlu … Ekipman Ltd. Şti. firmasına kullandırılan krediler nedeniyle, davalı … Mühendislik Ltd. Şti. firmasının 12.10.2015 dava tarihi itibariyle 144.598,24 TL’ lık kısmı asıl alacak ve 72.592,28 TL’ lık kısmı Faiz olmak üzere toplam 217.190,52 TL alacaklı olduğu, asıl alacağa dava tarihinden itibaren %18 Faiz talep edilebileceği değerlendirildiği, davacı vekilinin itirazları değerlendirilmiş olduğu, kök raporda değişkiklilk yapmayı gerektirir bir durum tespit edilmediğini belirtmiştir.
Mahkememizin 15/02/2022 tarihli oturumunda, Dava dilekçesinde “fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; İzmir 6.İcra Müdürlüğünün 2012/7017 Esas sayılı dosyasında yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte şimdilik 10.000,00 TL yönünden borçlu olmadığımızın tespitine karar verilmesi talebimizden ibarettir” denilmek suretiyle davanın kısmi olarak açıldığı ve buna göre harç yatırıldığı, her ne kadar sözleşmede düzenlenen %72 temerrüt faiz oranının hukuka aykırı olduğu iddia edilmiş ise de aslında dava dilekçesinde ve dosya muhteviyatında takip dosyasında borçlu olunmadığının tümüyle tespitinin talep edildiği, bilirkişi raporunda da görüldüğü üzere temerrüt faizi dışında ana para alacağının da kapatılmadığı, takip dosyası kapak hesabında toplam faiz alacağının ayrıca bir kalem halinde hesaplanarak belli olduğu, bu anlamda açılan dava değeri ile takip dosyası talep miktarının uyuşmadığı ve dava şartı noksanlığı ortaya çıktığı anlaşılmakla bunun giderilmesi yönünde davacı vekiline yazılı beyanda bulunmak üzere iki hafta kesin süre verildiği, davacı vekilince beyan dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizin 14/06/2022 tarihli oturumunda, davacı vekili, önceki beyanlarımızı tekrarla, beyan dilekçelerinin 3.mad. gereğince öncelikle bilirkişi incelemesi yapılarak sonra harcın yatırılması gerektiği düşüncesinde olduklarını, bu sebeple dosyanın bilirkişiye verilmesini, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Aynı oturumda, davalı … Mühendislik vekili, önceki beyanlarını tekrarla, davacının beyan dilekçesine karşı beyanda bulunmak için süre talep ettiklerini, eksik hususların giderilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İhbar olunan vekili, önceki beyanlarını tekrarla, eksik hususların giderilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 17/12/2013 tarihinde davacı tarafça davalı şirket aleyhine davaya konu Genel Kredi Sözleşmesine dayalı icra takibindeki temerrüt faiz oranının fahiş oluşu nedeniyle kısmi olarak 5.000,00-TL üzerinden İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan menfi tespit davasının kısmi olarak açılamayacağı ve hukuki yarar bulunmadığından 22/09/2014 tarihli reddi kararının taraflarca temyiz edilmediğinden 12/10/2016 tarihinde kesinleştiği, bu kez davacı tarafça 12/10/2015 tarihli önceki dava sebepleriyle aynı olarak davaya konu icra takibindeki temerrüt faiz oranının fahiş oluşu nedeniyle kısmi olarak 10.000,00-TL üzerinden İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde karara konu menfi tespit davasının açıldığı, 13/12/2018 tarihli davanın reddi kararı üzerine davacı vekilince istinaf edilerek kararın usulden reddedilerek görev yönünden kaldırılma sonucu görevli olan Ticaret Mahkemesi olarak mahkememize tevzi edildiği, her iki davada da konu edilen takibin aynı olduğu, istenen talep sonucunun aynı olduğu ve kısmi dava değeri değiştirilerek açıldığı, mahkememiz dosyası açısından dava açıldığı tarihte reddi yönünde bir kararın bulunduğu, hukuki yarar dava şartının derdestlik itirazı dava şartından daha önce geldiği için öncelikle incelenmesi gerektiği, söz konusu Genel Kredi Sözleşmesi ve İpotek Akit Tablosunda temerrüt faiz oranının belirlendiği, %72 faiz oranının davacı tarafça kabul edildiği, hatta temerrüt faiz oranında yapılacak değişikliklerin de önceden kabul edildiği, davacının, asıl borçlu şirketin kullandığı ticari kredinin müşterek müteselsil kefili ve ayrıca ticari kazancı bakımından da tacir olduğu, tacirler arasında TBK. faiz hükümlerinin serbestçe kararlaştırılabileceği, temerrüt faizinin somut şekilde belirlenmiş olması nedeniyle taraflarca belirlenen bu oranların tarafları bağlayıcı olduğu, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde kısmi dava açılabileceği aksi halde talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağı, kısmi dava açılmasında alacaklının hukuki yararı bulunmadığı, (HMK madde 109/2, 114/4) menfi tespit davasında davaya konu takip miktarının likit belirlenebilir olduğu ve işlemiş faizlerin açıkça gösterilmiş olduğu, burada bir miktarı belirleyememe imkansızlığının söz konusu olmadığı, kısmi dava açılamayacağı, üstelik bu hususta verilmiş bir red kararı bulunduğu ve bunun da temyiz edilmeyerek kesinleştiği de ortada olup bir değişiklik söz konusu olmadan aynı koşullarla yeniden dava açıldığı, sonuçta kısmi dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığı, dolayısıyla davanın HMK’nun 114/1-h maddesi gereğince hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddedilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.( Hukuk Genel Kurulu’nun 18/02/2021 tarih, 2017/(13)3-773 Esas, 2021/102 Karar sayılı kararı )
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Açılan davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-h. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 115/2. maddesi gereğince hukuki yarar yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar kanununun 22.maddesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam harcının davanın açılışı sırasında yatırılan 170,78-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 90,08-TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T hükümlerine göre hesap ve takdir edilen, 5.100,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı … Mühendislik ile ihbar olunan vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip ……
(e-imzalıdır)

Hakim…..
(e-imzalıdır)