Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/884 E. 2022/464 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/884
KARAR NO : 2022/464

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; …/…/… tarihinde davalı … … …’in kendisine ait … … … plakalı aracı iye seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek yayaya çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda davalının tam kusurlu olduğunu, müvekkili … …’nın kaza nedeniyle beyin yaralanması geçirdiğini, durumunun ağır olması nedeniyle bebeğini erken doğurmak zorunda kaldığını, hafızasını kaybettiğini, aylarca bebeğini kabul edemediğini, psikiyatri tedavisi gördüğünü ve halen tedavinin devam ettiğini, sorunlarının devam etmesi nedeniyle hala ilaç kullandığını, müvekkili … … …’nın trafik kazası nedeniyle erken doğduğunu, doğumdan itibaren solunum yapamadığını, kalbinin durduğunu ve göğüs kompresyonu yapılmak zorunda kaldığını, prematüre olması nedeniyle devamlı küvezde kaldığını, kontrollerinin devam ettiğini, davalı sigorta şirketinin … … … plakalı aracın trafik poliçesini düzenleyen sigorta olduğunu, yapılan başvuruya cevap verilmediğini, meydana gelen maddi tazminat, tedavi giderleri, bakım giderleri ve diğer sair harcamalardan sorumluluğunun tartışmasız olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla beden gücü ve efor kaybına uğrayan … … için 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL bakıcı ve bakım giderleri ile 100,00-TL tedaviye bağlı ileride muhtemel estetik ameliyat, ilaç, yol ve diğer tüm giderlerden oluşan maddi tazminatın sigorta şirketi için 30/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avansa faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, … … … için 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL bakıcı ve bakım giderleri ile 100,00-TL tedaviye bağlı ileride muhtemel estetik ameliyat, ilaç, yol ve diğer tüm giderlerden oluşan maddi tazminatın sigorta şirketi için 30/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avansa faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, davacı … … için 50.000,00-TL, … … … için 50.000,00-TL ve … … için 50.000,00-TL manevi tazminatın …/…/… tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … … …’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; bakıcı ve tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik tazminatının Sosyal Güvenlik Kurumu sorumluluğunda olduğunu, kaza tarihi itibariyle ölüm ve sakatlanma teminat limitinin 360.000,00-TL olduğunu, dava konusu kazada müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, davacının söz konusu olaydan dolayı Sosyal Güvenlik Kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüte düşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin öngöremediği ve elinde olmayan sebeplerle hiçbir kusur olmaksızın kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin başka bir otomobilin sıkıştırması neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve kaldırıma çıkarak kazanın gerçekleştiğini, buna ilişkin tanığın mevcut olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi,
3-Hasar dosyası,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan … … … plakalı araca ait ruhsat fotokopisi,
5-…/…/… tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
6-… … … plakalı araca ait trafik tescil kayıtları,
7-Karşıyaka … Ağır Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası,
8-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nezdinde davacı … … … ve davacı … …’ya ait olarak düzenlenen tedavi evrakları,
9-İzmir Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi nezdinde davacı … … … ve davacı … …’ya ait olarak düzenlenen tedavi evrakları,
10-İzmir Özel Çınarlı Hastanesi nezdinde davacı … … … ve davacı … …’ya ait olarak düzenlenen tedavi evrakları,
11-İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü nezdinde davacı … …’ya ait iş yeri sicil dosyası ve hizmet döküm cetveli,
12-İzmir SGK İl Müdürlüğü nezdinde davaya konu …/…/… tarihli yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacı … … … ve davacı … …’nın yaralanması nedeniyle … … …’ya velayeten kendi adına asaleten … … ve … … …’ya velayeten davacı … …’ya maluliyet ödemesi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise rücuya tabi olup olmadığı, rücuya tabi ise peşin sermaye değerine ilişkin kayıt ve belgeler,
13-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporu,
14-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporu,
15-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/../… havale tarihli maluliyet ek raporu,
16-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet ek raporu,
17-Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinde görevli üç kişilik Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin …/…/… havale tarihli raporu,
18-Aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisinin 21/04/2022 havale tarihli raporu,
19-Davacı vekilinin 10/05/2022 havale tarihli bedel artırım dilekçesi,
20-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, …/…/… tarihinde meydana gelen ölümlü ve yaralamalı trafik kazası neticesinde yaralanan … … … ve … …’nın vücut bütünlüklerinde kalıcı işgöremezlik oluşup oluşmadığı, yaralanmaları nedeniyle geçici iş göremezlik (iyileşme) sürelerinin ne kadar olduğu, davacılar … … … ve … …’nın yaralanmaları nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadıkları, oluşmuş ise kalıcı işgöremezlik ve iyileşme sürecinde çalışamamaları sebebiyle ve davacılar … … … ve … …’nın mahrum kaldıkları ve kalacakları gelirleri ile bakıcı giderleri ve tedavi giderlerinin belirlenmesi neticesinde sürekli ve geçici iş göremezlik tazminat bedelleri ile bakıcı giderleri ve tedavi giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ve davacılar … … …, … … ve … …’nın uğradıkları manevi zarar karşılığı olan her bir davacı için 50.000,00-TL olmak üzere toplamda 150.000,00-TL manevi tazminatın davalı … … …’den tahsili ile davacı … … …’ya velayeten kendi adlarına asaleten … … ve … …’ya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde; ”Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin bu ihlâl nedeniyle ekonomik geleceği sarsılmış olabilir. Bu tür zararlar çalışma gücünün tamamen veya kısmen kaybı nedeniyle ortaya çıkan zararlar dışında ekonomik geleceğin sarsılmasının meydana getirdiği zararlardır. Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar müstakbel zararlardır ve bu zararlar çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana gelmektedir. Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişi çalışma gücünde bir azalma meydana gelmese dahi iş piyasasında yeni bir iş bulmakta veya eski işini korumakta güçlük çekmekte veya aynı işte çalışsa dahi ihlâlden öncesine nazaran daha çok emek sarf etmek zorunda kalmaktadır.
Trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazmini için dava açmak için yasada öngörülen süre mağdurun uğradığı zararı ve failini öğrendiği tarihten itibaren 2 yıldır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinde de bu süre 2 yıl olarak öngörülmüştür. Kaza sonucu dava açarak zararlarının giderilmesini isteyecek kişiler bu iki yıllık süre içinde dava açmak zorundadır. Her halükarda ise kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açma hakkı zaman aşımına uğrar. Burada bir istisna vardır. O da eğer failin trafik kazası ile sonuçlanan eylemi aynı zamanda ceza kanunlarına göre suç teşkil ediyorsa ve bu suç için ceza kanunlarında daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörülmüş ise tazminat davası açma süresi de ceza kanunlarında düzenlenmiş olan daha uzun zaman aşımı süresine uzar. Bu husus 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinin birinci fıkrasının 2. cümlesinde ”Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” şeklinde ifade edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, ”bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, ”işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp çözümlenmesi gerekmektedir.
Karayolları Trafik Kanunu’nda zorunlu trafik sigortasına ilişkin olarak, sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan haller de açıkça düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar’ başlıklı 92. maddesinde:
”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanun’un 105. maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler” hükmü ile zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmış, burada örnekseme yoluna gidilmeyip tek tek ve tahdidi olarak sorumlu olunmayan haller sıralanmıştır.
Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92/b. maddesinde yer alan “İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna” ilişkin hükümdür.
Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından, sadece tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır.
Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış; böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir.
Durum bu olunca, işletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin ölümü veya yaralanmaları halinde bundan kaynaklanan zararlarının zorunlu sigorta kapsamında olduğu kabul edilmelidir.
Araç sürücüsünün veya yakınlarının talepleri ise 92. madde kapsamında yer almamakla sigortacının sorumluluğu kapsamında kabul edilmiştir. 14/04/2016 günü yapılan ve 26/04/2016 tarihinde 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklik ile;
6704 Sayılı Kanunun üçüncü maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi değiştirilmiş, değişik; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Yine aynı Kanun’un 4. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.
”g)Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h)İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
ı)Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler”in de teminat dışı olduğu düzenlenmiştir.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya muhteviyatına kazandırılmıştır.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin incelenmesinde, … … … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 06/08/2018-2019 tarihleri arasında, … poliçe numaralı Zorunlu Karayolu Mali Mesuliyet Trafik Poliçesi ile sigortalandığı, sigorta teminatının tedavi giderleri açısından şahıs başına 360.000,00-TL, vefat/sakatlık açısından şahıs başına 360.000,00-TL olduğu görülmektedir.
Karşıyaka … Ağır Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, katılanların … …, … …, … …, … …, … …, … …, müştekinin … …, sanığın … … … olduğu, sanık hakkında Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma suçundan ötürü yargılama yapıldığı, yargılama sırasında alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 26/11/2018 tarihli raporunda dava konusu trafik kazasının gerçekleşmesinde sanık sürücü … … …’in asli ve tam kusurlu olduğunun mütalaa edildiği, sanık … … … hakkında Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma suçu sabit görülmekle 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 74. maddesinde; ”Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” hükmü ile hukuk hâkiminin ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında ilke olarak bağımsız kılındığı, hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında sadece ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul edildiği, ancak önemle belirtmek gerekir ki ceza mahkemesi kararında hukuk hakimini bağlar mahiyette bulunan husus maddi olgu olup, ceza mahkemesi hakiminin kusur kabulünün hukuk hakimi bağlar nitelikte bulunmadığı gözetilerek, soruşturma dosyası ve akabinde devam etmesi muhtemel ceza yargılamasının sonucunun beklenilmesine yer ve gerek görülmemiş, bununla birlikte ceza dosyası ve içeriğinde yer alan taraf ve tanık beyanları, iddianame, bilirkişi raporu ve sair deliller çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde Karşıyaka … Ağır Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen kusur raporunda ihtimalli olarak belirlenen kusur oranları ile dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen 26/11/2018 tarihli doğrultusunda dava konusu trafik kazasının … … …’in asli ve tam kusurlu olduğunun kabulü ile yargılamaya devam olunmuştur.
Davacıların tedavi gördüğünü belirttiği hastanelere müzekkere yazılarak, dava konusu trafik kazasında yaralanması çerçevesinde davacı açısından düzenlenen tedavi evrakları celp edilmiştir.
Tedavi evraklarının temini akabinde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne müzekkere yazılarak dosyanın Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na tevdi ile belirlenecek muayene gününde davacılar vekilince hazır edilecek davacılar … … … ve … …’nın gerekli muayenelerinin yapılarak dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacılar … … … ve … …’ya ait İzmir Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, davacı … … …’nın …/…/… tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığının ve davacılar … … … ve … …’nın geçici iş göremezlik (iyileşme) sürelerinin ne kadar olduğu, yaralanmaları nedeniyle … … … ve … …’nın sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadıkları hususlarının, davaya konusu trafik kazasının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın yürürlük tarihinden sonra …/…/… tarihinde gerçekleştiği göz önünde bulundurularak Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları gereğince 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ”Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde tespit edilerek ve ayrıca … … …’nın dava konusu trafik kazası nedeniyle biyolojik vaktinden daha erken olacak şekilde doğup doğmadığı hususunun da belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporunda sonuç olarak; … doğumlu … … …’nın … tarihli trafik kazası sonrası erken doğum ve solunum desteği nedeniyle yoğurn bakım izlemine alındığı, daha sonrasında rutin yenidoğan takipleri dışında ek bir takip ve tedavi süreci önerilmediği göz önünde bulundurulduğunda hastanede yatış süresi olan 17 gün boyunca kaza nedeniyle bakıcı refakatine muhtaç olduğu mütalaa edilmiştir.
Tedavi evraklarının temini akabinde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne müzekkere yazılarak dosyanın Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na tevdi ile belirlenecek muayene gününde davacı vekilince hazır edilecek davacı … …’nın gerekli muayenelerinin yapılarak dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı … …’ya ait Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, İzmir Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi ve İzmir Özel Çınarlı Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, davacı … …’nın …/…/… tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığının ve davacı … …’nın geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin ne kadar olduğu, yaralanması nedeniyle … … …’nın sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığı hususlarının, davaya konusu trafik kazasının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın yürürlük tarihinden sonra …/…/… tarihinde gerçekleştiği göz önünde bulundurularak Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları gereğince 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ”Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde tespit edilerek ve ayrıca … …’nın dava konusu trafik kazası nedeniyle biyolojik vaktinden daha erken olacak şekilde doğum yapıp yapmadığı hususunun da belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporunda sonuç olarak; … …’nın beyin yaralanmasına bağlı oluşan epileptik nöbet geçirme riski nedeniyle engellilik oranının %5 olarak bulunduğu, beyin yaralanması nedeniyle ortalama fizyolojik tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 ay olarak kabulünün uygun olacağı, davacının kazada yaralanması sebebiyle 1 (bir) ay süre ile bakıma muhtaç olduğu mütalaa edilmiştir.
Maluliyet raporlarının tanzimi akabinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerinden ilgili maddelerin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi neticesinde, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ve güncel Bölge Adliye Mahkemesi kararları gereğince
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine müzekkere yazılarak dosyanın Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na tevdi ile belirlenecek muayene gününde davacı vekilince hazır edilecek davacı … … …’nın gerekli muayenelerinin yapılarak dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı … … …’ya ait Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, İzmir Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi ve İzmir Özel Çınarlı Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, davacı … … …’nın …/…/… tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığının ve davacı … … …’nın geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin ne kadar olduğu, yaralanması nedeniyle … … …’nın sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığı hususlarının, yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda ”Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri çerçevesinde (mümkün olmadığı takdirde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde) tespit edilerek ve ayrıca … … …’nın dava konusu trafik kazası nedeniyle biyolojik vaktinden daha erken olacak şekilde doğup doğmadığı hususunda düzenlenecek ek rapor ile belirlenecek muayene gününde davacı vekilince hazır edilecek davacı … …’nın gerekli muayenelerinin yapılarak dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı … …’ya ait Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, İzmir Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi ve İzmir Özel Çınarlı Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, davacı … …’nın …/…/… tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı vücut bütünlüğünde sürekli işgöremezlik oluşup oluşmadığının ve davacı … …’nın geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin ne kadar olduğu, yaralanması nedeniyle … … …’nın sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığı hususlarının, yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda ”Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri çerçevesinde (mümkün olmadığı takdirde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde) tespit edilerek ve ayrıca … …’nın dava konusu trafik kazası nedeniyle biyolojik vaktinden daha erken olacak şekilde doğum yapıp yapmadığı hususunda düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen …/…/… havale tarihli ek raporda sonuç olarak; davacı … …’nın Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı olay tarihindeki yaşına göre ve raporun hazırlandığı tarihteki yaşına göre %0 (sıfır) olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 4 ay olarak kabulünün mümkün olacağı, şahsın biyolojik vaktinden daha erken olacak şekilde doğum yaptığı, … … …’nın hastanede yatış süresi olan 17 gün boyunca tıbbi bakım hizmetine muhtaç olduğu ancak şahsın geçirmiş olduğu kaza ve travmadan bağımsız olarak yenidoğan ve çocuk olması nedeniyle sürekli bakıma muhtaç olduğu mütalaasına varıldığı belirtilmiştir.
Her ne kadar …/…/… tarihli duruşmanın 2 ve 3 numaralı ara kararlarında davacılar … … … ve … …’nın ürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen raporun ”Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri çerçevesinde (mümkün olmadığı takdirde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde) tespit edilmesine yönelik ara karar oluşturulmuş ve bu doğrultuda her iki davacı yönünden ek rapor alınmış ise de, güncel Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları çerçevesinde hak iddiasında bulunan şahısların sürekli ve geçici iş göremezlik oran ve sürelerinin tespitine ilişkin maluliyet raporlarında kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmeliklerin esas alınarak düzenlenmesi gerektiği, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporu ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan ”Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği anlaşılmakla, dava konusu talepler açısından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporu ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporunun esas alınması suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporunda şahsın olaya bağlı psikiyatrik şikayetleri olduğu, daha önce psikiyatriye başvurduğu ve ilaç kullandığının belirtilmesi kapsamında kişinin psikiyatrik şikayetlerine yönelik olarak takip ve tedavisinin yapıldığı hastaneden kişide olaya bağlı psikiyatrik tanı ölçütlerini karşılar kalıcı bir ruhsal bozukluk olup olmadığının, olaya bağlı psikiyatrik tanı ölçütlerini karşılar kalıcı bir ruhsal bozukluk var ise tedavi ile çalışma olanağı verip vermediğinin belirtildiği üç kişilik Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanından oluşan heyet raporunun gönderilmesi durumunda bu yönden de inceleme yapılabileceği ve yeniden rapor düzenlenebileceği belirtilmiş olmakla davacı vekilinden maluliyet raporunda yer alan bu tespit ve değerlendirme açısından herhangi bir talepleri bulunup bulunmadığı sorulmuş, davacı vekilinin davacı … …’nın psikolojik durumunun değerlendirilmesi açısından talepleri olduğu beyanı doğrultusunda, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporunda şahsın olaya bağlı psikiyatrik şikayetleri olduğu, daha önce psikiyatriye başvurduğu ve ilaç kullandığının belirtilmesi kapsamında kişinin psikiyatrik şikayetlerine yönelik olarak takip ve tedavisinin yapıldığı hastaneden kişide olaya bağlı psikiyatrik tanı ölçütlerini karşılar kalıcı bir ruhsal bozukluk olup olmadığının, olaya bağlı psikiyatrik tanı ölçütlerini karşılar kalıcı bir ruhsal bozukluk var ise tedavi ile çalışma olanağı verip vermediğinin belirtildiği üç kişilik Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanından oluşan heyet raporunun gönderilmesi durumunda bu yönden de inceleme yapılabileceği ve yeniden rapor düzenlenebileceği belirtilmiş olmakla, davacı … …’nın psikolojik sıkıntılarına ilişkin olarak, Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinde görevli üç kişilik Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanından bilirkişi heyetine tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı … …’ya ait Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, İzmir Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi ve İzmir Özel Çınarlı Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; …/…/… tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı davacı … …’nın olaya bağlı psikiyatrik tanı ölçütlerini karşılar kalıcı bir ruhsal bozukluğu olup olmadığı, olaya bağlı psikiyatrik tanı ölçütlerini karşılar kalıcı bir ruhsal bozukluk var ise bu durumun davacıya tedavi ile çalışma olanağı verip vermediği hususlarının gerekli muayene ve görüşmeler de yapılarak belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanları tarafından düzenlenen 20/10/2021 havale tarihli maluliyet raporunda sonuç olarak; davacının … tarihinde yapılan ruhsal durum muayenesinde; yaşında gösteren, giyimi sosyoekonomik durumu ile uyumlu, öz bakımı olağan olan hasta, konuşma hızı ve miktarı normal, sınır ilişkisini koruyor, duygudurum ve duygulanım normal, bilinç açık, yönelim tam, bellek korunmuş, zeka normal izlenimi veriyor, algıda kusur saptanmadı, çağrışımları düzenli, düşünce içeriğinde sanrı saptanmadı, yaşanan olayla ve dava süreci ile ilgili düşünce uğraşıları var, suisidal ya da homisidal düşünce yok, yargılama korunmuş, uyku olağan, iştah ve enerjisi olağan, işlevsellik korunmuş olarak saptandığı, hastanın …/…/… tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı olarak gelişen ve uluslararası psikiyatrik tanı ölçütlerine göre Travma Sonrası Stres Bozukluğu tanısını karşıladığı, bu bozukluğun gördüğü tedavi ile olaydan 6 ay sonra düzeldiği mütalaasına varıldığı belirtilmiştir.
Davacı … …’nın kaza sebebiyle yaşadığı psikolojik rahatsızlığın tam düzelen mahiyetinde olması ve kazadan 6 ay sonra tamamen düzeldiği dikkate alınarak, pisikolojik durumunun herhangi bir sürekli iş göremezlik oranı oluşumuna yol açmadığı kanaatiyle, sürekli iş göremezlik oranı yönünden ek rapor alınmasına yer ve gerek görülmemiştir.
25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür.
Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, poliçe primini ödeyen işleten ile sorumluluğunu üstlendiği sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Her ne kadar davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde tedavi gideri tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, maluliyet raporlarının alınması akabinde davacılar vekilinin dosyanın aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisine tevdi edilmesini talep ettiği dikkate alınarak, tedavi gideri tazminatı talebi yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 24/02/2021 tarih ve 2020/344 Esas 2021/1850 Karar sayılı ilamında aynen; ”…Gerçek zarar miktarı; hak sahiplerinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile ve Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de gözönüne alındığında Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir…” ibarelerine yer verilmiş ve ölüm veya cismani zarara yönelik olarak tazminat talebi ile ikame edilen davalarda yapılan yargılamalar sırasında desteğin veya hak sahiplerinin bakiye ömürlerinin TRH-2010 yaşam tablosu esas alınarak belirlenmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10/03/2021 tarih ve 2020/2628 Esas 2021/2552 Karar sayılı ilamında aynen; ”…destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır (YHGK., 28.06.1995 tarih, 1994/9-628 Esas, 1995/694 Karar). Ayrıca; yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre 60 yaşına kadar aktif devre kabul edilmekte olup, 60 yaşını tamamladıktan sonra pasif devre zararı hesaplanması gerekmektedir.
Eldeki dosyada ise, yerel mahkemece hükme esas alınan 03.07.2019 tarihli ek aktüer raporunda; kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, aktif devre 65 yaşına kadar kabul edilerek tazminatın belirlendiği, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken de, rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmadığı görülmüş olup, bilirkişi raporu yukarıda açıklanan Yargıtay uygulamasına uygun ve hüküm tesisine elverişli değildir…” ibarelerine yer verilerek destekten yoksun kalma tazminatı hesabında kullanılması gereken iskonto oranları belirtilmiştir.
Dosyanın mahkememizce resen belirlenecek aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisine tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen …/…/… tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde davalı … TC Kimlik numaralı … … … adına kayıtlı … … … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, varsa davacı … TC Kimlik numaralı … … …’ya velayeten kendi adına asaleten … TC Kimlik numaralı … … ve … … …’ya velayeten … TC Kimlik numaralı … … tarafından şirkete yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığını gösterir tebligat evrakları, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak açılan … numaralı hasar dosyası, Karşıyaka … Ağır Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası, Karşıyaka … Ağır Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası nezdinde yapılan ceza yargılaması sırasında alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin …/…/… tarihli kusur raporu, davacı … … …’ya ait Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, İzmir Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi ve İzmir Özel Çınarlı Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları, davacı … …’ya ait Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, İzmir Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi ve İzmir Özel Çınarlı Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evrakları, davacı … …’ya ait iş yeri sicil dosyası ve hizmet döküm cetveli, davaya konu …/…/… tarihli yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacı … TC Kimlik numaralı … … … ve … TC Kimlik numaralı … …’nın yaralanması nedeniyle … TC Kimlik numaralı … … …’ya velayeten kendi adına asaleten … TC Kimlik numaralı … … ve … … …’ya velayeten … TC Kimlik numaralı … …’ya maluliyet ödemesi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise rücuya tabi olup olmadığı, rücuya tabi ise peşin sermaye değeri kayıtları, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporu, Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi bünyesinde çalışan üç kişilik Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin …/…/… havale tarihli rapor, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet ek raporu ve sair deliller göz önünde bulundurularak; güncel Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları doğrultusunda TRH-2010 yaşam tablosunun ve müteveffanın muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değerinin uygulanması suretiyle, davacı … …’ya ait vergilendirilmiş gelir hesaplamaya esas alınarak, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri ile …/…/… tarihli trafik kazası tespit tutanağı ve Karşıyaka … Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde yapılan ceza yargılaması sırasında alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin …/…/… tarihli raporu kapsamında davalı … … …’in dava konusu trafik kazasının gerçekleşmesinde %100 oranında kusurlu olduğu tespitinin ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporunda davacı … … …’nın sürekli iş göremezlik oranının %0, geçici iş göremezlik süresinin olmadığı, davacı … … …’nın geçici olarak 17 gün süre ile bakıcı refakatine muhtaç olduğuna yönelik tespitin ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli ek maluliyet raporunda davacı … …’nın sürekli iş göremezlik oranının %5, geçici iş göremezlik süresinin 4 (dört) ay olduğu, davacı … …’nın geçici olarak 1 (bir) ay süre ile bakıcı refakatine muhtaç olduğuna yönelik tespitin dikkate alınmasıyla, davacı … … … ile davacı … …’nın …/…/… tarihinde gerçekleşen yaralamalı trafik kazasında yralanmasından dolayı mahrum kaldıkları sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı alacaklarının ve bakıcı refakatine muhtaç oldukları süre boyunca katlanmak durumunda kaldıkları bakıcı giderlerinin varsa davacıların yaralanmaları sebebiyle … … …’ya velayeten kendi adına asaleten … TC Kimlik numaralı … … ve … … …’ya velayeten … TC Kimlik numaralı … …’ya dava konusu trafik kazasında yaralanmaları sebebiyle dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu ve davalı … Sigorta Anonim Şirketine yapılan başvuru sonucunda yapılan rücuya tabi ödemenin yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, ödeme günü ile sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi ile birlikte hesaplanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarından indirilmesi suretiyle hesaplanarak, davacıların talep edebilecekleri tazminat kalemleri ve bu kalemler karşılığında talep edebilecekleri tazminat miktarlarının her bir davacı ve her bir alacak kalemi yönünden ayrı ayrı ve açık bir şekilde belirtilerek düzenlenecek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisi 24/12/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davacı … …’nın geçici iş göremezlik tazminatı açısından 6.573,12-TL, sürekli iş göremezlik tazminatı açısından 125.677,32-TL ve bakıcı gideri tazminatı açısından 2.029,50-TL talep edebileceğini, davacı … … … açısından ise bakıcı gideri tazminatının 1.050,05-TL olarak hesap edildiğini mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin 10/05/2022 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini davacı … … için geçici iş göremezlik yönünden 6.753,12-TL’ye, kalıcı iş göremezlik yönünden 125.677,32-TL’ye ve bakıcı ve bakım gideri yönünden 2.029,50-TL’ye arttırdıklarını, davacı … … … için bakıcı ve bakım gideri tazminatı taleplerini 1.050,05-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı görülmektedir.
Dava konusu trafik kazasının oluşumu sırasında … … … plakalı aracın %100 oranında asli ve tam kusurlu sürücüsü davalı … … …’in haksız fiil tarihi olan …/…/… tarihi itibariyle temerrüte düştüğü izahtan varestedir.
Dava açılmadan önce davacı tarafça davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru evrakının davalı sigorta şirketine 30/01/2019 tarihi itibariyle tebliğ edildiği, bu kapsamda davalı sigorta şirketinin rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 12/02/2019 tarihinde temerrüte düştüğü değerlendirilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi (818 sayılı BK’nun 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği tarih ve bu tarih itibariyle ülkenin ekonomik koşulları, paranın değeri, dava konusu trafik kazasının davalı … … …’in %100 oranında asli ve tam kusuru neticesinde meydana gelmiş olması göz önünde bulundurularak; kaza neticesinde vücut bütünlüğünde %5 oranında sürekli iş göremezlik oluşması, geçici iş göremezlik süresinin 4 (dört) ay olması, geçici olarak 1 (bir) ay süre ile bakıcı refakatine muhtaç duruma gelmesi, ayrıca kaza sebebiyle bebeğini 17 gün erken doğurmak zorunda kalması, kaza sebebiyle yaşadığı acı bir yana evladını kaybetme korkusu yaşaması dikkate alınarak davacı … … yönünden 17.500,00-TL, her ne kadar vücut bütünlüğünde sürekli iş göremezlik oranı oluşmasa da normal tarihinden 17 gün önce olacak şekilde dünyaya gelmesi, bu süre boyunca yoğun bakım ünitesinde tedavi görmesi ancak henüz bebek olması hasebiyle manevi açıdan yoğun bir acı ve elem hissetmeyeceği gözetilerek davacı … … … yönünden 5.000,00-TL, eşinin yaşanan trafik kazasında ağır bir şekilde yaralanması, eşinin vücut bütünlüğünde sürekli iş göremezlik oluşması, eşinin 4 ay boyunca geçici olarak iş göremez duruma gelmesi, tedavi sürecinin uzunluğu, aynı zamanda evladının normal tarihinden 17 gün önce doğmak durumunda kalması ve bu süre boyunca yoğun bakım ünitesinde tedavi görmesi sebebiyle yaşadığı elem ve üzüntü sebebiyle davacı … … yönünden ise 7.500,00-TL manevi tazminat takdirinin uygun olacağı değerlendirilmiş ve bu doğrultuda hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, dava konusu trafik kazasına karışan … … … plakalı araca ait ruhsat fotokopisi, …/…/… tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … … … plakalı araca ait trafik tescil kayıtları, Karşıyaka … Ağır Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nezdinde davacı … … … ve davacı … …’ya ait olarak düzenlenen tedavi evrakları, İzmir Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi nezdinde davacı … … … ve davacı … …’ya ait olarak düzenlenen tedavi evrakları, İzmir Özel Çınarlı Hastanesi nezdinde davacı … … … ve davacı … …’ya ait olarak düzenlenen tedavi evrakları, İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü nezdinde davacı … …’ya ait iş yeri sicil dosyası ve hizmet döküm cetveli, İzmir SGK İl Müdürlüğü nezdinde davaya konu …/…/… tarihli yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacı … … … ve davacı … …’nın yaralanması nedeniyle … … …’ya velayeten kendi adına asaleten … … ve … … …’ya velayeten davacı … …’ya maluliyet ödemesi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise rücuya tabi olup olmadığı, rücuya tabi ise peşin sermaye değerine ilişkin kayıt ve belgeler, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet raporu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet ek raporu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı … …’nın sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin ve yaralanması nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin olarak düzenlenen …/…/… havale tarihli maluliyet ek raporu, Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinde görevli üç kişilik Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin …/…/… havale tarihli raporu, aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisinin 21/04/2022 havale tarihli raporu, davacı vekilinin 10/05/2022 havale tarihli bedel artırım dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın …/…/… tarihinde meydana gelen ölümlü ve yaralamalı trafik kazası neticesinde yaralanan … … … ve … …’nın vücut bütünlüklerinde kalıcı işgöremezlik oluşup oluşmadığı, yaralanmaları nedeniyle geçici iş göremezlik (iyileşme) sürelerinin ne kadar olduğu, davacılar … … … ve … …’nın yaralanmaları nedeniyle sürekli veya geçici olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadıkları, oluşmuş ise kalıcı işgöremezlik ve iyileşme sürecinde çalışamamaları sebebiyle ve davacılar … … … ve … …’nın mahrum kaldıkları ve kalacakları gelirleri ile bakıcı giderleri ve tedavi giderlerinin belirlenmesi neticesinde sürekli ve geçici iş göremezlik tazminat bedelleri ile bakıcı giderleri ve tedavi giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ve davacılar … … …, … … ve … …’nın uğradıkları manevi zarar karşılığı olan her bir davacı için 50.000,00-TL olmak üzere toplamda 150.000,00-TL manevi tazminatın davalı … … …’den tahsili ile davacı … … …’ya velayeten kendi adlarına asaleten … … ve … …’ya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, kazanın … … … plakalı araç sürücüsü … … …’in %100 oranında asli ve tam kusuru neticesinde meydana geldiği, kaza neticesinde davacı … …’nın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı, yaralanması sebebiyle davacı … …’nın çocuğunu 17 gün erken olacak şekilde doğurmak zorunda kaldığı ve kaza neticesinde vücut bütünlüğünde %5 oranında sürekli iş göremezlik meydana geldiği, iyileşme süresinin 4 ay olduğu ve davacının bu süreçte tedavi gördüğü, ayrıca 1 aylık geçici süre ile bakıma muhtaç duruma geldiği, haliyle davacı … … …’nın da normal doğum tarihinden 17 gün erken dünyaya geldiği, 17 gün boyunca yoğum bakım ünitesinde tedavi gördüğü, davacılar vekilinin kaza neticesinde davacıların uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmini amacıyla iş bu davayı ikame ettiği, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin 06/08/2018-2019 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigorta teminatının tedavi giderleri açısından şahıs başına 360.000,00-TL, vefat/sakatlık açısından şahıs başına 360.000,00-TL olduğu, her ne kadar davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde tedavi gideri tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, maluliyet raporlarının alınması akabinde davacılar vekilinin dosyanın aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisine tevdi edilmesini talep ettiği dikkate alınarak, tedavi gideri tazminatı talebi yönünden herhangi bir inceleme yapılmasına gerek görülmediği, davacı … … …’nın yaşı itibariyle geçici iş göremezlik süresi olmasının mümkün bulunmadığı, davacı … …’nın geçici iş göremezlik tazminatı açısından 6.573,12-TL, sürekli iş göremezlik tazminatı açısından 125.677,32-TL ve bakıcı gideri tazminatı açısından 2.029,50-TL talep edebileceği, davacı … … … açısından talep edilebilecek bakıcı gideri tazminatının ise 1.050,05-TL olduğu, davacı vekilinin 10/05/2022 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini davacı … … için geçici iş göremezlik yönünden 6.753,12-TL’ye, kalıcı iş göremezlik yönünden 125.677,32-TL’ye ve bakıcı ve bakım gideri yönünden 2.029,50-TL’ye arttırdıklarını, davacı … … … için bakıcı ve bakım gideri tazminatı taleplerini 1.050,05-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı, dava konusu trafik kazasının oluşumu sırasında … … … plakalı aracın %100 oranında asli ve tam kusurlu sürücüsü davalı … … …’in haksız fiil tarihi olan …/…/… tarihi itibariyle, davalı sigorta şirketi açısından temerrüt olgusunun rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 12/02/2019 tarihi itibariyle vuku bulduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği tarih ve bu tarih itibariyle ülkenin ekonomik koşulları, paranın değeri, kusur durumu, maluliyet durumları ve sair hususlar dikkate alınarak davacı … … yönünden 17.500,00-TL, davacı … … … yönünden 5.000,00-TL, davacı … … yönünden ise 7.500,00-TL manevi tazminat takdirinin uygun olacağı anlaşılmakla, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-Maddi tazminat talepleri yönünden davanın KISMEN KABULÜNE,
a)Davacı … … açısından maddi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜNE,
-Sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin KABULÜNE, 125.677,32-TL maddi tazminatın davalı … … … yönünden haksız fiil tarihi olan …/…/… tarihinden, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden ise poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 12/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … … ve davalı … Sigorta Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’ya verilmesine,
-Geçici iş göremezlik tazminatı talebinin KABULÜNE, 6.573,12-TL maddi tazminatın davalı … … … yönünden haksız fiil tarihi olan …/…/… tarihinden, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden ise poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 12/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … … ve davalı … Sigorta Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’ya verilmesine,
-Tedavi gideri tazminatı talebinin REDDİNE,
-Bakıcı gideri tazminatı talebinin KABULÜNE, 2.029,50-TL maddi tazminatın davalı … … … yönünden haksız fiil tarihi olan …/…/… tarihinden, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden ise poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 12/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … … ve davalı … Sigorta Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’ya verilmesine,
b)Davacı … … … açısından maddi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
-Sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
-Geçici iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
-Tedavi gideri tazminatı talebinin REDDİNE,
-Bakıcı gideri tazminatı talebinin KABULÜNE, 1.050,05-TL maddi tazminatın davalı … … … yönünden haksız fiil tarihi olan …/…/… tarihinden, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden ise poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 12/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … … ve davalı … Sigorta Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … … …’ya velayeten davacı … … ve davacı … …’ya verilmesine,
2-Manevi tazminat talepleri yönünden davanın KISMEN KABULÜNE,
a)Davacı … … açısından manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜNE, 17.500,00-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … …’den tahsili ile davacı … …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
b)Davacı … … … açısından manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜNE, 5.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … …’den tahsili ile davacı … … …’ya velayeten davacı … … ve davacı … …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
c)Davacı … … açısından manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜNE, 7.500,00-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … …’den tahsili ile davacı … …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Maddi tazminat yönünden;
-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 9.244,39-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 44,40-TL peşin harç ve 465,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 8.734,99-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Manevi tazminat yönünden;
-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.049,30-TL karar ve ilam harcının, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 470,66-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.578,64-TL karar ve ilam harcının davalı … … …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Maddi tazminat talepleri yönünden;
-Davacı tarafından yapılan 152,50-TL elektronik tebligat, 44,00-TL tebligat, 584,80-TL posta masrafı, 1.770,00-TL bilirkişi ücreti, 515,06-TL peşin harç, 44,40-TL başvurma harcı ve 465,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.575,76-TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranı dikkate alınarak 3.565,22-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … … ile davacı … … …’ya velayeten … … ve … …’ya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat yönünden;
a-Davacı … …’nın kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 16.706,59-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … …’ya verilmesine,
b-Davacı … … …’ya velayeten … … ve … …’nın kendilerini vekille temsil ettirdikleri göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.050,05-TL vekalet ücretinin dalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … … …’ya velayeten … … ve … …’ya verilmesine,
c-Davalıların kendilerini vekille temsil ettirdikleri göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak davalılara verilmesine,
d-Davalıların kendilerini vekille temsil ettirdikleri göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 300,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı … … …’ya velayeten … … ve … …’dan alınarak davalılara verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden;
a-Davacı … …’nın kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı … … …’den alınarak davacı … …’ya verilmesine,
b-Davacı … … …’ya velayeten … … ve … …’nın kendilerini vekille temsil ettirdikleri göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalı … … …’den alınarak davacı … … …’ya velayeten … … ve … …’ya verilmesine,
c-Davacı … …’nın kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı … … …’den alınarak davacı … …’ya verilmesine,
d-Davalı … … …’in kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak davalı … … …’e verilmesine,
d-Davalı … … …’in kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı … … …’ya velayeten … … ve … …’dan alınarak davalı … … …’e verilmesine,
e-Davalı … … …’in kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak davalı … … …’e verilmesine,
9-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin asıl ve birleşen dosyalar davalılarından müştereken ve müteselsilen (davalı … Sigorta Anonim Şirketi 1.080,48-TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı … … … vekilinin yüzüne karşı, davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.