Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/823 E. 2021/855 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2019/823 Esas
KARAR NO : 2021/855

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı taraf … Limited Şirketinden sıfır olarak satın aldığı aracın satışa çıkarıldığı anda yapılan ekspertiz incelemesinde benzin depo kapağının bulunduğu yerde mevcut boyasının üstüne tekrar boya çekilmek suretiyle sonradan boyandığı ortaya çıktığını, satılan araç üzerindeki gizli ayıbın öğrenilmesi üzerine davacı şirket, davalı şirkete başvurduğunu, … numaralı servis iş emri ile yapılan incelemede “ yapılan incelemeler sonucunda mikron değerlerinin sınırlar içerisinde olduğu, herhangi bir problem olmadığı görülmüştür” denilerek haklı başvuruları reddedildiğini, taraflarınca davalı şirkete çektikleri 10.12.2018 tarihli ihtarnamede … plaka sayılı araçta bulunan gizli ayıptan dolayı araçtaki değer kaybı bedeli olan 15.000,00 TL’nin işbu ihtarın taraflarına tebliği tarihinden itibaren en geç 3 gün içerisinde ödenmesini aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını, yargılama giderlerinin de taraflarına ait olacağını ihtaren ve ihbaren bildirdiğimizi belirttiklerini, fakat davalı şirketin davacı şirkete ne bir ödemede bulunması ne de süresi içinde ya da hali hazırda herhangi bir cevap verme durumu söz konusu olmadığını, davacı şirket, taraflar arasındaki söz konusu araç satımında karşı taraf şirketin kurumsallığına güvenerek, iyiniyetli olarak hareket ettiğini, davacı şirket sıfır olduğunu düşündüğü aracı satın alırken üzerine düşen ifayı eksiksiz yerine getirip ödemelerini tam yapmış olmasına rağmen karşı taraf şirketin, davacı şirketin güvenine aykırı olarak aracı satarken aracın değerini düşürecek şekilde boya çekildiğini saklaması dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 15,000,00 TL alacaklarının dava tarihinden itibaren yürütülecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu 13/12/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı … plaka numaralı aracı 13/12/2016 tarihli e-faturaya istinaden 15/12/2019 tarihinde teslim aldığını, tacir olan davacı, var olduğunu ileri sürdüğü ayıp iddiasını mevzuatın öngördüğü sürede bildirmediğini, araçta üretim kaynaklı hiç bir problem bulunmamakta olup, araç davacıya ayıpsız teslim edildiğini belirterek dava açılmadan önce süresinde ayıp bildiriminde bulunma zorunluluğuna uyulmadığından davanın usulden reddine, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp olmadığından davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … A.Ş vekilinin 06/01/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, davada ayıp ihbarı için gerekli hak düşürücü süre geçtiğini, davanın zaman aşımına uğradığını, davacı iddia ettiği problemlere ilişkin kendi yasal yükümlülüğü olan süresinde ayıp bildiriminde bulunmadığını, araçta üretim kaynaklı bir sorun veya ayıp bulunmadığını, iddia edilen problem üretimden kaynaklı olmamakla birlikte, basit ve makul bir onarım ile giderilebilecek önemsiz nitelikte olduğunu, davacının alacak ve faiz talebinin hukuki dayanağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Poliçe ve hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili şirketin, davalı şirketten sıfır olarak satın aldığı … plaka sayılı aracın satışa çıkarıldığı anda yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda benzin depo kapağının bulunduğu bölgede mevcut boyasının üstüne çekilen boyanın gizli ayıp olarak ortaya çıktığını, aracın değerini düşürdüğünü, bunun üzerine müvekkili şirketin, davalı şirkete başvurduğunu, başvurularının reddedildiğini, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete çekilen 10/12/2018 tarihli ihtarnamede … plaka sayılı araçta bulunan gizli ayıptan dolayı değer kaybı bedeli olan 15.000 TL’nin ödenmesini talep ettiklerini, davalı şirketin ihtarnameye cevap vermediğini iddia ederek 15.000 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı … plaka numaralı aracı 13/12/2016 tarihli e-faturaya istinaden 15/12/2019 tarihinde teslim aldığını, tacir olan davacı, var olduğunu ileri sürdüğü ayıp iddiasını mevzuatın öngördüğü sürede bildirmediğini, aracın davacıya ayıpsız teslim edildiğini ileri sürerek dava açılmadan önce süresinde ayıp bildiriminde bulunma zorunluluğuna uyulmadığından davanın usulden reddine, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp olmadığından davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İhbar olunan … A.Ş vekili, davacı iddia ettiği problemlere ilişkin kendi yasal yükümlülüğü olan süresinde ayıp bildiriminde bulunmadığını, araçta üretim kaynaklı bir sorun veya ayıp bulunmadığını, iddia edilen problem üretimden kaynaklı olmamakla birlikte, basit ve makul bir onarım ile giderilebilecek önemsiz nitelikte olduğunu, davacının alacak ve faiz talebinin hukuki dayanağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava, ticari alım satıma konu araçtaki gizli ayıp nedeniyle alacak talebine ilişkindir.
Mahkememizce dosya hasar uzmanı ve sigorta hesap uzmanı bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 11/08/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacı firma tarafından, 15/12/2016 tarihinde “0” km olarak satın alınan araçta, gizli ayıp çıkması ile henüz 2 yıl dolmadan ve bu ayıbın araçta neden olacağı 5.000 TL sı olarak tespit edilen değer kaybı zararının, dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı satıcıdan tahsili hususundaki son karar sayın mahkemeye ait olduğu sonucuna varıldığı tespitlerine yer verilmiştir.
30/12/2020 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda; 05.08.2020 tarihli kök raporda da belirtildiği üzere; 16.07.2020 tarihinde davaya konu … plaka sayılı aracın boya kalınlıkları ölçülmeden önce, ölçümde kullanılacak boya kalınlık ölçüm cihazının 18.06.2020 tarihinde satın alındığı bir başka ifadeyle yeni bir cihaz olduğu görülmüş ve ayrıca kök raporda da görüleceği üzere kalibrasyon ayar mastarı ile cihazın kalibrasyonu kontrol edilmiş ve kalibrasyonunda herhangi bir problem olmadığı görüldükten sonra gerekli inceleme ve ölçümler gerçekleştirildiğini, davaya konu olan sol arka çamurlukta ise; çamurluğun üst bölümünde 90- 120 mikron arasında olduğu, ancak çamurluğun yakıt depo kapağının bulunduğu alt bölümünde ise bu kalınlığın 109 ile 174 mikron arasında olduğu ve ayrıca bu bölgede çok dikkatli bir inceleme ile görülebilen maskeleme bant izlerinin olduğu belirlendiğini, yapılan incelemelere göre; benzin depo kapağının bulunduğu bölgede boya film kalınlığının max. 174 mikron olduğu, buna göre mevcut boyasının üstüne tekrar boya çekilmek suretiyle sonradan boyandığı tespit edildiğini, dosyaya davacı tarafından ibraz edilen 15.09.2018 tarihli “Garantili Arabam Kaporta Boya Analiz Formu” başlığı altındaki ekspertiz raporunda; “Aracın sol arka çamurluğunun yarım boyalı olduğu belirtildiği ve bu bölgedeki boya kalınlığının 163 mikron olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte; dosya kapsamında araçla ilgili herhangi bir hasar dosyasının bulunmadığı görülmektedir. Buna göre; aracın satın alındıktan sonra hasar gördüğü ve bunun sonucu sol arka çamurluğun yakıt depo kapağının bulunduğu alt bölümünde boyayı gerektirecek bir hasar meydana gelmediği değerlendirilmektedir. Otomotiv piyasasında bir aracın alım satımı söz konusu olduğunda; yetkili servis/özel servis/galerici tarafından yapılan ilk iş aracın boya kalınlıkları ölçülerek boyanan veya tamir yapılarak işlem gören parçaların olup olmadığına bakılmaktadır. Bu kapsamda; aracın geneline bakılarak ve araçlarda olması gereken 80 – 150 mikron dışında boya kalınlığı tespit edildiğinde aracın işlem gördüğü anlaşılmakta ve böylece aracın piyasa değeri, hiç işlem görmemiş araçlara göre değer kaybı düşülerek tespit edilmektedir. Farklı boya kalınlıklarının aracın ilerideki bir süreçte satışa çıkarılması halinde ayıplı ve hasarlı olarak kabul edileceği sonucunu doğurmakta ve aracın piyasadaki fiyatı da buna göre belirlenmektedir. Olayımızda da; davaya konu aracın boya kalınlık ölçme cihazı ile tüm yüzeylerinde bulunan boya katmanının kalınlığı ölçülmüş buna göre, davaya konu olan aracın boya kalınlıklarının orijinal boya kalınlığı 85 ila 120 mikron değerlerinde olması gerekirken, benzin depo kapağının bulunduğu bölgede boya film kalınlığının max. 174 mikron olduğu, tespit edilen bu değerin normal olarak kabul edilemeyeceği, buna göre mevcut boyasının üstüne tekrar boya çekilmek suretiyle sonradan boyanmış olduğu inceleme ve ölçümlerden anlaşılmaktadır. “0” kilometre satın alınan bir aracın benzin depo kapağının bulunduğu bölgede boya film kalınlığının max. 174 mikron olduğu, buna göre mevcut boyasının üstüne tekrar boya suretiyle sonradan boyandığı, buna göre aracın tüketiciye teslim edilmeden önce oluşan bir hatanın giderilmesi amacıyla uygulandığı, bu imalat hatasının, normal bir kullanıcı tarafından aracın satın alınması aşamasında basit bir muayene ile fark edilmesi mümkün olmayıp ancak boya kalınlığı ölçen cihaz yardımıyla anlaşılabileceğinden aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Aracın boya kalınlığının gereğinden yüksek olmasının piyasada değer kaybına neden olduğu, aracın ekonomik eksiklik içermesine neden olduğu, dava konusu aracın yeniden boyanması ve boya kalınlıklarının yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı nedeniyle araçta değer kaybı oluşacağı, araçta piyasa şartlarında yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda 5.000.00.-TL değer kaybına neden olacağı ve sonuç olarak kök raporda değişikliğe gerek olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır. Davacı firma tarafından, 15.12.2016 tarihinde “0” km olarak satın alınan araçta, gizli ayıp çıkması ile henüz 2 yıl dolmadan ve bu ayıbın araçta neden olacağı 5.000,00.TL olarak tespit edilen değer kaybı zararının, dava tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı satıcıdan tahsili hususunun sayın mahkemeye ait olduğu sonucuna varıldığı tespitlerine yer verilmiştir. Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan raporlar mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ve somut olay değerlendirildiğinde meydana gelen ve davaya konu ürünün ayıplı olduğu, söz konusu ayıbın davacı tarafından belirlenebilmesinin mümkün olmadığı, söz konusu aracın davalı tarafça 0 kilometre olarak satışının yapıldığı, aracın benzin depo kapağının bulunduğu bölgesinin boyalı olduğu, bu durumun davacı tarafça basit bir muayene ile fark edilmesinin mümkün olmayacağı, söz konusu ayıbın bu sebeple gizli ayıp olarak kabul edilmesi gerektiği, zaten davacı tarafça bu nitelikteki ayıbın aracın başka birisine satılması sırasında yaptırılan ekspertiz incelemesinde fark edildiği, durumun 2 yıllık ihbar süresinde satıcıya bildirildiği, zira aracın 15/12/2016 tarihinde davacı tarafça satın alındığı, ayıbın ise 17/09/2018 tarihinde satıcıya ihtarname keşidesi suretiyle ihbar edildiği, söz konusu bu gizli ayıp nedeniyle aldırılan bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere 5000 TL tutarında değer kaybının oluşacağı mahkememizce kabul edilmiştir. Konuya ilişkin 6098 sayılı TBK’nun 219. Maddesinde satıcının alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olması yanında nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı olan, kullanım amacı bakımından satılanın değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olacağı, bu ayıpların varlığının satıcı tarafından bilinmese dahi satıcının sorumluluğunun bulunacağı, yine aynı kanunun 223. Maddesinde alıcının satılanın durumunu, işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görür ise bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorunda olduğu, alıcının gözden geçirme ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi halinde satılanı kabul etmiş sayılacağı, ancak satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hükmün uygulanmayacağı, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılır ise durumun hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği, eğer bildirilmez ise satılanın bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı, yine aynı kanunun 227. Maddesinde ise alıcının seçimlik haklarının ve davaya konu talep olan satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme hakkının bulunduğu, hususlarının düzenlenmiş olduğu, yukarıda bahsi geçen somut durumda davacının satılandaki gizli ayıbı satıcıya bildirerek satış bedelinde indirim isteme hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla davacının satın aldığı araçta gizli ayıp nedeniyle 5000 TL değer kaybı nedeniyle zarar bulunduğu, davacının ise 15.000 TL tazminat talep ettiği, bu nedenle mahkememizce davanın kısmen kabulüne ve kısmen de reddine karar vermek gerektiği hususunda vicdani kanı oluşmuştur.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
5000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 4080 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 4080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 341,55 TL harçtan mahkememiz dosyasında peşin olarak alınan 256,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 85,38 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından sarf olunan 256,17 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı 3 adet tebligat gideri 57,00 TL, 14 adet elektronik tebligat gideri 77,00 TL, bilirkişi ücreti 1.000 TL olmak üzere toplam 1.434,57‬ TL’nin davanın kısmen kabulü nazara alınarak 478,41-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili taraflara iadesine,
7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinden 879,91-TL’sinden davalının, 439,91-TL’sinden davacının sorumlu tutulmak kaydı ile davacı ve davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, davalı vekili ile ihbar olunan vekilinin yüzlerine karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)