Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/793 E. 2021/706 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/793 Esas
KARAR NO : 2021/706

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket İzmir genelinde spor giyim, ayakkabı ve malzeme satışı yapılan çok sayıda mağazayı işlettiğini, bu sebeple birçok banka ile çalıştığını, davacı şirket 2018 yılı başında davalı ile aktif olarak çalışmaya başlamış ve bir takım Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, sonrasında mağazalar için POS cihazları alınmış ve buna ilişkin sözleşmeler de yapıldığını, ancak davacı şirkete ait 268 (…) … nolu vadesiz mevduat hesaplarında POS ta biriken paralardan 13.05.2019 tarihinde Periyodik Hizmet Komisyonu Adı altında 4.200.00TL. kesinti yapıldığı görüldüğünü, bunun üzerine bu kesintiye karşı müvekkil şirket tarafından gerekli itirazları hesabın bulunduğu … Şube Müdürlüğüne iletilmiş ve kesilen bu bedelin iadesini talep edildiğini, ancak bu bedelin iadesi yapılamadığı gibi 16.07.2019 tarihinde yine Periyodik Hizmet Komisyonu olarak hesaptan bu kez 5.250.00 TL daha kesinti yapıldığını, şube ile yapılan görüşmede bunun Genel Müdürlüğün bir uygulaması olduğu yönünde bir bilgilendirme yapılmış bir ayrıntı verilmediğini, davacı şirket tarafından … Noterliğinin …/… Yev. Nolu ihtarı ile “yapılan bu kesintilere itiraz ettiğimizi ve kabul etmediklerini, yapılan bu kesintinin varsa hukuki gerekçesi ve aramızda akdedilen hangi sözleşme maddesine dayandığının tarafımıza bildirilmesi ve yapılan fahiş kesintinin şirkete iadesini talep ettiğini, ancak davalı banka tarafından gönderilen cevap yazılarında hiçbir açıklamayapılmayarak bedelin iade edilmeyeceği bildirilmiştir. Sonrasında 30.09.2019 tarihinde yine müvekkil hesabında Periyodik Hizmet Komisyonu olarak bu sefer 5.250.00 TL. kesinti yapıldığını, Bankalarla yapılan Kredi sözleşmeleri gereği, gerekse diğer hizmetler karşılığında belli oranlarda birtakım hizmet bedelleri kesildiğini, davacı şirket mağaza sayısının çokluğu sebebi ile çok sayıda banka ile davalı banka gibi çalıştığını, ancak çalıştığı hiçbir banka bu kadar fahiş oranlarda Hizmet bedeli kesmediğini, davalı banka sadece 2019 yılı Ekim ayına kadar davacıdan Periyodik Hizmet bedeli olarak toplam 14.700.00 TL kestiğini, bu fahiş miktarla davalı Banka amiyane tabirle müvekkil şirketin karına ortak olduğunu, bunu yaparken de hiçbir açıklama yapma gereği duymadığını belirterek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile haksız ve fahiş olarak kesilen şimdilik 1.000.00 TL. nin hesaptan kesilme tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili tarafından 20/11/2019 tarihli dilekçesi cevap dilekçesinde özetle; davacı tacir olup tüzel kişiliği haiz bir şirket olduğunu, tüketici hukukundan kaynaklanan haklar tacirlere uygulanamayacağını, davacı şirket ile davalı banka arasında imza edilmiş Genel Kredi Sözleşmesinin 8.1inci maddesi hükmü içeriğine göre davacı bankanın tahsis edilen krediler üzerinden komisyon alma hak ve yetkisi bulunduğunu, davalı banka bu hükme istinaden davacıya firmaya yönelik olarak yapmış olduğu kredi limiti yenilemesi ve tahsisine istinaden davacı taraftan komisyon tahsil ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili ile davalı banka arasında Kredi Sözleşmesi ve POS sözleşmesi imzalandığını, ancak müvekkili şirketin …-… nolu vadesiz hesabından 13/05/2019 tarihinde Periyodik Hizmet Komisyonu adı altında 4.200 TL kesinti yapıldığı ve itiraz edildiği halde 16/07/2019 tarihinde yeniden aynı açıklama ile 5.250 TL olarak kesinti yapıldığı tekrar itirazlarına bildirilmelerine rağmen iade yapılmadığını iddia ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Dava, periyodik işlem kesintisi adı altında davacıdan tahsil edilen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya Bankacı bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 06/04/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davalı ve davacı arasında bir ticari ilişki söz konusu olup, taraflar arasında Genel Kredi Sözleşmesi 24/ 06/2014 tarihli 500,000.-TL ve Genel Kredi Sözleşmesi 05/01/2018 tarihli 2,000,000,-TL kredi sözleşmeleri imzalanmıştır. Bankadan temin edilen firmanın … VE … Nolu hesap hareketleri incelendiğinde, firmanın ağırlıklı olarak DBS (doğrudan Borçlanma Sistemi ) kredisi kullandığı görülmüştür. Davalı …A.Ş nin bu tarihlerde BDDK Web Sitesinde yayınlanan masraf listesinde DBS Dönem Komisyonu tesis edilen limit üzerinden yıllık 963 olarak betirtilmiştir. Her iki genel kredi sözleşmesi limiti üzerinden alınacak 93 yıllık Genel Kredi Sözleşmesi; 24,06,2014 Tarihlis 500,000.-TL %3 Toplam 15,000,tl Yıllık/dönemsel 3,750,tl , Genel Kredi Sözleşmesi; 05,01,2018 Tarihli 2,000,000,-TL %3-60,000,TL yıllık/dönemsel 15,000.TL olduğu varsayıldığında alınan komisyonlar buna ithaf edilirse bu komisyonların ilan edilen masraf listesine uygun olduğu görülmektedir. Davalının Periyodik Hizmet Komisyon una ilişkin açıklaması detaylı olup içinde sadece yukarıda bahsedilen kredi değil, tüm kredi ortalamaları ve finansal olan olmayan bütün hizmetler dikkate alınarak farklılaştığını belirtmesinden hareketle ,firma hesabından tahsil edilen komisyon tutarlarına dayanak alınan kanun ve maddeler ve imzalanan GKS gereği Tacirler arası yapılan bu sözleşmelere uygun olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
01/03/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; bankaların BDDK nezdinde ilan edilen masraf listeleri karşılaştırıldığında oranlar %1 ile %4 arasında değiştiğini, Davalı Bankada bu oranı %3 olarak açıklamış olduğunu, bu verilere istinaden Davalı ve Davacı arasında bir ticari ilişki söz konusu olup, taraflar arasında alınacak masraflar imzalanan GKS ye uyumlu tarafların tacir olmasından kaynaklı olduğunu, bankalar arasında alınan masrafların isimleri farklılık gösterebildiğini, önemli olan bu firmanın ticari bir firma olduğu ve Davalı ve Davacı arasında bir akit olan GKS nin taraflarca imzalanmasıdır ki ilgili sözleşme dosyamızda mevcut olduğunu, Davacıya bir Ticari Kredi Tesis edilmiş ve Davacı aktif olarak Davalı Bankadan bu Ticari Krediyi kullandığını, Davacının ikinci itirazı olan -… Firması Bayisi olan Davacının tüm DBS Masraflarının anlaşma gereği Ana firma tarafından karşılandığı ,bayilerin bu masraftan muaf olduğunu dolayısı ile alınan masrafın DBS ait bir masraf olamayacağı ise Davacının böyle bir ithamı varsa, … firması ve bayilerinin …ile tüm bankacılık işlemlerinden masrafsızlık kaydını içeren sözleşmenin dosyaya sunulması gerekliliği açık olduğunu, davalının Periyodik Hizmet Komisyonuna ilişkin açıklaması detaylı olup içinde sadece yukarıda bahsedilen kredi değil, tüm kredi ortalamaları ve finansal olan olmayan bütün hizmetler dikkate alınarak farklılaştığını belirtmesinden hareketle ,firma hesabından tahsil edilen tutarların 13/05/2019 tarihli 4200 TL Periyodik İşlem Komisyonu, 16/07/2019 tarihli 5250 TL Periyodik İşlem Komisyonu ve 30/09/2019 tarihli 5250 TL Periyodik İşlem Komisyonuna dayanak alınan kanun ve maddeler imzalanan GKS gereği Tacirler arası yapılan bu sözleşmelere uygun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir. Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacı ile davalı banka şubesi arasında kredi sözleşmesi ve pos sözleşmesi imzalandığı, sözleşmelerin uygulandığı davacının vadesiz hesabından davalı banka tarafından periyodik hizmet komisyonu adı ile kesintiler yapıldığı davacı tarafça bu kesinti tutarlarının davalıdan talep edildiği, iade olmaması üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda bahsi geçen ve mahkememizce benimsenen bilirkişi raporunda tacirler arası yapılan genel kredi sözleşmesi kapsamında davaya konu kesintinin davalı banka tarafından yapılacağı hususunun sözleşmede kararlaştırıldığı, bu masrafların alınabileceği hususunu öngören sözleşmelerin taraflarca imzalandığı, sözleşmenin hukuka aykırı bir yön taşımadığı, uygulamanın da sözleşmeye uygun olduğu hususları tespit edilmiştir. Bu tespitler, mahkememizin de kabulünde olmakla davanın reddine karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
Davanın REDDİNE,
Davalı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT tarifesine göre hesap ve takdir edilen 1000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın peşin alınan 44,40-TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 14,90-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/09/2021
Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)