Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/79 E. 2021/626 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/79 Esas
KARAR NO : 2021/626

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 06/09/2019
KARAR TARİHİ : 07/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kaza tarihinde müvekkilin maliki olduğu … plakalı aracın davalı tarafından … sigortacısı olduğu … plakalı aracın asli ve tam kusurlu olarak neden olduğu kaza neticesinde ağır hasara uğradığı, müvekkile ait araçta meydana gelen hasarın belirlenmesi amacıyla davalı yana başvurulduğu ve davalı nezdinde hasar dosyası açıldığı, davalı şirket tarafından haksız ve gerekçesiz olarak herhangi bir hasar ödemesinde bulunulmadığı, sigorta şirketinin meydana gelen kaza nedeniyle gerçek zararı tazmin etmekle yükümlü olduğu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 50,00-TL maddi hasara, 10,00-TL değer kaybına ilişkin tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuruna bağlı ve orantılı olduğu, davaya konu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığından müvekkil şirketin poliçe kapsamında hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı, aracın yaşı ve kilometre değeri dikkate alındığında araçta değer kaybının oluşmasının mümkün olmadığı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davalı sigorta şirketinden dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak hasar dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiş, incelenen 11/02/2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının … plakalı araç ile …, … plakalı araçlar arasında düzenlendiği, … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 03/02/2019 ile 03/02/2020 tarihleri arasında araç başına 36.000.00-TL limitle sigortalı olduğu belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf 11/02/2019 tarihinde meydana gelen iki taraflı trafik kazası nedeniyle davacı aracında oluştuğu iddia edilen maddi hasar ve değer kaybına ilişkin davalının sorumluluğunun olup olmadığı , varsa miktarı hususlarında toplanmaktadır.
Talep edilebilecek hasar bedeli tazminat miktarının ve değer kaybının belirlenmesine yönelik bilirkişi heyet incelemesi yaptırılmış dosyaya verilen 17/08/2020 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda, davalı sigorta poliçeli …. plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın % 100 (yüzdeyüz) oranında Asli ve Tam kusurlu olduğu, …plaka sayılı aracın sürücüsü dava dışı …..in, Kusursuz olduğu, … plaka sayılı aracın sürücüsü dava dışı …’nın, Kusursuz olduğu, …plaka sayılı … 1.6 2009 model araçta meydana gelen gerçek zararın 36.110,76 TL olarak hesaplandığı, değer Kaybı kriterlere göre …plaka sayılı … 1.6 2009 model aracın gördüğü onarıma bağlı riziko tarihi itibariyle 651,00 TL değer kaybı meydana geldiği tespit edildiği, davalı sigorta şirketinin 31.08.2019 tarihi itibari ile temerrüde düşeceği ve sigortalısının (% 100) kusuru oranında poliçe limitiyle sınırlı gerçek zarar olarak tespit edilen 36.761,76 TL. hasar bedelinden sorumlu olduğu ve yasal faiz uygulanması gerektiğini belirtmişlerdir.
Davalı tarafın kök rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda mevcut dosya kapsamına göre ek rapor aldırıldığı, dosyaya verilen 22/09/2020 havale tarihli bilirkişi heyet ek raporunda, …plaka saydı … 1.6 2009 model araçta meydana gelen gerçek zararın 36.110,76 TL olarak hesaplandığı, söz konusu aracın tamirinin ekonomik olmayacağı yönünde oluşan kanaat nedeniyle araç değer kaybı bedeli talep edilemeyeceği, davalı sigorta şirketinin 31.08.2019 tarihi itibari ile temerrüde düşeceği ve sigortalısının (%100) kusuru oranında poliçe limitiyle sınırlı gerçek zarar olarak tespit edilen 36.110,76 TL. hasar bedelinden sorumlu olduğu ve yasal faiz uygulanması gerektiğini belirtmişlerdir.
Davacı vekili 30/09/2020 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, 50,00-TL’lik maddi hasara ilişkin taleplerini, 35.950,00-TL daha arttırdıklarını ve hasar bedeli taleplerini 36.000,00-TL’ye çıkardıklarını beyan etmiştir.
Davalı vekilinin itirazları doğrultusunda dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdi ile kusur ve hasara ilişkin rapor düzenlenmesi istenilmiş,.. Dairesi’nin … tarihli raporunda; … plaka sayılı aracın hasarının derecesi itibarı ile pert total olarak değerlendirilmesinin daha ekonomik olacağının görüldüğü, bu durumda tazminata hesaplanan onarım bedeli değil araç eşdeğerinin olay tarihindeki piyasa değeri ile hasarlı haldeki sovtaj değeri farkından oluşan itibari hasar bedelinin itibari hasar bedelinin esas alınması ve pert-total işlemi ile itibari hasarın ekonomik olması nedeni ile tazminata esas alınması durumunda değer kaybının söz konusu olamayacağının izahtan vareste olduğu, bu itibarla değer kaybı hesaplaması yapılmadığı, sürücü …’ın %100 (Yüzde Yüz) oranında tam kusurlu bulunduğu, diğer sürücüler … ile …’ya kusur yüklenmesinin mümkün olamayacağı, … plaka sayılı otomobilde oluşan hasarın itibari bedelinin 22.000,00TL olduğu ve bu bedelin sürücü …’ın kusur oranına karşıt geldiği, B-III paragraftaki açıklamalar doğrultusunda … plaka sayılı aracın değer kaybının söz konusu olamayacağı belirtilmiştir.
İstanbul Teknik Üniversitesi’ne Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, trafik kazası tespit tutanağı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan davacıya ait araç, tramer kaydı ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, taraflar arasında meydana gelen çift taraflı trafik kazasının oluşumunda kusur oranları ile trafik kazası sonucunda davacıya ait araçta meydana gelen hasar miktarı ve hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el piyasa değeri arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenerek, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporlar arasındaki çelişki de kati şekilde giderilerek rapor alınmasına karar verilmiş, ….. talimat sayılı dosyası üzerinden alınan 28/06/2021 tarihli raporda; davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının aracının tamirinin ekonomik olmadığı ve pert total sayılması gerektiği, aracındaki gerçek hasar miktarının 22.000,00 TL olduğu, davacının aracında değer kaybı oluşmasının söz konusu olmadığı belirtilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 16. maddesinde ise ‘Arabuluculuk, Uzlaşma Ve Her Türlü Sulh Anlaşmasında Ücret’ hususunda; ”1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşma sağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacak avukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarınca hesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerini oluşturur.
(2) Ancak, arabuluculuğun dava şartı olması halinde, arabuluculuk aşamasında avukat aracılığı ile takip edilen işlerde aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanır. Şu kadar ki miktarı 7.200,00 TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlık ücreti, 1.080,00 TL. maktu ücrettir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
b) Konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktu ücrettir.
c) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukat, 1.080,00 TL. maktu ücrete hak kazanır. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
ç) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek bu Tarifeye göre belirlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen kanun ve tarife hükümleri kapsamında, avukatlık ücretinin kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığı olduğunun, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukatın 1.080,00-TL maktu ücrete hak kazanacağının, ancak bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceğinin, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücretin (c) bendine göre ödediği maktu ücretin mahsup edilmesi ile bu tarifeye göre belirleneceğinin düzenlendiği, avukatın müvekkili olan tarafın yargılama sonucunda vekili olan avukata ödeyeceği vekalet ücretinin, anlaşmazlık ile sonuçlanan arabuluculuk faaliyeti kapsamında ödemesi gereken vekalet ücreti miktarının mahsup edilmesi neticesinde hesaplanacak bakiye bedelden ibaret olduğu dikkate alındığında, yapılan yargılama neticesinde ödenecek vekalet ücreti açısından avukatın müvekkili olan tarafa anlaşmazlık ile sonuçlanan arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin ek bir külfet olarak yüklenmediği, müvekkili tarafından ödenecek sonuç vekalet ücreti içerisinde arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin de yer aldığı, belirtilen sebepler dahilinde arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin, yargılama sonucunda hüküm altına alınan vekalet ücretinden hariç tutulduğuna dair herhangi bir düzenlemenin yer almadığı, aksine arabuluculuk vekalet ücretinin, avukatın yargılama sonucunda hak edeceği vekalet ücreti içerisinde yer alacağının düzenlendiği, ilgili kanun ve mevzuat hükümleri kapsamında avukatın müvekkiline yüklenmeyen arabuluculuk vekalet ücretinin karşı taraftan tahsilinin talep edilmesinin hakkaniyete uygun düşmeyeceği gibi iyi niyet kurallarına da aykırılık teşkil edeceği ve hukuk düzeni tarafından korunmasının mümkün olmadığı göz önünde bulundurularak, davacı vekilinin talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
… plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın % 100 (yüzdeyüz) oranında Asli ve Tam kusurlu olduğu, … plaka sayılı aracın sürücüsü dava dışı …’in kusursuz olduğu, … plaka sayılı aracın sürücüsü dava dışı Halit Koca’nın kusursuz olduğu, davacının aracının tamirinin ekonomik olmadığı ve pert total sayılması gerektiği, aracındaki gerçek hasar miktarının 22.000,00 TL olduğu, davacının aracında değer kaybı oluşmadığı, davanın kısmen kabulü ile; 22.000,00-TL hasar bedeli maddi tazminatının 26/02/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, değer kaybı maddi tazminatının oluşmadığından reddine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
2. 22.000,00- TL hasar bedeli maddi tazminatının 26/02/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Değer kaybı maddi tazminatının oluşmadığından REDDİNE,
4-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 1.502,82-TL harçtan peşin ve ıslah harcı olarak alınan 658,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 844,47-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı vekilinin arabuluculuk vekalet ücretinin yargılama giderleri arasında davalıdan tahsili talebinin reddine,
9-Davacı tarafça yapılan 658,35-TL peşin ve ıslah harcı, 3 KEP ücreti 1,50-TL, 15 tebligat gideri 80,50-TL, 7 müzekkere-posta gideri 130,00-TL, Bilirkişi ücretleri 1.000,00-TL, talimat bilirkişi ücretleri 2.250,00-TL olmak üzere toplam 4.120,35-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü nazara alınarak 2,517,29-TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinden 806,44-TL’sinden davalının, 513,56-TL’sinden davacının sorumlu tutulmak kaydı ile davacı ve davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim…
(e-imzalıdır)