Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/76 E. 2022/84 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/76
KARAR NO : 2022/84

DAVA :Tazminat (TTK’nun 553. Maddesi Uyarınca Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2019
KARAR TARİHİ : 26/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (TTK’nun 553. Maddesi Uyarınca Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin her birinin %1 oranında davalının yöneticiliğini yaptığı şirketin ortakları olduğunu, davalının 4/10/2016 tarihinde yönetim kurulu üyeliğine seçilmesinden sonra 27/10/2017 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile şirketin tek kişiden oluşan yönetim kurulunun başkanı olarak halihazırda görevine devam ettiğini, şirketin her yıl yaklaşık olarak 1000 ila 1500 arasında öğrencinin ücretli eğitim ve öğretim gördüğü … Koleji’ni işlettiğini, müvekkillerinin yatırım amacıyla hisse satın alıp pay oranlarının küçük olması nedeniyle yöneticilerin izin vermemesi üzerine hiçbir zaman şirketin yönetimine katılamadıklarını, kontrol ve denetimlerinin yönetim kurullarının verdikleri kısıtlı ve şüpheli bilgilerle sağlandığını, davalının eski yönetimin eksik ve hatalarını ileri sürerek şirketin kar etme aşamasına geçemediğini, sermaye artırımı gerektiğini sürekli olarak ifade ettiğini, bunlara rağmen 2016, 2017, 2018 yıllarında aynı miktarda ve daha fazla öğrenci ile okulun faaliyetinin devam edip, öğrenci sayısı oranında gelirin artmasına rağmen nerelere harcandığı noktasında ciddi anlamda soru işaretleri bulunduğunu, şirketin tapuda kayıtlı taşınmaz üzerinde hacizler bulunduğunu, yaklaşık bir yıldır çalışanlarının maaşlarını ve sigorta primlerini dahi ödeyemediğini, banka kredi borçları, vergiler, faturalar ve sair borçlarının ifa edilemediğini, okul binasında hiçbir demirbaş(masa, sandalye, kitap vb.) taşınır eşyanın dahi kalmadığını, bu konuda kimsenin bilgisinin bulunmadığını, çalınmış olması halinde takibinin yönetici tarafından yapılması gerektiğini, davalının bu konuda bir işlem yapmadığı gibi müvekkillerini bilgilendirmemesinin şüpheli olup şirket yöneticisinin basiretli, dürüst ve şirket menfaatlerine uyumlu davranma yükümlülüğüne aykırılık teşkil etttiğini, önemli miktarda malvarlığı devri için gereken genel kurul onayı alınmaksızın davalı tarafından şirketin pasif malvarlığında görülen ve … …. Şirketi’ne satım ve devri yapılan okul binası niteliğindeki taşınmaz karşılığında şirkete ne tarz bir ekonomik kaynağın sağlandığı konusunda şirket hissedarlarının yeterli olarak bilgilendirilmediğinin, bu şirketten alınan nakit paranın nereye harcandığını, taşınmazın değerinde satılıp satılmadığını, ….Şirketi’nin devredeceği üç taşınmazın son durumunun ne olduğu konusunda müvekkillerine bilgi verilmediğini, şirketin borca batık olması nedeni ile davalının iflasını istemesi gerekliliğine rağmen 18/2/2019 tarihli son genel kurul toplantısında faaliyetine devam edeceğini bildirerek, çoğunluk oyu ile ibra edilmesini sağladığını, davalının yalan ve yanlış bilgiler ile müvekkillerini yanıltması sonucunda bu davanın açıldığını, TTK’nun 369.maddesinde düzenlenen tedbir ve özeni göstermediğini; aksine sürekli olarak hissedarları yanıltarak şirketin zararına işlemler yaptığını, şirketin zarara uğratıldığının kanıtlanması halinde şirket yöneticisinin kusursuzluğunu ispat etmesi gerektiğini, davalının sorumluluğunu gerektiren mevcut durum karşısında şirketin ve ortakların zarara uğradıklarının belli olduğunu, bu konudaki ispat yükünün yerine getirilip bu aşamada davalının kusurunun bulunmadığını ispat etmesi gerektiğini bildirmiş, davalının şirkete ve ortaklara verdiği zarar nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıların ortağı olduğu şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış, dosyaya sunduğu yazılı beyanları ile duruşmadaki açıklamalarında; davalının, davadan önce ve davadan sonra olmak üzere iki genel kurul toplantısında ibra edildiğini, davacıların olumsuz oy kullanmalarına rağmen ibra kararlarının iptali konusunda dava açmadıklarını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun 553. maddesi uyarınca davacıların ortağı oldukları … A.Ş. yetkilisi olan davalının, şirketi ve ortakları zarara uğrattığı iddiası ile zararın, tazmini istemine ilişkindir.
Davacılar, şirketin %1’i oranında paylarla ortakları olup davalı, 27/10/2017 tarihinden itibaren üç yıl süre ile şirketi münferiden temsile yetkili tek yönetim kurulu üyesidir.
Davacı taraf, davalı şirket yöneticisinin, şirketin işlettiği okulda sürekli olarak yüksek sayıda öğrencinin eğitim ve öğretim görmesine rağmen elde edilen gelirlerin nereye aktarıldığı, şirketin demirbaşlarının nerede olduğu konularında bilgi vermemesini, yalan ve yanlış bilgilendirme yapmasını, demirbaşların çalınması halinde gereken işlemleri yapmamasını, şirket gelirlerinin tedbir ve özen yükümlülüğüne uygun şekilde harcanıp harcanmadığı konusunda müvekkillerinin bilgilendirmemesini, şirketin borca batık olmasına rağmen iflasını istememesini, öğrenci sayısının ve gelirlerin artmasına rağmen şirket hakkında icra takiplerinin bulunması ile şirketin taşınmazı üzerinde çok sayıda haciz bulunmasını, çalışanlarının ücretleri ile diğer borçlarının ödenmemesini, sorumluluğu gerektiren maddi vakıalar olarak bildirmiştir.
Taraflarca sunulan ve bildirilen delillerin toplanmasından sonra dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda; 2017-2018 öğretim döneminde 1010 öğrenci mevcut iken 2018-2019 döneminde 819 öğrencinin kayıtlı olduğunu, 2016-2017 öğretim döneminde 13.932.251,47 TL, 2017-2018 öğretim döneminde 13.245.938,34 TL ve 2018-2019 öğretim döneminde 5.757.293,84 TL gelir elde edildiğini, şirketin borca batıklık durumunun TTK’nun 376.maddesinde düzenlenen oranda olmayıp iflasının istenmesinin gerekmediğini, …..Şirketi’ne devredilen taşınmazdan sonra şirket adına 6.200.000,00 TL, 245.000,00 TL ve 55.000,00 TL olmak üzere üç tahsilatın yapıldığını ve 225.000,00 TL bedelle bir bağımsız bölümün satın alındığını, yapılan incelemede; davalının şirket yöneticisi olduğu dönemde okul işletmeciliği faaliyeti dışında bir gider kaleminin görülmediğini, giderlerin ağırlıklı olarak personel ve yemek giderinden oluştuğunu, yapılan harcamalar yönünden özensiz ve tedbirsiz bir harcamanın tespit edilmediğini, davalının, şirket ortaklarını, alacaklıları ve şirketi zarara uğratan nitelikte işlem, eylem ve kararlarına rastlanmadığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen hükme ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu ile; davacıların, ….. Şirketi’nin ortakları olup davalının, şirketi münferiden temsile yetkili yönetim kurulu başkanı olup, 22/02/2009 tarihli genel kurul kararı ile yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, 25/10/2017 tarihinde yapılan 01/07/2016 ve 30/06/2017 hesap dönemine ilişkin genel kurulda ve 16/01/2019 tarihinde yapılan 2018 yılı olağan genel kurulunda yönetim kurulunun oy çokluğu ile ibra edildiği, davacılar veya başka ortak tarafından ibra kararının iptali istemli dava açıldığı veya ibra kararının iptal edildiği konusunda dosyada bir delil toplanmadığı, buna göre ibra kararlarının kesinleştiği, TTK’nun 558(2) maddesi uyarınca davacıların ibra konusunda olumlu oy kullanmamaları nedeniyle dava haklarının ortadan kalkmadığı, davacı tarafça, davalı yöneticinin TTK’nun 369(1) maddesi hükmüne aykırı olarak görevini tedbirli bir yöneticinin özeni ile yerine getirmediği, şirketin mevcut durumu ile bu durumun kanıtlanmış olduğu, davalının kusursuz olduğunu ispat etmek zorunda bulunduğu iddia edilmiş ise de; bir şirketin borca batık olması, sürekli zarar etmesi, faaliyetinin azalması gibi şirketin oluşan durumu nedeniyle, TTK’nun 553.maddesi uyarınca yargılama yapılmaksızın şirket yöneticisinin kusurundan, tedbirsiz ve özensiz davranışından kaynaklandığının peşinen kabul edilemeyeceği gibi dava dilekçesinde, davalının sorumluluğunu gerektirecek tedbir ve özen yükümlülüğüne aykırı işlem, eylem ve kararlarının bulunduğuna dair TTK’nun 194.maddesinde düzenlenen somutlaştırma yüküne uygun olarak hiçbir somut vakıanın dile getirilmediği, dava dilekçesinde dile getirilen davalının yalan ve yanlış bilgiler verdiği, tahsil edilen gelirlerin nereye harcandığının belli olmadığı gibi iddiaların bir bölümünün genel ve soyut nitelikte iddialar olduğu gibi iddia konusu eylem, işlem ve kararların hangilerinin, ne zaman, nerede, ne şekilde, hangi nitelikte eylem, işlem ve kararlarla ortakların ve şirketin zararına yol açtığının somut bir biçimde açıklanmadığı, dava dilekçesinde; davacıların, küçük miktarda pay sahibi olmaları nedeniyle yeterli bilgiye ve veriye sahip olmadıklarını ve bilirkişi incelemesi ile davalının sorumluluğunu gerektiren işlemlerin tespit edilmesinin açıklanması ve davacıların davadan önce bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmamaları karşısında davacı tarafın iddiasını somutlaştırması konusunda açıklama istenmesi ve süre verilmesinin bir anlamı bulunmadığı, davacıların dava dilekçesinde dile getirdikleri iddialar çerçevesinde yapılan ve mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun ayrıntılı, gerekçeli, hükme ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi incelemesi ile oluşturulan bilirkişi raporu ile davalının TTK’nun 553.maddesi hükmü uyarınca şirketi, ortakları ve alacaklıları zararlandırıcı ve sorumluluğunu gerektiren tedbir ve özen yükümlülüğüne aykırı hiçbir işlem, eylem ve kararının bulunmadığı, öğrenci sayısının ve şirketin gelirlerinin azalmasında davacının somut olarak özensiz ve tedbirsiz davrandığına dair dosyada hiçbir delil toplanmadığı gibi azalışa rağmen 2016 yılında 1.424.055,57 TL olan zararın, 2017 yılında 674.942,37 TL’ye gerilediği, 2018 yılında ise 383.071,09 TL kara geçildiği, 2019 yılında kar ve zararın olmadığı, TTK’nun 376.maddesi çerçevesinde şirketin iflasının talep edilmesi konusunda yasal koşulların oluşmaması nedeniyle davalının bu konuda yerine getirmediği bir görevi bulunmadığı gibi davacıların bu nedenle ortakların, alacaklıların ve şirketin zarar gördüğünü somut bir biçimde iddia etmedikleri gibi bu konuda hiçbir delil sunmadıkları, bunun gibi davacılar tarafından, davalının yönetim görevini özensiz ve tedbirsiz bir biçimde yerine getirmediği iddia edilmesine ve raporda bu yönde bir delil ve veriye rastlanmamasına rağmen davacı tarafça bu yöndeki iddiaları konusunda da dosyaya somut hiçbir delil ve belge sunulmadığı birlikte değerlendirildiğinde; TTK’nun 553.maddesi çerçevesinde, davalının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiği konusunda davanın kabulünü gerektirecek işlem, eylem ve kararlarının bulunduğuna ilişkin iddianın, davacı tarafça kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL red harcının peşin yatırılılan 170,78-TL harçtan indirilmesiyle geriye kalan 90,08-TL harcın isteği halinde davacılara iadesine,
3-Davalı yararına takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza