Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/729 E. 2021/1085 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2019/729
KARAR NO : 2021/1085

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti., davacı bankanın …/… Şubesi nezdinde 05/06/2014 tarihli, 300.000,00TL limitli sözleşmeye istinaden ticari kredi kullandığını, söz konusu krediye, davalılar … … …, … ve … San. Tic. Ltd. Şti. müteselsil kefil olduklarını, davacı banka alacağının ödenmemesi üzerine davalılara Beyoğlu … Noterliği’nin 05/07/2019 tarihli … yevmiye no’lu ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödememesi üzerine davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı işbu davaya konu takip açıldığını, davalıların takibe itiraz etmesi üzerine de İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek davalıların haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazlarının iptaliyle takibin devamına, %20 oranındaki icra inkâr tazminatının davalı taraflara yükletilmesine, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalılar … … Şti., … … Şti. Ve … … … vekili tarafından dosyaya sunulan 08/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkeme ve icra daireleri Karşıyaka Mahkemeleri ve İcra daireleri olduğunu, davacının iddia ettiğinin aksine davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davalının borçlarını zamanında ödediğini belirterek ilk itirazlarının kabul edilerek öncelikle davalının aleyhine açılan davanın usul yönünden reddine, ilk itirazlarının yerinde görülmediği takdirde esas hakkında öne sürdüğümüz hususlar dikkate alınarak haksız ve yersiz olarak davalı aleyhine açılan davanın reddine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 14/12/2019 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalıların takibe itirazlarında yetki itirazı bulunmadığını, bu nedenle ve ayrıca Ticari Kredi Sözleşmesinde yetkili mahkeme olarak İzmir mahkemeleri belirlenmiş olduğundan öncelikle yetkiye ilişkin itirazın reddini talep ettiklerini belirtmiştir.
Davalı … vekili tarafından dosyaya sunulan 20/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf davalı aleyhine açılan bu davada Ticari Artı Para kredisine yönelik talepte bulunmuş ancak rakamı belirtmediğini, davalı diğer borçlular ile şirket ortaklığı yaptığını ve daha sonra şirket hissesini 08/02/2017 tarihinde diğer hissedara ve hissedarın eşine devri ettiğini, yapılan bu devir işlemi de ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, davalı bu tarihten önce şirket tarafından kullanılan krediye imza attığını, ancak daha sonra kullanılan kredi sözleşmelerinde kefil olmadığını, eski tarihli borcun kalmış olması mümkün olmadığını, davacı banka davalı haricindeki diğer kişilere kullandırdığı kredileri davalının kefil olmamasına rağmen talep ettiğini, davacı yanı bu nedenle kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddinde, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmolunmasına, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesi, hesap dökümleri, İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı icra takip dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili banka nezdinde davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. 05/06/2014 tarihinde 300.000,00 TL tutarında ticari kredi kullandığını, davalılar … … …, … ve … San. Tic. Ltd. Şti. ‘nin müteselsil kefil olduklarını, kredi borcu zamanında ödenmediğinden müvekkili banka tarafından Beyoğlu … Noterliği’nin 05/07/2019 tarihli … yevmiye no’lu ihtarnamesi keşide edildiğini, söz konusu borcun ödenmemesi nedeniyle müvekkilinin davalılardan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasına girişlen icra takibine vaki davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının alacağının yüzde yirmisi oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … … Şti., … … Şti. Ve … … … vekili, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin borçlarını zamanında ödediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, müvekkilinin diğer borçlular ile şirket ortaklığı yaptığını ve daha sonra şirket hissesini 08/02/2017 tarihinde diğer hissedara ve hissedarın eşine devri ettiğini, müvekkilinin bu tarihten önce şirket tarafından kullanılan krediye imza attığını, daha sonra kullanılan kredi sözleşmelerinde kefil olmadığını, davacı banka müvekkili haricindeki diğer kişilere kullandırdığı kredileri davalının kefil olmamasına rağmen talep ettiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline matuf girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamında, davacı banka ile davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında 05/06/2014 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi 2.000,000 TL tutarında Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, ve diğer borçlular
… …, … … … ve … San. Tic. Ltd. Şti müteselsil kefil olmak üzere sorumluluk altına girdiklerini, borcun ödenmemiş olduğu, söz konusu bu kredi borcundan kaynaklanan alacağın tahsili için davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, bu itirazın iptali için davacı tarafça yasal süresi içerisinde eldeki davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dosya Bankacı bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 13/11/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; davalılardan … San. Ve Tic.Ltd.Şti.’nin asıl borçlu, diğer davalılar … Mal. Kağıtçılık ve Bilişim San. Tic.Ltd.Şti., … … … ve …’ ın müteselsil kefil olduğu, 05.06.2014 tarihinde düzenlenen bir adet 300.000 TL tutarında ve yine … Form ve Kağıt San. Ve Tic.Ltd.Şti.’nin asıl borçlu, diğer davalılar … Mal. Kağıtçılık ve Bilişim San. Tic.Ltd.Şti. ve .. … …’in müteselsil kefil olduğu, 22.08.2017 tarihinde düzenlenen bir adet 500.000 TL tutarında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi bulunmaktadır. Her iki Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nde yer alan müteselsil kefaletlerde müteselsil kefillerin el yazıları ile “müteselsil” ibaresi ile kefalet tarihi ve kefalet limitinin yazılı olduğu; bu nedenle mezkur müteselsil kefaletlerin geçerli olduğu, … San. Ve Tic.Ltd.Şti.’nin asıl borçlu, … Mal. Kağıtçılık ve Bilişim San. Tic.Ltd.Şti., … … … ve …’ın müteselsil kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olduğu; Davalı/borçlu … San. Ve Tic.Ltd.Şti.’nin 28.03.2019 tarihinde kullandığı 120.247,56 TL tutarında, 44 ay vadeli aylık % 2,25 faz oranıyla kullandığı taksitli ticari kredinin 27.04.2019, 27.05.2019 ve 27.06.2019 tarihli taksitlerin ödenmemesi sebebiyle temerrüte düştüğü, davacı Banka alacağının; 05.08.2019 Takip Tarihi itibariyle, 256.701,29TL Asıl Alacak, 6.221,06 TL işlemiş faiz, 311,05 TL faizin %5 gider vergisi, 908,20 TL masraf olmak üzere toplam 264.141,61 TL alacağının olduğu, davacı bankanın sözleşme hükümleri gereği taksitli ticari kredi ve spot kredisinden kaynaklanan 256.701,29 TL tutarındaki asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 46,80 oranında temerrüt faizi, faizin % 5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor aldırılmıştır. 30/062021 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; davalı vekilinin itiraz dilekçesi ve dosyada bulunan bütün belgelerin incelenmesi sonucunda, davalı …’ın davalı asıl borçlu şirketteki bütün hisselerini 07/03/2017 tarihinde devrettiğini ve ortaklıktan ayrıldığını, davacı bankanın keşide ettiği Beyoğlu … Noterliğinin 05/07/2019 tarih, … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesine konu kredilerinden ilkinin 12/07/2018 tarihinde kullandırılan 100.000,00 TL tutarındaki spot kredi, diğerinin ise 28/03/2019 tarihinde kullandırılan 120.247,56 TL tutarındaki ticari taksitli krediler olduğu, her iki kredinin de davalı …’ın davalı asıl borçlu şirketteki ortaklık paylarını devrettiğini 07/03/2017 tarihinden sonra kullandırıldığı, davalı …’ın her ne kadar davalı asıl borçlu şirketteki hisselerini devretmiş ise de 05/06/2014 tarihinde düzenlenen ve davalı …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesindeki kefaletten rücu ettiğini davacı bankaya bildirmemesi sebebiyle davacı bankaya karşı müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğu devam ettiği, her ne kadar kefaletten rücu etmemiş olması sebebiyle teknik olarak kefil sıfatıyla sorumluluğu devam etmesine rağmen davalı …’ın davalı asıl borçlu şirketteki ortaklıktan ayrıldıktan sonra kullandırılan kredilerden müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olup olmadığı hususunda değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu hususlarındaki görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67.maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada itiraz eden borçlunun haksız görülmesi durumunda alacaklı yararına, alacaklının haksız ve kötü niyetle takip yaptığı anlaşılırsa borçlu yararına alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilebileceği düzenlemesi yer almaktadır.
İtirazın iptali davalarında alacağın varlığını, miktarını ve muacceliyet hususunu ispat külfeti davacı alacaklı üzerinde bulunmaktadır. Alacaklı bu hususu ispat ettiği takdirde bu kez ispat külfeti yer değiştirecek ve davalı borçlu borcun ödendiğini yahut herhangi bir sebeple artık ortadan kalkmış olduğunu ispat külfeti altına girecektir. Somut olayda davacı alacağın varlığını, miktarını ve alacağın muaccel hale gelmiş olduğunu, sözleşme, hesap ekstresi ve ihtarlar ile ispat etmiş ancak davalı taraf borcun ödendiğini yahut herhangi bir sebeple ortadan kalkmış olduğunu ispat edememiştir. Yukarıda bahsi geçen yasal düzenlemeler ve bu somut olgular karşısında mahkememizce davanın kabulüne karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Ancak takip talebindeki işlemiş faiz ve BSMV miktarı mahkememizce uygun görülmediğinden kısmi kabul ve kısmen red kararı vermek gerekmiştir. Diğer yandan takibe konu alacak taraflarca bilinmektedir veya bilinebilecek durumda ve likit bir nitelik arz etmektedir. Bu itibarla itirazında haksız çıkan davalıların icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi de gerekmektedir.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalıların İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının KISMEN İPTALİNE,
Takibin 256.701,29 TL asıl alacak, 6.221,06 TL işlemiş faiz, 311,05 TL faizin %5 gider vergisi ve 908,20 TL masraf olmak üzere toplam 264.141,65 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %46,80 oranında işleyecek temerrüt faiziyle birlikte, takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla DEVAMINA,
Alacak likit bulunduğundan asıl alacak tutarı olan 256.701,39 TL’nin %20’si oranında 51.340,27 TL icra inkar tazminatının itirazında haksız çıkan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 26.939,92 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen (vekalet ücreti dava değerinin reddedilen miktarını geçemeyeceğinden) 5031,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 17.535,26 TL harçtan mahkememiz dosyasında peşin olarak alınan 3.250,94 TL ile icra dosyasında peşin olarak alınan 1.345,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.938,44 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından sarf olunan 3.250,94 TL peşin harç, 1.345,86 TL icra dosyasına yatırılan peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 20 adet elektronik tebligat gideri 110,00 TL, 6 adet tebligat gideri 102,80 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL olmak üzere toplam 5.454,00 TL’nin davanın kısmen kabulü nazara alınarak 5.181,3‬0 TL’lik kısmının davalılar dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/11/2021

Katip…
E-İmza

Hakim …
E-İmza