Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/690 E. 2021/1100 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/544
KARAR NO : 2021/1129

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2019
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … İli, … İlçesi, …. Köyü, … Mevkii’nde Amasya İl Özel İdaresine ait …/… İhale kayıt nolu davacı şirketin yüklenicisi olduğu iş kapsamında 29.11.2017 tarihinde rüzgar türbininin montajı esnasında iş kazası meydana geldiğini, davacının rüzgar türbininin tedarikçisi… ile akdetmiş olduğu Türbin Tedarik Sözleşmesi uyarınca montaj, mekanik ve elektriksel tanımlama işinin icrası için alt yüklenici … Rüzgar Santralleri A.Ş.’yi görevlendirdiğini, hasar gören kule hakkında tutulan tutanakta kulenin zarar gördüğünün, tamirinin mümkün olmadığının ve kullanılamayacağının belirtildiğini, alt yüklenicinin talebi üzerine … İzmir Şubesi’nce inceleme yapıldığını, raporda montajı oluşturan elemanlarda cıvata ve somunlarda korozyon tespit edildiğinin ve cıvata nominal çapları ile somun nominal çaplarının uyumsuz olduğunun tespit edildiğinin belirtildiğini, davacı şirket tarafından Gümüşhacıköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… değişik iş sayılı dosyasında yapılan başvuru ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporunda montaj esnasında kullanılan kaldırma aparatlarının, somun ve cıvataların uyumsuzluğunun ve kalitesizliğinin kazanın meydana gelmesine sebep olduğunun bildirildiğini, raporun üretici ve tedarikçi firma olan … Türkiye temsilciliği… Enerji Sanayi ve Tic. A.Ş.’ye usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen itiraz edilmediği için kesinleştiğini, tüm teknik tespitlerden sonra davacı şirket ve alt yüklenici firmanın kusursuz ancak… üretici ve tedarikçi firmanın tam kusurlu olduğunun, montaj elemanlarının… firmasına ait tool konteynırından süpervizörleri tarafından yanlış eşleştirilerek teslim edildiği neticesine ulaşıldığını, tedarikçi firmaya keşide edilen 8 Aralık 2017 ve 6 Haziran 2018 tarihli ihtarnamelerin cevapsız bırakıldığını, davacı şirketin kaza dolayısıyla meydana gelen tüm maddi hasarları bizzat karşılamak zorunda kaldığını, rüzgâr türbininin yeniden üretimi, tedariki, nakliyesi için geçen sürelerin projenin gecikmesine neden olduğunu, davacı şirketin hasar gören parça ve aksamı yeniden ürettirdiğini, nakliyesini ve montajını gerçekleştirdiğini, kaza dolayısıyla işin uzaması nedeniyle personel istihdamı, maaş, sgk, yol, konaklama, yemek giderleri ve ihale kapsamında sunmuş olduğu teminat mektuplarının süresini uzatmak amacıyla ödediği komisyon bedelleri ile işin gecikmesinden kaynaklı uygulanan 28 günlük hak ediş kesinti cezası nedeniyle doğrudan zararlara maruz kalarak 115.866,89 TL ve 199.791,60 Euro doğrudan maddi zararının mevcut olduğunu, davaya konu proje için davalı şirket nezdinde 27.06.2016 tarihinde sigorta poliçesinin düzenlendiğini, davacının edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, ilk poliçe döneminin 03.04.2017 tarihinde sona ermesine rağmen vade değişikliği yapılarak prim farkı olan borcun da ödendiğini, sigorta poliçesi bitiş tarihinin 30.12.2017 tarihi olarak kararlaştırıldığını, iş kazasının 29.11.2017 tarihinde poliçe döneminde meydana geldiğini, davacının maddi zararlarının tazmin edilmesi talebi ile davalı şirkete yazılı başvuruda bulunduğunu, uzun süren ikili görüşmeler ve incelemeler neticesinde davalı şirketin İzmir Bölge Müdürlüğü tarafından ekspertiz raporunun tanzim edildiğini, raporda gerçek zararın tespit edilmediğini, varsayımsal bir zarar hesabı yapıldığını, davalının meydana gelen kazanın montaj esnasında gerçekleştiğini dile getirmesi ve bu hususu bilmesine rağmen maddi zararı tazmin etmek yerine davacı şirketin zararını tazmin etmemek adına zararın vinçle taşıma muafiyeti içerisinde olduğunu beyan ederek ödeme yapmaktan imtina ettiğini, kazanın emtianın yükleme, boşaltma ve aktarma işlemleri esnasında değil, türbinin önceden hazırlanan temele oturtulması ve montajı esnasında gerçekleştiğini, bu durumun mevcut Yargıtay Kararı ve bilirkişilerce yapılan teknik tespitler ile açık olduğunu, poliçede vinçle taşımada meydana gelen risklere ilişkin öngörülen 025 lik muafiyet maddesinin sözleşme serbestisi sınırlarını aşan, usul ve yasalara aykırı bir şart olduğunu, vinçle taşıma esnasında 334.250 Euro üzerinde bir zararın doğmasının imkansız olduğunu, savaş, nükleer patlama, sabotaj hallerinin İnşaat Sigortası Genel Şartnamesinde “teminat dışı kalan haller” olarak açıkça düzenlendiğini, davalı şirketin her duruma uydurabileceği nitelikte bir muafiyet ihdas ederek sigortalılara vinçle taşıma muafiyetinden dolayı ödeme yapmayacağını bildirmek suretiyle kanunu dolandığını, sigorta sözleşmesinin mevcut muafiyet şartı nedeniyle uygulanması imkansızlığının söz konusu olduğunu, 47 tonluk alt kule ve bir o kadar büyük türbin parçalarının montajı esnasında vinç kullanmadan montajın yapılmasının davacı şirketten beklenilmesinin fizik kurallarına ve dolayısıyla hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, TBK’nun 27.maddesi hükmü gereği taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi serbestisinin sınırlarını aşan vinçle taşıma muafiyeti şartı ile ilgili sözleşme bedeli üzerinden hesaplanan %25’lik oranın başlangıçtaki imkânsızlık olarak değerlendirilmek suretiyle kesin olarak hükümsüz kabul edilmesi gerektiğini bildirmiş, davacı şirketin şimdilik 20.000-TL maddi zararının kaza tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, yüklenicisi olduğu davaya konu rüzgar enerji santrali yapım ve montaj işlerinin 27.06.2016 başlangıç ve 03.04.2017 bitiş tarihli montaj tüm riskler sigorta poliçesi ile müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, poliçenin vadesinin 30.11.2017 tarihli zeyilname ile 30.12.2017 tarihine kadar uzatıldığını, zararın miktarının eksper raporuyla ve davacı kayıtlarıyla sabit olması nedeniyle davanın belirsiz alacak niteliğinde açılmasının mümkün olmaması nedeniyle davanın hukuki yarar yokluğuna bağlı olarak reddinin gerektiğini, poliçe vade değişiklik zeyilinin dava konusu hasarın meydana gelmesinden sonra yapıldığını, hasarın sigorta poliçesinin vadesi kapsamında meydana gelmemesi nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, sigorta poliçesinde “poliçe tanzim tarihinden önce meydana gelen veya bu tarihten önceki bir sebepten kaynaklanan hasarlar teminat haricidir” notunun bulunduğunu, TTK 1458. maddesi hükmü uyarınca müvekkili sigorta şirketi tarafından ilgili poliçe nezdinde verilen teminatın geçersiz olduğunu, kaldırma aparatlarının… firması tarafından temin edilip değişik iş dosyasındaki raporda montaj esnasında kullanılan kaldırma aparatlarının yani somun ve cıvataların uyumsuzluğu ve kalitesizliğinin kazanın meydana gelmesine sebep olduğunun ve montaj elemanlarının… firmasına ait tool konteynırından süpervizörleri tarafından yanlış eşleştirilerek teslim edildiği neticesine ulaşıldığının ifade edildiğini, … teknik inceleme raporu ile Gümüşhacıköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyasından verilen raporda hasarın alt yüklenici… firması tarafından temin edilen, … firması tarafından ise üretilen kaldırma aparatı civatalarının olağan kullanıma bağlı olarak aşınarak sıyrılması neticesinde vinç ile taşıma kaldırma işlemi gerçekleştirilen taban kulenin düşmesi sonucu meydana geldiğinin tespit edildiğini, dava konusu hasarın, sigorta poliçesinde yer alan “Montaja konu kıymetler için; Taşımayı yapan vincin, aracın, makinenin cihazın uygun kapasitede seçilmiş olması … hasarların ödenmesi için ön şart olup aksi olması halinde ilgili hasarlar teminat haricidir” özel notu gereği teminat harici olduğunu, hasarın sigortalı tribünün vinçle taşınması sırasında meydana geldiği hususunun tartışmasız olup sigorta poliçesinin muafiyetlere ek başlıklı bölümünde “vinçle taşıma sigorta bedelinin %25’i” notunun mevcut olduğunu, sigorta bedelinin 1.337.000,00-Euro olup ekspertiz incelemesi sonucu yapılan hesaplamalara göre 334.250,00-Euro’nun altında kalan vinçle taşınma sırasında oluşan hasarların muafiyet altında kalması nedeniyle tazminat talebinin reddinin gerektiğini, davacının basiretli tacir sıfatına haiz olup sigorta sözleşmesini incelemek, sigorta bedeli, muafiyet, koasürans vs. teknik hususları değerlendirerek poliçesini tanzim ettirmek durumunda olup poliçe ve bilgilendirme forumunun davacıya iletilmesi, inceleme fırsatı verilmesi, TTK’nun 1423/2. maddesi hükmü gereği belirtilen sürede itirazda bulunmaması nedeniyle davacı tarafça poliçedeki notun haksız şart olduğu gerekçesiyle geçersiz olduğu iddiasının haksız olup poliçede yer alan teminat miktarı ve muafiyet oranları ile ilgili özel şartların geçerli olacağının kabulünün gerektiğini, davacı şirketin kendi kusurundan faydalanmasının ve hasar tazminatı hesaplanırken poliçede yer alan teminat limitlerinin uygulanamayacağının kabulünün hakkaniyet ilkesine de aykırılık teşkil ettiğini, sigortacının gerçek zararı karşılamak ile mükellef olup hasarın muafiyet altında kalmasaydı dahi talebe konu tutar içerisinde sadece nakliye bedeli ile vinç ve ekip mobilizasyonu bedellerinin tazminat hesabında dikkate alınabilineceğini, poliçe kapsamında belirlenen tazminat tutarının 220.080,00-Euro olduğunu, montaj sigorta poliçesi genel şartlarının teminat dışı kalan haller başlıklı 3/j maddesi gereği montajın gecikmesinden, kısmen veya tamamen durmasından, taahhüdün tamamlanamamasından, akdin feshinden veya cezai şartların uygulanmasından ileri gelen zararlar dahil kar kaybı ve estetik kusurlar gibi her türlü netice zararlarının teminat kapsamı dışında olduğunu, davaya konu personel istihdamı, sgk, maaş, yol, konaklama, yemek gideri, teminat mektupları için ödenen komisyon bedelleri ile kar kaybının doğrudan zarar değil netice zararı kapsamında olup netice zararlarının sigorta poliçesinin teminatı kapsamında olmadığını, davacının, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu zarar kalemlerini karşıladığını gösteren ödeme belgelerini dosyaya ibraz etmediğini, hasarın yüklenici… firmasının kusuru nedeniyle meydana geldiğini, davacının hasar gören tribunü tekrar aynı yükleniciye yaptırarak ödeme yapmasının taraflar arasındaki sözleşmeye ve mevzuata aykırı bir uygulama olacağını, ayıpların… firması tarafından karşılanması gerekirken davacının, hasarın onarımı için aynı yükleniciye ödeme yapmasının hatır ödemesi olarak tanımlanabileceğini, bu bedelin müvekkilinden talep edilmesinin Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi ve Sigorta Kanunu hükümleri ile çeliştiğini, eksik sigortaya ilişkin itiraz haklarını bu aşamada saklı tuttuklarını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenen sigorta hukuku çerçevesinde taraflar arasında düzenlenen montaj tüm riskler sigorta poliçesi kapsamında poliçeye konu ürünün hasara uğraması nedeniyle davacı tarafın dava konusu ettiği zararının tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık konusunun TTK’nun 1401 ve devamı maddelerinde yer alan hükümlerle düzenlenmiş olması ile davanın mutlak ticari dava niteliğinde bulunduğu gibi tarafların tacir olmaları ve uyuşmazlığın ticari işletmeleri ile ilgili bulunması nedeniyle nispi ticari dava niteliğinin de birlikte bulunduğu, bu nedenle mahkememizin uyuşmazlığı çözmekle görevli olduğu anlaşılmakla uyuşmazlık usul ve esas yönünden çözümlenmiştir.
Davalı taraf, davanın belirsiz alacak niteliğinde açılamayacağını iddia ederek hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini talep etmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmede hasarın kapsamı ve hasarın talep edilebilirliğine ilişkin hükümlerin uyuşmazlığa yol açmayacak nitelikte ve açıklıkta belirlendiği, davacı tarafın hasar nedeniyle yaptığı tüm masrafları belgeleyip bu belgelere göre davalıdan ödeme talep ettiği, sigorta poliçesi hükümleri çerçevesinde yaptığı masrafların kendince bilinir olması nedeniyle hangi miktarda ödeneceğinin kendisinde bulunan belgelerle hesaplanabilir olması nedeniyle davanın belirsiz alacak niteliğinde olmadığı, dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının bildirilmiş olması nedeniyle kısmi dava olarak kabulünün de mümkün bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17/11/2020 tarih 2019/17-853 esas ve 2020/907 karar sayılı; belirsiz alacak olarak açılan davaların hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedilmeyip davacının dava konusu olarak belirlediği miktar üzerinden eksik peşin harcı yatırılarak davaya devam edilmesi gerektiğine ilişkin ilamına uygun olarak davacı tarafa dava açılmadan önce yabancı para ve Türk Lirası cinsinden belirlediği ve belgelediği zarar miktarı üzerinden harca esas değerin bildirilerek eksik peşin harcın tamamlanması konusunda süre verilmiş, davacı tarafça verilen süreye uygun olarak 12/01/2021 tarihli dilekçe ile 699.891,57 TL toplam zarar miktarı bildirilerek eksik peşin harç yatırılmakla yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı tanıkları … ve…kazanın meydana geldiği gün olay yerinde bulunduklarını, alt yüklenici…..Şirketi ile birlikte….Şirketi çalışanlarının da hazır bulunduğunu, …şirketi çalışanlarının nezareti ve talimatıyla kulenin vinç ile kaldırma işleminin yapıldığı sırada kule dikilirken saplamaların fırlaması nedeniyle kulenin devrildiğini, hasarın kulenin taşınması sırasında değil, montajı sırasında meydana geldiğini bildirmişlerdir.
Taraflarca sunulan ve bildirilen deliller toplandıktan sonra bilirkişi kurulu oluşturularak rapor ve tarafların itirazları üzerine ek rapor alınmış, tarafların itirazları ek rapor ile karşılanmış, bilirkişiler rapor ve ek raporlarında özet ve sonuç olarak; davacı şirketin yüklenici olarak Amasya İl Özel İdaresine ait … İli, … İlçesi, … Köyü, … … mevkindeki1 adet tmw lisanssız rüzgar enerji santrali yapımı işini 20.06.2016 tarihinde sözleşme ile üstlendiğini, ihale bedelinin 1.337.000,00 EURO olup alt yüklenicinin… Rüzgar Enerji Firması olduğunu, görevli jandarma komutanlığı tarafından mevcutlar ile birlikte imzalanan 30.11.2017 tarihli tutanak, T.C. Gümüşhacıköy Asliye Hukuk Mahkemesinin talep tarihi 19.12.2017, karar tarihi 26.12.2017, …/… değişik iş …/… karar sayılı kararı, T.C. Gümüşhacıköy Asliye Hukuk Mahkemesince görevlendirilen makina yüksek mühendisince 26.12.2017 tarihinde düzenlenen rapor ve… Rüzgar Enerji Santralleri A.Ş. yetkilisi tarafından imzalanan olay bildirim formu birlikte değerlendirildiğinde; kazanın, rüzgar türbinin alt kulesinin yükleme, boşaltma ve aktarma veya vinç ile taşınması işlemleri esnasında değil, türbinin önceden hazırlanan temele oturtulması ve montajı sırasında gerçekleştiğinin, rüzgar türbinin taban kule kısmının vinç ile yerine oturtulması sırasında bağlama aparatlarının ayrılması neticesinde alt kulenin yaklaşık 20 metre yükseklikten düştüğünün ve düşme neticesinde kulenin zarar gördüğünün ve bu şekilde alt kulenin kullanılamayacağının ve tamirinin de mümkün olmadığının anlaşıldığını, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen … nolu montaj tüm riskler sigorta poliçesi ile, 27.06.2016 tarihinde başlama, 03.04.2017 tarihinde bitiş olmak üzere, davaya konu projenin 1.337.000,00(EUR) bedel ile teminat örtüsü altına alındığını, montaj süresinin, 27.06.2016 – 03.04.2017 dönemi için 280 gün olarak belirlendiğini, davacı şirketin 22.11.2017 tarihinde başvurması ile 29.11.2017 tarihinde neticelenen, 29.11.2017 tanzim tarihli montaj tüm riskler sigorta ek belgesi (Vade Değişiklik Zeyli) ile, poliçe vadesinin 27.06.2016 başlama ve 30.12.2017 bitiş olmak üzere sürenin 551 gün olmak üzere uzatıldığını, poliçedeki muafiyetlerin vinçle taşıma, sigorta bedelinin %25’i, türbin montajı ve bu sebepli hasarların %15’i, minimum 75.000,00 euro olarak notlandığını, proje konusu malzeme ve işlerin montajın başlangıcından itibaren sonuna kadar olan işlerin tamamını kapsaması gerektiğini, sigortalı tarafından beyan edilen sigorta bedelinin hasar anında yukarıda açıklandığı şekilde hesaplanacak ikame bedelinden eksik bulunması halinde eksik sigorta prensibi uyarınca tazminatın da aynı oranda tenzil edilmesi gerektiğini, montaja konu kıymetler yönünden taşıma yapan vincin, aracın, makinenin, cihazın uygun kapasitede seçilmiş olmasının hasarların ödenmesi için ön şart olup aksi olması halinde ilgili hasarların teminat harici olarak düzenlendiğini, sigortalıları bilgilendirme formunda; c. genel bilgiler 1. maddesi ile, montaj işlerinin (Proje Bedeli), sigorta konusunu teşkil eden değerlerin, teminat müddeti içerisinde montaj sahasında bulunduğu sırada, montaj süresinde poliçede ve montaj tüm riskler sigortası genel şartlarında belirtilen istisnalar dışında kalan, önceden bilinmeyen ani ve beklenmedik bir sebeple hasara uğramasının temin edildiğinin belirtildiğini, meydana gelen kazada, hasarlanan taban kulenin montajı sırasında meydana gelmesi nedeniyle poliçe teminatı kapsamında kaldığının anlaşıldığını, davacı tarafça dava konusu hasar ile ilgili sunulan bir kısım gider belgelerinin resmi defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiğini, ancak sunulan tüm belgelerin hasar miktarının tespitinde dikkate alındığını, davacı tarafça sunulan fatura ve fişlerden davacı tarafın hasara uğrayan alt kuleyi yeniden temin ettiğinin anlaşıldığını, davacı tarafça hasarlanan taban kule için ….Şirketine 106.200,00 Euro, kuleyi devreye almak için yedek parçaların ön ödemesi olarak… Firmasına 21.060,00 Euro, ilave işler için… … Firmasına 50.070,00 Euro, Amasya İl Özel İdaresine ödenen gecikme cezası için 22.481,60 Euro olmak üzere toplam 199.791,60 Euro ile nakliye, ulaşım, yemek, maaş, SGK primi, teminat mektubu komisyonu, mahkemeye ödenen avans giderleri için 115.866,89 TL talep edilerek sunulan tüm fatura ve fişlerin KDV hariç hesaplandığı halde …. şirketine ait faturada 16.200 Euro tutarında KDV bulunduğunu, bu fatura tutarının KDV’siz 90.000,00 Euro olup bu miktarın üzerinden toplam tutarın 183.591,60 Euro olduğunun kabul edildiğini, Montaj Sigortası Poliçesi Genel Şartlarının 34. Maddesi uyarınca idareye ödenen 22.461,60 Euro, cezanın talep edilemeyeceğini, davaya konu sözleşmenin 20.06.2016 tarihinde imzalanıp, 15 gün içinde yer tesliminin yapıldığını, 280 gün süre verildiğinin belirtildiğini, buna göre işin 05.03.2017 tarihinde bitmiş olması gerektiğini, poliçenin de 27.06.2016 ve 03.04.2017 tarihleri arasında 280 gün olarak tanzim edildiğini, geçici kabul tutanağından işin 27.07.2018 tarihine kadar ve 6 nolu son hakediş raporunda yapılan işin 1.408.485,38 Euro, olduğu belirtildiğini, davacı tarafça 30.12.2019 tarihine kadar süre uzatımı yapılacağının sigorta acentesine bildirildiğini, bu nedenle 29.11.2017 tarihinde meydana gelen kazanın rüzgar enerjisi türbinin ilk montaj aşamasında olması nedeniyle sigortacının gerçek zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, Montaj Sigortası Poliçesi Genel Şartları 3/j maddesine göre 01.12.2017 -14.06.2018 tarihleri arasında yapılan, maaş, ulaşım, yemek, yakıt, SGK primi, teminat mektubu komisyonu masraflarının talep edilemeyeceğini, 15/1-i maddesine göre, kısmi hasarlarda yedek parça bedeli, işçilik, nakliye masraflarının ödenmesi gerektiğini, sunulan fatura ve fişlere göre davacı tarafın, davalı sigorta şirketinden talep edebileceği zararının bu kapsamda 64.850,00 TL ve 161.130,00 Euro olarak hesaplandığını, poliçede türbin montajı ve bu sebepli hasarların %15’inin, minimum 75.000,00 Euro’nun teminat dışı olması nedeniyle davacının talep edebileceği zararının 86.130,00 Euro, ile sovtaj bulunmaması nedeniyle 64.850,00 TL olduğunu, poliçede, teminatın ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası Döviz satış kuru üzerinden tazmin edileceğinin kararlaştırıldığını, davacı tarafın 12.01.2021 tarihinde verdiği dilekçesinde, kaza tarihindeki kur üzerinden TL karşılığı hesaplama yaparak talepte bulunması nedeniyle talebe bağlı kalınarak 29.11.2017 günü geçerli olan Euro döviz satış kuru olan 4.6938 TL üzerinden yapılan hesaplama ile davacı tarafın yabancı para cinsinden belirlenen zararının Türk Lirası karşılığının 469.126,99 TL olduğunu, 6102 sayılı TTK’nun 1446/1.maddesi uyarınca kazanın davalı şirkete 05.01.2018 tarihinde ihbar edildiği ekspertiz talep tarihinin 18.01.2018 olduğu dikkate alınarak TTK’nun 1427/2. maddesin uyarınca her halükarda ihbardan itibaren tazminatın 45 gün sonra muaccel olacağı göz önünde tutulduğunda dava konusu alacağa 20.02.2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, 3096 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 3.maddesi uyarınca ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı dikkate alınarak ve her iki tarafın tacir olması nedeniyle 31.12.2016 tarihli Merkez Bankası tebliğine göre ticari işlerde yıllık % 9,75, 29.06.2018 tarihli tebliğe göre ise %19,50 oranında avans faizi uygulanması ile dava tarihi itibariyle toplam 130.828,59 TL işlemiş faiz talep edilebileceğini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanları ve mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli hükme ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi rapor ve ek raporu ile; davacı şirketin yüklenici sıfatıyla, 1.337.000,00 Euro ihale bedelli, Amasya İl Özel İdaresi’ne ait ve … İli, … İlçesi, … Köyü, … … mevkinde, 1 adet tmw Lisansız Rüzgar Enerji Santrali Yapımı işini 20.06.2016 tarihli sözleşme ile üstlendiği, proje ile ilgili olarak taraflar arasında 27.06.2016 başlangıç ve 03.04.2017 bitiş tarihli montaj tüm riskler sigorta poliçesi düzenlendiği, ardından poliçenin vadesinin 30.11.2017 tarihli zeyilname ile 30.12.2017 tarihine kadar uzatıldığı, davalı vekili tarafından poliçe vade değişiklik zeyilinin hasarın meydana gelmesinden sonra yapıldığı, bu nedenle poliçe vadesi kapsamında hasarın meydana gelmemesi nedeniyle reddinin gerektiği iddia edilmiş ise de, sigortanın projenin başlangıç ve bitiş tarihi dönemi için yapıldığı, proje bitiş tarihinin uzamasına bağlı olarak davacı şirketin 22.11.2017 tarihinde vade değişikliği zeyli için başvusunun 29.11.2017 tarihinde sonuçlandığı, aynı gün 29.11.2017 tanzim tarihli Montaj Tüm Riskler Sigorta Ek Belgesinin düzenlendiği, buna göre uzatılan tarih olan 30.12.2017 tarihine kadar poliçe başlangıç tarihinden itibaren meydana gelen tüm hasarların poliçe kapsamında kaldığının kabulünü gerektiği dikkate alınarak davalı tarafın bu yöndeki savunmasında haklılık bulunmadığı, 29.11.2017 tarihinde davacının yurt dışından getirttiği tribünün alt yüklenici… Rüzgar Enerji Santralleri A.Ş. tarafından temin edilen bir adet 700 tonluk ana vinç, bir adet 85 tonluk kuyruklama vinci ile montaj işlemi gerçekleştirilirken kule alt flanşına bağlı olan kaldırma aparatı olarak kullanılan mapalarda bulunan cıvataların diş sıyırması ve somunlardan ayrılması sonucunda alt kulenin yaklaşık 20 metre yükseklikten düşerek kullanılamaz hale geldiği ve tamirinin mümkün bulunmadığı, Jandarma Komutanlığı tarafından tutulan tutanak, Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından hazırlanan rapor, Gümüşhacıköy Asliye Hukuk Mahkemesini D.İş dosyasında yapılan tespit ve alınan bilirkişi raporunda birbirleriyle uyumlu değerlendirmelerin yapıldığı, davacı tanıklarının yeminli beyanları ile mahkememizce alınan bilirkişi rapor ve ek raporu ile; kulenin kaldırma işini yapan alt yüklenici… Rüzgar Enerji Santralleri..Şirketinin kuleyi tekniğine uygun olarak kaldırdığı, kazaya sebep olan kaldırma işinde kullanılan ve… Firması tarafından termin edilen mapalarda bulunan cıvata ve somunların ölçü uygunsuzluğu nedeniyle cıvataların diş sıyırdığı ve mapaların flanştan ayrılarak düşmesi ile M27 cıvata ve M30 somunun birlikte kullanılması nedeniyle hasarın… Firmasının kusuru nedeniyle ve kazanın, rüzgar türbinin alt kulesinin yükleme, boşaltma ve aktarma veya vinç ile taşınması işlemleri esnasında değil, türbinin önceden hazırlanan temele oturtulması bir başka deyişle montajı sırasında gerçekleştiği, buna göre davalı tarafın hasarın vinçle taşıma sırasında meydana gelmesi ve taşımayı yapan vincin uygun kapasitede seçilmediği nedeniyle hasarın teminat dışında kaldığı iddiasının haklı olmadığı gibi dava dışı… firmasının kusurlu olmasının ve davacı tarafın aynı firmadan yeniden ürün satın almasının oluşan hasarın teminat dışı kalmasını sağlayacak nedenler olmadığı, davacı tarafın hasara uğrayan alt kuleyi yeniden temin ettiği, montajın yapılarak işin tamamlandığı ve geçici kabulün yapıldığı, davacı tarafça taban kule için … İmalatı Enerji San. Ve Tic. A.Ş’den 106.200,00 Euro, kuleyi devreye almak için yedek parçaların ön ödemesi olarak… şirketine 21.060,00 Euro, ilave işler için… Firmasına 50.070,00 Euro ödemelerinin yapıldığı, cevap dilekçesinde davalı tarafça, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği zarar kalemlerini karşıladığını gösteren ödeme belgelerini dosyaya ibraz etmediği iddia edilmiş ise de, davacı tarafın ödeme belgelerine ilişkin fiş ve faturaları dosyaya ibraz ettiği, bilirkişiler tarafından masrafa ilişkin değerlendirmelerin yalnız belgelere dayalı olarak yapıldığı dikkate alınarak davalı tarafın bu konudaki iddiasının haklılık taşımadığı, davacı tarafça yapılan masraflara ilişkin belgelerin tamamının ticari defterlerine işlenmemiş olsa da belgelenmiş olması ve yapılan işle ilgili olup bilirkişiler tarafından yapılan iş kapsamında değerlendirilmeleri nedeniyle belgeli olarak sunulan masrafların talep edilebilir olduğu, raporda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere … İmalatı’na ödenen faturanın diğer faturalar gibi KDV’siz olarak talep edilebilecek olması karşısında faturaya dayalı alacağın 90.000,00 Euro olarak kabul edilmesi ile birlikte davacı tarafça davaya konu hasar için yabancı para cinsinden toplam 183,591,60 Euro harcama yapıldığının kabul edilmesinin gerektiği, bunun yanında davacı tarafın Amasya İl Özel İdaresine ödediği 22.481,60 Euro tutarındaki gecikme cezasını Montaj Sigortası Poliçesi Genel Şartları’nın 3/j ve 34. maddesi uyarınca sigorta poliçesi kapsamında talep etmesinin mümkün bulunmaması nedeniyle davacı tarafın yabancı para cinsinden talep edebileceği harcamaları toplamının 161.130,00 Euro olup poliçe koşulları gereğince 75.000,00 Euro’luk bölümün teminat dışı olduğundan davacı tarafın bu miktarın indirilmesi ile 86.130,00 Euro zararını poliçe kapsamında talep edilebileceği, Türk Lirası olarak yapılan harcamalar yönünden davacı tarafça hasar nedeniyle yapılan nakliye, ulaşım, yemek, maaş, SGK primi, teminat mektubu komisyonu, mahkemeye ödenen avans giderleri için belgelenen harcamaların 115.866,89 TL olduğu, Montaj Sigortası Poliçesi Genel Şartları 3/j maddesine göre 01.12.2017 -14.06.2018 tarihleri arasında yapılan, maaş, ulaşım, yemek, yakıt, SGK primi, teminat mektubu komisyonu masraflarının talep edilemeyeceği, Genel Şartların 15/1-i maddesine göre, kısmi hasarlarda yedek parça bedeli, işçilik, nakliye masraflarının ödenmesinin gerekmesi nedeniyle sunulan fatura ve fişlere göre davacı tarafın, davalı sigorta şirketinden talep edebileceği zararının 64.850,00 TL olduğu, davalı tarafça ekspertiz incelemesi sonucu yapılan hesaplamalara göre tazminat talebinin muafiyet altında kaldığı iddia edilmiş ise de, rapor ve ek raporda yapılan değerlendirme ve hesaplamalarla bu iddianın haklı olmadığı anlaşılmakla; her ne kadar bilirkişi raporunda dava tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yapılmış ise de, bu işlemin gereksiz olup işleyecek faiz yönünden davacı tarafın, davalı sigorta şirketine ihbarından sonra TTK’nun 1427 (2) maddesi uyarınca davalı şirketin 45 gün sonra temerrüde düştüğünün kabul edilmesinin gerekmesine göre, somut olayda davacı tarafın davalı şirkete 05/01/2018 tarihinde talepte bulunduğu, davalı tarafın temerrüde düşme tarihinin 20/02/2018 olup tarafların tacir olması ve yapılan işin ticari iş niteliğinde olması nedeniyle avans faizi talebinde bulunulabileceği, davacı tarafın dava dilekçesinde yabancı para üzerinden değil Türk Lirası üzerinden talepte bulunup 12/01/2021 tarihli dilekçesinde de harca esas değeri belirlerken kaza tarihindeki kur üzerinden ve 4.68 TL’den talepte bulunmasına rağmen bilirkişiler tarafından taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak 4.6938 TL kuru üzerinden hesaplama yapıldığı göz önünde tutularak davacı tarafın yabancı para cinsinden belirlenen 86.130,00 Euro tutarındaki zararının talebi gibi 4.68 TL’lik kur üzerinden Türk Lirası karşılığının 403.088,40 TL olup 64.850,00 TL zararı ile birlikte toplam zararının 467.938,40 TL olduğu anlaşılmakla davanın 467.938,40 TL’lik bölümünün kabulü ile bu alacağa 20/02/2018 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi işletilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin 231.983,17 TL’lik isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerektirici Nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
467.908,40-TL sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın 20/02/2018 tarihinden, tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
2-Davanın KISMEN REDDİ ile,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin 231.983,17-TL isteminin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 31.962,82 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 341,55 TL + 11.728,12 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 12.069,67‬ TL harcın indirilmesi ile geriye kalan ‭19.893,15 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça peşin yatırılan 12.069,67‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 40.445,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın reddedilen bölümü için davalı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 24.688,82 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinden 2/3ünün karşılığı olan 880,00 TL’nin davalıdan 1/3 ünün karşılığı olan 440,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 35,20 TL iki adet tebligat gideri, 71,50TL on üç adet elektronik tebligat gideri, 1,00 TL iki adet kep reddiyatı, 27,60 TL müzekkere ücreti ile 4.000,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 4.135.30 TL yargılama giderinden 2/3 ‘ünün karşılığı olan 2.756,87 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1/3 ünün karşılığı olan 1.378,43 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2021

Başkan …
(E-İMZA)

Üye…
(E-İMZA)

Üye …
(E-İMZA)

Katip…
(E-İMZA)