Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/685 E. 2021/822 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/685 Esas
KARAR NO : 2021/822

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/10/2019
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili için İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı dosyasıyla takibe geçildiğini, takibe dayanak 15.01.2018 tarihli 1.900-TL bedelli Samsung Galaxy … seri nolu telefon bedeli, 15.01.2018 tarihli 2.450-TL bedelli Samsung Galaxy … seri nolu telefon bedeli, 15.01.2018 tarihli 800-7L bedelli … seri nolu telefon bedeli, 15.01.2018 tarihli 2.000-TL bedelli Samsung Galaxy … seri notu telefon bedeli, 01.10.2018 tarihli 356,98-TL ihtar gideri olmak üzere, toplam 7.506,98-TL olan kargoda kaybolan 4 adet telefon bedeli ile ihtar giderinin talep edildiğini, ödeme emrinin davalı/borçluya 20.10.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından “alacaklı tarafa ödeme emrinde belirtildiği şekilde bir borcun bulunmadığı” yönünde itiraz edildiğini, ancak davalı beyanının gerçeği yansıtmadığını, 15.01.2018 tarihli … seri nolu ambar tesellüm fişi ile 12 koli muhtelif ürünlerin davacı firma tarafından davalı … A.Ş.nin … şubesine teslim edildiğini, ambar tesellüm fişinin 4. Sırasında kayıtlı davacı firmanın 15.01.2018 tarihli … nolu sevk irsaliyesinde yazılı 7.150-TL toplam bedelli 4 adet telefonun; davalı kargo firmasınca … Mah. … Sokak No:… adresinde yer alan … firmasına teslim edilmesi gerekirken teslim edilmediği, davacı firmaya da iade edilmediğini, davalı firma ile yapılan görüşmelerde ürünlerin bulunamadığının bildirildiğini, davalının talebi üzerine davacı şirket tarafından 15.02.2018 tarihinde 4 adet telefon bedelinin ödenmesine ilişkin tazminat talep belgesinin doldurulduğunu, ancak sağlam talebinin ağar sorunun davalının … şubesinden çözülmediğini, davalı firmanın bötge müdürlüğüne belge ve bilgilerin mail yoluyla gönderildiğini, telefon bedellerinin ödenmesinin talep edildiğini, davacıya 3.516,95-TL’lik ibraname gönderildiğini, davalı firmanın bölge müdürlüğünden açıklama istendiğini, cihazların 2. El kullanılmış cihazlar olduğundan bahisle telefon bedellerinin davacıya ödenmediğini, davacının telefon bedellerini müşterilerini ödediğini, ödenen bedelin irsaliyede yer aldığı üzere toplam 7.150,00-TL olduğunu, davacının ödemiş olduğu telefon bedellerini iadesi için … Noterliğinin 01.10.2018 tarihli … yevmiye numarası İle ihtarname gönderilmek üzere davalıya ihtar edildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili için İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı icra dosyasıyla takibe geçildiğini, davalı itirazıyla takibin durduğunu, uzlaşma sağlanması için arabuluculuğa müracaat edildiğini, anlaşmanın sağlanamadığını, arz edilen hususlar nedeniyle; davalı itirazının iptaline, takibin devamına alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6100 sayılı HMK.nun 6. Mad. gereği davalı müvekkilinin yerleşim yerindeki mahkemesinin yetkili olduğunu, davalı müvekkilinin ticaret siciline kayıtlı adresinin …0 Cad. … Plaza No: …-… …/ İstanbul olduğunu, bu nedenle huzurdaki davada İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafından taşımaya verilen … seri nolu ambar tesellüm fişine kayıtlı kargonun taşıma esnasında kayıp duruma düştüğünü, ancak davacının tazmin talebinin yerinde olmadığını, 6102 sayılı TTK.nun 4. Kitabında taşıma işinin özel olarak düzenlendiğini, TTK.nun 880 mad. hükmü hasardan taşıyıcının mesul olduğu hallerde tazminatın nasıl tayin edileceğinin düzenlendiğini, ilgili maddenin “taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen ziyanından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır” denilmek suretiyle, davacının kayıp ürünlere ilişkin sunulu faturalara göre hiçbir ürünün yeni tarihli olamdığı ve kullanılmış 2. Et ürünler olduğunun anlaşıldığını, taşıma tarihinden çok önce satın alınan ürünlerin fatura bedelini ödemenin hakkaniyete aykırılık oluşturacağını, söz konusu ürünlerin taşıma tarihinde arz ettiği piyasa değerinin uzman bilirkişilerce hesaplanmasının gerektiğini, hesaplanacak bedel üzerinden taşıyıcı şirket için TIK.nu gereği sınırlı sorumluluk esasının uygulanacağını, taşıma işinin yapısı itibariyle sorumluluk rizikosunun yüksek olduğu bir alan olduğunu, bu yüksek riziko nedeniyle taşıyıcıları tam sorumluluk hükümlerine tabi tutmak taşıma ücretinin yüksek olmasına, bu da taşınan eşyaların maliyetine neden olduğunu, bu durumun serbest piyasa ekonomisine ters bir durum olduğunu, işin yapılamaz hale geleceğini, açıklanan hususlar gereği davalı müvekkiline sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanmasının gerekeceğini, yani taşıyıcının saptanacak zarardan ancak belli bir limit dahilinde mesul tutulabilineceğini, zararın limiti aşması halinde aşan kısmın ödenemeyeceğini, TTK.nn sorumluluk başlıklı 882. maddesindeki düzenlemeye göre gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı halinde, 880 ve 881. Mad. uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogram için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğunu, gönderinin münferit parçalarının zıyanı veya hasarı halinde taşıyıcının sorumluluğunun gönderinin tatmamı değerini kaybetmişse tamamının, gönderinin bir kısmı değerini kayıp etmişse değerini kayıp eden kısmının net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olacağını, özel çekme hakkının; TTK.nun 882 mad. gereği eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca karşılaştırılan diğer bir tarihteki T.C.Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrileceğini, arz edilen hususlar gereği fazlaya dair hakların saklı kalması kaydıyla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak aslı,
2-İzmir …. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası,
3-Taraflara ait ticari defterler ve diğer tüm kayıtlar,
4-Faturalar,
5-İhtarname,
6-…Ticaret Limited Şirketi nezdinde Samsung Galaxy … model, Samsung Galaxy … model ve Samsung Galaxy … model telefonların 15/01/2018, 14/02/2018, 19/02/2018, 04/03/2018 tarihi itibariyle değerlerini gösterir evrak ve kayıtlar,
7-…Anonim Şirketi nezdinde … model telefonun 15/01/2018 ve 13/02/2018 tarihi itibariyle değerini gösterir evrak ve kayıtlar,
8-Bilirkişi heyetinin 30/03/2021 havale tarihli raporları,
9-Bilirkişi heyetinin 31/08/2021 havale tarihli ek raporları,
10-Davacı şirketin dava açılmadan önce yaptığı başvuru üzerine davalı şirket tarafından düzenlenen ibraname,
11-Sair deliller.

DAVA KONUSU:
Açılan dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında davalı … Anonim Şirketi’nin … Şubesi’ne teslim edilen ürünlerin kaybolması sonucunda davacı şirketin uğradığı zarar miktarının davalı kargo şirketinden tazmini talebine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir …. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacısının … Anonim Şirketi olduğu, davalının … Anonim Şirketi olduğu, davacı vekili tarafından müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine 7.506,98-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalının süresinde yapmış olduğu borca itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
…. Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketine müzekkere yazılarak, Samsung Galaxy J710GN 16GB model, Samsung Galaxy C5 C5018 64 GB model ve Samsung Galaxy J7 Prime 32GB model telefonların 15/01/2018, 14/02/2018, 19/02/2018, 04/03/2018 tarihi itibariyle değerlerini gösterir evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 875. maddesinde; ”Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.
Gecikme hâlinde herhangi bir zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresi ile orantılı olarak indirilir; meğerki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun.” hükmü düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 880. maddesinde; ”Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır.
Eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edilir. Zararı azaltmak ve gidermek için yapılacak harcamaların birinci cümleye göre saptanacak değer farkını karşıladığı karine olarak kabul edilir.
Eşyanın değeri piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Gerekli evrak ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir kargo taşımacılığı alanında uzman bilirkişi, bir telefon alanında uzman bilişim uzmanı bilirkişi ve bir Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, dava dilekçesine ekli bulunan ambar tesellüm fişi, sevk irsaliyesi, kargo taşımacılığına konu telefonlara ait faturalar, teslim fişini gösterir evrak, davacı şirket tarafından müşterilere ödendiği iddia olunan bedellere ait ödeme evrakları, davacı şirket tarafından davalı şirkete yapılan başvuru evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek, davacı şirket tarafından müşterilerine gönderilmek üzere davalı şirkete teslim edilen telefonların mahiyetlerinin ne olduğu, kargo taşımacılığına konu telefonların sıfır mı yoksa ikinci el mi olduğu, telefonların davacı şirket tarafından kargo şirketine teslim tarihi, kargo şirketi tarafından dava dışı üçüncü kişiye teslim tarihi ve dava tarihi itibariyle güncel piyasa değerlerinin ne kadar olduğu, kargoya verilen telefonların davacı şirketin müşterilerine teslim edilip edilmediği, edilmemiş ise davacı şirket tarafından müşterilerine gönderilmek üzere davalı şirkete teslim edilen telefonların kim veya kimlere teslim edildiği, edilmemiş ise kargo içeriklerinde yer alan telefonların davacı şirketin müşterilerine teslim edilmemesinden kaynaklanan sorumluluğun kimin uhdesinde olacağı, kargoların davacı şirketin müşterilerine teslim edilmemesi noktasında kim veya kimlerin kusurlu olduğu ve kusur oranları, davalı şirketin ve çalışanlarının zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiil veya ihmalle sebebiyet verip vermedikleri, davalı şirket tarafından yerine getirilen kargo taşımacılığı açısından ayıplı hizmet olup olmadığı, var ise davacı şirketin hangi seçimlik haklarının bulunduğu, davacı şirketin müşterilerine gönderilmek üzere davalı şirkete teslim ettiği telefonların davacı şirketin müşterilerine teslim edilmemesinden dolayı uğradığı zarar miktarı, davacı şirketin kargo taşımacılığına konu telefonların müşterilerine teslim edilmemesinden dolayı müşterilerine ödediği miktarları davalı şirketten talep edip edemeyeceği, bu kapsamda davacı şirketin müşterilerine gönderilmek üzere davalı şirkete teslim ettiği telefonların davacı şirketin müşterilerine teslim edilmemesinden dolayı davalı şirketten talep edebileceği tazminat miktarı, neticeten davacı şirketin müşterilerine gönderilmek üzere davalı şirkete teslim ettiği telefonların davacı şirketin müşterilerine teslim edilmemesinden kaynaklı olarak davalı şirketten alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı, icra takibinde işletilen faiz miktar ve oranının usulüne uygun şekilde işletilip işletilmediği hususlarının ve sair hususların belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 30/03/2021 havale tarihli raporlarında, davacı tarafından taşımaya verilen … seri nolu ambar tesellüm fişine kayıtlı olan kargonun taşıma esnasında kayıp duruma düştüğünü, davacının kayıp ürünlere ilişkin sunulu faturalara göre hiçbir ürünün yeni tarihli olmadığı ve kullanılmış ikinci el ürünler olduğunun anlaşıldığını, dava konusu olan ve kargoda kaybolduğu anlaşılan 4 adet cep telefonunun yukarıda izah edilen tespitlerle yetkili servise gönderim aşamasında olan ikinci el ürün konumunda bulunduklarını, servis tarihindeki toplam ikinci el bedellerinin 2.950,00-TL olduğunu, davacı şirketin davalı şirketten 2.950,00-TL asıl alacak bedeli ile 356,98-TL ihtar gideri olmak üzere toplamda 3.306,98-TL alacağı olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Davacı vekilinin itirazı üzerine dosyanın 30/03/2021 havale tarihli raporu tanzim eden bilirkişi heyetine tevdi ile davacı vekilinin itirazları doğrultusunda düzenlenecek ek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 31/08/2021 havale tarihli ek raporlarında sonuç olarak, davaya konu cep telefonlarının 2018 yılı itibariyle sıfır bedellerinin 4.460,00-TL, sevk tarihindeki ikinci el bedellerinin 2.950,00-TL, dava tarihindeki sıfır bedellerinin 5.630,00-TL ve güncel sıfır bedellerinin 7.585,00-TL olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 11/04/2018 tarih ve …/… Esas …/… Karar sayılı ilamında aynen; ”…Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının TTK 850/2 gereğince taşınan kargoyu varma yerine götürmeyi ve belirtilen adreste teslim etmeyi taahhüt ettiği, buna karşın davalının ürünü varma yerinde alıcı adresinde değil kendi şube adresinde bizzat müracaat eden dava dışı dolandırıcıya sahte kimlik karşılığı teslim ettiği, bu durumda kendi adresine yükün gitmesi gereken alıcıdan ziyade, gönderen davacıya haber verilerek şubede teslime muvafakat istenmesi gerektiği, bu durumun TTK 886.maddesi kapsamında şube açısından ağır kusur teşkil ettiği, taşınan yükün tam zayi olduğu, taşına ürülerin ikinci el fiyatlarına göre zararın hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 4.072,47 TL’nin 22/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir…” ibarelerine yer verilerek, teslim tarihinde ikinci el mahiyetinde bulunan ürünlerin kargo taşımacılığı sırasında kaybolması durumunda, kargo şirketinin ürünlerin ikinci el bedellerinden sorumlu olduğuna dikkat çekilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 19/09/2019 tarih ve …/… Esas …/… Karar sayılı ilamında ise; ”Ayrıca davalı tarafça gönderinin davacı tarafça bildirilen alıcıya teslim edilmemesinin makul kabul edilmesine olanak bulunmadığı, davalının ağır kusurlu olduğu kanaatine varılmış olup, bu durumda TTK’nın 886. maddesi gereğince gönderinin kaybedilmesi suretiyle davacının uğradığı zararın davalının pervazsızca davranışından kaynaklanması nedeniyle (Yargıtay 11. HD, E.2015/2815, K.2015/7806, T.05/06/2015; Yargıtay 11. HD, E.2015/10215, K.2015/13042) davalı şirketin TTK’nın 882. maddesindeki sorumluluk sınırlamasından faydalanamayacağı ve davalının davacının gerçek zararı ile sorumlu olması gerektiği sonucuna varılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile az önce yer verilen Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları dikkate alındığında, davcı şirket tarafından müşterilerine teslim edilmek üzere davalı şirketin … Şubesine teslim edilen cep telefonlarının müşteriye teslim edilmemesi, müşteriden başka bir şirkete teslim edilmesi sebebiyle davalı kargo şirketinin ve çalışanlarının ağır kusurlu oldukları, bu kapsamda davalı sigorta şirketinin davacı şirketin gerçek zararından sorumlu olduğu, davacı şirketin gerçek zararının kargoya konu ikinci el mahiyetindeki cep telefonlarının sevk tarihindeki ikinci el bedelleri olan 2.950,00-TL’den sorumlu olduğu, ancak davacı şirketin başvurusu neticesinde ibraname başlıklı belgeden anlaşılacağı üzere, davalı kargo şirketinin davacı şirketin başvurusu üzerine 3.516,95-TL ödemeyi kabul ettiği anlaşılmakla, davalı kargo şirketinin gönderdiği ibraname adı altındaki belgede yer alan kabulü doğrultusunda hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak aslı, İzmir …. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası, taraflara ait ticari defterler ve diğer tüm kayıtlar, faturalar, ihtarname, … Ticaret Limited Şirketi nezdinde Samsung Galaxy … model, Samsung Galaxy … model ve Samsung Galaxy … model telefonların 15/01/2018, 14/02/2018, 19/02/2018, 04/03/2018 tarihi itibariyle değerlerini gösterir evrak ve kayıtlar, …Ticaret Anonim Şirketi nezdinde … model telefonun 15/01/2018 ve 13/02/2018 tarihi itibariyle değerini gösterir evrak ve kayıtlar, bilirkişi heyetinin 30/03/2021 havale tarihli raporları, bilirkişi heyetinin 31/08/2021 havale tarihli ek raporları, davacı şirketin dava açılmadan önce yaptığı başvuru üzerine davalı şirket tarafından düzenlenen ibraname ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında davalı … Anonim Şirketi’nin … Şubesi’ne teslim edilen ürünlerin kaybolması sonucunda davacı şirketin uğradığı zarar miktarının davalı kargo şirketinden tazmini talebine ilişkin olduğu, bilirkişi heyetinin 30/03/2021 havale tarihli raporlarında, davacı tarafından taşımaya verilen … seri nolu ambar tesellüm fişine kayıtlı olan kargonun taşıma esnasında kayıp duruma düştüğünü, davacının kayıp ürünlere ilişkin sunulu faturalara göre hiçbir ürünün yeni tarihli olmadığı ve kullanılmış ikinci el ürünler olduğunun anlaşıldığını, dava konusu olan ve kargoda kaybolduğu anlaşılan 4 adet cep telefonunun yukarıda izah edilen tespitlerle yetkili servise gönderim aşamasında olan ikinci el ürün konumunda bulunduklarını, servis tarihindeki toplam ikinci el bedellerinin 2.950,00-TL olduğunu, davacı şirketin davalı şirketten 2.950,00-TL asıl alacak bedeli ile 356,98-TL ihtar gideri olmak üzere toplamda 3.306,98-TL alacağı olduğunu mütalaa ettikleri, bilirkişi heyetinin 31/08/2021 havale tarihli ek raporlarında ise davaya konu cep telefonlarının 2018 yılı itibariyle sıfır bedellerinin 4.460,00-TL, sevk tarihindeki ikinci el bedellerinin 2.950,00-TL, dava tarihindeki sıfır bedellerinin 5.630,00-TL ve güncel sıfır bedellerinin 7.585,00-TL olduğunu mütalaa ettikleri, davcı şirket tarafından müşterilerine teslim edilmek üzere davalı şirketin… Şubesine teslim edilen cep telefonlarının müşteriye teslim edilmemesi, müşteriden başka bir şirkete teslim edilmesi sebebiyle davalı kargo şirketinin ve çalışanlarının ağır kusurlu oldukları, bu kapsamda davalı sigorta şirketinin davacı şirketin gerçek zararından sorumlu olduğu, davacı şirketin gerçek zararının kargoya konu ikinci el mahiyetindeki cep telefonlarının sevk tarihindeki ikinci el bedelleri olan 2.950,00-TL’den sorumlu olduğu, ancak davacı şirketin başvurusu neticesinde ibraname başlıklı belgeden anlaşılacağı üzere, davalı kargo şirketinin davacı şirketin başvurusu üzerine 3.516,95-TL ödemeyi kabul ettiği anlaşılmakla, davalı şirketin kabulünde olan zarar miktarı esas alınmak suretiyle, açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalı … Anonim Şirketinin İzmir …. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibine İTİRAZININ 3.516,95-TL telefon bedeli ve 356,98-TL ihtar gideri olmak üzere toplamda 3.873,93-TL bedeli yönünden İPTALİNE, İzmir …. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 3.516,95-TL telefon bedeli ve 356,98-TL ihtar gideri olmak üzere toplamda 3.873,93-TL üzerinden, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uyarınca asıl alacağa yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, 3.633,05-TL alacak bedeline yönelik fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak miktarı likit olduğundan takip konusu kabul edilen alacak miktarı olan 3.873,93-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı … Anonim Şirketinden alınarak davacı … Anonim Şirketine verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 264,62-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 90,68-TL harcın mahsubu ile bakiye 173,94-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 55-TL elektronik tebligat, 314,40-TL posta masrafı, 70,40-TL normal tebligat ücreti, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 90,68-TL peşin harç ve 44,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.074,88-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranı dikkate alınarak 1.070,72-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.873,93-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafın kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.633,05-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/10/2021

Katip …
e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)
¸
Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.