Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/676 E. 2021/504 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/676 Esas
KARAR NO : 2021/504

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2019
KARAR TARİHİ : 25/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı … arasında 16/03/2017 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı …’ın müvekkiline ait arsa üzerinde kat karşılığı inşaat yapma taahhüdünde bulunduğunu, müvekkil tarafından davalı …’a … adına olan … senedin davalıya verilmesindeki temel hususun teminat konusu iş ve işlemlerin davalılardan …’ın ” Ben borçlarımı ödeyemiyormuşum senin ödemen lazımmış ” dediğini, müvekkili tarafından borçların ödendiğini, senedin davalı …’a veriliş amacındaki tüm ödemelerin müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini, daha sonra müvekkilinin davalıya verdiği senedi unuttuğunu, senet bedelsiz kalmış olmasına rağmen davalı … tarafından kötü niyetli olarak diğer davalı … lehine ciro edildiğini, davalı …’in İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibine başladığını, müvekkilinin takibin itiraz süresini kaçırdığını, davalı …’in icra dosyasına vaki alacağından vazgeçtiğini, davalı tarafından vazgeçme yapıldıktan sonra defalarca istenmesine rağmen senet aslının iadesinin gerektiğini, 16/03/2017 düzenleme tarihli, 05/10/2018 ödeme tarihli, 30.000,00 TL bedelli senedin müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ;
Davalı … vekilinin sunduğu cevap dilekçesinde özetle, müvekkili ile davacı arasında 16.03.2017 tarih … yevmiye sayılı düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, inşaatın başlayabilmesi ve ortak kazanç elde edilerek inşaatın bitirilebilmesi için ilgili taşınmazda mevcut bir takım borçların ödenmesi gerektiğini, senet üzerindeki metin incelendiğinde teminat senedi olacak bir ibare açık ve net şekilde geçmemekte olduğunu, müvekkili ile davacı arasında sıkıntılar olduğunu, müvekkili ile davacının kendi aralarında 08/05/2019 tarihinde bir sulh protokolü hazırladıklarını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı aleyhine yüzde 20’den aşağı olmamak üzere Kötü Niyet Tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından mahkemenizde , müvekkile ve diğer davalı …’a borçlu olmadığının tespiti ve 16.03.2017 düzenleme tarihli 05.10.2018 vade tarihli 30.000TL bedelli senedin kendisine iade edilmesi talebi ile dava açıldığını, davacı yan davasına dayanak olarak diğer davalı … ile aralarında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve bundan kaynaklanan diğer belgelere dayandığını, müvekkilin davaya konu yapılan olaylar ile herhangi bir ilişkisi bulunmadığı gibi diğer taraflar arasındaki hukuki sürecin muhatabının olmadığını, diğer davalı … müvekkilin uzun süredir aile dostu olduğunu, diğer davalı …’ın 2018 yılında nakit sıkıntısı yaşaması nedeni ile müvekkilden birkaç ay içinde ödemek üzere borç istediğini ve müvekkilinin 30.000 TL nakit parayı borç olarak verdiğini, bunun karşılığı olarak da diğer davalı … tarafından müvekkile 05.10.2018 vadeli 30.000TL bedelli senedi verdiğini, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli tüketici mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE ;
Davacı vekili, müvekkili ile davalı … arasında 16/03/2017 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı …’ın müvekkiline ait arsa üzerinde kat karşılığı inşaat yapma taahhüdünde bulunduğunu, sözleşme kapsamından doğan tüm giderlerin davalı … tarafından ödeneceğini ve kendisine 30.000,00 TL’lik senedin teminat amacıyla verildiğini, işbu verilen senedin ödeme tarihi ile ödeme yeri ve lehtarının daha sonra davalı … tarafından doldurulduğunu, müvekkili tarafından borçların ödendiğini, senedin davalı …’a veriliş amacındaki tüm ödemelerin müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini, daha sonra müvekkilinin davalıya verdiği senedi unuttuğunu, senet bedelsiz kalmış olmasına rağmen davalı … tarafından kötü niyetli olarak diğer davalı … lehine ciro edildiğini, davalı …’in İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibine başladığını, müvekkilinin takibin itiraz süresini kaçırdığını, davalı …’in icra dosyasına vaki alacağından vazgeçtiğini, davalı tarafından vazgeçme yapıldıktan sonra defalarca istenmesine rağmen senet aslının iade edilmediğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını iddia ederek söz konusu senet ve icra dosyası dolayısıyla menfi tespit kararı verilmesine ve müvekkili yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş ve davanın kabulünü savunmuştur.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, müvekkilin davaya konu yapılan olaylar ile herhangi bir ilişkisi bulunmadığını ileri sürerek, öncelikle görevsizlik kararı verilmesini aksi halde ise davanın reddini savunmuştur.
Dava, senet ve senede dayalı icra takibi dolayısıyla menfi tespit istemlerine ilişkindir.
Yargılama devam ederken davacı vekili, müvekkilinin davaya konu İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki senedin iadesinin davalı tarafça yapıldığını, davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını, davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir. Bu beyan kapsamında mahkememizce davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza