Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/675 E. 2021/675 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/675 Esas
KARAR NO : 2021/675

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2019
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ile müvekkili … Bank Anonim Şirketi … Sitesi Şubesi arasında imzalanan 22.02.2017 Tarihli Genel Kredi Teminat sözleşmesine istinaden davalı …’ya kullandırılan … numaralı ticari kredi borcunun, davalı … ve sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı …’dan tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili adı şirket statüsündeki işletmesi için Hazine Bakanlığı desteği almakta olan Kredi Garanti Fonu Anonim Şirketinin sağlamış olduğu kefaletle davacı bankadan kullandığı dava konusu krediye istinaden Kredi Garanti Fonunun davalı şirket lehine kefalet verdiğini, 60 ay vadeli olarak çekmiş olduğu kredinin 21 aylık kısmını düzenli olarak ödediğini, 2018 yılı ülkede yaşanan döviz krizi ve ekonomik bunalım nedeniyle bir çok KOBİ’nin kredi ödeme güçlüğü çektiğini, konkordato taleplerinin arttığını, bu ekonomik bunalımda kredilerini ödeme güçlüğü çeken müvekkil şirketin 24.01.2019 tarihinde Bornova …Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı bankadan çekmiş olduğu kredinin 4 ay ödemesiz eşit taksitlerle 48 ay ödeme planı ile tekrar yapılandırılmasını talep ettiğini, sözleşme tarihi itibariyle kefalete eş rızasının gerekli olduğunu, Türk Borçlar Kanununa uygun bir kefalet sözleşmesinin oluşabilmesi için kefalet tarihinin ve miktarının kefil tarafından kendi el yazısı ile yazılmasının gerektiğini, kefilin sorumlu olacağı limitin belirlenmesi gerektiğini, kefilin sorumluluğunun kefalet limiti ile sınırlı olduğunu kefalet ise belirli veya en azından kefaletin verildiği anda belirlenebilir olması halinde geçerli olacağı müteselsil kefillik söz konusu ise buna ilişkin ibarenin yine kefilinin el yazısı ile yazılmasının gerektiği, müvekkilinin sözleşmeye müteselsil kefil olduğu tarihe veya bedele ilişkin bir yazı yazdığını hatırlamadığını, böyle bir belge varsa dahi müvekkile ait olup olmadığına dair inceleme yapılmasının gerektiğini, sadece imza atan …’nın kefaletinin geçersiz olduğunu, açıklanan nedenler ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, alacağın doğumu ve faiz ile ilgili itirazların dikkate alınarak davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacı alacaklarının icra takibinin iptaline, taraflarına karşı kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak fotokopisi,
2-İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı icra dosyası,
3-Beşiktaş … Noterliğinin 04/04/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin tebligat evrakları,
4-… Anonim Şirketi nezdinde davalı … tarafından kullanılan krediye ilişkin olarak bulunan Genel Kredi Sözleşmesinin onayı sureti, krediye bağlı hesaba ait hesap özeti ile ekstreler, kredi kapsamında imzalanan kefalet sözleşmesi ve sair belgeler,
5-İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunun “sonuç” kısmı,
6-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 16/09/2020 havale tarihli raporu,
7-Bankacılık alanında uzman Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 19/01/2021 havale tarihli raporu,
8-Bankacılık alanında uzman bilirkişinin 15/04/2021 havale tarihli raporu,
9-Bankacılık alanında uzman bilirkişinin 05/07/2021 havale tarihli ek raporu,
10-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, davalı … ile davacı … Anonim Şirketi … Şubesi arasında imzalanan 22/07/2017 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’ne istinaden davalı …’ya kullandırılan … numaralı ticari kredi borcunun, davalı … ve sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı …’dan tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı … Anonim Şirketi olduğu, borçuların davalı … ve davalı … olduğu, davacı vekilinin davalılar aleyhine 245.108,60-TL asıl alacak, 12.813,87-TL işlemiş akdi faiz, 5.408,16-TL işlemiş temerrüt faizi, 270,40-TL vergiler toplamı, 196,08-TL masraf olmak üzere toplam 263.797,11-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalıların süresinde yapmış oldukları itirazlar üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bankacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı icra dosyası, Beşiktaş … Noterliğinin 04/04/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin tebligat evrakları, … Bankası Anonim Şirketi nezdinde … TC Kimlik numaralı … tarafından kullanılan krediye ilişkin olarak bulunan Genel Kredi Sözleşmesinin onayı sureti, krediye bağlı hesaba ait hesap özeti ile ekstreler, kredi kapsamında imzalanan kefalet sözleşmesi ve sair belgeler, sair deliller birlikte değerlendirilerek; davalı … ile davacı … Anonim Şirketi … Şubesi arasında imzalanan 22/07/2017 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’ne istinaden davalı …’ya kullandırılan … numaralı ticari kredi borcunun, davalı … ve sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı …’dan kullandırılan krediden kaynaklı olarak davacı bankanın davalılardan alacağının bulunup bulunmadığının, alacağı var ise miktarı, icra dosyası ile davalılar aleyhine başlatılan icra takibinde talep edilen asıl alacak ve faiz miktarlarının usulüne uygun olup olmadığı hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bankacılık alanında uzman bilirkişi 05/07/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davalı asıl borçlu …’nın davacı bankadan kullanmış olduğu ticari taksitli krediye ait 22.12.2018,, 22.01.2019 ve 22.02.2019 tarihli taksitleri ödemediğini, 22.12.2018 tarihinden önceki taksit tahsilatı itibarıyla anapara borcunun 244.467,90 TL olduğu tespit edildiğini, davalı/asıl borçlunun kullandığı yukarıda belirtilen ticari taksitli krediye ait ödenmeyen taksitler sebebiyle, hesap kat tarihi olan 04.04.2019 tarihine kadar işlemiş faiz 12.761,22 TL, işlemiş faizin Bsmv bedelinin ise 638,06 TL olduğunu, her ne kadar davacı vekili yalnızca yukarıda belirtilen 244.467,90-TL anapara borcuna, yine yukarıda belirtilen 638,06-TL’nin eklenmesini talep etmiş ise de esasen hesap kat tarihi olan 04.04.2019 tarihine kadar işlemiş 12.761,22-TL faiz ile 3.547,00-TL tutarındaki gecikme faizinin de anaparaya eklenmesi gerekmtiğini, ancak, taleple bağlılık ilkesi gereğince, ödeme emrinde olması gereken asıl alacak tutarının 244.467,90-TL ve 638,06-TL olarak tespit edildiğini, davacı vekilinin itiraz dilekçesinde belirttiği gibi 3.547,00-TL ve kat tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 880,08-TL üzerinden de Bsmv hesaplanması gerektiği yünündeki itirazında haklı olduğunu, bu nedenle 3.547,00-TL ve 880,08-TL olmak üzere 4.427,08-TL üzerinden yapılan hesaplama sonucunda 221,35-TL olarak belirlendiğini, davacı vekilinin, hesap kat ihtarnamesi ile ilgili itirazlarının da haklı olduğunu, bu nedenle, ödeme emrinde ayrıca masraf kalemi olarak 196,08-TL olması gerektiğini, yukarıda yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, ödeme emrinde davacı bankanın alacak kalemlerinin 245.105,96-TL Asıl Alacak, 12.761,22-TL Kat Öncesi İşlemiş Faiz, 880,08-TL Kat Sonrası İşlemiş Faiz, 3.547,00-TL Gecikme Faizi, 221,35-TL Bsmv ve 196,08-TL Masraf olmak üzere toplamda 262.711,69-TL Toplam Alacak olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını mütalaa etmiştir.
Her ne kadar mahkememizce yargılamanın çeşitli safahatlarında bankacılık alanında uzman Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş ve bu doğrultuda belirtilen mahiyetteki bilirkişilerden rapor alınmış ise de, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 05/07/2021 havale tarihli raporu haricinde kalan diğer raporların hükme esas alınmalarının mümkün olmadığı, kaldı ki bilirkişilerin dava konusu uyuşmazlığı çözme noktasında uzmanlıklarının bulunmadığı anlaşılmakla, belirtilen raporlar dikkate ve hükme esas alınmamıştır.
Bankacılık alanında uzman bilirkişinin mahkememiz ara kararı doğrultusunda, taraflar, mahkememiz, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay’ın denetimine uygun ve elverişli olarak tanzim ettiği 05/07/2021 havale tarihli raporu doğrultusunda davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalılardan 245.105,96-TL Asıl Alacak, 12.761,22-TL Kat Öncesi İşlemiş Faiz, 880,08-TL Kat Sonrası İşlemiş Faiz, 3.547,00-TL Gecikme Faizi, 221,35-TL Bsmv ve 196,08-TL Masraf olmak üzere toplamda 262.711,69-TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Ancak davacı vekilince dava dilekçesinde 245.105,96-TL Asıl Alacak, 12.813,80-TL Kat Tarihine Kadar İşlemiş Faiz, 772,09-TL Kat Tarihinden Takip Tarihine İşlemiş Faiz ve 196,08-TL Masraf olmak üzere toplamda 258.890,64-TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmesine rağmen, mahkememizce talep aşılmak suretiyle 245.105,96-TL asıl alacak, 13.641,30-TL işlemiş faiz, 221,35-TL BSMV ve 196,08-TL masraf bedeli olmak üzere toplamda 259.164,69-TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş ve bu durum hüküm açıklandıktan sonra gerekçeli kararın yazımı aşamasında fark edilmiş ise de, hükmün açıklanmasından sonra taraflara yüklenen hak ve borçların değiştirilemeyeceği göz önünde bulundurularak, gerekçeli karar ile hüküm arasında çelişki oluşturmamak adına yalnızca bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı icra dosyası, Beşiktaş … Noterliğinin 04/04/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin tebligat evrakları, … Anonim Şirketi nezdinde davalı … tarafından kullanılan krediye ilişkin olarak bulunan Genel Kredi Sözleşmesinin onayı sureti, krediye bağlı hesaba ait hesap özeti ile ekstreler, kredi kapsamında imzalanan kefalet sözleşmesi ve sair belgeler, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunun “sonuç” kısmı, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 15/04/2021 havale tarihli raporu, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 05/07/2021 havale tarihli ek raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın davalı … ile davacı … Anonim Şirketi … Şubesi arasında imzalanan 22/07/2017 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’ne istinaden davalı …’ya kullandırılan … numaralı ticari kredi borcunun, davalı … ve sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı …’dan tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsili taleplerine ilişkin olduğu, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin davalılar aleyhine 245.108,60-TL asıl alacak, 12.813,87-TL işlemiş akdi faiz, 5.408,16-TL işlemiş temerrüt faizi, 270,40-TL vergiler toplamı, 196,08-TL masraf olmak üzere toplam 263.797,11-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalıların süresinde yapmış oldukları itirazlar üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 05/07/2021 havale tarihli raporunda icra dosyasında yer alan ödeme emrinde olması gereken davacı bankanın alacak kalemlerinin 245.105,96-TL Asıl Alacak, 12.761,22-TL Kat Öncesi İşlemiş Faiz, 880,08-TL Kat Sonrası İşlemiş Faiz, 3.547,00-TL Gecikme Faizi, 221,35-TL Bsmv ve 196,08-TL Masraf olmak üzere toplamda 262.711,69-TL Toplam Alacak olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını mütalaa ettiği, bankacılık alanında uzman bilirkişinin mahkememiz ara kararı doğrultusunda, taraflar, mahkememiz, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay’ın denetimine uygun ve elverişli olarak tanzim ettiği 05/07/2021 havale tarihli raporu doğrultusunda davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalılardan 245.105,96-TL Asıl Alacak, 12.761,22-TL Kat Öncesi İşlemiş Faiz, 880,08-TL Kat Sonrası İşlemiş Faiz, 3.547,00-TL Gecikme Faizi, 221,35-TL Bsmv ve 196,08-TL Masraf olmak üzere toplamda 262.711,69-TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı, ancak davacı vekilince dava dilekçesinde 245.105,96-TL Asıl Alacak, 12.813,80-TL Kat Tarihine Kadar İşlemiş Faiz, 772,09-TL Kat Tarihinden Takip Tarihine İşlemiş Faiz ve 196,08-TL Masraf olmak üzere toplamda 258.890,64-TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmesine rağmen, mahkememizce talep aşılmak suretiyle 245.105,96-TL asıl alacak, 13.641,30-TL işlemiş faiz, 221,35-TL BSMV ve 196,08-TL masraf bedeli olmak üzere toplamda 259.164,69-TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş ve bu durum hüküm açıklandıktan sonra gerekçeli kararın yazımı aşamasında fark edilmiş ise de, hükmün açıklanmasından sonra taraflara yüklenen hak ve borçların değiştirilemeyeceği göz önünde bulundurularak açıklanan hükümde herhangi bir değişiklik yapılmaksızın, gerekçeli karar ile hüküm arasında çelişki oluşturmamak adına yalnızca bu hususa değinilmekle yetinilmiş, karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti açısından davacı vekilinin talebi ile bağlı kalınmak suretiyle tam kabul yönünde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalılılar … ve …’nın İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin İTİRAZLARININ 245.105,96-TL asıl alacak, 13.641,30-TL işlemiş faiz, 221,35-TL BSMV ve 196,08-TL masraf bedeli olmak üzere toplamda 259.164,69-TL yönünden İPTALİNE, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 245.105,96-TL asıl alacak, 13.641,30-TL işlemiş faiz, 221,35-TL BSMV ve 196,08-TL masraf bedeli olmak üzere toplamda 259.164,69-TL üzerinden, asıl alacağa 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uyarınca yıllık %32,4 oranında reeskont faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak miktarı likit olduğundan takip konusu kabul edilen asıl alacak miktarı olan 259.164,69-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … Anonim Şirketine verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 17.684,82-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak alınan 3.102,22-TL harcın mahsubu ile bakiye 14.582,60,-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 93,50-TL elektronik tebligat, 114,00-TL normal tebligat, 101,40-TL posta 1,00-TL kep masrafı, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti, 44,40-TL başvurma harcı, 3.102,22-TL peşin harç harcı olmak üzere toplam 5.456,52-TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … Anonim Şirketine verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan 150,00-TL yargılama giderinin davalılar … ve … üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca davanın kabul oranı dikkate alınarak 26.572,34-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … Anonim Şirketine verilmesine,
7-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/09/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)
¸

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.