Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/664 E. 2022/154 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/664
KARAR NO : 2022/154

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 09/10/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Temsile yetkili olan … adına kayıtlı … sk. No:…/… …-… …/… adresinde mukim … Ltd Şti. isimli şirketin 30.12.2017 tarihinde adres ve nevi değişikliğine gittiği, buna göre yeni ünvanı … … olup adresi de … Mah. …/… Sk. No:…/… …/… olacak şekilde değiştirildiği, bu kapsamda, içinde 2016, 2017 yasal defterler, gelir-gider faturaları, sevk irsaliyeleri, makbuzlar ve şirketle ilgili evrakları içeren 7 koli adet koliden 2 adetinin taşıma esnasında kaybolduğu görüldüğü, eski adres ve yeni adreste yapılan tüm aramalara rağmen bu kolilere ulaşılamadığı, yeni adres dar bir ara sokakta olduğu için hırsızlık durumundan şüphelendiklerini, davacı şirkete ait olan 2016/2017 yıllarına ait tüm defter fatura ve saklanması gereken sair belgelerin zayi olduğuna dair karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davacı şirketin 2016-2017 yıllarına ait ticari defter, belge ve faturalarının kaybolduğu/çalındığını iddia ederek zayi belgesi verilmesi talebidir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesinde; ”Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinde kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas- …/… Karar sayılı dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelenmesinde; davacının aynı konuyla ilgili zayi belgesi verilmesi talebinde bulunduğu, 31/05/2018 tarihli oturumda dosyanın takip edilmediğinden işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 10/09/2018 tarihli karar ile davanın yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararın 04/10/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizin 02/09/2021 tarihli oturumunda davacı şirket yetkilisi …, taşındıkları sırada 8 koliden 2 tanesinin eksik olduğunu gördüğünü, 2016-2017 yılı defterleri, faturaları, noter tasdikli defterleri kaybettiği, … adresinden …ya gittiğimiz zaman 2 kolinin eksik olduğunu gördüğünü, herhangi bir evrak bulamadığını, akabinde hemen başvurusunu yaptığını ancak çalındı diyemiyorum, çünkü hurdacılar orada gezmekte idi, belki onlar almış olabileceği, tam emin olamadığını, ertesi gün öbür dükkanı yerleştirmeye gittiği zaman 1 gün sonrasında farkettiğini, ancak bulamadığını, taşınma tarihlerinin 2017 nin sonu olduğu ancak tam olarak hatırlamadığını, taşındığı yerin kira olduğu, kira sözleşmesine bakması gerektiğini beyan etmiştir.
Aynı oturumda davacı vekiline davaya konu taşınmaya ilişkin kira sözleşmesini sunmak üzere gelecek celseye kadar süre verildiği, davacı vekili 16/11/2021 tarihli oturumda, müvekkilin kira kontratını henüz bulamadığını fakat vergi dairesinin iş bırakması yoklaması evrakını mahkemeye sunduklarını beyan etmiştir.
İlgili kurumlara müzekkere yazıldığı, Hasan Tahsin Vergi Dairesi’nden gelen 17/11/2021 tarihli cevap yazısında, Daireleri … vergi kimlik numaralı mükellefi … Metal ve İnş. Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında yapılan tetkikler neticesinde 01/10/2017 tarihinde Bornova Vergi Dairesinden nakil gelmiş olan ödevli kurumun 31/12/2017 tarihi itibariyle Vergi Tekniği Raporuna istinaden mükellefiyet kaydının terk ettirildiği tespit edildiği, Mükellef kurum hakkında Vergi Müfettiş Yardımcısı … tarafından 15/05/2019 tarih ve …-…-…-…/… sayılı Vergi Tekniği Raporu, …-…-…/… sayılı Vergi İnceleme Raporu ve …-…-…/… sayılı Vergi Suçu Raporunun tanzim edildiği görülmüş olup; ilgili raporlar yazımız ekinde gönderildiği, Bahse konu Vergi Suçu Raporuna istinaden İzmir Küçük Ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı 12/06/2019 tarih ve E… sayılı yazısıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu görüldüğü bildirilmiş,
Bornova Vergi Dairesi’nden gelen 18/11/2021 tarihli cevap yazısında, mükellefleri hakkında Vergi Müfettiş Yardımcısı … tarafından 2016 ve 2017 hesap dönemlerinin incelenmesi sonucunda 15/05/2019 tarih ve …-…-…-…/… sayılı Vergi Tekniği, …-…-…/… sayılı Vergi Suçu, …-…-…/… sayılı Vergi İnceleme Raporları tanzim edildiği, ilgili vergi tekniği raporunun sonuç 5.1 maddesinde; ” Mükellef kurumun işe başlama tarihi olan 20.01.2016 tarihinden itibaren gerçek bir mal teslimi/hizmet ifasına dayalı ticari bir faaliyetinin olmadığı ve mükellefin bu tarihten itibaren düzenlemiş olduğu fatura vb. belgelerin tamamının “sahte belge” olduğu, ” tespiti yapıldığının bildirildiği, …’dan gelen 12/11/2021 havale tarihli yazı cevabının dosya arasına konulduğu görülmüştür.
Mahkememizin 17/02/2022 tarihli oturumunda davacı vekili, celse arasında beyan dilekçesi gönderdiklerini, tekrarladıklarını, davada bir taşınma olduğunun ortada ve açık olduğu, dinlenen tanık müzekkere cevapları ve safahattan anlaşıldığı, CBS’ na 12/06/2019 tarihinde vergi dairesi bildirim yaptığını ancak 2018 yılından belgelere ilişkin başvuruda bulundukları ve o dosyanın da celbini talep ettikleri o davanın açılış tarihi 11/01/2018 olduğu, yani vergi dairesinin yapacağı incelemeden çok önce bir tarihe denk geldiği, zaten öncesinde müvekkil davayı açtığı, dosyanın mevcut duruma göre davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Somut olayda, davacı taraf soyut bir kayıp iddiasında bulunmuş ve bu iddiasını destekleyen delilleri sunmamış; ayrıca kurumlardan gelen cevaplar da davacının samimi ve inandıcılığına engel olmuştur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, .. hangi olaya dayandırılırsa dayandırılsın zayi iddiasının samimi ve inandırıcı olması, hayatın mutad cereyanına açıkca aykırı düşmemesi gerekir (Yargıtay 11. HD’nin 2016/6084 E, 2018/155 K). Yine, tacirin defterlerini gerekli özen ve dikkatle saklaması da gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı şirkete ait defter ve kayıtların kaybolduğu iddiasının soyut kaldığı, davacı tarafın TTK’nın 82/7.maddesindeki düzenleme kapsamında zayi nedeniyle iptalini talep edebilmesi için öncelikli olarak bu belgelerin korunması amacıyla gereken her türlü dikkat ve özeni gösterdiği ve buna rağmen TTK 82/7.maddesinde sayılan hallerden birinin gerçekleşmiş olması nedeniyle zayi olayının meydana geldiğinin ispatlanmasının gerektiği, davacının kendi kusuru ile bu defterlerin kaybına sebep olduğu, dosya kapsamı belgeler arasında başkaca bir delilin de bulunmadığı, şirket geçmişinde vergi soruşturmaları bulunduğu ve dava dilekçesi içeriğinin bakımdan da inandırıcı olmadığına kanaat getirilerek, TTK 82/7.maddesi gereğince belirtilen şartların gerçekleşmediği, zayi belgesi verilmesi yönünde koşulları oluşmadığından yerinde görülmeyen davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)