Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/612 E. 2021/375 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/612
KARAR NO : 2021/375

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/10/2019
KARAR TARİHİ : 27/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Kasko sigorta poliçesi ile sigortaladığı … plakalı aracın park halinde iken davalı şirketin maliki ve işleteni olduğu, davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün 21/02/2019 tarihinde çarpmak suretiyle zarar verdiğini, kaza nedeniyle sigortalı araçta hasar meydana geldiğini, kazada … plakalı aracın tam kusurlu olduğunu, hasar sonrası yapılan ekspertiz incelemesi ile araçta 2.328,18-TL hasar tespiti yapıldığını, bu bedelin 2.188,68-TL’sinin ödendiğini, bu hasar için parça tedariki yapan servise sigortalı adına 1.413,68-TL ve sigortalıya 775,00-TL ödendiğini, bu bedellerin iadesi için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak sigortalı aracın sürücüsünün olay yerini terk etmesi nedeniyle ödeme yapmadığını, bu nedenle araç sahibi ve işleteni adına İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak davalının borca haksız olarak itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kazaya karışmadığı gibi sürücüsünün de kazada kusuru olmadığını, sigortalı aracın kazaya karıştığına dair davacı tarafın beyanından başka bir delil ve evrak bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazada müvekkili şirketin … plakalı aracının kusurlu olduğunu ispatlayan delilin olmadığını, yaşanan kazaya ilişkin fotoğraf veya mobese görüntüsü bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Denizli Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası,
3-… Sigorta Anonim Şirketine ait … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Kasko Sigortası poliçesi, hasar dosyası, ödeme evrakları,
4-… Sigorta Anonim Şirketine ait … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ve hasar dosyası,
5-… plakalı araç ile … plakalı araca ait trafik tescil ve ruhsat belgeleri,
6-… plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözlem Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
7-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 20/01/2021 havale tarihli raporu,
8-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 21/02/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında davacı şirketin kasko sigortası ile sigortaladığı … plakalı araca davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortaladığı ve davalı …’ne ait … plakalı aracın çarpması sonucunda davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödediği … plakalı araçta oluşan hasar bedelinin davalı araç maliki ile sigorta şirketinden tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı … Sigorta Anonim Şirketi olduğu, borçlunun davalılar … ve … Sigorta Anonim Şirketi (Yeni Ünvan: … Sigorta Anonim Şirketi) olduğu, davacı vekilinin davalı aleyhine 2.188,68-TL asıl alacak ve 140,81-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2,329,49-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Sigortacının rücu hakkı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinde ; ”Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 21/02/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan davacıya ait … plakalı araca ait tramer kaydı, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak dava dilekçesine ekli buluna fotoğraflar ile sair hususlar göz önünde bulundurularak, 21/02/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda kusuru bulunan şahıs veya şahısların kusur oranları ile trafik kazası sonucunda davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı ve bedelinin belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 20/01/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, … plakalı araç sürücüsünün dikkatsiz, kontrolsüz ve tedbirsiz araç kullanımı ve direksiyon hakimiyetini sağlayamaması neticesinde yol kenarında kurallara uygun park halinde bulunan davacı aracına çarparak kazaya sebep olduğunu, … plakalı aracın hasar onarım bedelinin 1.198,03-TL yedek parça , 775,00-TL işçilik ve KDV olmak üzere toplam 2.328,18-TL olduğu, davacı sigorta şirketinin zarar gören tarafa 2.188,68-TL ödeme yapmış olması nedeniyle gerçek zararın 2.188,68-TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Davalılar vekillerinin trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 20/01/2021 havale tarihli raporuna karşı beyan ve itirazlarının, kusur oranının dava dilekçesi ekinde yer alan ve … plakalı araç ile … plakalı aracın temaslı durumlarını gösterir fotoğraf esas alınmak suretiyle belirlendiği anlaşılmakla, araçta oluşan hasar bedeli ve değer kaybı bedelinin dosyada mübrez ekspertiz raporları ve piyasa araştırması yapılarak ve yapılan araştırma ve incelemelere raporda yer verilerek belirlendiği anlaşılmakla reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen trafik kazası tespit tutanağı, dava dilekçesine ekli fotoğraf ve trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 20/01/2021 havale tarihli raporu birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu trafik kazasının … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusuru neticesinde meydana geldiği mahkememizce kabul görmüştür.
Dava konusu araçta meydana gelen hasara sebep olan trafik kazasında, davalı şirkete ait … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu yönündeki tespit ve kabul çerçevesinde, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait araçta oluşan hasardan … plakalı araç maliki davalı şirket ile davalı şirketin sigortalısı davalı sigorta şirketinin sorumlu oldukları izahtan varestedir.
Davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 21/03/2019 tarihinde yapılan 775,00-TL açısından davalıların temerrüt tarihleri ödeme tarihi itibariyle gerçekleşmiş olup, temerrüt tarihi olan 21/03/2019 tarihinden icra takip tarihi olan 22/07/2019 tarihine kadar geçen 124 gün açısından talep edilebilecek işlemiş faiz miktarı (775,00-TL*124*9*36500) 23,70-TL, yine davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 25/03/2019 tarihinde yapılan 1.413,68-TL açısından davalıların temerrüt tarihleri ödeme tarihi itibariyle gerçekleşmiş olup, temerrüt tarihi olan 25/03/2019 tarihinden icra takip tarihi olan 22/07/2019 tarihine kadar geçen 120 gün açısından talep edilebilecek işlemiş faiz miktarı (1.413,68-TL*120*9*36500) 41,83-TL olarak hesaplanmış, icra takibinde talep edilebilecek toplam işlemiş faiz bedelinin (23,70-TL+41,83-TL) 65,53-TL olarak belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, Denizli Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası, … Sigorta Anonim Şirketine ait … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Kasko Sigortası poliçesi, hasar dosyası, ödeme evrakları, … Sigorta Anonim Şirketine ait … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ve hasar dosyası, … plakalı araç ile … plakalı araca ait trafik tescil ve ruhsat belgeleri, … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözlem Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 20/01/2021 havale tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlığın 21/02/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında davacı şirketin kasko sigortası ile sigortaladığı … plakalı araca davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortaladığı ve davalı …’ne ait … plakalı aracın çarpması sonucunda davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödediği … plakalı araçta oluşan hasar bedelinin davalı araç maliki ile sigorta şirketinden tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili taleplerine ilişkin olduğu, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında alacaklının davacı … Sigorta Anonim Şirketi olduğu, borçlunun davalılar … ve … Sigorta Anonim Şirketi (Yeni Ünvan: … Sigorta Anonim Şirketi) olduğu, davacı vekilinin davalı aleyhine 2.188,68-TL asıl alacak ve 140,81-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2,329,49-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 20/01/2021 havale tarihli raporunda … plakalı araç sürücüsünün dikkatsiz, kontrolsüz ve tedbirsiz araç kullanımı ve direksiyon hakimiyetini sağlayamaması neticesinde yol kenarında kurallara uygun park halinde bulunan davacı aracına çarparak kazaya sebep olduğunu, … plakalı aracın hasar onarım bedelinin 1.198,03-TL yedek parça , 775,00-TL işçilik ve KDV olmak üzere toplam 2.328,18-TL olduğu, davacı sigorta şirketinin zarar gören tarafa 2.188,68-TL ödeme yapmış olması nedeniyle gerçek zararın 2.188,68-TL olduğunu mütalaa ettiği, dava konusu araçta meydana gelen hasara sebep olan trafik kazasında, davalı şirkete ait … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu yönündeki tespit ve kabul çerçevesinde, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait araçta oluşan hasardan … plakalı araç maliki davalı şirket ile davalı şirketin sigortalısı davalı sigorta şirketinin sorumlu oldukları, icra takibinde talep edilebilecek toplam işlemiş faiz bedelinin (23,70-TL+41,83-TL) 65,53-TL olduğu anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
1-Davalılar … ile … Sigorta Anonim Şirketinin İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin İTİRAZLARININ 2.188,68-TL asıl alacak ve 65,53-TL işlemiş faiz bedeli yönünden İPTALİNE, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 2.188,68-TL asıl alacak ve 65,53-TL işlemiş faiz bedeli olmak üzere toplamda 2.254,21-TL üzerinden, asıl alacağa 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uyarınca yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, 75,28-TL işlemiş faiz bedeline yönelik fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak miktarı likit olmayıp yargılama sonucunda belirlendiğinden, yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 153,99-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 109,59-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 71,50-TL elektronik tebligat, 38,00-TL tebligat, 176,40-TL posta masrafı, 400,00-TL bilirkişi ücreti, 44,40-TL peşin harç ve 44,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 774,70-TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranı dikkate alınarak 749,66-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 2.254,21-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalıların kendilerini vekille temsil ettirdikleri göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 75,28-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır