Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/610 E. 2021/826 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/610 Esas
KARAR NO : 2021/826

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından davalının iş yerine yemek hizmeti verdiğini, bu işlem nedeni ile müvekkilinin davalıdan cari hesaptan dolayı bakiye 13,056,68 TL’lik alacağının tahsili için icra takibi yapıldığı, İzmir ….İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyası kapsamında davalının borca haksız olarak itiraz etmesi sonucu takibin durduğu belirtilerek icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına alacağın likit olması nedeni ile %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın ticari nitelikli olmadığı, tacir olmayıp esnaf olarak faaliyette bulunduğu, ayrıca da taraflar arasında iş ilişkisinin olduğunun doğru olduğunu, iş ilişkisi kapsamında davacıya çekle ödemede bulunduğu ve borcunun olmadığı bu nedenle davacının haksız ve kötü niyetli olduğundan harca esas değer olan 13.056,68 TI için 96 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve ayrıca da kabul anlamına gelmemek üzere iddia edilen alacak üzerine herhangi bir ihtar gönderilmediği dolayısı ile temerrüt’ün söz konusu olmadığı gibi faizin de fahiş olduğu belirtilerek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep edilmistir.
DELİLLER

İcra dosyası, ticari defter ve belgeler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili tarafından davalının işyerine yemek hizmeti verildiğini, ticari ilişkinin cari hesap ilişkisi şeklinde devam ettiğini, cari hesaptan kaynaklı olarak müvekkilinin kesmiş olduğu faturalar nedeniyle davalı taraftan 13.056,68 TL tutarında alacaklı olduğunu, alacağın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine girişildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini iddia ederek, davalının takip dosyasına vaki itirazının iptali ile müvekkili yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, mahkemenin görevsiz olduğunu, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu ancak davacının iddia ettiği bir borcun bulunmadığını, davacıdan bir dönem iş yeri için yemek hizmeti aldığını, bu hizmetin karşılığının çek ile ödendiğini, bakiye ve borcun kalmadığını, davacının haksız ve kötü niyetli olarak takip yaptığını, kendisi yararına alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, iddia edilen alacak için kendisine herhangi bir ihtar gönderilmediğini, temerrüt durumunun söz konusu olmadığını, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Duruşmalarda davalı vekili ise; müvekkilinin söz konusu borçları çek ile ödediğini, tüm banka şubelerinden çekler toplandıktan sonra yeniden rapor aldırılması gerektiğini usuli işlemler sonuçlandırılmadan rapor aldırıldığını iddia ederek davanın reddini savunmuştur.
Dava, 2004 sayılı İİK 67.maddesine göre açılan ve faturaya dayalı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ödetilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. bilirkişi raporunda; Taraflara ait yasal defter ve dayanağı belgelerin incelenmesi sonucunda; davacı defter kayıt ve belgelerine göre davacının davalıdan icra takip tarihi itibarı ile 13.056,58 TI alacağının olduğunu, davalı defter kayıt ve belgelerine davalının davacıya 10/02/2019 tarihi itibari ile 18,535,80 TI borcunun olduğu, davalının davacıya 20/02/2019 tarihinde 200,- TL lik ödemeden sonra davalının davacıya 20/02/2019 tarihi itibari ile 18,335,80 TI. bakiye borcunun olduğu, davalı tarafından davacıya 30/06/2019 tarihinde nakden 18,335,80 TI ödeme yapıldığını ve böylece 30/06/2019 tarihi itibarı ile ve dolayısı ile icra takip tarihi olan 02/07/2019 tarihi itibarı ile davalının davacıya her hangi bir borcunun olmadığının tespit edildiğini, davalının 2019 yılına ait yevmiye defterinde ye alan ve rapora ek olarak eklenen 30/06/2019 tarih 69 nolu fişinin tetkikinden de görüleceğini, davalı tarafından davacıya 18,335,80 TL’lik ödemenin kasa hesabından nakden ödendiği kaydı yapılmış olduğu görülmekte ise de; davacı … tarafından davalı …’dan 18,335,80 TL’lik nakit tahsilatımı gösteren ve davacının adı-soyadı ile imzasını içeren Nakit Tahsilat Makbuzu olmadığından davacının davalıdan icra takip tarihi itibarı ile 18,335,80 TL’lik alacağının olması gerektiği görüş ve hususlarında sonucuna varıldığı tespitlerine yer verilmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor aldırılmıştır. Bilirkişi ek raporunda; davalı şirket vekilinin ileri sürdüğü davacı şirkete verilen 15/05/2012 tarihinden başlayan ve en son 08/10/2018 tarihi ile son bulan çekler ile ödeme yapıldığı ileri sürülmekte ise de 15/05/2012 tarihinden başlayıp 20/10/2014 tarihine kadar ( dahil ) çeklerin ve nakit ödemelerini gösterir sadece banka ve çek vadesi ve nosu ile tutarları 09/12/2020 havale tarihli yazı ile belirtilmiş ise de ilk raporda da belirtilen esas raporda da açıklandığı üzere gerek davacı ve gerekse davalı şirkete ait bilirkişi incelemesine sunulan 2014-2015-2016-2017 ve 2018 yıllarına ait yasal defter ve dayanağı belgelerinin incelenmesi yapıldığını, davalı şirket yasal defterinde üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/06/2019 tarihinde davalı tarafından davacıya nakden 18,335,80 TL nakit olarak kayıt yapılmış ise de ilk raporda da belirtildiği üzere davacıya 18,335,80 TL nakit ödendiğini ve böylece davalının defter kayıtlarına göre davacıya borcunun olmadığını göstermekte ise de davalı tarafından yapılan bu ödeme için davacı şirketin kaşe ve imzasını gösteren tahsilat makbuzunun mevcut olmadığını, davacı defter kayıt ve dayanağı belgelerinin incelenmesi sonucunda davacının davalıdan icra takip tarihi itibari ile 13,056,58 TL alacağının olduğu hususlarında sonucuna varıldığı tespitlerine yer verilmiştir. Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
2004 sayılı icra ve iflas kanununun 67. Maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, devam eden ikinci fıkrada ise dava sonunda borçlunun haksızlığına karar verilir ise borçlunun, alacaklının haksız olduğu kanaatine varılır ise karşı tarafın talebi üzerine alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulmasına karar verileceği hususları düzenlenmiştir. Yukarıda değinilen tespit ve somut durumlar ile mezkur yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde davacının fatura, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı ile davalı taraftan takip tarihi itibariyle 13,056,68 TL tutarında alacaklı bulunduğu, davacının alacağını bu şekilde ispatladığı, davalı tarafça borcun ödendiği veya başka bir sebeple ortadan kalktığının ispatlanamadığı, diğer yandan likit bulunan ve taraflarca bilinebilir durumda olan alacağa ilişkin takibe itirazında haksız çıkan davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerektiği, takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere.
Davanın KABULÜNE,
İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasına vaki davalı itirazının iptaline,
Takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla devamına,
Alacak likit bulunduğundan asıl alacak tutarı olan 13.056,68 TL’nin %20’si oranında 2.611,36 TL icra inkar tazminatının itirazında haksız çıkan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 4.080, TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar yasası gereğince alınması gereken 891,90 TL harç olmak üzere 222,98 TL peşin harçtan mahsubuna, 668,92‬ TL eksik harç ile 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından yapılan 76,00 TL tebligat, 11,00 TL elektronik tebligat, 0,50 TL KEP masrafı, 326,40 posta masrafı, 157,70 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı ve 1250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamda 1866,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/10/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)