Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/604 E. 2021/779 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/604
KARAR NO : 2021/779

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2019
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 02.07.2018 başlangıç tarihli 2 yıl süreli sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme gereğince, davalının kendisine ait …isimli işyerini sözleşme süresince açık tutarak işletmeyi, kapatmamayı, devretmemeyi, sadece davacının ürünlerini satmayı, aylık, yıllık ve toplam olarak sözleşmede belirtilen miktarda malı asgari olarak almayı üstlendiğini, bu borcuna aykırı davranış halinde ise, 10.000,00 USD ceza ödemeyi üstlendiğini, belirterek, davalının işletmeyi kapattığının ortaya çıktığını, asgari alım yükümlülüğüne de uymadığı gerekçesiyle, 10.000,00 USD cezanın dava tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı, 2011 yılından itibaren davacı şirket ile çalıştığını, davacının ürünlerini işletmesinde sattığını, 2019 yılında cezaevine girdiğini, firar ettiğini, daha sonra yakalanarak tekrar cezaevine girdiğini ve 2020 yılında cezaevinden çıktığını, bu süre içinde taaahhüt ettiği miktarlarda ürün satışı yapmamış olabileceğini, davacıya ait ürünleri bir başka arkadaşı vasıtasıyla alıp halen birahanesinde sattığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER
Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 02/07/2018 başlangıç tarihli 2 yıl süreli sözleşme yapıldığını, sözleşme ile davalı tarafın işletmesine sadece davacıya ait ürünlerin satılmasının, işyerinin sözleşme süresince açık tutulacağının, kapatılmayacağının, devredilmeyeceğinin ve işyerinde aylık asgari 75 HL biranın davalı tarafça satın alınmasının kararlaştırıldığını, davalının sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirmediğini, asgari alım taahhüdünün gerçekleştirilmediğini, işletmede sözleşme konusu biranın satışına son verildiğini iddia ederek, sözleşmede kararlaştırılan 10.000 USD cezai şart bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 2011 yılından itibaren davacı şirket ile çalıştığını, davacının ürünlerini işletmesinde sattığını, 2019 yılında cezaevine girdiğini, firar ettiğini, daha sonra yakalanarak tekrar cezaevine girdiğini ve 2020 yılında cezaevinden çıktığını, bu süre içinde taaahhüt ettiği miktarlarda ürün satışı yapmamış olabileceğini, davacıya ait ürünleri bir başka arkadaşı vasıtasıyla alıp halen birahanesinde sattığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, cezai şart alacağı istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. Dosyada mevcut 08/12/2020 tarihli raporda, davalıya ait işletmenin faal olduğu, ancak pandemi tedbirleri kapsamında inceleme tarihinde geçici olarak kapalı bulunduğu, işletmenin içkili lokanta ruhsatının bulunduğu, sözleşmede kararlaştırılan asgari ürün alım taahhüdünün davalı tarafça ihlal edildiği iddiasının davalı tarafça dosyaya cevap verilmemesi ve herhangi bir belge sunulmaması nedeniyle tespit edilemediği, bu hususta davacı tarafça da herhangi bir belge sunulmadığı, tespitlerine yer verilmiştir.
Mahkememizce dosya Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı bilirkişisine tevdi edilerek rapor ve ek rapor aldırılmıştır. bilirkişi raporunda; davalının işletmesinin faal olduğu, pandemi tedbirlerinin sözleşme dönemi içinde uygulanmadığı, davalı tarafça herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı, bu itibarla davacının asgari alım taahhüdüne aykırı davranıldığına ilişkin iddiasının ispatlanmış olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir. Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, taraflar arasında satın alma sözleşmesi kapsamında davalı tarafın davacıya ait ürünleri kendisine ait içkili lokanta/birahanede satmayı, aylık ve yıllık asgari alım taahhüdünde bulunduğu, bu taahhüdün yerine getirilmemesi durumunda davalının cezai şart ödemeyi kabul ettiği, sözleşmede bu konuda hüküm bulunduğu, sözleşmede belirtilen taahhüdün davalı tarafça yerine getirilmediği, bu durumun davalının duruşmadaki beyanlarından anlaşıldığı, diğer yandan bu hususa ilişkin olarak davalı tarafça bir delil sunulmadığı, davalı tarafça taahhüde uyulmama nedeni olarak kendisinin cezaevinde bulunmasını gerekçe gösterdiği, bu durumun ise basiretli davranma yükümlülüğü bulunan davalının bu savunmasına mahkememizce itibar edilmediği, diğer yandan cezai şart bedelinin davalının ekonomik mahvına neden olabileceği hususunda davalı tarafça bir iddiada bulunulmadığı gibi böyle bir sonuca yol açacağına dair hiçbir delil de sunulmamıştır. Tarafların sıfatları, paranın alım gücü, ekonomik durumlar birlikte değerlendirildiğinde cezai şart bedelinin davalının ekonomik mahvına neden olmayacağı ve bu itibarla cezai şart bedelinde herhangi bir indirim yapılmasına gerek görülmemiştir. Diğer yandan davalı tarafın pandemi tedbirleri nedeniye işyerini bir süre kapalı tutması nedeniyle cezai şart bedelinde indirim yapılabileceği yönündeki mali müşavir bilirkişi görüşüne mahkememizce katılmak mümkün ve gerekli görülmemiştir. Zira davaya konu taraflar arasındaki sözleşme ve asgari alım taahhüdünün yerine getirilmemesi pandemi tedbirlerinin uygulandığı tarihlerden önceki dönemlere ilişkindir Bu gerekçelerle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedelinin, sözleşmedeki asgari alım taahhüdünü yerine getirmeyen davalıdan talep edilmesi mahkememizce sözleşmeye ve hukuka uygun görülmüştür. Bu itibarla davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nederlerle:
Davanın KABULÜNE,
10.000 USD cezai şart alacağının fiili ödeme tarihindeki TCMM döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının dava tarihinden itibaren 3096 sayılı yasaya göre işleyecek döviz mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT tarifesine göre hesap ve takdir edilen 8.210,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar yasası gereğince alınması gereken 3893,67 TL harç olmak üzere 973,42 TL harçtan mahsubuna, 2920,25 TL eksik harç ile 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından yapılan 114 TL Tebligat, 33 TL elektronik tebligat, 48,70 TL posta masrafı, 1800 TL bilirkişi ücreti, 973,42 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3013,52 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı asilin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2021

Katip …
(E-imza)

Hakim …
(E-imza)