Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/596 E. 2022/249 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/596 Esas
KARAR NO : 2022/249

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/10/2019
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 31.01.2018 tarihinde davalı şirket ile … Demir Sanayi ve Ticaret firmasına sevkiyat gerçekleştirildiğini, 16.02.2018 tarihinde müşterinin müvekkilini arayarak gönderilen üç adet mastarın paketten çıkmadığı, çıkan mastarların ise kutularında kırık olduğu kırılan kutuların … kargo bandı ile bantlanarak tekrar gönderildiğini belirttiğini, olaya ait fotoğraflarında müvekkiline gönderildiğini, davalı şirketin müvekkili firmaya ait bir dönem taşıma işlerini gerçekleştirdiğini, müvekkili firma tarafından müşterilerine gönderilen ürünlere davalı şirket tarafından zarar verildiğini, bir kısım ürünlerin kaybolduğunu, davalının zarar verdiği ürünleri kendi koli bandı ile bantlayarak müşterilere gönderdiğini, davalı taşıyıcının dikkatsiz ve pervasızca davranışları nedeniyle böyle bir zararın meydana geldiğinin aşikar olduğunu, kaybolan Üürünler için defalarca davalı tarafla görüşülmesine rağmen herhangi bir sonuç elde edilemediğini, 22.02.2018 tarihinde kayıp ürünlere ilişkin fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini ancak Beyoğlu 41.Noterliği kanalı ile faturanın haksız olarak iade edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.116,13 TL nin 22.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birliktte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, öncelikle usule ilişkin itirazları olduğunu, mezkur taşımada müvekkili şirkete izafe edilebilecek hiçbir kusur bulunmadığını, bir an için taşıma sebebiyle davacının mevcudiyetini iddia ettiği gibi bir zararın oluştuğunun kabulü halinde dahi müvekkili şirkete sorumluluk yüklenmesinin mümkün olmadığını, davaya konu kargonun ne olduğu ya da mevcut durumu, kargonun içeriği ve tabi olarak ne durumda olduğunun müvekkili şirket tarafından bilinmediğini, davacının tüm bu iddialarının ispat edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşullar bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin TTK 882.maddesi uyarınca taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibinin uygulanması gerektiğini, ancak bu sorumluluk sınırı aşmadığı takdirde yine tazminat hesabında TTK 882.maddesinin esas alınarak tutarın eşyanın teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre belirlenmesi gerektiğini, TTK 882 maddesi hükmüne uygun olarak gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogram için 8,33 özel çekme hakkın istenebileceğini ancak bunun sınırının TTK 880.maddesinde olacağının aşikar olduğunu, davacının ileri sürdüğü iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki taşıma ilişkisinden kaynaklı 31/01/2018 tarihinde yapılan sevkiyatta davaya konu kargo içerisinde 3 adet mastarın kaybolduğu ve diğerlerinin kırık kutuların kargonun kendi bandı ile paketlendiği , uğranılan zararın 22/02/2018 tarihli fatura ile davalıya gönderildiği, davalı tarafından iade olunduğu, fatura bedelinin kargo taşıma işini üstlenen davalıdan tahsil edilip edilemeyeceği, davanın TTK 855 kapsamında zamanaşımı süreleri içerisinde açılıp açılmadığı noktasında toplandığı görülmüştür.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 863. madde hükmüne göre, sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı, taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorundadır. Taşıyıcı, ayrıca yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür.
Aynı Kanun’un 864. madde hükmünde de, gönderenin kusursuz sorumluluk halleri düzenlenmiş olup, buna göre, gönderen kusuru olmasa da yetersiz ambalajlamadan ve işaretlemeden kaynaklanan, taşıyıcının zararları ile giderlerini tazminle yükümlüdür.
Ambalaj ve işaretlemenin nasıl yapılması gerektiğine ilişkin 862. madde hükmüne göre, eşyanın niteliği, kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen, eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Ayrıca gönderen, eşyanın sözleşme hükümlerine uygun şekilde işleme tabi tutulabilmesi için işaretlenmesi gerekiyorsa, bu işaretleri de koymakla yükümlüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na tabi taşımalarda eşyanın ambalajlanması kural olarak gönderene aittir. Taraflar arasındaki taşımanın niteliği ve sözleşme ise ambalajlama ve işaretlemenin niteliğine ilişkin olarak belirgin bir rol oynar. Yetersiz ambalajlama ya da işaretlemenin hem gönderenin hem de taşıyıcının sorumluluk alanında gerçekleşen iş ve işlemlerden kaynaklanması halinde zarar, sebep olma oranına göre paylaşılacaktır. Bu yaklaşım 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 864/3. hükmüne de uygun olacaktır. Buna göre, zararın veya giderlerin doğmasında taşıyıcının davranışlarının da etkisi olmuşsa, tazmin yükümlülüğü ile ödenecek tazminatın kapsamının belirlenmesinde, bu davranışların ne ölçüde etkili oldukları da dikkate alınır.
Taşıma nedeni ile meydana gelen zıya, hasar ve gecikme sonucu oluşan zararın tazmininden sözedilebilmesi için öncelikle taşıyıcının sorumluluğunun belirlenmesi, sorumluluğun doğması halinde ise tazmin edilecek zararın kapsamı ve sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 875. maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasında genel sebepler ve özel sebepler ayrımı yapılmış olup taşıyıcı ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 875/3, 876 ve 878. maddesinde gösterilen hallerin mevcudiyetini ispat etmek suretiyle mesuliyetten kurtulabilir.
Eşyanın taşıma süresini taraflar aralarında kararlaştırabilirler. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 873. maddesi uyarınca taraflar arasında taşıma süresinin kararlaştırılmış olması halinde taşıyıcı bu süre içerisinde, her hangi bir sürenin belirlenmemiş olması durumunda ise şartlar dikkate alındığında özenli bir taşıyıcıya tanınabilecek makul süre içerisinde teslim etmekle yükümlüdür.
Taşıyıcının eşyanın geç tesliminden sorumlu tutulması halinde tazmin edilecek zararın kapsamı ve sınırları belirlenmelidir. Taşıyıcının sorumluluğu 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 882. maddesinin 3. fıkrası uyarınca taşıma ücretinin üç katı tutar ile sınırlıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 882.maddesine göre, 880. ve 881. maddeleri uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
Ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 886. maddesi uyarınca taşıyıcı veya 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 879. maddede belirtilen kişiler zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiil veya ihmalle sebebiyet verdiklerinin ispat edilmesi halinde sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacaklardır.
Yapılan açıklamalar kapsamında, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 875. maddesi gereğince taşıyıcı eşyanın kararlaştırılan sürede, böyle bir sürenin kararlaştırılmamış olması halinde makul süre içerisinde teslimi ile sorumludur.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun Tanımlar başlıklı 3. maddesinde kargo, tek parçada en fazla yüz kilogramı geçmeyen genellikle ambalaj ve kap içerisinde olan küçük boyutlu koli, sandık, paket gibi parça eşya olarak tanımlanmıştır. Kural olarak, eşyanın ambalajlanması gönderene ait olsa da, kargo taşımasının niteliği gereği, davalının da eşyanın ambalajı hususunda nezaret yükümlülüğü olduğunun kabulü gerekir. Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından alıcıya teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
Davalı şirketten ilgili faturaya konu kargo gönderisine ait olarak düzenlenen tüm evrak ve belgelerin mahkememize gönderilmesi istenilmiş, ilgili tüm kayıt ve belgeleri celp edilerek dosya arasında alınmıştır.
Mahkememizin 16/06/2020 tarihli oturumunda davacı tanığı …, firmalarla direk kendisinin muhatap olduğunu, müşterilerinden sipariş geldiğini, imalatı tamamlandıktan sonra 31/01/2018 tarihinde sevkiyatı yaptıklarını, … kargo ile taşıma yaptıklarını, müşterilerinin anlaşmalı firması olduğu, normalde 1-2 gün içinde teslim olacağı ancak firmadan dönüş geldiği, teslim yapılmadığı, bunun üzere … kargoya telefon açtığını, sevkiyatla ilgili bilgi istediğini, hava şartlarının yağmurlu olduğunu, kolilerin ıslandığını ve en kısa zamanda teslim yapılacağını söyledikleri, bunun üzerine müdürüne konuyu anlattığını, onun da firmaya bildirmesini istediği, müşterilerini aradıklarını, bu konuda bilgi verdiğini, paketi kontrol etmelerini söylediği, standart irsaliyeyi alarak teslim almaları şeklinde uyardığı ancak … kargo yeni bir paketle teslimatı yaptığı, müşterinin de bunu almak zorunda kaldığı, kuryenin beklemediği, sonrasında müşterilerinin … kargodan birinin gelmesini beklediği, paketi açmak zorunda kaldıklarında 3 tane mastarın eksik olduğunu söyledikleri, paketteki diğer mastarların da plastik koruyucu kutular kırıldığı için … bantlarıyla yeniden tekrar bantlanarak kendi kolileriyle yeniden ambalaj yapıldığı, devamında bir çözüm yoluna varamadıkları için tutanak tuttukları, fatura ve tutanak gönderildiği, ancak taleplerinin cevaplanmadığı, bunun üzerine aynı mastarları bedelsiz üretip göndermek zorunda kaldıklarını beyan etmiştir.
Aynı oturumda davacı tanığı …, kendilerinin işlerini hızlı yaptıklarını, müşterinin talebi üzerine üretim yapılarak acilen ürün özel ölçüm yapılarak gönderildiği, tamamen üretime mahsus ölçüler üzerine yapıldığı, teslimatta sorun çıkması üzerine kendisine bildirildikten sonra … Kargo Altındağ sorumlusu ile görüşüldüğü, ilgileneceklerini dönüş yapacaklarını söyledikleri, 4-5 gün sonunda müşterinin kendilerine dönüş yaptığı, paketin geldiği, paketin gerçekten dağıldığı, yeni bir paket yapıldığı, fotoğraflarından da anladıkları, … kargonun huzurunda açılması uyarısında bulundukları, tamam dedikleri, sonra gitmedikleri, bambaşka bir paketleme ve bantlamalarının dağıldığı, … ile yeniden sarıldığının anlaşıldığı, müdüre söylediklerinde bölge müdürüyle görüşüp döneceğini söyledikleri, ancak müşterilerinin işi acil olduğu için yeniden üretim yaptıkları, onları başka bir kargoyla gönderdikleri, kayıp mastarları faturalandırmalarını istedikleri, eski faturayı ekine koydukları, Burcu hanımın onlara gönderdiği, sonrasında faturayı kabul etmeyip iade ettikleri, başkaca 2-3 firmaya gönderimlerde de aynı sorunu yaşadıkları, artık onlarla çalışmadıklarını beyan ettiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, davacı tarafından müşterisine gönderilen 3 adet mastarın paketten çıkmadığı, çıkan mastarların kutularının kırık ve … kargo bandı ile bantlanarak tekrar paketlendiği iddiasıyla faturalar, kargo gönderisine ilişkin belgeler ve sair deliller birlikte değerlendirilerek davacı şirket tarafından müşterisine gönderilmek üzere davalı şirkete teslim edilen mastarların mahiyetlerinin ne olduğu, kargo içeriğinde yer alan mastarların davacı şirketin müşterisine teslim edilmemesinden kaynaklanan sorumluluğun kimin uhdesinde olacağı, teslim edilmemesi noktasında kim veya kimlerin kusurlu olduğu ve kusur oranları, davalı şirketin ve çalışanlarının zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiil veya ihmalle sebebiyet verip vermedikleri, davalı şirket tarafından yerine getirilen kargo taşımacılığı açısından ayıplı hizmet olup olmadığı, ayıplı ise ise davacı şirketin hangi seçimlik haklarının bulunduğu, kargo gönderisine konu mastarların fatura, kargo şirketine teslim ve dava tarihi itibariyle değerlerinin ne kadar olduğu, davacı şirketin müşterilerine gönderilmek üzere olan mastarların teslim edilmemesinden dolayı uğradığı zarar miktarı, zarar miktarını davalı şirketten talep edip edemeyeceği, edebilecek ise hangi miktar ve oranda talep edebileceği hususlarında bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, bilirkişi heyetinin mahkememize verdiği 05/11/2021 havale tarihli ön raporunda; davacı firmanın gönderilmek üzere davalıya teslim ettiği 105 HB ölçme tamponu, 105 HB halka mastarı, 0,15 kalınlık 3.5 mm çatal mastar olmak üzere 3 adet mastar yerine ulaşmamış yolda kaybolmuştur. Bu mastarlarla ilgili işlem yapılabilmesi için mastarların brüt ağırlığının bilinmesine ihtiyaç duyulduğunu, mastarların brüt ağırlığının davacı vekilinden sorularak neticenin bildirilmesini talep ettiği, davacı vekilince 24/11/2021 havale tarihli dilekçesi ile bu hususta beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyetinin mahkememize verdiği 14/12/2021 tarihli ek raporunda, davacı tarafından kargoda kaybolduğu belirtilen 3 adet mastar bedelini kapsayan 12.02.2018 tarihli ve …. no.lu fatura ile her bir mastar 1.445,23 TL olmak üzere 3 adet mastar için 780,443 TL KDV dahil olmak üzere toplam 5.116,13 TL bedelli fatura düzenlendiği anlaşıldığı, ancak dava konusu mastarların kargodan çıkmadığı hakkında herhangi bir tutanağa rastlanmdığı, alıcı adına düzenlenen faturada (31.01.2018/556501 no-lu) kaybolduğu iddia edilen mastarlar belirtilmekte ise de varış noktalarında kaybolduğu belirtilen masterler için tutanakla tespiti uygun olacağı kanaatine varıldığı, tazminata esas alınacak değer eşyanın tamamen veya kısmen ziyandan dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğundan, bu tazminat eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamanki değerine göre hesaplandığı, eşyanın değeri piyasa fiyatına göre bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. Davalı taşıyıcının sorumluluk sınırı gönderinin tamamının ziyaa halinde 880 ve 881.maddeler uyarınca ödenecek tazminat gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogram için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutarı ile sınırlı olduğu, davacı şirket ile davalı arasında; İzmir’de yüklemesi yapılan kargo cinsi ve adedi tanımlanan eşyanın teslim yerine götürülmediği, gönderinin 3 tanesinin kaybolduğu, buna göre davacıya ait gönderilmek üzere yüklemesi yapılan eşyanın değerinin 164,15 TL hesaplandığını belirtmişlerdir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından sorumluluktan kurtulma amacıyla kargo içeriğinin davalı şirket tarafından bilinmesinin mümkün olmadığından bahisle davalı şirketin sorumluluğunun özel çekme hakkı ile sınırlı olduğu gözetilerek karar verilmesi talep edilmiş ise de 6102 sayılı TTK’nın 886.maddesinde “Zarara kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihtimalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. Maddede belirtilen kişiler bu kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz” hükmü düzenlenmiş olup, tanık beyanları, mail yazışmaları, ihtarname ve tüm dosya kapsamınca; davalının dava konusu taşımaya ilişkin eşyanın taşıma belgesinde görüldüğü üzere 1 adet paket içerisinde taşındığının kabulü gerektiği, içerisindeki 3 adet eşyanın kaybıyla ilgili akıbetine ilişkin davalı tarafça bir açıklama getirilemediği, 6102 sayılı TTK’nın 886. maddesi gereğince taşıyıcının sınırlı sorumluluğunun istisnasını oluşturduğu ve sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağı, davalı şirketin ülke genelinde kargo taşımacılığı işi ile iştigal etmekte olduğu, 35 kg ağırlığındaki kargonun kaybedilmesine davalı şirketin pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği kanaatiyle, davalı şirketin davacı şirketin zararının tamamı olan fatura bedelinden sorumlu olduğu anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne, 3 adet mastar bedelini kapsayan 12.02.2018 tarihli ve ……no.lu fatura ile her bir mastar 1.445,23 TL olmak üzere 3 adet mastar için 780,43 TL KDV dahil olmak üzere toplam 5.116,13 TL bedelli fatura bedelinin ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Maddi tazminat talebinin kabulüne,
5.116,13 TL tazminatın 22/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 349,48-TL harçtan peşin olarak alınan 87,38-TL harcın mahsubu ile bakiye 262,10-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan 131,78-TL peşin ve başvurma harcı, 14 adet tebligat gideri 144,50-TL, 6 müzekkere/posta gideri 113,85-TL, 1.000,00-TL bilirkişi ücretleri üzere toplam 1.390,13-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili taraflara iadesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. Maddesi uyarınca kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim..
(e-imzalıdır)