Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/579 E. 2021/275 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2019/579 Esas
KARAR NO : 2021/275

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/10/2019
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15.03.2019 tarihinde … plakalı araç ve … plakalı araç çarpışmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacıya ait … plakalı araç Gazemir-Menderes ana yolu üzerinde seyrederken yola sağ taraftan katılan tali yoldan çıkan … plakalı araç kontrolsüz şekilde sağ şeride geçmek istemiş ve davalının aracına sol orta ve arka kapı kısmından çarparak, davacının aracını yol kenarındaki bankete sıkıştırdığını, aracın tamir edilme sürecinde faturalar, fotoğraflar ve eksper raporuna göre gerçek hasar bedeli yukarıda yazılı miktarda olmasına rağmen, sigorta sigorta şirketince bir sebep gösterilmeksizin ve bir açıklama yapılmaksızın 24.04.2019 tarihinde kusura nazaran 5315 TL ödeme yapıldığını kalan bakiye ödenmediğni, sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmaması üzerine ödeme yapılmasını teminen 16.05.2019 tarihinde sigorta şirketine başvurulduğunu ancak yine bir ödeme alınamadığını belirterek aracın uğradığı hasar nedeniyle ödenmeyen bakiye hasar bedeli için şimdilik 100 TL nin, 28/03/2019 tarihinden itibaren avans faizi ile davacı lehine hüküm altına alınmasını, aracın uğradığı gerçek değer kaybı için şimdilik 50 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacı lehine hüküm altına alınmasını, çekici ücreti olan 200 TL nin temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacı lehine hüküm altına alınmasını, eksper ücreti olan 295 TL nin yargılama giderleri içinde kabul edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA ;
Davalı … vekili tarafından 31/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava, yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, davalı şirketin adresi “… Cad. … Sitesi No:… Kule:… Kat:… …/İSTANBUL” olduğunu, HMK genel yetki kuralları gereğince davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkeme İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı araç davalı şirket nezdinde … No’lu KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile 31/12/2018-31/12/2019 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde doğacak rizikolara karşı teminat altına alındığını, davaya konu hiçbir meblağı kabul teşkil etmemek kaydıyla, poliçeden dolayı davalı şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 36.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacı yan tarafından davalı şirkete yapılan hasar başvurusu üzerine inceleme yapılmış olup ekspertiz raporu doğrultusunda 11.06.2019 tarihinde 461,05-TL değer kaybı; 24.04.2019 tarihinde 5,315.39-TL hasar bedeli ödemesi yaptığını, davalı şirket tarafından hak sahibine ödeme gerçekleştirmiş olup poliçeden doğan başkaca bir sorumluluğu kalmadığını, davacı yan avans faizi talebinde bulunduğunu, ancak somut olayda zarar gören 3. kişi konumunda olup, davalı şirket ile arasındaki ilişki de ticari bir nitelik arz etmemekte ve tazminat talebi de haksız fiilden kaynaklandığını belirterek dosyanın işbu davayı görmeye yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesini, yapılacak yargılamada tüm delillerin toplanmasından sonra sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilerek, davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ;
Poliçe ve hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Davacı vekili, müvekkiline ait … plakalı aracın 15/03/2019 tarihinde davalı … şirketi tarafından ZMMS sigortası ile sigortalı olduğu bilinen … plaka sayılı araç ile trafik kazası nedeniyle hasar gördüğünü iddia ederek 100,00 TL hasar bedeli, 50,00 TL değer kaybı tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama safahatında hasar bedeline ilişkin talebini 8.702,70 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, iddia edilen kusuru kabul etmeyerek söz konusu araçta 11/06/2019 tarihinde 461,05-TL değer kaybı ve 24/04/2019 tarihinde 5.315,39-TL hasar bedeli ödemesi yaptığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, trafik kazasına bağlı araç hasarından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olay mahkememizce değerlendirilerek dosya, hasar – kusur ve sigorta hesap bilirkişilerine tevdi edilmiş ve rapor aldırılmıştır. 01/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafa ait sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda %75 oranında asli kusurlu olduğu, davacı ait araç sürücüsü …’nın ise kazanın oluşumunda %25 oranında tali kusurlu olduğu, davaya konu aracın hasar onarım miktarının kdv dahil 12.980 TL olduğu, davalı şirketin sorumluluğunun %75 kusur karşılığı 9.735 TL olduğu, davacı tarafın önceden yapmış olduğu 5.315 TL ödeme düşüldüğünde kalan onarım bedeli bakiyesinin 4.420 TL olduğu, davacıya ait araçta yapılan onarım ve hasar nedeniyle değer kaybı oluştuğu, davalı … şirketinin sorumluluğunda olan kısmının 4.743,75 TL olduğu, 11/06/2019 tarihinde davacıya ödendiği beyan edilen 461,05 TL değer kaybı ödeme bedeli hesaplandığında bu bedelden düşüldüğünde bakiye kalan değer kaybı bedelinin 4.282,70 TL olduğu, aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde Yargıtay 17. H.D’nin gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının aracın kaza öncesi rayici ile (55.000 TL) onarım sonrası rayici (48.000 TL) arasındaki farktır.” kararları göz önüne alındığında aracın değer kaybının 7.000 TL olduğu, davalı … şirketinin sorumlu olabileceği miktarın 5.250 TL olacağı, 11/06/2019 tarihinde davacıya ödendiği beyan edilen 461,05 TL değer kaybı ödeme bedeli hesaplanan bu bedelden düşüldüğünde bakiye kalan değer kaybı bedelinin 4.788,95 TL olacağı, kdv dahil 150 TL çekici ücretinden %75 kusur karşılığı 112,50 TL’nin davalıdan tahsili gerektiği, dosyaya sunulu 250 TL+KDV dahil 295 TL ekspertiz bedelinin kusur karşılığı 221,25 TL’nin yargılama gideri sayılıp sayılamayacağı veya gerçek zarar olup olmadığı hukuki bir konu olup değerlendirmesi ve takdirinin sayın mahkemeye ait olduğu, davanın kabulü halinde davalı … şirketinin hesaplanan 4.420 TL onarım bedeli bakiyesi ev 112,50 TL çekici ücreti toplamı olan 4.532,50 TL bakiye maddi zarardan poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere davalı şirketin temerrüde düştüğü, 06/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu olduğu, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçla Z.M.M.S Sigortası Genel Şartlarının Ekinde Yayınlanan “EK-1 Değer Kaybı Hesaplaması” formülasyonu ve kriterlerine göre değerlendirme kabul edilirse bakiye kalan değer kaybı bedelinin 4.282,70 TL olacağı, polite limitiyle sınırlı olmak üzere davalı şirketin temerrüde düştüğü 06/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu olduğu, aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde Yargıtay 17. H.D’nin gerçek zarar ile ilgili kararları göz önüne alındığında bakiye kalan değer kaybı bedelinin 4.788,95 TL olacağı, poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere davalı şirketin temerrüde düştüğü 06/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu olduğu hususlarındaki tespitlerini belirterek oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilerek uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 03/12/2015 tarih ve 2015/12400 Esas 2015/13270 Karar sayılı ilamında aynen; ”…Davacı, yabancı plakalı aracını kazadan sonra tamir ettirmeden hasarlı olarak gümrük dairesine terk ettiğine göre araç zararı, aracın Avusturya’da olay günündeki kullanılmış değerine göre belirlenmelidir. Eğer bu değer onarım giderinden fazla ise davacı yalnız onarım giderini, onarım giderinden az ise, aracın olay gününde Avusturya’daki sürüm değerini davalıdan isteyebilir. Bu durumda mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak aracın, olay tarihinde kayıtlı olduğu ülkedeki ikinci el piyasa rayiç değerinin tespit edilmesi ve aracın Türkiye’deki tamir bedeli ile karşılaştırılarak hangisi az ise o miktara hükmedilmesi gerekir…” denilmiş, yabancı plakalı araçların ülkemizde uğradıkları hasar sebebiyle uğradıkları zarar açısından plakanın ait bulunduğu ülke koşullarına göre belirleme yapılması gerektiğine dikkat çekilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacının maliki ve sürücüsü bulunduğu … plaka sayılı araç ile dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile çarpışmasıyla trafik kazası meydana geldiği, dava dışı aracın davalı … şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce bilirkişi heyeti oluşturularak rapor aldırılmıştır. Dosyada mevcut ve Hasar ve Kusur ve Sigorta ve Aktüerya Bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda, kazanın oluşumuna davalı … şirketinin sigortalısı dava dışı sürücünün %75 oranında asli kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsü …’nın ise %25 oranında tali kusurlu olduğu, davacının aracında kaza nedeniyle KDV dahil 12,980 TL bakiye hasar meydana geldiği ve 295,00 TL ekspertiz ücreti bulunduğu tespit edilmiştir. Söz konusu rapor bilimsel verilere ve dosya içeriğine uygun bulunmuş ve mahkememizce benimsenerek hükme esas alınabilir kabul edilmiştir. Şu halde davacının talep edebileceği tazminat tutarı mahkememizce 8.815,20 TL olarak kabul edilmiştir.
Mezkur nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
4.420,00 TL hasar tazminatı, 4.282,70 TL değer kaybı ve 112,50 TL çekici ücreti alacağı olmak üzere 8.815,20 TL tazminatın 06/05/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 87,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Harçlar yasası gereğince alınması gereken 608,14 TL harç olmak üzere 191,40 TL harçtan mahsubuna, 416,74 TL eksik harç ile ile 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından sarf olunan 191,40 TL harç, 16,20 tebligat gideri TL, 33,00 TL tebligat gideri, posta gideri 38,40 TL, 295,00 TL ekspertiz ücreti, bilirkişi ücreti 1.000 TL olmak üzere toplam 1.574‬,00 TL’nin davanın kısmen kabulü nazara alınarak 1.558,41 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza