Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2019/5 Esas
KARAR NO : 2021/273
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2019
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı … Şirketler Grubunun… semtinde bulunan mağazasında mağaza müdürü olarak çalışmakta iken 10/02/2019 tarihinde 08:30’da mağazayı açması gerekirken 08:36’da 6 dakika geç açtığından mağaza yetkilileri tarafından bu konuda tutanak düzenlendiğini ve davacı işten çıkarıldığını, bilhare şirket mali müşavirleri muhasebecileri tarafından… mağazasının gelir giderleri incelendiğini, neticeten 13.000 TL açık çıktığını, davacının da babasının rahatsız olduğunu, bu nedenle bu parayı emaneten yerine koymak kaydıyla aldığını ve borcunu ödeyeceğini beyan ettiğini ve kendisinden senet istendiğini, davacı da 27/02/2019 tarihli 13.000 TL’lik senet verdiğini, senedin borcunu da senedin vade tarihi olan 27/02/2019 tarihinde … Bankası … … Şubesindeki … no’lu hesabından … Bankası … Şubesindeki … no’lu … Marketçi hesabına 13.000 TL yatırdığını, davacı senedi ödemiş olmasından dolayı senedin aslını şirket yetkililerinden istediğini, şirket yetkilileri tarafından şirkette çalışan davalı …’ın bankadan kredi çekip davacıya vermesi nedeniyle …’a borçlu olduğunu, …’in borcu ödenmediği takdirde bu senedi vermeyeceklerini söylediklerini, bilhare senet 29/04/2019 tarihinde İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davalı … tarafından 50.000 TL olarak icra takibine konulduğunu, takibe konu bu senet sahte olduğunu, takibe konu senetteki vade rakamı, isim, adres, imza, T.C no rakamı davacının el ürünü olduğunu, ancak senetteki rakamla yazılan 50.000 TL sahte olarak yazıldığını belirterek davalıya 50.000 TL borçlu olmadıklarının tespitine, davaya konu senedin iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, icra dosyasının yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı … Vekili tarafından 20/02/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; takibe konu alacak ile dava dışı … Marketçilik .. A.Ş’nin hiçbir alakası bulunmadığını, dava dilekçesinde de belirtildiği gibi davacı, dava dışı … Marketçilik .. A.Ş’nin… Mağazasının sorumlu müdürü olarak çalıştığı sırada bölge müdürü tarafından mağazada sayım yapıldığını ve kasada 13.000 TL açık tespit edildiğini, söz konusu açığın sebebi sorulduğunda davacı parayı kendisinin aldığını ikrar ettiğini ve bunun üzerine iş akdine haklı nedenle son verildiğini, bu şekilde davacı ile dava dışı şirket ilişkisi son bulduğunu, davalı İzmir CBS’nin … Sor. Sayılı dosyasına istinaden karakolda alınan ifadesinde de beyan ettiği üzere davacı, davalıdan zaman zaman borç para istediğini, davalı da davacı ile aralarındaki samimiyete istinaden davacıya iki kere nakit para verdiğini ve bir kere de davacı için kredi çektiğini ve nihayetinde davacı davalıya toplamda 50.000 TL borçlandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, cevap dilekçesi, A.T.K raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkilinin … Şirketler Grubunun … mağazasında mağaza müdürü olarak çalışmakta iken işten çıkartıldığını, şirketin mali müşavirleri tarafından yapılan incelemelerde 13.000 TL tutarında açık bulunduğunu, bu tutarın müvekkili tarafından o an için ödenemediği ve bu sebepten kaynaklı olarak müvekkili tarafından 27/02/2019 tarihli 13.000 TL tutarında senet verildiğini, söz konusu senedin … Bankası … … Şubesindeki hesaptan havale suretiyle müvekkili tarafından ödendiğini, senedin şirket yetkililerinden müvekkili tarafından istendiğini, diğer yandan davalı …’ın kredi çekerek müvekkiline vermesi nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olduğunu, şirket yetkililerinin senedi davacıya vermeyerek davacının …’a olan borcunu ödemesi durumunda senedi davacıya iade edeceklerini söyleyerek senedi müvekkiline iade etmediklerini, daha sonra senedin davalı … tarafından 50.000 TL olarak takibe konulduğunu, senedin sahte olduğunu, senet deki vade, isim, adres, imza, TC kimlik numarası ibarelerinin müvekkilinin eli ürünü olduğunu, ancak miktar kısmının 13.000 TL olarak yazılmasına rağmen 50.000 TL olarak sahte bir şekilde yazıldığını, ayrıca senetteki düzenleme tarihinin de müvekkilince yazılmadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını iddia ederek söz konusu senet ve icra dosyası dolayısıyla menfi tespit kararı verilmesine ve müvekkili yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından davacıya iki kez nakit para olarak borç verdiğini, bir kez de kredi çekilerek davacıya verildiğini, bu sebeple müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, müvekkilinin alacaklarının ödenmemesi üzerine davacı tarafça senet düzenlenerek müvekkiline verildiğini, senedin hazır bir şekilde davacı tarafça getirildiğini ve imzalandığını ileri sürerek, öncelikle görevsizlik kararı verilmesini aksi halde ise davanın reddini savunmuştur.
Dava, bono ve bonoya dayalı icra takibi dolayısıyla menfi tespit ve kötü niyet tazminatı istemlerine ilişkindir.
Mahkememizce icra takibine ve davaya dayanak olan bono taraf iddiaları kapsamında Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’ne gönderilerek rapor aldırılmıştır. Dosyada mevcut 15/10/2020 tarihli raporda, inceleme konusu senette ödeyecek bölümünde bulunan yazılar, imzalar ve matbu ödeme bölümündeki rakamların bir kalem, diğer yazıların ise farklı fiziki evsafta ikinci bir kalem ile yazılmış olduğu, senette mevcut yazılarda tahrifat yapıldığını gösteren herhangi bir bulgu saptanamadığı belirtilmiştir. Şu halde davacı tarafın iddiaları ispat edilememiştir. Diğer yandan davacı vekili, senetteki imzanın müvekkiline ait olduğunu ancak senetteki miktar kısmının tahrifat yapılarak 13.000 TL iken 50.000 TL yapıldığını ve ayrıca düzenleme tarihi kısmının müvekkili tarafından yazılmadığını iddia etmiştir. Şu halde senedin diğer bütün kısımları olmaksızın sadece keşideci imzası ile düzenlenmesi ve diğer kısımlarının doldurulup tedavüle koymak üzere lehtara verilmesi mümkündür. Öğreti ve uygulamada bu durumdaki kıymetli evraka beyaza imza denilmektedir. Keşideci bu şekilde imzalayıp boş bir halde lehtara verdiği senedin diğer kısımlarının, özellikle miktar, ödeme tarihi gibi kısımlarının aralarındaki anlaşmaya aykırı bir şekilde doldurulduğunu iddia ederse bu iddiasını yazılı belge ile ve yazılı sözleşme ile ispat etmelidir. Somut olayda davacı senedin anlaşmaya aykırı olarak ve üstelik senet metninde tahrifat yapılarak doldurulduğunu ve icra takibine konu edildiğini iddia etmektedir. Dosyada mevcut ATK raporu senet metninde herhangi bir tahrifat bulunmadığını göstermektedir. Senedin anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiği iddiası ise davacı tarafça sözleşme veya yazılı herhangi bir belge ile ispat edilememiştir. Bu itibarla davanın reddine karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Diğer taraftan davacının talebi üzerine icra dosyası hakkında icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi nedeniyle alacaklının alacağını geç almış olmasından kaynaklı zararının alacak tutarının %20’si oranında olduğu mahkememizce kabul edilerek bu miktar tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine de karar vermek gerekmiştir.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Asıl alacağın %20’si oranında 10.000 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından sarf olunan 4 adet tebligat gideri 70,40 TL, 5 adet elektronik tebligat gideri 26,50 TL, 853,88 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 73,10 TL tedbir başvurma harcı ve 37,00 TL posta masrafı ve 185,00 TL Adli Tıp Ücreti olmak üzere toplamda 1.290,28 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/03/2021
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza