Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/459 E. 2022/363 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/459
KARAR NO : 2022/363

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2019
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı firma arasında 28/06/2019 tarihli sözleşme imzalandığını ve işbu sözleşmenin 4. Ve 5. Maddesi gereğince davalı şirket Oksijen jeneratörü tankını yapmayı taahhüt ettiğini, sözleşmenin 6. Maddesi gereğince davalı tarafından yapılacak işin bedeli KDV hariç 39.356,40 TL ( KDV dahil 46.440,00 TL) olarak kararlaştırıldığını, sözleşmenin 15. Maddesi gereğince 28/06/2019 tarihinde 14.168,90 TL nakit olarak banka havalesi ile bakiye 18.104,00 TL si ise 30/09/2019 keşide tarihli çek ile davalı firmaya ödendiğini, davacı şirket sözleşme ile ilgili olarak ödeme yükümlülüğünü yerine getirmiş olmasına rağmen davalı firma takriben 15/08/2019 tarihinde teslim etmesi gereken cihazları teslim tarihinden itibaren 1,5 ay geçmesine rağmen hala daha teslim edemediğini, davalının yedinde olan çek kendisinden istendiğini ancak davalı tarafından iade edilmediğini belirterek davacı şirketin … Bankası İzmir … şubesinin 18.104,00.-TL meblağlı 30/09/2019 keşide tarihli TR… iban no … sıra nolu çekle davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine,Dava konusu çek dava safahatında tahsil edilirse davanın istirdat davası olarak devamına, Masraf ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılması yolunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası, 28/06/2019 tarihli sözleşme, tahsilat makbuzu ve ödeme dekontları, bilirkişi raporu, bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili ile davalı firma arasında 28/06/2019 tarihli sözleşme imzalandığını, davalı şirket oksijen jeneratörü tankını yapmayı taahhüt ettiğini, davalı tarafından yapılacak işin bedeli KDV hariç 39.356,40 TL ( KDV dahil 46.440,00 TL) olarak kararlaştırıldığını, 28/06/2019 tarihinde 14.168,90 TL nakit olarak banka havalesi ile bakiye 18.104,00 TL si ise 30/09/2019 keşide tarihli çek ile davalı firmaya ödendiğini, müvekkili şirket sözleşme ile ilgili olarak ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davalı firma takriben 15/08/2019 tarihinde teslim etmesi gereken cihazları teslim tarihinden itibaren 1,5 ay geçmesine rağmen hala daha teslim edemediğini, davalının yedinde olan çek kendisinden istendiğini ancak davalı tarafından iade edilmediğini belirterek davacı şirketin … Bankası İzmir … şubesinin 18.104,00.-TL meblağlı 30/09/2019 keşide tarihli TR… iban no … sıra nolu çekle davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davanın reddini savunmuştur.
Dava, çek nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya rapor aldırılmak üzere mahkememizce görevlendirilen SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş ve 05/02/2021 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır. Bilirkişi raporunda; taraflara ait ticari defterleri ve dayanağı belgeler üzerinde yapılan inceleme ve Raporun III nolu bölümünde yapılan açıklamalar doğrultusunda; Davacı şirkete ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve V.U.K. 182, 220,221 Maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, Usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, Davalı şirket tarafından ticari defter ve belgelerinin bulunduğu adres bildirilmediğinden dolayı tarafımdan istenilen inceleme yapılamadığı, Davacı şirket ticari defterlerinde; takibe konu çekin kayıt altına alındığı, şirketin 32.272,00TL borçlu olduğu, Davacı şirket tarafından 10/01/2020 tarihinde dava tarihinden sonra İstanbul 7. İcra Dairesi …/… dosya no açıklaması ile 20.948,27 TL ödeme yapıtığı, ekte sunulan dekontla icra takibine konu çek bedelinin davacı şirket tarafından ödendiği yönündeki tespitine yer verilmiştir.
Mahkememizce dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor aldırılmıştır. 28/09/2021 havale tarihli ek bilirkişi raporunda; Kök raporda herhangi bir değişiklik yapılmadığı, Davacı şirket ticari defterlerinde; takibe konu çekin kayıt altına alındığı, Davacı şirket ticari defterlerinde icra takip tarihi itibariyle ve dava tarihi itibariyle davalı şirketin 32.272,00TL borçlu olduğu, Davacı şirket tarafından 10/01/2020 tarihinde dava tarihinden sonra İstanbul 7. İcra Dairesi …/… dosya no açıklaması ile 20.948,27 TL ödeme yaptığı, kök raporda sunulan dekontla ve icra dosyasında bulunan 10/01/2020 tarihli reddiyat makbuzu ile, icra takibine konu çek bedelinin davacı şirket tarafından ödendiği hususlarındaki tespitlerini belirtmiştir.
Mahkememizce dosya rapor aldırılmak üzere mahkememizce görevlendirilen Makine Mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş ve 05/01/2022 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır. Bilirkişi raporunda; Yerinde yapılan incelemede 1 adet Oksijen Jeneratörünün dış aksesunarlarına göre kumanda panosu hariç tamamlanmış olduğu, Oksijen Tankının ise imal edilmemiş olduğu, cihazın mevcut hali ile üretim yapma imkanı bulunmadığı, iç aksesuarların mevcut durumu itibarıyla çalışmasının mümkün olmadığı, arz ve izah edilen hususlara bağlı olarak 100 Et./dk. kapasiteli oksijen jeneratörü ve 750 Et. kapasiteli oksijen tankının imalat süresinde sözleşme şartlarına uygun olarak yapılmadığı eksik bırakıldığı, 28.06.2019 tarihli sözleşme kapsamında KDV hariç 39.356,40 TL. bedel ile anlaşılan iş’in eksik olduğu belirlenen iş kalemlerinin mesleki bilgilerime dayalı, dava tarihi itibarıyla 32.856,40 TL. mertebesinde bedel ile tamamlanmasının mümkün olduğu, icra takibi tarihi itibarıyla 36.142,00 mertebesinde bedel ile tamamlanmasının mümkün olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Mevcut durum itibarıyla davalı tarafın 28.06.2019 tarihli sözleşme kapsamında edimlerini kısmen yerine getirdiği, tamamlamamış olduğu; tamamlanan iş oranının 615 mertebesinde olduğu ve davacının 18.104,00 TL meblağlı 30.09.2019 keşide tarihli … sıra nolu çekle davalı şirkete borçlu olmadığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan raporlar mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin hususlar 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72. maddesinde; ”Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz.
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki yararın bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır.
Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür.
Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu hâlde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Pekcanıtez, H./ Atalay, O./ Sungurtekin Özkan, M./ Özekes, M.: İcra ve İflas Hukuku, s.156- 164).
Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında icra mahkemesinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 17.03.2010 tarihli ve 2010/19-123 E. 2010/154 K; 07.12.2011 tarihli ve 2011/13-576 E., 2011/747 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Konuya ilişkin 6098 sayılı TBK’nun 470 ve devamı maddelerinde hükümler bulunmaktadır. Söz konusu yasal düzenlemelere göre eser sözleşmesinin yüklenicinin bir eser meydana getirmeyip iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme türüdür. Bu sözleşme türünde yüklenici (somut olayda davalı), üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle ifa etmek zorunda olup, bu özen borcundan doğan sorumluluğun belirlenmesinde benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınacaktır. Aksine adet veya anlaşma olmadıkça yüklenici eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır. Eser meydana getirilirken iş sahibinin sağladığı malzemenin veya eserin yapılması için gösterdiği yerin ayıplı olduğu anlaşılır veya eserin gereği gibi ya da zamanında meydana getirilmesini tehlikeye düşürecek başka bir durum ortaya çıkarsa yüklenici bu durumu hemen iş sahibine bildirmek zorunda olup, bildirmez ise bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olacaktır. Yüklenici işe zamanında başlamamışsa veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da iş sahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa iş sahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilecektir. İş sahibi ise bedel ödeme borcu altında bulunmakta olup, bu borç eserin teslimi anında muaccel hale gelecektir. Eserin tamamlanması iş sahibi ile ilgili beklenmedik olay dolasıyla imkansızlaşırsa yüklenici, yaptığı işin değerini ve bu değere girmeyen giderleri isteyebilir. Yüklenicinin kusuru olmaksızın eseri tamamlama yeteneğinin kaybedilmesi durumunda ise sözleşme kendiliğinden sona erecektir. Bu durumda iş sahibi eserin tamamlanan kısmı var ise ve ondan faydalanabilecek ise onu kabul etmek ve karşılığını vermekle yükümlüdür.
Somut olayda, taraflar arasında 28/06/2019 tarihinde Oksijen Tankı Ve Oksjen Jeneratörü satışı, montaj ve nakliyesi hususunda sözleşme yapıldığı, sözleşmede sipariş ve satışı yapılan cihazların teknik özelliklerinin belirlendiği, bu sözleşmenin 39.356,40 TL tutarında olduğu, cihazların teslim süresinin kırk beş gün olduğu, davalı … Hava Ve Gaz Sistemleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından teknik özellikleri sözleşmede belirtilen makine ve ekipmanlarının sözleşmede belirtilen sürede davacıya tesliminin ve davacı … Sistemleri Çevre Teknolojileri Elektrik Elektronik Makine San. Ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından ise sözleşmede kararlaştırılan bedelin ödenmesinin yüklenildiği, bu kapsamda tarafların edimlerinin bu şekilde belirlendiği, sözleşmenin 15. Maddesinde sözleşme ile davacı tarafın yüklendiği ödeme ediminin 14.168,00 TL’sinin banka havalesi ile nakit olarak, 18.104,00 TL tutarındaki kısmının 30/09/2019 vadeli şirket evrakı ile ödeneceği ve bakiye 14.168,00 TL’sinin ise cihazların teslimi ve sistemin devreye alınması ile birlikte fatura tarihinden itibaren doksan gün vadeli şirket evrakı ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Davacı tarafça, sözleşme kapsamında davalı tarafa sözleşmenin 15. Maddesinde belirtilen sürede 14.168,00 TL’nin ödendiği, yine sözleşmenin 15. Maddesinde belirtildiği şekilde 18.104,00 TL bedelli 30/09/2019 keşide tarihli … seri nolu … Bankası İzmir … Şubesine ait çekin keşide edilerek davalıya verildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf, sözleşmede belirtilen makine ve ekipmanların sözleşmede belirtilen sürede teslim edilmediğini, bu nedenle yukarıda vasıfları belirtilen çek nedeniyle müvekkilinin davalı tarafa borçlu bulunmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Yargılama safahatında söz konusu çekin dava dışı … Faktoring A.Ş tarafından İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile takibe konularak 21.374,13 TL üzerinden tahsil edildiği, dosyada mevcut icra müdürlüğü yazıları, bilirkişi raporları ve ödeme belgelerinden anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut bilirkişi raporu ile dava konusu alacağın temelini oluşturan sözleşme ve satışa konu makinelerin sözleşme ile belirtilen sürede imal edilmediği, jeneratör ve tankın sözleşme şartlarına uygun olarak yapılmadığı, eksik bırakıldığı tespitleri yapılmıştır. Somut olaya ve dosya kapsamına uygun olan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir. Bu itibarla davalı tarafın sözleşme şartlarına uygun edimini yerine getirmediği, davacı tarafça teslim edilen çek nedeniyle davacıdan bir alacağı bulunmadığı, yargılama safahatında davalı tarafça çekin ciro edilmesi üzerine dava dışı ciranta tarafından çekin davacıdan tahsil edildiği, bu nedenle davacı tarafın beyanı da gözetilerek davanın istirdat davasına dönüştüğü, davacı tarafça borçlu olmadığı çek nedeniyle yaptığı ödeme miktarınca davalıdan talepte bulunabileceği hususunda mahkememizde vicdani kanı oluşmuştur. Her ne kadar davalı taraf söz konusu jeneratörün çalıştırılmadan bilirkişi tarafından tespit yapılarak rapor düzenlendiği itirazında bulunmuş ise de bu itiraza hayatın doğal akışına aykırı olması nedeniyle mahkememizce itibar edilmemiştir. Diğer yandan davalı taraf, çekin mücerretliği veya çeke karşı ileri sürülen iddiaların ispat usulüne ilişkin herhangi bir cevap vermemiş veya yargılama sürecinde bu yönlere ilişkin bir itirazı olmamıştır. Dolayısıyla, mahkememizce bu yönlere ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Tüm bu hususlar hep birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıdan 21.374,13 TL alacağı bulunduğu, ödeme tarihinden itibaren bu alacağın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
21.374,13 TL alacağın 22/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.460,06 TL harç olmak üzere 365,18‬ TL peşin harç ve tamamlama harcı ile icraya yatırılan 83,18 TL olmak üzere 448,36‬ TL harçtan mahsubuna 1.011,7‬0 TL eksik harç
harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 71,50 TL elektronik tebligat, 168,20 TL tebligat, 19,20 TL posta masrafı, 309,18 TL peşin harç, 56,00 TL tamamlama harcı, 83,13 TL icra dosyasına yatırılan peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı ve 1.350 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.101,61‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/04/2022

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza