Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/458 E. 2021/611 K. 03.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/458
KARAR NO : 2021/611

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/09/2019
KARAR TARİHİ : 03/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Anonim Şirketi ile davalı arasında 10/07/2014 tarihinde Yurtiçi Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve borcun ifası için herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı aleyhine İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkilinin Beyoğlu … Noterliğinin 26/09/2017 tarih ve … yevmiye sayılı Tahsili Gecikmiş Alacak Portföyü Devir Sözleşmesi ile İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasını temlik aldığını, takipsiz kalan icra dosyasının yenilenerek … Esas sayısına kaydedildiğini, borçlu adına 04/01/2019 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı tarafından 09/01/2019 tarihinde borca, faize ve fer’ilerine itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
3-Davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar,
4-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 17/05/2021 havale tarihli raporu,
6-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, davacı … ile dava dışı … Anonim Şirketi arasında imzalanan Beyoğlu … Noterliği’nin 26/09/2017 tarih ve … yevmiye numaralı Tahsili Gecikmiş Alacak Portföyü Devir Sözleşmesi kapsamında, dava dışı … Anonim Şirketi ile davalı … arasında 10/07/2014 tarihinde imzalanan Yurtiçi Faktoring Sözleşmesi çerçevesinde dava dışı … Anonim Şirketi’nin davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafıdan süresinde yapılan itirazın iptali ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının dava dışı … Anonim Şirketi olduğu, davacı … Şirketinin alacağı temlik aldığı, borçlunun davalı … olduğu, alacaklı vekilinin davalı borçlu aleyhine 18.000,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dosyanın re’sen belirlenecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, … Anonim Şirketi ile davalı … arasında imzalanan 10/07/2014 tarihli Factoring Sözleşmesi, dava dilekçesine ekli bulunan davacı … ile dava dışı … Anonim Şirketi arasında imzalanan Tahsili Gecikmiş Alacak Portföyü Devir Sözleşmesi, … Anonim Şirketi’ne ait ticari defter ve belgeler, İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası, taraflara ait ticaret sicil kayıtları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; … Anonim Şirketi’ne ait ticari defter ve belgelerin usulüne uygun şekilde tutulup tutulmadığı, … Anonim Şirketi’ne ait ticari defter ve belgelerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun şekilde yaptırılıp yaptırılmadığı, … Anonim Şirketi ile davalı … arasında imzalanan 10/07/2014 tarihli Yurtiçi Faktoring Sözleşmesi kapsamında davacı şirketin davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı, icra takibinde işletilen faiz miktar ve oranının usulüne uygun şekilde işletilip işletilmediği hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 17/05/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, dava dışı … Anonim Şirketinin ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun şekilde tuttuğunu, icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 16.880,00-TL alacaklı olduğunu, dava açılmadan önce borcun ödenmesi amacıyla davalıya herhangi bir ihtarda bulunulmadığından işlemiş faiz talep edilemeyeceğini mütalaa etmiştir.
Dava dışı alacaklı şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda usul ve yasa hükümleri ile taraflar, mahkememiz ve Bölge Adliye Mahkemesi denetimine uygun ve elverişli şekilde düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle davalıdan 16.880,00-TL tutarında alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 17/05/2021 havale tarihli raporu, ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın davacı … ile dava dışı … Anonim Şirketi arasında imzalanan Beyoğlu … Noterliği’nin 26/09/2017 tarih ve … yevmiye numaralı Tahsili Gecikmiş Alacak Portföyü Devir Sözleşmesi kapsamında, dava dışı … Anonim Şirketi ile davalı … arasında 10/07/2014 tarihinde imzalanan Yurtiçi Faktoring Sözleşmesi çerçevesinde dava dışı … Anonim Şirketi’nin davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafıdan süresinde yapılan itirazın iptali ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili taleplerine ilişkin olduğu, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında alacaklı vekilinin davalı borçlu aleyhine 18.000,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 17/05/2020 havale tarihli raporunda dava dışı … Anonim Şirketinin ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun şekilde tuttuğunu, icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 16.880,00-TL alacaklı olduğunu, davalıya herhangi bir ihtarda bulunulmadığından işlemiş faiz talep edilemeyeceğini mütalaa ettiği, dava dışı alacaklı şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda usul ve yasa hükümleri ile taraflar, mahkememiz ve Bölge Adliye Mahkemesi denetimine uygun ve elverişli şekilde düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı şirketin davalıdan icra takip tarihi itibariyle 16.880,00-TL tutarında alacaklı olduğu kanaatiyle, açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalı …’in İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin İTİRAZININ 16.880,00-TL asıl alacak bedeli yönünden İPTALİNE, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 16.880,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden, asıl alacağa 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uyarınca değişen oranlarda ticari faiz uygulanmak suretiyle devamına, 1.120,00-TL asıl alacak bedeline yönelik fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak miktarı likit olduğundan takip konusu kabul edilen asıl alacak miktarı olan 16.880,00-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacı … Şirketine verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.153,07-TL karar ve ilam harcı ve 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere bakiye 1.212,37-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 32,00-TL elektronik tebligat, 111,20-TL tebligat, 173,30-TL posta masrafı, 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 816,50-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alındığında 765,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, reddedilen kısım yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin, kabul edilen kısım yönünden ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır