Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/457 E. 2022/657 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/457 Esas
KARAR NO : 2022/657

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2019
KARAR TARİHİ : 07/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka ile davalı …. Şirketi arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların müteselsil kefaletiyle davalı şirkete ticari kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek kat ihtarnamesinin davalıların adresine gönderilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, bu nedenle, alacağın tahsili için davaya konu icra takibinin yapıldığını, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, davalıların yetki itirazında bulunmuşlarsa da genel kredi sözleşmesinin ‘yetkili mahkemeler başlıklı 28.maddesinde İzmir Mahkemelerinin yetkili kılındığını, gerçek kişi davalıların genel kredi sözleşmesinin imzalandığı tarih itibariyle şirket yetkilisi olmaları sebebiyle eş muvafakatinin aranmasının gerekmediğini, müvekkili bankanın alacağının, banka defter ve kayıtlarıyla sabit olduğunu, taraflar arasında bu konuda münhasır delil sözleşmesi yapıldığını, uygulanan akdi faiz, temerrüt faizi, masraflar ve tüm fer’ilerin sözleşmeye ve yasaya uygun olduğunu, akdi ve temerrüt faiz oranlarının, davalılarca imzalanan genel kredi sözleşmesinde belirlendiğini, bu nedenle alacak ve ferilerinin sözleşme ve yasaya uygun talep edilip alacağın likit ve muayyen olması nedeniyle icra inkar tezminatına hükmedilmesi gerektiğini bildirmiş, davalıların itirazının iptali ile takibin; … ve … nolu krediler bakımından 279.985,78 TL asıl alacak, 1.763,91 TL kat tarihinden temerrüt tarihine kadar işlemiş faiz, 88,19TL faizin %5 BSMV’si, 9.827.50 TL temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi, 491,37 TL faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplam 292.156,75 TL alacağın, asıl alacağa işleyecek yıllık %33 temerrüt faizi,faizin %5 gider vergisi, … nolu kredi bakımından 177.10620 TL asıl alacak, 1.115,76 TL kat tarihinden temerrüt tarihine kadat işlemiş faiz, 55.78TL faizin %5 BSMV’si, 8.979,28 TL temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi, 448,96 TL faizin %5 BSMV’si, 660,79 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 188.366,77 TL nakit alacak ile 48.720,00 TL gayri nakit alacak yönünden devamı ile 237.086,77 TL toplam alacağın nakit bölümünü oluşturan 188.366,77 TL’nin, 177.106,20 TL’lik bölümüne ilişkin asıl alacağa takip tarihinden ödeninceye kadar işleyecek yıllık % 46,80 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak ve tahsilde tekrerrür etmemek kaydı ile borçluların itirazının iptaliyle takibin devamına, 48.720,00 TL gayri nakdi alacağın müvekkili banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine, itirazın kötü niyetli ve alacağın likit olması nedeniyle davalıların alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar … ve ….Şirketi cevap dilekçesi sunmakları gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
Davalı … yasal süre içinde cevap dilekçesi sunmamış, Davalı … vekili 18/02/2022 tarihli dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında; kefilin sadace kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ve kefalet limiti ile sorumlu olduğunu, Yargıtay kararları gereği asıl borcun sözleşmede yeteri kadar tanımlanmış veya belli edilebilir olmasının gerekli olup herhangi bir borç için verilmiş soyut bir kefaletin geçerli olmadığını, buna göre kefilin, kefil olduğu genel kredi sözleşmesi dışında başkaca herhangi bir borçtan sorumlu tutulamayacağını, sözleşmedeki doğmuş veya doğacak tüm borçları için taahhütte bulunmasının sonuca etkili olmadığını, TBK’nun 583. maddesi uyarınca kefilin sorumlu olacağı azami miktar ve kefalet tarihinin belirtilmiş olması gerektiğini, müvekkilinin kefil olarak sorumlu olduğu üst limitin, banka görevlileri tarafından doldurulduğunu, bu sebeple kefalet sözleşmesinin şekle aykırı ve hükümsüz olup müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının talep ettiği temerrüt faizinin son derece yüksek olup usul ve yasaya aykırı olduğunu, hesaplamalarda 5464 Saylı Banka ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26. maddesine istinaden, T.C. Merkez Bankası A.Ş. tarafından ilan edilen azami faiz oranlarının dikkate alınması gerektiğini bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin borçlu, davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen davaya konu genel kredi sözleşmesi ve ek sözleşmesi nedeni ile davalı şirkete kullandırılan kredinin belirlenen ödeme gününde ödemesinin yapılmadığı iddiası ile hesabın kat edilerek ihtarname tebliğ edilmesine rağmen ödenmeyen kredi borcundan kaynaklanan alacağı için davacı bankanın, davalılar hakkında alacağının tahsili amacıyla yaptığı icra takibinde; davalıların, icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine yaptıkları itirazlarının iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu icra dosyasında; davacı banka, davalılar hakkında, davaya konu kredi sözleşmesi ve ek sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için ilamsız icra yoluyla takip yapmış, her üç davalı adına birlikte ve yasal süre içinde vekillerinin sunduğu itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle davalılar hakkındaki takip durmuştur.
Dava İİK’nun 67 (1) maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Davalılar, icra dosyasına sundukları itiraz dilekçesinde yerleşim yerleri nedeniyle Nazilli İcra Dairesinin yetkili olduğunu iddia ederek icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuşlardır.
Yetkili icra dairesinde takip yapılması, geçerli bir icra takibinin varlığı yönünden zorunlu olup bu durum itirazın iptali davalarında dava şartlarından biridir. İcra müdürlüğünün yetkili olduğunu resen inceleme yetkisinin bulunmaması nedeniyle, bu dava şartı mahkeme tarafından resen gözetilmek zorunda olup davalılar tarafından sunulan itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilerek yetkili icra dairesinin Nazilli İcra Dairesi olarak gösterilmesi nedeniyle usulüne uygun sunulan icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazın haklı olup olmadığının incelenmesi gerekmiştir. Her ne kadar davalılar tarafından sunulan itiraz dilekçesinde, borca ve ferilerine itiraz edilmesi yanında icra dairesinin yetkisine de itiraz edilerek yetkili icra dairesinin davalıların ikamet yeri itibariyle Nazilli İcra Daireleri olduğu iddia edilmiş ise de; tarafların tacir olup davaya konu genel kredi sözleşmesinin 28.maddesinde İzmir mahkemelerinin yetkili kılındığı, HMK’nun 17.maddesi uyarınca taraflar arasında yapılan bu yetki sözleşmesinin geçerli olup davalı gerçek kişilerin şirket ortağı olmalarına bağlı olarak TTK’nun 7(2) maddesi uyarınca teselsül karinesi gereği yetki sözleşmesinin, davalı gerçek kişileri de bağlar nitelikte bulunduğu dikkate alınarak davalıların icra dairesinin yetkisine yönelik yaptıkları itirazın iptaline karar verilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu ve ek raporu ile; taraflar arasında 09/05/2014 tarihli genel kredi sözleşmesi ile 24/08/2016 tarihli ek sözleşme ve 22/06/2017 tarihli ticari kredi kartı sözleşmelerinin düzenlendiği, sözleşmelerde davalı şirketin borçlu, davalı gerçek kişilerin müteselsil kefil ve borçlu sıfatıyla taraf oldukları, TBK’nun 583. maddesi yönünden kefalete ilişkin tüm şekil şartlarının yerine getirildiği, 09/05/2014 tarihli sözleşme ile 24/08/2016 tarihli sözleşmenin yapıldığı tarihlerde davalı gerçek kişilerin, davalı şirketin ortağı olmaları nedeniyle TBK’nun 584. maddesinde düzenlenen eşlerinin rızasının alınması koşulunun gerekmediği, davalı …’nun, davalı şirketteki payını 01/03/2017 tarihinde devrederek ortaklıktan ayrıldığı ve buna bağlı olarak 22/06/2017 tarihli ticari kredi kartı sözleşmesinin tarafı olmadığı, bu nedenle davalı …’nun bu sözleşmeden sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı, bilirkişi rapor ve ek raporlarında davalı …’nun sorumluluğu bulunmayan sözleşmeden kaynaklanan alacakların davalı … yönünden, diğer sorumlu bulunduğu alacağı hesaplanarak ilave edilmemesinin usul, yasa ve dosya kapsamına uygun bulunduğu, itiraz dilekçesinde imzaya itiraz edildiği tabiri kullanılmış ise de açık ve anlaşılır şekilde hangi belgedeki imzaya itiraz edildiğinin bildirilmediği gibi yasal süre içinde cevap dilekçesinin sunulmadığı, sunulmayan cevap dilekçesinde açıkça bir imza inkarında bulunulmaması yanında davalı … vekili tarafından kefalet üst limitinin banka görevlileri tarafından yazıldığı iddiası dile getirilmiş ise de süresinde sunulan cevap dilekçesinde bu iddianın ileri sürülmediği, davanın inkarı kapsamında da sayılmasının mümkün bulunmadığı göz önünde tutularak imza ve yazı inkarları konusunda delil toplanması ve yargılama yapılmasının gerekli olmadığı, davalı …’ın önceki sözleşmeler gibi bu sözleşme tarihinde de davalı şirketin ortak ve yetkilisi olması nedeniyle eş rızasının gerekmediği, taraflar arasındaki kredi sözleşmelerinin varlığının ve içeriğinin uyuşmazlık konusu olmadığı, sözleşmenin 11/b maddesinde temerrüt halinde davacı banka tarafından kredilere uygulanan muacceliyet tarihindeki en yüksek olan kredi faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizi oranının uygulanacağının kararlaştırıldığı, sözleşme kapsamında davalı şirkete bilirkişi raporunda ayrıntıları gösterilen nitelikte ve miktarlarda kredinin kullandırıldığı, ödeme için belirlenen diğer ticari kredi yönünden 26/11/2018 ve izleyen vadeli taksitlerin esnek ticari kredi ile kredi kartı yönünden hiçbir ödemenin yapılmamış olması nedeniyle muacceliyetin oluştuğu, bunun üzerine davacı banka tarafından sözleşme hükümleri gereği hesabın kat edilerek 28/02/2019 tarihli kat ihtarnamesinin düzenlendiği, ihtarnamenin davalıların her üçüne 04/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların kat ihtarnamesine itirazda bulunmadıkları gibi ihtarnamede verilen süre içinde ihtarnameye konu kredi borcunu ödemedikleri, buna göre davalıların temerrüdünün 06/03/2019 tarihinde oluştuğu, sözleşmede somut bir temerrüt faiz oranının belirlenmemesi nedeniyle davacı tarafın Merkez Bankasına bildirdiği oranları geçmemek üzere fiilen başka müşterilerine aynı nitelikteki krediler için uyguladığı oranlarda temerrüt faizi talep edebileceği, bu konudaki belge örnekleri alınarak bilirkişi tarafından hazırlanan rapor ve ek raporda ayrıntıları gösterildiği üzere ve her ne kadar raporda alternatif bir hesaplama yapılmış ise de, davacı tarafın davaya konu icra dosyasındaki takip talebinde ve buna bağlı olarak düzenlenen ödeme emrinde talep ettiği alacak kalemlerinin açık ve anlaşılır şekilde göstermesinin zorunlu bulunduğu, buna karşın akdi faiz talebini ayrı bir kalem olarak göstermediği gibi muacceliyetten takip tarihine kadar talep ettiği faizin %33 oranında temerrüt faizi olduğunu bildirmesi karşısında bu talebin içinde akdi faizi de talep etmiş sayılmasının mümkün bulunmadığı ve talep edilen dönem için bilirkişi tarafından akdi faiz hesaplanmaksızın yalnız temerrüt faizi hesaplamasına ilişkin hesaplamanın doğru olup hükme esas alınmasının gerektiği birlikte değerlendirildiğinde takip tarihi itibariyle davacı tarafın, ödeme emrindeki … ve … nolu kredilerden kaynaklanan nakdi alacaklar için; davalı … Şirketi yönünden 255.288,16 TL asıl alacak 9.873,03 TL, temerrüt faizi, 579,56 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 265.740,75 TL, davalı … yönünden 10.016,39 TL asıl alacak 357,62 TL, temerrüt faizi, 41,84 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 10.415,85 TL, davalı … yönünden 210.016,39 TL asıl alacak 357,62TL, temerrüt faizi, 41,84 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 210.415,85 TL, işleyecek faiz yönünden asıl alacağa işleyecek yıllık %31,80 oranında ve TCMB faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişken oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5’i oranındaki gider vergisi, ödeme emrindeki ….. nolu krediden kaynaklanan nakdi alacak için; her üç davalı yönünden 169.863,23 TL asıl alacak, 7.773,69 TL temerrüt faizi, 418.28 TL faizin %5 gider vergisi, 660,79 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 178.715,99 TL alacak ile, işleyecek faiz yönünden asıl alacağa işleyecek yıllık %41,76 oranında ve TCMB faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişken oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5’i oranındaki gider vergisi üzerinden alacak talebinde bulunmaya hakkının olduğu anlaşılmış, bu nedenle nakdi alacaklar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafça, ödeme emrinde nakdi alacaklar yanında gayri nakdi alacak talebinde bulunulmuştur. Sözleşmede davalı kefiller yönünden gayri nakdi alacağın davacı banka şubesinde depo edileceğine ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı kefillerin çeklerden kaynaklanan gayri nakdi alacak yönünden sorumluluklarını gerektirir açık bir hüküm bulunmaması nedeniyle davalı kefiller hakkındaki gayri nakdi alacağa ilişkin itirazın iptali isteminin reddine karar verilmiş, davalı borçlu şirketin sözleşme hükümleri kapsamında gayri nakdi alacaktan sorumlu bulunduğu, bilirkişi raporunda ayrıntıları açıklandığı üzere 20 adet çek yaprağı yönünden bankanın sorumluluk miktarı karşılığının 48.720,00 TL olduğu, dikkate alınarak 48.720,00 TL gayri nakdi alacağın davacı bankanın merkez şubesinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesi suretiyle davalı şirketin bu yönden yaptığı itirazın iptali ile takibin davalı şirket yönünden devamına karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu nakdi alacağın, icra inkar tazminatına konu olup likit olması ve davalıların kabul edilen alacak miktarı yönünden itirazlarının haksız olduğu göz önünde tutularak davalılar icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmuşlardır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-a)Davalılar hakkındaki nakdi alacağa ilişkin davanın KISMEN KABULÜ ve;
Davalıların davaya konu İzmir 22. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasında borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının kısmen iptali ile takibin;
Ödeme emrindeki … ve … nolu kredilerden kaynaklanan nakdi alacaklar için;
Davalı … Şirketi yönünden 255.288,16 TL asıl alacak 9.873,03 TL, temerrüt faizi, 579,56 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 265.740,75 TL,
Davalı … yönünden 10.016,39 TL asıl alacak 357,62 TL, temerrüt faizi, 41,84 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 10.415,85 TL,
Davalı … yönünden 210.016,39TL asıl alacak 357,62 TL, temerrüt faizi, 41,84 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 210.415,85 TL,
İşleyecek faiz yönünden asıl alacağa işleyecek yıllık %31,80 oranında ve TCMB faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişken oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5’i oranındaki gider vergisi üzerinden devamına,
b)Ödeme emrindeki ……. nolu krediden kaynaklanan nakdi alacak için;
Her üç davalı yönünden 169.863,23 TL asıl alacak, 7.773,69 TL temerrüt faizi, 418.28 TL faizin %5 gider vergisi, 660,79 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 178.715,99 TL alacak ile,
İşleyecek faiz yönünden asıl alacağa işleyecek yıllık %41,76 oranında ve TCMB faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişken oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5’i oranındaki gider vergisi üzerinden devamına,
c)Davacı tarafın nakdi alacak istemi yönünden fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine,
2-a)Davalılar … ve … hakkındaki gayri nakdi alacağa ilişkin itirazın iptali istemine ilişkin davanın reddine,
b)Gayri nakdi alacak istemi yönünden davalı … Şirketi hakkında açılan davanın kabulü ile; yirmi adet çek yaprağı için bankanın sorumluluk miktarı karşılığı olan 48.720,00-TL gayri nakdi alacağın davacı bankanın merkez şubesinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesi suretiyle davalı şirketin bu yönden yaptığı itirazın iptali ile takibin davalı …Şirketi yönünden devamına,
3-İcra inkar tazminatına konu ödeme emrinde nakdi alacak olarak talep edilen ve davalı …Şirketi için hükmedilen toplam 444.456,74‬ TL, davalı … için hükmedilen toplam 389.131,84‬ TL, davalı … için hükmedilen toplam 189.131,84‬ TL alacakların %20’si oranındaki 88.891,35‬ TL icra inkar tazminatının, 77.826,37 TL’sinden davalı …’ın, 37.826,37 TL’sinden davalı …’nun sorumlu olması kaydı ile davalılarda müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-a)Nakdi alacaklar yönünden, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 30.360,84 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 5.747,23‬ TL harcın indirilmesiyle geriye kalan; 24.613,61‬ TL harcın, davalı …’ın 20.834,37‬ TL’lik bölümünden, davalı …’nun 7.172,37‬ TL’lik bölümünden sorumlu olmaları kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b)Gayri nakdi alacaklar yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin alınması nedeniyle başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
c)Davacı tarafça nakdi alacak yönünden peşin olarak yatırılan 5.747,23‬ TL nispi harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
d)Davacı tarafça gayri nakdi alacak yönünden peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu harcın davalı ….Şirketinden alınarak, davacıya verilmesine,
5-a)Nakdi alacaklar yönünden kabul edilen alacak bölümü için davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 65.223,94 TL nispi vekalet ücretinden davalı …’ın 57.478,46 TL’lik ve davalı …’nun 29.369,78 TL’lik bölümünden sorumlu olmaları kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Gayri nakdi alacak yönünden kabul edilen alacak bölümü için davacı yararına takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı ….Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
c)Gayri nakdi alacak yönünden hakkında davanın reddine karar verilen davalı … yararına takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sarıoğluna verilmesine,
d)Nakdi alacak yönünden reddedilen alacak bölümü için davalı … yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 44.077,73 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinin davanın kabul ve reddedilen alacak bölümüne göre 9/10’unun karşılığı olan 1.188‬,00 TL’lik bölümünün davalılardan müştereken ve müteselsilen, 1/10’unun karşığı olan 132,00 TL’lik bölümünün davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
7-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 468,80 TL yirmi iki adet tebligat gideri, 29,50 TL beş adet elektronik tebligat gideri, 69,60 TL müzekkere posta ücreti, 1,85 TL kep reddiyatı ile 850,00 TL bilirkişi ücreti ve 7.843,05 TL Basın İlan Kurumuna ödenen ilan bedelinden oluşan toplam 9.307,20 TL yargılama giderinden 9/10’unun karşılığı olan 8.736,48 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 1/10’unun karşılığı olan 930,72 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza