Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/446 E. 2021/505 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/446 Esas
KARAR NO : 2021/505

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2019
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA ;
Davacı vekili, mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari satım gerçekleştiğini, satılan araçtaki gizli ayıp nedeni ile müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkiline ait ticari aracın gizli ayıplı olarak satılması nedeni ile müvekkilin uğramış olduğu zarar miktarının tespit edilmesine, tespit edilecek tutar oranında tazminatın tahsiline dair şimdilik 100,00-TL’nin, satış tarihinden itibaren avans faizi yürütülerek davalı şirketten tahsiline, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA ;
Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız ve haksız olduğunu, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının hak düşürücü sürede ayıp ihbarı yapılmadığını, davanın usulden ve esastan reddine, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ;
Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Davacı vekili, müvekkilinin … plakalı otobüsü davalı şirket yetkilisinden satın alarak devir ve tescil işlemlerinin yapıldığını, söz konusu aracın müvekkili tarafından dava dışı … isimli şahsa satılıp devredildiğini, ancak araçta gizli ayıp bulunması nedeniyle aracın bu kişi tarafından tekrar müvekkiline iade edildiğini, yaptırılan ekspertiz raporunda aracın kilometresiyle oynandığını, bundan kaynaklı olarak müvekkilinin zararın meydana geldiğini iddia ederek 100 TL tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödetilmesine karar verilmesini talep etmiş. Yargılama safahatında talebini 50.000 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, süresinde ayıplı ihbarında bulunulmadığını, ayıp ihbarı için gereken sürenin dolduğunu, aracın davacı tarafından görerek ve bilerek satın alındığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, ayıplı mal nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce dosya Hasar Uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 14/05/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davaya konu aracın davalı şirket tarafından davacıya 10/07/2018 tarihinde KDV dahil 312.099,38 TL fatura satış bedeline satıldığını, 10/07/2018 tarihli noter satış sözleşmesine göre satış bedelinin 312.000,00 TL olduğunu, araç kilometresinin 27/06/2018 test tarihinde 1023,988 km olduğunu, 10/07/2018 test tarihinde 317.601 km olduğunu, aracın gerçek kilometresinin 10/07/2018 satış tarihinde yaklaşık 1.000,000 km düşürülmüş olduğunu, davaya konu aracın kilometresinin yaklaşık 1 milyon kilometre düşürülmesinin aracın rayiç değerini düşüreceğini, teknik açıdan ayıp olduğunu, zararın 50.000,00 TL olduğu sonucuna varıldığı tespitlerine yer verilmiştir. Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamında, taraflar arasında yapılan araç alım satım sözleşmesine konu otobüste gizli ayıp bulunduğu, aracın kilometre sayacının 1.000.000 Km düşürülerek 317.601 Km olarak değiştirildiği, bu hususun mahkememizce benimsenen bilirkişi raporuyla da tespit edildiği üzere basit bir muayene ile alıcı tarafından anlaşılabilmesinin mümkün olmadığı, söz konusu aracın orijinal kilometreli satış tutarı ile satış tarihindeki değiştirilmiş kilometreli satış tutarı arasında 50.000 TL fark olacağı takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Bu fark ise davacının somut olaydaki uğradığı zarar miktarıdır. Bu itibarla bu miktar alacağın davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesi gerektiği hususunda mahkememizde vicdani kanı oluşmuştur.
Mezkur nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
Davanın KABULÜ İLE
50.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT tarifesine göre hesap ve takdir edilen 7.300 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar yasası gereğince alınması gereken 3415,50- TL harç olmak üzere 896,57- TL harçtan mahsubuna, 2518,93 TL eksik harç ile 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından yapılan 60,50- TL elektronik tebligat, 44,40 TL peşin harç, 44,40- TL başvurma harcı, 700-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamda 849,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza