Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/385 E. 2021/1018 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/385
KARAR NO : 2021/1018

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2019
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01/02/2017 tarihinde Personel Devam Kontrol Sistemi Yazılım ve Donanım Sözleşmesi akdedildiği, müvekkil şirketin, piyasada … markası ile bilinen …’ya, personelinin devamlılık kontrolünü sağlamak üzere gerekli yazılım ve donanım hizmetini vermeyi üstlendiği, davalı şirkete; 110 adet tablet, içerisine müvekkilin hazırladığı yüz tanıma yazılımı da yüklenmek suretiyle kiraya verildiği, her bir tablet kendi şarj aleti, kutusu, standı, koruyucu ekipmanları vb. yan ürünleri ile birlikte aynı şekilde teslim alınmak üzere teslim edildiği, davalı şirketin de buna karşılık olarak müvekkile sözleşmenin 5. maddesinde belirtildiği üzere ilk 3 yıl boyunca kurulum hizmetleri, bakım, onarım, teknik destek hizmetleri karşılığı olarak her bir ay için KDV dahil 30 Euro karşılığı fatura tarihindeki merkez bankası döviz alış kuru üzerinden TL ödeme edimini üstlendiği, tarafların sözleşmeye dayalı çalışması sorunsuz bir şekilde devam etmekte iken davalı şirket ekte sunduğumuz İzmir … Noterliği’nin … yev. No’lu 25/02/2019 tarihli ihtarnamesini müvekkile göndererek sözleşmeyi hiçbir gerekçe göstermeksizin feshettiği ve 110 adet tableti teslim etmek üzere adres ve yetkili kişileri bildirmeleri istediği, teslim alınan tablet ve yan ürünlerin büyük çoğunluğunda arızalar ve eksiklikler söz konusu olduğundan bunların değer tespitinin yaptırılması icap ettiği, cihazlardaki toplam değer kaybının 131.700,00-TL olabileceği tespit edildiği, Müvekkilin uğradığı zararın ikinci kalemi ise davalı şirketin sözleşmeyi 3 yıl dolmadan evvel feshetmiş olmasından kaynaklandığı, davalı şirket malvarlığı üzerine ivedilikle ve teminatsız olarak ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz konulmasına, taraflar arasındaki sözleşmenin 3 yıl dolmadan hiçbir gerekçe göstermeksizin davalı tarafça feshi ve cihazlardaki değer kayıpları sebeplerinden kaynaklanan şimdilik 20.000,00-TL zararın avans faizi ile birlikte davalıdan tazmin edilerek davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin “Sözleşmenin Süresi ve Feshi” başlıklı 8. Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca, davalı müvekkil şirketin her halükarda, dilediği zaman, dilediği şekilde, herhangi bir gerekçe göstermeksizin, önceden bir ihbarda bulunmaksızın ve başkaca ek bir yükümlülük altına girmeksizin sözleşmeyi derhal feshedebilme hakkına sahip olduğu hüküm altına alındığı, davacı şirkete 3 yıllık hizmet bedelini ödeme yükümlülüğünün doğacağı hususu abesle iştigal olup tamamen sözleşmesel ve hukuki dayanaktan da yoksun olduğu daha önce belirttikleri üzere davacı tarafın dava dilekçesinde bahsettiği sözleşme, davalı müvekkil şirketin fesih iradesini kullanmış olduğu sözleşme ile ne tarih yönünden, ne içerik yönünden, ne de isim yönünden uyuşmadığı, Öte yandan, feshedilen sözleşmede olmayan bir maddeye rağmen “yazılım ve donanım sözleşmesi” başlıklı tamamen bir başka sözleşmeye dayanarak kalan süre hesabı yapılarak sözleşme süresi sonuna kadar tazminat bedeli de istenemeyeceği, Davacı tarafın iddia ettiği gibi müvekkil şirketin 110 adet tabletin değer kaybından dolayı ödemesi gereken bir tutar söz konusu olamayacağı. Olağan yıpranmanın müvekkil şirket fatura edilmesi kabul edilemez olduğu, Kaldı ki, sözleşme gereği hiçbir yükümlülük altına girmeksizin sözleşmeyi fesih hakkı mevcut olduğu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlığın, taraflar arasında yapılan 3 adet sözleşme maddelerine göre 36 aylık dönem sona ermeden, gerekçe göstermeden erken fesih nedeniyle uğranılan zarar ve davaya konu tabletlerin iade alındığı sırada hale hazırda hasarlı, bir kısmın kayıp şekilde teslim alındığından bahisle uğranılan zararın olup olmadığı, miktarının ne olduğu, davalı tarafın bundan sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ayrıca davalı tarafından fesh edilen sözleşmenin 01/03/2017 tarihli PDKS yazılım destek hizmet sözleşmesi olup olmadığı ve bu sözleşmenin davalı şirkete erken fesih halinde herhangi bir külfet yükleyip yüklemediği, iade edilen tabletlerin ayıp ihbarının 5 ay geçtikten sonra yapılması hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından sözleşme gereği hizmetin tam olarak yerine getirilip getirilmediği, nasıl yerine getirildiği, davalı tarafın iddia ettiği şekilde hizmetteki aksamalar, yazılımla ilgili bozukluklar, tabletlerin çalışmadığı, istenilen verimin alınamadığı ve bu doğrultuda fesihle gelinen süreç ve davalının feshinin haklı olup olmadığı hususlarında tanık dinlenilmiş; 01/10/2020 tarihli oturumda davacı tanığı …, … ‘de insan kaynakları olarak 2015-2018 yıllarında çalıştığını, kendilerinin yazılım donanım ve PDKS ihtiyaçları olduğunu, … firmasıyla bir anlaşma yaptıklarını, görüşmeler esnasında … kendilerine şartlarını sunduğunu, şirket sahibi … beyin maliyet ve dönüşümün ancak 3 yılda tamamlanabilir dediğini, kendilerinin de o dönemde onayladıklarını, kendilerine 110 tane tableti parti parti yollandığını, PDKS sözleşmesi yazılım ve donanım sözleşmesinden ayrı düşünülemeyeceği, yazılım sözleşmesi yapıldığında PDKS ile iç içe olduğunu, tabletler geldiğinde sıfır kutularda açılmamış ve kendi odasında durduğu, bir tanesini kontrol ettiğini sağlam mı diye, sağlam olduğunu gördüğünü, şarj aleti kullanım klavuzu koruyucu aparatı olduğu, … bey teslim ettiği gibi eksiksiz şekilde geri alabileceğini , hasarlı olması durumunda kabul etmeyeceğini söylediğini, sistem ilk kurulduğunda küçük bir sorun yaşadıklarını, daha sonra … şubesine gittiklerini, sorunun çözüldüğünü aynı gün akşamı gittiklerini, fiili olarak çalıştığını, diğer davacı tanığı …, davacı firmada reklamcı olarak 3.5 yıldır çalıştığını, bu yapılan proje çok uzun soluklu bir proje olduğunu, kendilerinin yatırımlarını buna göre gerçekleştirdiklerini, ancak kendilerine 1.senenin sonuna doğru toplantı için … tarafından talep geldiği, projenin daha fazla sürdürülebilir olmayacağını söyledikleri, kendilerinin de bunu değerlendirip akabinde dönüşü yapacaklarını söyledikleri, … tarafından sözleşmenin feshine dair kendilerine kağıt geldiğini, … kendilerine teslimatın yapılacağına dair bildirimde bulundukları, kendilerinin de bu durumda teslim edilsin dediklerini, cihazların teslim edilme şeklinin oldukça kötü, parçalar vuruk, ekranlar çatlak geldiğini, İOS tabanlı cihaz olmasına rağmen ilgisiz olan aparatların da içerisinden çıktığı, bir çoğunun çalışmadan hasarlı olarak gönderildiği, bunun tespitini bilirkişi tarafından yaptırdıklarını, ortalama 2 ay sürdüğü, PDKS sözleşmesi yazılım sözleşmesinden ayrı düşünülemeyeceği, mağdur olduklarını, diğer davacı tanığı …, …e farklı alanlara, web siteleri ve hosting hizmetlerini de verdikleri, bunlarla ilgili konuşma olacakken İK müdürleri sözleşmeyi bitirdiğini söyleyerek daha sonrasında apar topar kendilerine ihtarname gönderdiklerini, kendilerine haber vermeden cihazları apar topar eksik bir şekilde ofise getirdikleri, Ramazan beye bu şekilde teslim alamayacaklarını söylediğini, kararlaştırılan bir tarihte hazırlayıp tekrar getirdikleri, cihazlarda eksiklikler, kırıklıklar, ana tuşunun çalışmaması, duvar aparatında kırıklıklar, çorba kaselerinin içinde şarj aletiyle garip bir şekilde geldiğini, kendilerinin Apple cihazı verdikleri, birçoğunun şarj aleti değiştirildiği, Android bile içinde çıktığı, cihazların değerine göre zararı görmek için bilirkişiye tespit ettirdikleri, ortalama 2 ay sürdüğü, hem cihaz tarafında hem de sözleşmenin erken feshinden kaynaklı çok büyük zarar ettiklerini beyan etmiştir.
Aynı oturumda davalı tanığı …, Direktör olarak çalıştığını, 2017 yılında sözleşmeyi imzaladıktan hizmet alımı başladıktan sonra 2 yıl boyunca programın çalışması testler yapıldığını, ama bir türlü canlıya geçilemediğini, bu programın yapılma amacı 40 ilde yaklaşık 1500 çalışanın puantajlarını sistem üzerinden almak amaçlı satın alındığını, hatta kendilerinin daha manuel bir program kullandıkları ve onun işlediğini, 2 yıl boyunca hiçbir gün puantaj hesaplanamadığını, eski programa para ödemeye devam ettiklerini, 2 yıl boyunca kullanmadıkları Gen bilişim projesine yaklaşık 440.000 TL lik para ödedikleri, yüzleri okumadığını ya da fotoğraf gösterince okuduğu, hatalar olduğu, personel olmadığı halde var gibi göründüğü, programın açığı olduğu, yanlış data aktığı, dolayısıyla bu sistemi kullanamadıklarını ve kullanmadıkları programa para ödediklerini, hasara ilişkin talep edilmediğinden ya da kendilerine bildirimde bulunulmadığından bir ödeme yapmadıkları, diğer davalı tanığı …, …’de satın alma uzmanı olarak çalıştığını, şubeden geri dönüşlerin bir personel gelmediği ya da yoklamada sosyal medya hesaplarındaki fotoğrafların gösterildiğinde dahi yüz okuma cihazında tanındığı, sistemin sürekli bir şekilde hata verdiği söylendiği, internet bağlantısı olduğu halde sistem hatası verdiği diye söylendiği, bire bir kendisinin de bu hataları gördüğünü cihazın test dönemi ilk zamanlarında 1-2 aylık test süreci olduğu, bu zaman zarfında eskiden kullandıkları programları kullanmaya devam ettiklerini, PDKS personel devamlılık kontrol sistemi olduğu, sadece yoklama olarak değil yıllık izinler, raporlar, personelin devamlılığını sağlayacağı bütün işlemleri bu uygulama üzerinde yapacaklarının söylendiği, bu programın gelmesi bizim için iş yükünün azalacağı ve daha rahat çalışacağımız anlamına geldiğini, PDKS yi tabiki kapsıyordu, kasiyer olarak ben tek tek yazmak zorunda kalınmayacağını, bu sorunlar bu program ilişki bitene kadar devam ettiğini, kendilerinin ürünleri teslim ettiklerinde bazıları çalıştığını, bazıları eksik parçalı olduğu, bazıları hiç çalışmadığını, teslimde ordaki firma yetkilileriyle akşam mesai bitimine kadar tek tek imei numaralarıyla karşılaştırmaları yaparak tespit ettikleri, Excel dosyasına işlendiğini imzaladıklarını, 26/11/2020 tarihli oturumda dinlenen davalı tanığı … …, …’nın en üst yöneticisi olduğunu, sistemi kullanamadıklarını, hemen hemen her gün farklı şube yüz okuma ile ilgili sorunlar bize iletildiğini, personeller yüzlerini okutamadan çıktıklarını, normal çalışma ve haftalık izin , yıllık izin raporluk durumu takibini sisteme otomatik olarak yükleyip maaş bordro sistemine akması sonucu maaşlar oluşturulacağı, sistemin amacının bu olduğu, kasiyerin yaptığı puantaj uygulamasında suistimaller olma ihtimaline karşılık bu yeni yüz okuma yazılım sistemini kullanmak istedikleri, ama çekilmiş fotoğraflardan yüz okuduğu için bu da suistimale açık hale geldiği, yüz okuma probleminden dolayı eski kullandıkları sistemi kullanmaya devam edip ücret ödemeye de devam ettiklerini, kendisinden önce yetkili … bey tarafından da tespit ettikleri server da 40 ın üzerinde problem yaşadığına dair mail olduğu, anlık çözümleri olsa da problemler sürekli devam ettiği, personel yüzünü okutamadığında puantaj olarak kendilerinin aktardıklarını, ancak bu şekilde personel unuttuğunda tekrar geri döndürüp yüz okuma sisteminden geçmesi personel açısından dejenarasyona sebep olduğu, personelin sisteme inancı kalmadığını beyan etmiştir.
Dosya ve taraflara ait ticari defter ve dayanakları üzerinde dosya üzerinden ve dosya içerisine sunulmuş bir adet flash bellek incelenmek suretiyle tarafların iddia ve savunmaları esas alınmak üzere uyuşmazlık konularında alacağın varlığı ve miktarı hususunda bir SMMM bilirkişi ve bir Bilgisayar Mühendisi bilirkişi, bir nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, bilirkişi heyetinin mahkememize verdiği 31/05/2021 havale tarihli raporunda özetle; Davacının dava konusu işi kendilerine ait 110 adet tabletin yüz tanıma yazılımı yüklenerek davalıya kiraya verilmesi olarak tanımlamış bulunduğu, dava konusu taleplerin ise sözleşme gereği davalı tarafa teslim edilen tabletlerin, sözleşmesinin 3 yıllık süreden önce feshi ile kendilerine hasarlı olarak iadesi dolayısıyla şimdilik 20.000-TL zarar olduğu, flash bellek içerisinde bulunan resimler ve değerlendirmeler incelediğinde davacının bilirkişi incelemesinde raporladığı ve dosya içeriğinde bulunan değerlendirmelerin bulunduğu, dava konusu tabletlerin sadece fotoğrafları üzerinden fiziki hasar durumlarının belirlenebileceği ancak büyük hasarlı tabletlerin ya da butonu ve çevre birimleri çalışmayan tabletlerin belirlenemeyeceği, dava konusu 110 tabletin Tablo-1 içerisinde görülen hasarları ve değer kayıpları incelendiğinde dava konusu tabletlerin toplam 21.790,00 TL değer kaybına uğradıkları İlgili mevzuat gereği; Davacı yan vekili tarafından sunulan 2017- 2018 ve 2019 yıllarına ait Yevmiye Defteri, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin kanuni süresi içinde açılış ve Yevmiye Defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapıldığı, Davacı resmi defter kayıtlarında; 02.09.2019 t.itibariyle hesabın sıfırlandığı; hiç bakiye vermediğinin görüldüğü, İlgili mevzuat gereği; Davalı … ve Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 2017-2018-2019 yılları inceleme dönemlerinde e-defter tuttuğu, 2017-2018-2019 yılları inceleme dönemlerine ait tutulan Yevmiye Defteri ve Defter-i Kebirin E-Defter Beratları incelenmesinde, oluşturma tarihlerinin yasal süresi içinde yapıldığı; Davalı resmi defter kayıtlarında; 02.09.2019 t.itibariyle, hesabın sıfırlandığı; hiç bakiye vermediğinin görüldüğü, Diğer taraftan sözleşmenin 8.3 düzenlemesi gereği davalıya ihbarsız ve herhangi bir yükümlülük altına girmeksizin dilediği zamanda derhal fesih hakkı tanındığının belirtilmiş bulunduğu, buna karşın taktiri Yüce Mahkemeye ait olmakla 11 aylık erken feshin gelir kaybının 233.046-TL olarak hesaplanabileceği, yukarıda sunulan sebeplerle makul yeniden kiralama süresi değerlendirmesi yapılamadığı hususunun yine taktirde olduğu, Davalının ihtarname ile 23.07.2019 tarihinde temerrüde düşürülmüş gözüktüğü, yine hasar bildiriminin aynı ihtar ile yazılı olarak yapılmış gözüktüğü, buna karşın teslim tarihinin 15.03.2019 günü olabileceği, muayenenin ise 08.05.2019 tarihinde gerçekleştirildiğine dair belgelerin davacı tarafça sunulduğunu belirmişlerdir.
Taraf vekillerinin rapora karşı beyanları ve itirazları üzerine mevcut dosya kapsamına göre bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmış, bilirkişi heyetinin mahkememize verdiği 10/09/2021 havale tarihli raporunda özetle; kök rapordaki tespitlerin tarafların yetkilileri tarafından imzalanan teslim tutanağı dikkate alınarak düzenlendiği, bu tutanak dışında tespitlerin denetlenebilir olmayacağı ancak tabletlerin bilirkişi heyeti tarafından incelenmesi sonucunda tabletlerin durumu hakkında bilgi sahibi olunabileceği, dava konusu 110 tabletin Tablo-1 içerisinde görülen hasarları ve değer kayıpları incelendiğinde dava konusu tabletlerin toplam 21.790,00-TL değer kaybına uğradıklarını bildirmişlerdir.
Mahkememizin 11/11/2021 tarihli oturumunda, davacı vekili; rapora karşı itirazlarını tekrar ettiklerini, değer kaybı hususu yönünden bilirkişiler tarafından eksik inceleme yapıldığını, 21.790 TL değer kaybı tespit ettiler biz 131.700 TL civarında talepleri olduğunu, buradaki değer kaybı hem kurdaki yükseliş sebebiyle cihazların kıymetlenirken bir yandan da erken fesih nedeniyle ziyan olmasından kaynaklandığı, bilirkişiler sadece fotoğraflar üzerinden değerlendirme yaptıkları, emsal ilanları gözetmeden ve uzman raporlarımızın nazara almaksızın rapor düzenledikleri, bu yönlerden rapor eksik olduğu, dosyanın başka bir bilirkişiye gönderilerek sadece değer kaybı talebimize istinaden yeniden rapor alınmasını, davayı ıslah etmek üzere süre talep etttiklerini, karşı taraf tamamen esaslı unsurları yönünden birbirine bağlı 2 sözleşme söz konusu olmasına rağmen bunlardan yalnızca kendi menfaatine fesih maddesini içeren sözleşmeye dayanma gayretine girdiği, böylelikle de müvekkilinin çok büyük bir zararı olduğu, ıslah taleplerinin aksi kanaatinde olmanız durumunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Aynı oturumda davalı vekili, rapora karşı beyanlarını ve 28/09/2021 tarihli dilekçelerini tekrar ettiklerini, karşı tarafın tabletleri elden çıkardığından talepleri kabul etmek mümkün olmadığı, bilirkişilerin de bu durumu belirttikleri, sözleşmenin 8.3 maddesindeki hiçbir yükümlülük altına girmeden müvekkil şirketin fesih hakkı olduğu sabit olduğu, dava konusu cihazlar elden çıkarıldığından, varsayıma dayalı tespit yapılamayacağından ispatlanamayan davanın reddini talep etmiştir.
Aynı oturumda, Davacı vekilinin yeni bir bilirkişiye gönderilerek rapor alınması talebinin eldeki raporların hüküm kurmaya elverişli olduğu gözetilerek reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller, sözleşme içeriği, bilirkişi heyet raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin 01/03/2017 tarihli PDKS sözleşmesinin feshedildiği, sözleşmenin 8.3 maddesinde “…; işbu sözleşmeyi yukarıda 8.2. Maddede sayılan haller dışında her halükarda dilediği zaman, dilediği şekilde, herhangi bir gerekçe göstermeksizin, önceden bir ihbarda bulunmaksızın ve başkaca ek bir yükümlülük altına girmeksizin derhal feshetme hakkına sahiptir” denilerek dilediği zamanda derhal fesih hakkı tanındığının anlaşıldığı, İzmir … Noterliği’nin 25/02/2019 tarihli fesih ihtarnamesi ile davalı şirketin 01/03/2017 tarihli PDKS yaz. Dest. Hiz. Sözleşmesini fesih iradesini davacı yana bildirdiği, her ne kadar 3 yıl tamamlanmadan feshedilmesinde uğranılan zararlardan bahsedilmiş ise de bununla ilgili herhangi bir süre ve cezai şartın belirlenmediği, her iki taraf basiretli bir tacir olduğundan bunu imza altına alarak sorumluluk aldıkları, neticede davacının sözleşmenin feshinden kaynaklı bir alacağının bulunmadığı, cihazların fiziken incelenmek üzere dosyaya sunulamadığı, cihazlardaki hasara ilişkin geçerli ve uzman bir tespitin yer almadığı, daha fazla zarara uğramamak için elden çıkarıldığının bildirildiği, bilirkişi raporuna göre, dava konusu tabletlerin sadece fotoğrafları üzerinden fiziki hasar durumlarının belirlenebileceği ancak büyük hasarlı tabletlerin ya da butonu ve çevre birimleri çalışmayan tabletlerin belirlenemeyeceği, bu anlamda değer kaybının da tam olarak belirlenemediği, davacının davasını ispat edemediği kanaatiyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın peşin harç olarak alınan 341,55-TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 282,25-TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf olunan 3 tebligat gideri 57,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili taraflara iadesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)