Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/335 E. 2021/221 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/335 Esas
KARAR NO : 2021/221

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, ana sözleşme hükümlerini, bütün hak ve ödevleri de kabul ederek kooperatife ortak olabilmek için başvuruda bulunduğu, kooperatif tarafından ortaklığa kabulü gerçekleştirildiği, böylece ana sözleşme gereği bahçesinden toplanacak mandalina ürünlerini kooperatife teslim etmeyi ve kooperatif borçlarından payına düşen miktarı ödemeyi üstlendiği, davalının, kredi borcuna ve ortakların ÇKS kayıtlan ölçü alınmak suretiyle payına düşen oranda sorumlu oldukları genel giderlere(EK6) katılım borcunu ödemediği gibi, ana sözleşme ile teslimle yükümlü olduğu ve kooperatif harcamaları ile yetiştirilen 2017 yılı mandalina ürününü de kooperatife teslim etmeyerek ana sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği, kooperatife olan tüm borçlarının ödenmesi gerektiği ihtar olunduğu, davalının 09.02.2018 Tarihli genel kurul toplantısında kooperatif ortaklığından kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle oybirliği ile ortaklıktan çıkartıldığı, bugüne kadar da çekilen ihtara rağmen alacağın Kooperatif tarafından hiçbir kısmı tahsil edilmediğinden, Seferihisar İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının 19.09.2018 tarihli itirazı doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlunun haksız ve dayanaksız itirazının iptali ile takibin asıl alacak ve ferileri yönünden devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığı, müvekkilin kooperatif üyesi olduğu dönemde üyelikten doğan sorumluluklarını eksiksiz bir biçimde yerine getirdiği, hatta bir süre kooperatife başkanlık yaptığı, ancak yönetim değiştikten sonra kooperatifin amacından uzaklaştığı, davacı kooperatifin ana sözleşmesinde yer alan ortakların yararına uygun iş yürütme hükümlerine aykırı hareket etmeye başladığı ve adeta komisyoncunun komisyoncusu haline geldiği, tüccardan farkı kalmadığı, bu durumun müvekkille birlikte bir kısım üyeyi rahatsız ettiği ve yönetimle bu hususta görüşmeler yapıldığı, ancak kooperatif yönetimi tarafından olumlu bir adım atılmadığı, müvekkil ve bir kısım üye, olağanüstü genel kurul yapılması için talepte bulunmuşsa da yönetim bu talebi reddettiği, davacı kooperatifin müvekkilden 26.295,70-TL kredi payı ile 83.295,64-TL genel giderlere katılım bedeli talep ettiği ancak 2017 yılında kooperatife ait işletme kapatıldığı, üyelerin ürünleri alıcıya bahçede ( dalında ) teslim edildiği, bu nedenle işletme masrafı olmadığı, davanın reddine, davacı kooperatifin asıl alacak olarak gösterdiği tutarın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlığın, davacı kooperatife ortak olan davalının ortaklık ana sözleşmesine ve bu doğrultuda alınan genel kurul kararlarına aykırı olarak üretmiş olduğu mandalina ürününü kooperatif dışındaki üçüncü kişiye satması ve bu ürünlerin üretimi için kooperatifçe harcanan bedeli kooperatife ödememesi ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi neticesinde ortaklıktan çıkartılan davalının kooperatife olan tüm borçlarının ve kooperatifin … Bankası … Şubesi’nden kullanmış olduğu kredi miktarının davalıya tekabül eden kısmının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan Seferihisar İcra Müdürlüğü … sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili talepleri hususlarında toplandığı görülmüştür. Tüm deliller toplanmış, Seferihisar İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden getirtilmiş olup, incelenmesinde; alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, 109.590,64-TL asıl alacak, 6.507,90-TL işlemiş faiz, toplam 116.098,54-TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun 19/09/2018 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK 67. madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı koopratife ait ticari defter ve belgeler, Seferihisar İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, davacı kooperatif tarafından kullanılan kredilere ilişkin sözleşme, hesap özeti ve ekstre evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; davacı kooperatifin ana sözleşmesi ve genel kurul kararları kapsamında kooperatifçe kullanılan krediler ve davalının üye olmasından kaynaklanan genel giderlere katılım ve ürün teslimi anlamındaki yükümlülükleri çerçevesinde davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı, icra takibinde işletilen faiz miktar ve oranının usulüne uygun şekilde işletilip işletilmediği hususlarında kooperatif hukuku alanında uzman bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişinin mahkememize verdiği 10/02/2021 havale tarihli raporunda özetle; davalı …’nun davacı …nin ortağı iken, 09.02.2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alman kararla ortaklıktan çıkarıldığı, davacı kooperatif tarafından, tarım ürünleri işleme tesisi kurmak amacıyla muhtelif tarihlerde değişik bankalardan kredi kullanıldığı; son olarak 2015 yılında … Bankasından 1.400.000,00 TL kredi kullanılarak, hem öteki bankalara olan borçların kapatıldığı, hem de tesisin yapımının tamamlandığının anlaşıldığı, kredinin kooperatife maliyeti 1.446.264,00 TL olup, kredi taksitleri, faaliyet gelirleri ile ödendiği, değişik bir anlatımla, kredi taksitlerini ödeyebilmek için ortaklığı devam edenlerden herhangi bir para talep edilmemesine karşılık, ortaklığı sona erenlerden kredi payı olarak 26.295,70 TL talep edilmekte ise de, a) Ortaklıktan ayrılanların, tesis üzerinde herhangi bir haklarının kalmaması, b) Kredi taksitleri için ortaklığı devam edenlerden herhangi bir para talep edilmezken, sadece ortaklığı sona erenlerden, kredi payı olarak 26.295,70 TL talep edilmesinin, eşitlik ilkesi ile bağdaşmaması gibi gerekçelerle, kredi payı olarak talepte bulunulamayacağı sonucuna varıldığı, üretim giderlerinden olması nedeniyle, 2015 yılından itibaren kooperatife ürün teslim etmeyen ve 09.02.2018 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararla ortaklıktan çıkartılan davalı …’ndan, direkt işçilik giderleri ile genel üretim giderlerinin talep edilemeyeceği ancak ortak gider olması nedeniyle, genel yönetim giderlerine davalının da katılması gerektiği sonucuna varıldığı, bu kapsamda talep edilebilecek meblağın 1.036,14 TL olarak hesap ve tespit edildiği, temerrüt tarihi tespit edilemediğinden, gecikme faizi hesaplanamadığını belirmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesinde; ”(Değişik birinci fıkra: 6/10/1988 – 3476/4 md.) Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme,çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir.
(Ek: 6/10/1988 – 3476/4 md.) Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” hükmü bulunmakta olup, hükümde kooperatif ortaklığından çıkarılma esasları ve ortaklıktan çıkarılma kararlarına itiraz usulleri düzenlenmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde; ”Ortaklar bu kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler.” hükmüne yer verilmiştir.
…’ne ait Kooperatif Ana Sözleşmesi’nin incelenmesinde, sözleşmenin 22/6. maddesinde yer alan “Haklarında çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların, ortaklık hak ve yükümlülükleri çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” hükmünün, 34. maddesinde ise ”Ortaklar bu ana sözleşmenin kabul ettiği esaslar içinde hak ve vecibelerde eşittirler.” hükmünün bulunduğu görülmektedir.
Mahkememizin 02/03/2021 tarihli oturumunda, davacı vekili: rapora karşı beyanlarını tekrarla kısa bir beyan süresi talep ettiklerini, bilirkişinin defter incelemesinde kredi alacakları ile genel giderler yönünden hatalı hesaplama yaptığını düşündüklerini beyan etmiştir. Aynı oturumda, alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olduğundan davacı vekilinin süre talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu esas alınarak; davalı …’nun davacı …nin ortağı iken, 09.02.2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alman kararla ortaklıktan çıkarıldığı, davacı kooperatif tarafından, tarım ürünleri işleme tesisi kurmak amacıyla muhtelif tarihlerde değişik bankalardan kredi kullanıldığı; son olarak 2015 yılında … Bankasından 1.400.000,00 TL kredi kullanılarak, hem öteki bankalara olan borçların kapatıldığı, hem de tesisin yapımının tamamlandığının anlaşıldığı, kredinin kooperatife maliyeti 1.446.264,00 TL olup, kredi taksitleri, faaliyet gelirleri ile ödendiği, kredi taksitlerini ödeyebilmek için ortaklığı devam edenlerden herhangi bir para talep edilmemesine karşılık, ortaklığı sona erenlerden kredi payı olarak 26.295,70 TL talep edilmekte ise de, Ortaklıktan ayrılanların, tesis üzerinde herhangi bir haklarının kalmaması, Kredi taksitleri için ortaklığı devam edenlerden herhangi bir para talep edilmezken, sadece ortaklığı sona erenlerden, kredi payı olarak 26.295,70 TL talep edilmesinin, eşitlik ilkesi ile bağdaşmadığı, kredi payı olarak talepte bulunulamayacağı, üretim giderlerinden olması nedeniyle, 2015 yılından itibaren kooperatife ürün teslim etmeyen ve 09.02.2018 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararla ortaklıktan çıkartılan davalı …’ndan, direkt işçilik giderleri ile genel üretim giderlerinin talep edilemeyeceği ancak ortak gider olması nedeniyle, genel yönetim giderlerine davalının da katılması gerektiği, bu kapsamda talep edilebilecek meblağın 1.036,14 TL olarak tespit edildiği, Davanın kısmen kabulü ile; Seferihisar İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyada vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 1,036,14-TL asıl alacak üzerinden avans faiziyle birlikte takibin devamına, Asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Seferihisar İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyada vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 1,036,14-TL asıl alacak üzerinden avans faiziyle birlikte takibin devamına,
Asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 70,77-TL harcın başvurma harcı ve peşin harç olarak alınan 1.446,59-TL ile Seferihisar İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında alınan 580,49-TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 1.956,31-TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 1.036,14-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 14.880,93 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf olunan 1 KEP gideri 0,50-TL, 11 tebligat gideri 70,20-TL, 3 posta gideri 57,60-TL, bilirkişi ücreti 500,00-TL olmak üzere toplam 628,30-TL’nin davanın kısmen kabulü nazara alınarak 5,60-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden 11,78-TL’sinden davalının, 1.308,22-TL’sinden davacının sorumlu tutulmak kaydı ile davacı ve davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. Maddesi uyarınca kabul edilen miktar yönünden kesin, reddedilen miktar yönünden karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)