Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/319 E. 2021/1179 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/319
KARAR NO : 2021/1179

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin 30/11/2018 günü adına kayıtlı …plakalı ticari kamyonla … yolunu takiben … istikametine doğru seyir halinde iken davalılardan …Taşımacılık Tarım Ticaret ve Sanayi Limited Şirketine ait olan ve davalılardan … tarafından kullanılan … plakalı ticari kamyonla çarpıştığını, müvekkili aracında ağır hasar meydana geldiğini, kazanın oluşumunda davalı …’ün %100 kusurlu olduğunu, kaza sonrası müvekkile ait aracın pert haline geldiğini ve müvekkile toplam 85.000,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkilin kaza nedeniyle aracı perte ayrıldığını ve aracından mahrum kaldığını, müvekkile sigorta şirketi tarafından 48 gün sonra ödeme yapıldığını, müvekkilin yeni araç edinebilmesi için gerekli makul sürenin de eklenmesi halinde müvekkilin iki ayı aşkın süre boyunca aracını kullanamadığı ve ticari kazanç kaybı meydana geldiğini, müvekkilin ortalama günlük kazancının aracını çalıştırması nedeniyle yapılması gereken tüm zorunlu giderler düşüldükten sonra 400-TL olduğunu, yine müvekkilin kaza nedeniyle fiziksel ve psikolojik rahatsızlık yaşadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.000,00-TL kazanç kaybının kaza tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini ve 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı …Taşımacılık Tarım Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasında sürücü diğer davalı …’ün kazanın oluşunda %100 kusurlu olduğu iddiasını kabul etmediklerini, davalı müvekkil şirketin kazaya karışan aracın maliki olduğunu, kazadan dolayı davacının zararının derhal karşılandığını, davacı tarafın günlük net 400-TL ticari kazancının olduğu ve bu kazancından mahrum kalması nedeniyle zararının doğduğu yönündeki iddianın kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca 7.000-TL tazminat tutarının da fahiş olduğunu ve kabul edilmesinin mümkün olmadığını manevi zarar tazmini talebinin de haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Karşıyaka Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi tarafından davacı … adına düzenlenen 04/12/2018 tarihli Durum Bildirir Raporu,
3-… Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi,
4-Hasar dosyası,
5-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
6-02/05/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
7-…ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
8-…plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
9-Davacıya ait vergi sicil kayıtları,
10-Davacıya ait ticaret sicil kayıtları,
11-Davacıya ait esnaf sicil kayıtları,
12-İzmir Kamyoncular ve Kamyonetçiler Esnaf Odasının 29/06/2020 havale tarihli yazı cevabı,
13-Turgutlu … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası,
14-Trafik alanında uzman bilirkişinin 20/02/2020 havale tarihli raporu,
15-Otomotiv alanında uzman bilirkişinin 09/04/2021 havale tarihli raporu,
16-Otomotiv alanında uzman bilirkişinin 02/08/2021 havale tarihli ek raporu,
17-Davacı vekilinin 15/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi,
18-İzmir Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü Bakırçay Üniversitesi Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından davacının 08/12/2021 tarihli başvurusu üzerine davacı adına düzenlenen Durum Bildirir Raporu,
19-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 30/11/2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde zarar gören davacıya ait …plakalı aracın tamirat sürecinde ve açılan hasar dosyaları sonucunda davacıya yapılan tazminat ödemeleri süresince çalışamaması nedeniyle davacının mahrum kaldığı kar bedelinin belirlenmesi ile mahrum kalınan kar bedeli ve yaşanan kaza nedeniyle manevi olarak yıprandığını iddia eden davacının manevi zararlarına karşılık manevi tazminat bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
İzmir Kamyoncular ve Kamyonetçiler Esnaf Odasına müzekkere yazılarak 2006 model BMC marka Damperli Kamyon vasfındaki aracın günlük ve aylık olarak ortalama net kazanç miktarının mahkememize bildirilmesi istenilmiş, müzekkereye 2006 model BMC marka Damperli Kamyon vasfındaki aracın akaryakıt, tamir, parça ve amortisman gideri hariç olmak üzere ortalama günlük kazancının 250,00-TL, ortalama aylık kazancının ise 6.000,00-TL ile 6.500,00-TL civarında olabileceğinin bildirilmesi suretiyle cevap verilmiştir.
Dosyanın trafik alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 30/11/2018 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, Turgutlu Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ve içeriğinde yer alan soruşturma dosyası, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan davacıya ait …plakalı araca ait tramer kaydı ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, taraflar arasında 30/11/2018 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … ile …plakalı araç sürücüsü …’ın kusur oranlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik alanında uzman bilirkişi 18/02/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, … plakalı araç sürücüsü …’ün kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, …plakalı araç sürücüsü …’ın ise kazanın oluşumunda atfı kabil herhangi bir kusurunun bulunmadığını mütalaa etmiştir.
Dosyanın otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, tamirat evrakları, İzmir Kamyoncular ve Kamyonetçiler Esnaf Odası nezdinde 2006 model BMC marka Damperli Kamyon vasfındaki aracın günlük ve aylık olarak ortalama net kazanç miktarınına ilişkin olarak bulunan kayıtlar, kaza tarihi itibariyle yapılacak piyasa araştırması verileri ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu 30/11/2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde hasar gören …plakalı aracın zarar görmesi sebebiyle yapılan tamirat evrakları dikkate alındığında aracın makul tamirat süresinin ne kadar olacağı, araç sahibi davacının aracın tamiratı süresince mahrum kaldığı kazanç kaybı bedelinin makul tamirat süresi, dava dilekçesinde belirtilen 48 gün, 2 ay sürelerinde ayrı ayrı belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, otomotiv alanında uzman bilirkişi 09/04/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, 30/11/2018 tarihli maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacıya ait …plakalı 2006 model BMC Pro 827 C 6X2 Eruo5 markalı ticari kamyonda meydana gelen hasarın ağır hasar niteliğinde olduğunu, aracın onarılarak kullanılmasının ekonomik olmadığını ve pert total olduğunu, dava dosyasında ticari kamyonun onarımına ilişkin herhangi bir belgenin de yer almadığı göz önünde alınarak pert total kabul edilen bir araç için onarım süresi hesaplaması yapılamayacağını, davacıya ait kamyonun muadilin yakıt, amortisman payı gibi zorunlu giderleri mahsup edilerek emsal aracın günlük kiralama bedelinin yaklaşık 170,00-TL olduğu dikkate alındığında davacı yanın 48 gün aracından mahrum kalması nedeniyle 8.160,00-TL zararı oluşacağını, ayrıca hasar bedeli ödendikten sonra da davacının yeni bir araç satın almak için geçecek ortalama sürenin 10 gün süreceği göz önünde alındığında davanın bu süre içindeki zararının da 1.700,00-TL olacağını, toplamda davacının tüm işletim giderleri mahsup edilmiş hali ile aracından mahrum kalacağı toplam 58 gün için zararın 9.860,00-TL olacağını, 60 gün araçtan mahrum kalınması halinde zararın 10.200,00-TL olacağını mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin itirazları ve mahkememizce raporda bulunan eksikliklerin giderilmesi gerektiğine yönelik lüzum üzerine dosyanın 09/04/2021 havale tarihli raporu tanzim eden otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile davacı vekilinin itirazları değerlendirilmek ve raporda belirtilen emsal araştırmasına ilişkin bilgi ve belgeler eklenmek suretiyle taraflar, mahkememiz ve Bölge Adliye Mahkemesi denetimine uygun ve elverişli olarak düzenlenecek ek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, otomotiv alanında uzman bilirkişi 02/08/2021 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak, kök raporda yapılan tespit ve belirlemeleri tekrar ettiğini mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin 15/10/2021 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde kazanç kaybı talebi yönünden 7.000,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 9.860,00-TL olarak ıslah ettiklerini beyan ettiği ve ıslah edilen bedel üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı görülmektedir.
Alınan bilirkişi raporları çerçevesinde, dava konusu trafik kazasının … plakalı araç sürücüsü …’ün kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusuru neticesinde meydana geldiği, davacıya ait kamyonun muadilin yakıt, amortisman payı gibi zorunlu giderleri mahsup edilerek emsal aracın günlük kiralama bedelinin yaklaşık 170,00-TL olduğu, davacının yeni bir araç satın alması için gerekli olan ortalama sürenin 10 gün olduğu, davacının yeni bir araç temin etmesi için gerekli olan 10 günlük sürede kazan kaybının 1.700,00-TL olduğu, sigorta şirketleri tarafından kazadan 48 gün sonra ödeme yapıldığından bahisle davacının aracından 48 gün mahrum kaldığı kabul edildiği takdirde mahrum kaldığı kar bedelinin 8.160,00-TL, hasar bedeli ödendikten sonra da davacının yeni bir araç satın alması için gerekli olan ortalama sürenin 10 gün olduğu göz önünde alındığında davacının (48+10) 58 günlük sürede mahrum kaldığı kar kaybının 9.860,00-TL olduğu, yeni bir araç temini için gerekli sürenin 12 gün olarak kabulü halinde ise (48+12) 60 günlük sürede davacının kazanç kaybı bedelinin 10.200,00-TL olduğu, her ne kadar davacı tarafça kazadan sonra ve dava açılmadan önce sigorta şirketlerine yapılan başvurular neticesinde davacıya kazadan 48 gün sonra ödeme yapıldığı iddiası kapsamında davacının yeni bir araç temin edilebileceği sürenin de dikkate alınması neticesinde 58 günlük mahrumiyet süresinin kabulü ile bu sürede oluşan kazanç kaybı bedeli olan 9.860,00-TL üzerinden davanın ıslahı yapılmış ve bu süre dikkate alınarak zararın hüküm altına alınması talep edilmiş ise de, davalı şirkete ait olan ve davalı …’ün sürücüsü olduğu aracın sigortalarını tanzim eden sigorta şirketlerince hasar bedelinin kaza tarihinden 48 gün sonra ödenmesinin sorumluluğu davalılara yükletilemeyeceği gibi dava konusu aracın emsalinin kaza tarihinden itibaren 10 gün içinde temin edilebileceği tespiti de göz önünde bulundurulduğunda, davalıların davacıya ait aracın temin edilebileceği makul süre açısından sorumlulukları bulunduğu, bu kapsamda davacının davalılardan dava konusu aracın emsalini temin edebileceği 10 günlük süre boyunca, emsal aracın kira bedelinin günlük 170,00-TL olması sebebiyle (170,00-TL*10) 1.700,00-TL talep edebileceği kanaatine varılmış ve bu doğrultuda hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Davalıların kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu bulunan aracın sürücüsü ve maliki oldukları dikkate alındığında, oluşan tazminat bedeli açısından temerrütlerinin haksız fiil tarihi itibariyle vuku bulduğu izahtan varestedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi (818 sayılı BK’nun 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Her ne kadar davacı vekilince, kaza nedeniyle davacının fiziksel ve psikolojik rahatsızlık yaşadığı ve araç kullanamaz hale geldiği, davacının bir ay boyunca evden çıkamadığı ve kaygı nedeniyle uzun süre araç kullanamadığı, halen de trafikte tedirginlik yaşadığından ve çalışamamasından kaynaklı olarak manevi zarara uğradığından bahisle 5.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesi talep edilmiş ise de, dava konusu trafik kazasının 30/11/2018 tarihinde meydana geldiği, dava dilekçesi ekinde sunulan İzmir Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi tarafından davacı … adına düzenlenen Durum Bildirir Raporunun 04/12/2018 tarihli olduğu, raporun kazanın meydana geldiği tarihten 4 gün sonra düzenlendiği, yani davacının kazanın gerçekleştiği tarihten 4 gün sonra hastaneye başvurduğu, raporda yumuşak doku bozukluğunun tanımlandığı, bahse konu raporda yumuşak doku bozukluğunun davacının vücudunun hangi bölgesinde meydana geldiği belirtilmediği, teşhis ve tanımlamada yer alan bulgunun ciddi bir yaralanmaya delalet teşkil etmediği gibi, trafik kazasında yaralanan herhangi bir kişinin hastaneye başvurmak için 4 gün beklemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, yine davacı vekilince yargılama devam ettiği sırada mahkememize sunulan İzmir Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü Bakırçay Üniversitesi Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından davacı adına düzenlenen Durum Bildirir Raporunun 08/12/2021 tarihinde davacının müracaatı üzerine düzenlendiği, rapor içeriğinde davacının travma sonrası stres bozukluğu sebebiyle 23/05/2019 tarihinde psikiyatri bölümüne müracaat ettiği ve muayenesinin yapılarak tedavisinin düzenlendiğinin, başkaca bir müracaatı olmadığının belirtildiği, 30/11/2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında travma yaşadığı iddia edilen davacının kazadan yaklaşık olarak 6 ay sonra kazadan dolayı travma sonrası stres bozukluğu yaşadığı şikayetiyle hastaneye başvurmasının hayatın olağana akışına aykırı olduğu, davacının aracının ticari kamyon olduğu, kendisinin de ticari kamyon şoförü olduğu, işi gereği sürekli olarak trafikte olduğu ve trafikte trafik kazası yaşanması ihtimalinin bulunduğu, davacının da işi gereği sürekli olarak böyle bir risk altında olduğu gerekçeleri gözetilerek, yaşanan kazanın her kişi özelinde farklı etki bırakması ihtimali mahkememizin kabulünde olmakla birlikte, dava konusu trafik kazası sebebiyle davacının bedeni olarak zarar görmediği ve maddi hasar ile sonuçlanan trafik kazası sebebiyle davacının manevi yönden herhangi bir zararının oluşmadığı vicdani kanaatine ve sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, Karşıyaka Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi tarafından davacı … adına düzenlenen 04/12/2018 tarihli Durum Bildirir Raporu, … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 02/05/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, …ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, …plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, davacıya ait vergi sicil kayıtları, davacıya ait ticaret sicil kayıtları, davacıya ait esnaf sicil kayıtları, İzmir Kamyoncular ve Kamyonetçiler Esnaf Odasının 29/06/2020 havale tarihli yazı cevabı, Turgutlu … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası, trafik alanında uzman bilirkişinin 20/02/2020 havale tarihli raporu, otomotiv alanında uzman bilirkişinin 09/04/2021 havale tarihli raporu, otomotiv alanında uzman bilirkişinin 02/08/2021 havale tarihli ek raporu, davacı vekilinin 15/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi, İzmir Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü Bakırçay Üniversitesi Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından davacının 08/12/2021 tarihli başvurusu üzerine davacı adına düzenlenen Durum Bildirir Raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 30/11/2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde zarar gören davacıya ait …plakalı aracın tamirat sürecinde ve açılan hasar dosyaları sonucunda davacıya yapılan tazminat ödemeleri süresince çalışamaması nedeniyle davacının mahrum kaldığı kar bedelinin belirlenmesi ile mahrum kalınan kar bedeli ve yaşanan kaza nedeniyle manevi olarak yıprandığını iddia eden davacının manevi zararlarına karşılık manevi tazminat bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili taleplerine ilişkin olduğu, davalı şirkete ait olan ve davalı …’ün sürücüsü olduğu aracın sigortalarını tanzim eden sigorta şirketlerince hasar bedelinin kaza tarihinden 48 gün sonra ödenmesinin sorumluluğu davalılara yükletilemeyeceği gibi dava konusu aracın emsalinin kaza tarihinden itibaren 10 gün içinde temin edilebileceği tespiti de göz önünde bulundurulduğunda, davalıların davacıya ait aracın temin edilebileceği makul süre açısından sorumlulukları bulunduğu, bu kapsamda davacının davalılardan dava konusu aracın emsalini temin edebileceği 10 günlük süre boyunca, emsal aracın kira bedelinin günlük 170,00-TL olması sebebiyle (170,00-TL*10) 1.700,00-TL talep edebileceği, dava konusu trafik kazası sebebiyle davacının bedeni olarak zarar görmediği ve maddi hasar ile sonuçlanan trafik kazası sebebiyle davacının manevi yönden herhangi bir zararının oluşmadığı anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
1-İkame araç bedeli talebi yönünden davanın KISMEN KABULÜNE, 1.700,00-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 30/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 8.160,00-TL maddi tazminata yönelik fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Manevi tazminat talebi yönünden davanın REDDİNE,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 116,13-TL karar ve ilam harcının, 204,93-TL peşin harç ve 48,85-TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 137,65-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
4-Davacı tarafından yapılan 66,00-TL elektronik tebligat, 289,10-TL tebligat, 124,50-TL posta masrafı, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 48,85-TL ıslah harcı, 204,93-TL peşin harç ve 44,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.677,78-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak 289,27-TL giderin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı …Taşımacılık Tarım Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi tarafından yapılan 5,50-TL elektrik tebligat ve 44,50-TL normal tebligat gideri olmak üzere toplam 50,00-TL yargılama giderinden davanın red oranı dikkate alınarak 41,38-TL giderin davacıdan alınarak davalı …Taşımacılık Tarım Ticaret ve Sanayi Limited Şirketine verilmesine,
6-Maddi tazminat yönünden;
-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Maddi tazminat yönünden davalı …Taşımacılık Tarım Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.700,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Taşımacılık Tarım Ticaret ve Sanayi Limited Şirketine verilmesine,
7-Manevi tazminat yönünden;
-Davalı …Taşımacılık Tarım Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Taşımacılık Tarım Ticaret ve Sanayi Limited Şirketine verilmesine,
8-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
9-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluklarında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/12/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.