Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/284 E. 2022/478 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/284 Esas
KARAR NO : 2022/478

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikli Sözleşme ve Cari Hesap İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ : 08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikli Sözleşme ve Cari Hesap İlişkisinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin, davacı şirkete keşide ettiği 04/04/2019 tarihli ihtarname ile 01/04/2019 tarihli 257.916,22 TL bedelli ve 22/04/2019 tarihli ve 230.887,02 TL bedelli iki adet faturanın sözleşmeler gereği düzenlendiğini bildirip faturalar toplamı olan 488.803,24 TL’nin ödenmesini talep ettiğini, cevabi ihtarname ile faturaların kabul edilmediğinin ve iade edildiğinin, hiçbir borç bulunmadığının bildirildiğini, arabuluculuk görüşmelerinden sonra davalı tarafın, İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında ilamsız takip başlattığını, ödeme emrinin usulsüz şekilde tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiğini ve ardından yapılan haciz işlemi ile icra dosyasından haberdar olduklarını, İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyasında usulsüz tebligat ve öğrenme tarihinin tespiti konusunda açtıkları davada geçici durdurma kararı verildiğini, icra dosyasına dayanak faturalara konu iç ve dış sıva işleri bedelinin tamamının daha önce tanzim edilen faturalar karşılığı ödendiğini, bu nedenle davalı şirketin haksız ve mükerrer olarak talepte bulunduğunu, 230.887,02 TL bedelli faturanın konusunun davacı şirketin yüklenici olarak üstlendiği….. parseldeki inşaata ilişkin mükerrer alacak yaratmak için tanzim edildiğini, bu parsele ait sözleşme konusu yapılan tüm işlerin bedeli toplamının 1.056.969,78 TL olduğunu, davalı şirketin söz konusu bu inşaatın sıva ve işçilik bedellerine karşılık davacı şirkete 30/03/2018 tarih ve 129.800 TL, 31/07/2018 tarih ve 182.900 TL’nin iş bitiminde 21/12/2018 tarih ve 744.269,78 TL bedelli faturaları tanzim ettiğini, ve bu fatura bedellerinin tamamının banka kanatı ile davacı şirket tarafından ödendiğini, hatta son faturaya davalının ödemesi gerekip ödemediği SGK ödemelerinin de yapılarak cari hesaba yansıtıldığını, son faturadan kalan bakiye 11,169,00 TL’nin 02/01/2019 tarihinde davalı şirkete ödendiğini, 257.916,22 TL bedelli faturanın konusunun davacı şirketin yüklenici olarak üstlendiği… parseldeki inşaata ilişkin mükerrer alacak yaratmak için tanzim edildiğini, bu parseldeki inşaata ilişkin sıva ve işçilik işini önce …’ın sözleşme ile üstlendiğini, vergi borçları ve işçi davaları nedeniyle olabilecek haciz işlemleri için karşılıklı olarak feshedildiğini, işin kalanının resmiyette eşi ve yeğeninin ortak olduğu davalı şirket adına ancak kendisinin işin başında olmak ve kefil olacak şekilde devam ettiğini, …’ın yaptığı işlerin faturalarını tanzim ederek dava konusu Kule 2 olarak adlandırılan … ada …parsel ile yanındaki Kule 1 olarak adlandırılan …. Mahallesi … ada 6 parselde yaptığı tüm sıva işlerinin bedelini davacı şirketten tahsil ettiğini, ardından eksik kalan sıva işleri için davalı şirket ile 04/12/2017 tarihli yer teslim belgesinin düzenlendiğini ve sözleşme imzalandığını, davalı şirketin 805.407,34 TL bedelli fatura tanzim edip, bedelini de tahsil ettiğini, davalı şirketin … ada …parselde kendisi tarafından yapılan tüm işlerin bedelini tamamen tahsil ettiği halde 257.916,22 TL bedelli fatura tanzim ederek mükerrer talepte bulunması üzerine faturanın noter kanalı ile iade edildiğini, ispat yükünün davalıda olduğunu, davalı şirketin … ada …parsel ve … ada 2 parseldeki işleri 5 ay içinde bitirmeyi taahhüt etmesine rağmen geciktirdiğini, sözleşmenin 10.maddesi gereği geciken her gün için 500 TL cezai şart ödeyeceğini taahhüt ettiğini, her iki işin geçici ve kesin kabullerinin yapılmadığını, davalının işin geç teslimi nedeniyle gecikme tazminatı ödemekle yükümlü olduğunu, davacı şirketin … ada …parsel sayılı taşınmazın arsa sahiplerine her ay için 100.000 TL kira tazminatı ödediğini, davalının, davacı şirketin bütün zararlarını tazminle yükümlü olduğunu, davalının alacağından bu tazminatların takas ve mahsubunu talep ettiklerini bildirmiş, davacı şirketin, davalı şirkete davaya konu icra dosyasında borçlu olmadığının tespitine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davalının işi geciktirmesi nedeniyle gecikme bedelleri ile davacının arsa sahiplerine ödediği tazminatların davalı şirketin alacağından takas ve mahsup edilmesine, İİK’nun 72(5) maddesi uyarınca davalının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin, davacı şirketten eser sözleşmeleri nedeniyle alacağı bulunduğunu, bu nedenle 04/04/2019 tarihli ihtarnamenin keşide edildiğini, ancak davacının 10/04/2019 tarihli ihtarname ile faturaları iade etmesi üzerine 19/04/2019 tarihli cevabi ihtarnameyi keşide ettiklerini, ödeme yapılmaması üzerine icra takibi yaptıklarını, davacı ile dava dışı … arasında 27/09/2016 ve 10/04/2017 tarihli eser sözleşmelerinin imzalandığını, …’ın işlerin bir kısmını ifa ettikten sonra aynı inşaatla ilgili ve aynı neviden işleri içeren müvekkili şirket ile davacı arasında 04/12/2017 ve 03/12/2017 tarihli eser sözleşmelerinin imzalandığını, her iki sözleşmenin de müvekkili şirket tarafından ifa edildiğini, ancak sözleşme bedellerinin müvekkiline eksik ödendiğini, davalının müvekkili ve … ile akdettiği sözleşmeler uyarınca her iki faturadan dolayı borçlu olduğunu, ancak faturaları iade ederek ödeme yapmadığını, 2.351.180,36 TL tutarında fatura düzenlenmesine rağmen 1.862.379,12 TL tahsilat yapıldığını, … tarafından 1.438.419,63 TL tutarında fatura düzenlenmesine rağmen 1.550.700,00 TL ödeme alındığını, buna göre hem müvekkili şirket ve … tarafından düzenlenen faturalar toplamının 3.789.599,99 TL olup davacı şirket tarafından yapılan ödemenin 3.413.079,12 TL olduğunu, aradaki ödenmeyen kısmın icra takibine konu edildiğini, …’ın davacıdan olan 150.000,00 TL tutarındaki tahsil ettiğini alacağını 01/04/2019 tarihli sözleşmesi ile müvekkiline devrettiğini, …’ın müvekkili şirketin parasını davacı şirketten tahsil alıp kendilerine ödediğini, bunun sebebini işlerin müvekkili şirket ve … tarafından birlikte yapılması olduğunu, bütün işlerin müvekkili tarafından yerine getirilip davacının ayıp ihbar süresi içinde bir bildirimde bulunmaması nedeniyle ifayı kabul etmiş sayılacağını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki sözleşmelerden doğan alacağının ödenmediği iddiası ile davalı tarafça, davacı taraf hakkında yapılan icra takibine konu ve faturalara dayalı alacak nedeniyle davacı tarafın, davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davaya konu, İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında; davalı şirket, davacı hakkında takibe dayanak iki adet fatura bedelinin ödenmediği iddiası ile ilamsız icra yolu ile 25/06/2019 tarihinde takip yapmış, davacıya 28/06/2019 tarihinde yapılan ödeme emrinin tebliğinden sonra takip kesinleşmiştir.
İcra takibinin dayanağı; taraflar arasındaki sözleşmeler nedeniyle düzenlenen 2 adet faturadır. Davalı taraf bu faturalara konu ve icra takibine konu edilen asıl alacağa kadar alacağın ödenemediği, davacı taraf ise sözleşme gereği tüm ödemelerin yapıldığı davacı tarafın mükerrer alacak talebinde bulunduğu iddiasındadır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin varlığı ve içeriği konusunda bir uyuşmazlık yoktur.
Davanın niteliği gereği taraflarca sunulan ve bildirilen tüm delillerin toplanmasından sonra taraflara ait defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle ve uzman inşaat ve hesap bilirkişisinden alınan bilirkişi raporu, davacı tarafça davalı şirket ve dava dışı alt yüklenici … ile yapılan sözleşme örnekleri ve ekleri, fatura örnekleri, ödeme belgeleri örnekleri ve dosyada toplanan tüm deliller dikkate alınarak uyuşmazlık çözülmüştür.
Bilirkişiler rapor ve ek raporlarında tarafların incelenen defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapılmış olup her iki tarafın defterinin de delil niteliğine haiz olduğunu, iki adet dava konusu faturalar dışındaki kayıtların tarafların ticari kayıtlarında birebir örtüştüğünü, davacı şirketin hem davalı şirket ile hem de … ile dava konusu işler için sözleşmeler imzaladığını, işlerin bir kısmının … tarafından ifa edilip faturalar düzenlendiğini, davacı şirketin …’a 472.000,00 TL tutarlı faturalara karşılık 966.419,62 TL ödeme yaptığının tespit edildiğini, davacı tarafça, davalı tarafa bir ayıp ihbarında bulunulmadığını, davalı tarafça ödenmesi gereken SGK ödemelerinin davacı şirket tarafından yapılarak cari hesaba yansıtıldığını, davacı tarafça yapılan SGK prim ödemesinin 32.600,74 TL olarak tespit edildiğini, davacı şirket defterlerindeki 2019 yılı ödeme kayıtlarında 2018 yılından devreden bakiye 111.193,00 TL virman kaydı ile ödeme yapılarak 2019 yılı sonu itibariyle toplam ödemenin 1.862.377,12 TL olduğunun tespit edildiğini, teknik olarak kesin ve davalının itirazı kayıt koymadığı , Tredemark 1 ve kule 2 kesin hakkedişler toplamının KDV dahil 2.320.601,47 TL olup, kök raporda sevhen kule-l kesin hakkedişine göre alacak borç hesabı çıkartıldığından, kule-2 kesin hakkedişinin esas alınması durumunda Tredamark-1 ve kule-2 kesin hakkedişlerinin itirazsız olarak taraflarca imza altına alındığını, bu kesin hakkedişlere göre toplam yapılan iş tutarının KDV dahil 2.320.601,47 TL olduğunu, davalıya 1.862.377,12+472.000,00 TL olmak üzere toplam 2.334.377,12 TL ödeme yapıldığını, buna göre davacı tarafın, davalıya 13.775,65 TL fazla ödeme yaptığı sonucuna ulaşıldığını bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, taraflar ve dava dışı … ile davacı şirket arasındaki sözleşme örnekleri, davaya konu icra dosyası, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen ayrıntılı gerekçeli hükme ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi rapor ve ek raporları ile; davacı şirketin yüklenici olarak üstlendiği davaya konu iki proje için önce davacı şirket ile dava dışı alt yüklenici … arasında inşaatlardaki kaba ve ince sıva ile ilgili işler için iki ayrı sözleşme yapıldığını, alt yüklenici …’ın haciz baskısı nedeniyle yapılan sözleşmelerin karşılıklı anlaşma ile feshedilerek işe … tarafından devam edilmesine rağmen …’ın yakınlarının ortağı ve yetkilisi olduğu davalı şirket ile aynı işlerin yapımı için ve her iki projeye ilişkin olarak davacı şirket ile davalı şirket arasında iki ayrı sözleşme daha yapıldığı, bu şekilde sözleşmelerde belirlenen işlerin yapımına devam edildiği, gerek sözleşmelerde gerek bir tutanakla veya yazılı belgeyle ya da bir tespit kararıyla önceki yüklenicinin hangi aşamada işi bırakıp davalı şirketin hangi seviyede işe başladığı konusunda bir belirleme yapılmadığı, taraflar arasındaki sözleşmeler ve dosyada toplanan deliller ve her iki tarafın kabulü ve beyanları dikkate alınarak davacı şirket ile davalı şirket arasındaki sözleşmeye konu işler ile davacı şirket ile dava dışı alt yüklenici …’ın yaptığı sözleşmelere konu işlerin ödemeler de dahil olmak üzere bir bütün olarak değerlendirilmesinin uyuşmazlığın çözümü yönünden zorunlu ve gerekli olduğu, taraflar arasında dava dışı alt yüklenici … ile alt yüklenici davalı şirketin sözleşmelere konu işi birlikte tamamlayıp teslim ettikleri konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi davacı tarafça davalı şirkete yapılan işle ilgili olarak bir ayıp ihbarında da bulunulmadığı, bunun yanında gerek …’a yapılan gerekse davalı şirkete yapılan ödemeler konusunda bir uyuşmazlığın da olmadığı, cevap dilekçesinde de davalı tarafın … ile davalı şirketin yaptığı işin tamamı ve tamamlanan bu işle ilgili olarak gerek …’a gerekse davalı şirkete yapılan toplam ödemelerden söz edilerek her iki alt yükleniciye yapılan eksik ödemenin icra takibine konu edildiğinin açıklandığı, buna göre taraflar arasında dava dışı alt yüklenici … ile davalı şirketin birlikte iş yaptığı … tarafından bırakılan işe davalı şirketin devam ettiği, ödemelerin toplam iş göz önünde tutularak yapıldığı konusunda bir uyuşmazlığın bulunmaması nedeniyle her iki alt yüklenici tarafından yapılan toplam iş ile davacı tarafından her iki alt yükleniciye yapılan toplam ödeme göz önünde tutularak çözümlenmesi gerektiği, bilirkişi rapor ve ek raporunda ayrıntıları açıklandığı üzere dava dışı alt yüklenici … ile davalı şirket tarafından yapılan işler için taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan hak edişlerin düzenlendiği, yine taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan ödemelerin yapıldığı, hak ediş ve ödemelerden sonra davalı tarafça icra takibine konu edilen 01/04/2019 tarihli 257.916,22 TL bedelli ve 22/04/2019 tarihli ve 230.887,02 TL bedelli iki adet faturanın düzenlenerek 04/04/2019 tarihli ihtarname ile davacı taraftan ödenmesinin talep edildiği, davacı tarafın cevabi ihtarname ile faturaları iade ettiği, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine davalı tarafın, davaya konu icra takibini yaptığı, davacı tarafın, davalı tarafa 1.862.377,12 TL, dava dışı yüklenici …’a 472.000,00 TL olmak üzere toplam 2.334.377,12 TL ödeme yaptığı, buna karşın hak edişlere göre toplam yapılan iş bedelinin 2.320.601,47 TL olduğu, buna göre davacı tarafça, davalı tarafa 13.775,65 TL fazla ödeme yapıldığı, bu durumda davalı tarafça tanzim edilen davaya konu her iki faturanın karşılıksız olup, davacı tarafça iade edilmesinde haklılık bulunduğu, icra takibinin iade edilen bu iki faturaya dayandığı birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafın, davaya konu icra takibine dayanak iki adet fatura ve bu faturalardan kaynaklanan icra dosyasına konu alacağının bulunmadığı, bunun sonucu olarak davacı tarafın, davalı tarafa bu nedenle borçlu olmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile davacı tarafın, davalı tarafa icra takibine konu alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın, kötü niyetle icra takibi yapmadığı ve davacı tarafın kötü niyet iddiasını kanıtlayamadığı dikkate alınarak bu konudaki tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının davaya konu İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip konusu yapılan alacak nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı tarafın, kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 26.750,71 TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 6.687,68 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 20.063,03 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) maddesi uyarınca takdir edilen 35.862,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca taraflardan tahsili gereken yargılama gideri niteliğindeki 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 6.687,68 TL peşin harç, 16,20 TL tebligat gideri, 89,00 TL on altı elektronik tebligat gideri, 0,50 TL kep reddiyatı, 19,20 posta gideri ile 2.000,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 8.856,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcama yapılmadığı, davalı tarafça başkaca bir yargılama gideri de yapılmadığı dikkate alınarak bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2022

Başkan…
e-imza
Üye ….
e-imza
Üye ….
e-imza
Katip…
e-imza