Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/262 E. 2021/335 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/262
KARAR NO : 2021/335

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ : 18/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından sigortası yapılmış maliki … ve kaza anında sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracın 30/05/2019 tarihinde müvekkilinin maliki olduğu ve … idaresindeki … plakalı araca çarptığını ve araçta yüksek hasar meydana geldiğini, trafik ekiplerince düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında … plakalı aracın ve sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun, hasar dosyası açıldığını ancak ödeme yapılmadığını, sigorta şirketleri motorlu aracın neden olduğu riziko nedeniyle gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, rizikonun teminat dışı kaldığını ispatlaması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00-TL hasar bedeli ve 10,00-TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 60,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza anında sigortalı aracın müvekkili şirket nezdinde geçerli bir trafik sigortası olmadığını ayrıca sigortalının kazada asli ve tam kusurlu olmadığını, davacının kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak aslı,
2-… nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi,
3-Hasar dosyası,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
5-30/05/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
6-… ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
7-… plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
8-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 30/01/2020 havale tarihli raporu,
9-İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinin 19/02/2021 havale tarihli raporu,
10-Davacı vekilinin 08/02/2020 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi,
11-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 30/05/2019 tarihinde meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’a ait … plakalı araçta meydana gelen hasar ve hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedeli miktarlarının belirlenmesi ile belirlenen hasar ve değer kaybı bedellerinin davalı … şirketinden tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir.
Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesi’ne müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı … şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Dosyanın trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 30/05/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan davacıya ait … plakalı araca ait tramer kaydı ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, taraflar arasında 30/05/2019 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … ile … plakalı araç sürücüsü …’un kusur oranları ile trafik kazası sonucunda davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı ve hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el piyasa değeri arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 30/01/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, dava konusu trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, davaya konu … plakalı … marka aracın onarım bedelinin KDV dahil 63.425,00-TL olduğunu, aracın piyasa değerinin 99.000,00-TL olması, aracın onarım miktarının 63.425,00-TL olması nedeniyle onarımınını ekonomik olmayacağını, pert işlemine tabi tutulduğunda rayiç değeri 99.000,00-TL ile sovtaj değeri 39.500,00-TL farkının 59.500,00-TL olduğunu, sigorta poliçesi teminatının 36.000,00-TL olduğunu, poliçe teminat üzerinde kalan miktarın 23.500,00-TL olduğunu ve Yargıtay yerleşik kararlarına göre araçta değer kaybı oluşmayacağını mütalaa etmiştir.
Tarafların itirazları üzerinde dosyanın 30/01/2020 havale tarihli raporu tanzim eden trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile itirazlar değerlendirilmek suretiyle düzenlenecek ek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 11/06/2020 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak, davaya konu … plakalı … marka aracın onarım bedelinin KDV dahil 63.425,00-TL olduğunu, aracın piyasa değerinin 95.000,00-TL olması, aracın onarım miktarının 63.425,00-TL olması nedeniyle onarımınını ekonomik olmayacağını, pert işlemine tabi tutulduğunda rayiç değeri 95.000,00-TL ile sovtaj değeri 39.500,00-TL farkının 55.500,00-TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı itirazlar neticesinde mahkememizce dosyanın İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 30/05/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan davacıya ait … plakalı araca ait tramer kaydı ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, taraflar arasında 30/05/2019 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … ile … plakalı araç sürücüsü …’un kusur oranları ile trafik kazası sonucunda davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı ve hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el piyasa değeri arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenerek, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporlar arasındaki çelişki de kati şekilde giderilerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 19/02/2021 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, dava konusu trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, sigorta şirketçi poliçe teminat limitinin taşıt başına 36.000,00-TL olduğunu, … plakalı … marka, … tip, 2011 model aracın kaza nedeniyle ortaya çıkan hasarının gerek teknik gerek ise ekonomik açıdan pert etme seviyesinde bulunduğunu, taşıtın ikinci el piyasa değerinin 95.00,00-TL, sovtaj bedelinin 39.500,00-TL mertebesinde kabulünün gerektiğini, taşıtın pert edilerek sovtaj değeri düşüldüğünde hasıl olan toplam zararın 55.500,00-TL olacağını ve onarılmaması gerektiği kanaatine varılan taşıtta değer kaybı hesaplanmasına ihtiyaç bulunmadığını mütalaa etmişlerdir.
Alınan bilirkişi raporlarının birbiri ile uyumlu olduğu ve aynı doğrultuda düzenlendikleri dikkate alındığında, dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle rayiç değerinin 95.000,00-TL olduğu, onarımının ekonomik olmayacağı, sovtaj bedelinin 39.500,00-TL olduğu, bu kapsamda davacının dava konusu trafik kazası sebebiyle zararının 55.500,00-TL olduğu kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli olan bir sigorta poliçesi bulunmadığı beyan edilmiş ise de, dosya muhteviyatında yer alan bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere davalı … tarafından … plakalı araca ait olarak düzenlenen sigorta poliçesinin 20/02/2019-20/02/2020 tarihlerini kapsadığı, poliçe kapsamında araç başına maddi hasar teminatının 36.000,00-TL olduğu, bu çerçevede davalı … şirketinin 30/05/2019 tarihinde vuku bulan dava konusu trafik kazası sebebiyle sigorta teminatı miktarı 36.000,00-TL tutarında sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin 08/02/2020 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde hasar bedeli yönünden 50,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 35.950,00-TL arttırdıklarını ve neticeten 36.000,00-TL hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep ettiklerini beyan ettiği, dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırmış olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, … nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 30/05/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 30/01/2020 havale tarihli raporu, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinin 19/02/2021 havale tarihli raporu, davacı vekilinin 08/02/2020 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 30/05/2019 tarihinde meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’a ait … plakalı araçta meydana gelen hasar ve hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedeli miktarlarının belirlenmesi ile belirlenen hasar ve değer kaybı bedellerinin davalı … şirketinden tahsili talebine ilişkin olduğu, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 16/06/2020 havale tarihli raporunda dava konusu trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, davaya konu … plakalı … marka aracın onarım bedelinin KDV dahil 63.425,00-TL olduğunu, aracın piyasa değerinin 99.000,00-TL olması, aracın onarım miktarının 63.425,00-TL olması nedeniyle onarımınını ekonomik olmayacağını, pert işlemine tabi tutulduğunda rayiç değeri 99.000,00-TL ile sovtaj değeri 39.500,00-TL farkının 59.500,00-TL olduğunu, sigorta poliçesi teminatının 36.000,00-TL olduğunu, poliçe teminat üzerinde kalan miktarın 23.500,00-TL olduğunu ve Yargıtay yerleşik kararlarına göre araçta değer kaybı oluşmayacağını mütalaa ettiği, rapora itirazlar üzerine düzenlenen trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 11/06/2020 havale tarihli ek raporunda, davaya konu … plakalı … marka aracın onarım bedelinin KDV dahil 63.425,00-TL olduğunu, aracın piyasa değerinin 95.000,00-TL olması, aracın onarım miktarının 63.425,00-TL olması nedeniyle onarımınını ekonomik olmayacağını, pert işlemine tabi tutulduğunda rayiç değeri 95.000,00-TL ile sovtaj değeri 39.500,00-TL farkının 55.500,00-TL olduğunu mütalaa ettiği, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinin 19/02/2021 havale tarihli raporda sonuç olarak, dava konusu trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, sigorta şirketçi poliçe teminat limitinin taşıt başına 36.000,00-TL olduğu, … plakalı … marka, … tip, 2011 model aracın kaza nedeniyle ortaya çıkan hasarının gerek teknik gerek ise ekonomik açıdan pert etme seviyesinde bulunduğunu, taşıtın ikinci el piyasa değerinin 95.00,00-TL, sovtaj bedelinin 39.500,00-TL mertebesinde kabulünün gerektiğini, taşıtın pert edilerek sovtaj değeri düşüldüğünde hasıl olan toplam zararın 55.500,00-TL olacağını ve onarılmaması gerektiği kanaatine varılan taşıtta değer kaybı hesaplanmasına ihtiyaç bulunmadığı mütalaa ettikleri, alınan bilirkişi raporlarının birbiri ile uyumlu olduğu ve aynı doğrultuda düzenlendikleri dikkate alındığında, dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle rayiç değerinin 95.000,00-TL olduğu, onarımının ekonomik olmayacağı, sovtaj bedelinin 39.500,00-TL olduğu, bu kapsamda davacının dava konusu trafik kazası sebebiyle zararının 55.500,00-TL olduğu, davalı … tarafından … plakalı araca ait olarak düzenlenen sigorta poliçesinin 20/02/2019-20/02/2020 tarihlerini kapsadığı, poliçe kapsamında araç başına maddi hasar teminatının 36.000,00-TL olduğu, bu çerçevede davalı … şirketinin 30/05/2019 tarihinde vuku bulan dava konusu trafik kazası sebebiyle sigorta teminatı miktarı 36.000,00-TL tutarında sorumlu olduğu, yargılama sırasında alınan raporların taraflar, mahkememiz ve Bölge Adliye Mahkemesinin denetimine uygun ve elverişli şekilde usul ve yasa hükümleri kapsamında düzenlendiği kanaatiyle açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-a)Hasar bedeli talebi yönünden açılan davanın KABULÜNE, 36.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 17/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Şirketinden alınarak davacı …’a verilmesine,
b)Değer kaybı bedeli talebi yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.459,16-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 44,40-TL harç ve 614,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.800,76-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 60,50-TL elektronik tebligat, 16,20-TL tebligat gideri, 174,90-TL posta masrafı, 2.650,00-TL bilirkişi ücreti, 44,40-TL başvurma harcı, 44,40-TL peşin harç ve 614,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplamda 3.604,40-TL yargılama giderinin kabul ret oranı dikkate alındığında 3.603,40-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 1,00-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafın kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca davanın ret oranı dikkate alınarak 10,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulden anlatıldı.18/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır