Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/25 E. 2021/628 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/25 Esas
KARAR NO : 2021/628

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 03/09/2019
KARAR TARİHİ : 08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmeleri düzenlendiğini, bu sözleşmeleri diğer davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, sözleşmenin 15.maddesinde uyuşmazlık halinde davacıya ait defter ve kayıtların bağlayıcı ve kesin delil olacağının kararlaştırıldığını, 12.maddede ise temerrüt faiz oranının belirlendiğini, icra takibine konu edilen alacağın sözleşme hükümlerine uygun şekilde hesaplandığını, sözleşmeler kapsamında davalı şirkete krediler kullandırıldığını, sözleşmenin 11.maddesinin verdiği yetkiye dayanarak kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılara ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamede verilen süreye rağmen davalılarca ödeme yapılmadığını, bunun üzerine icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalıların itirazlarının haksız, yasal dayanaktan yoksun ve kötüniyetli olduğunu bildirmiş, itirazlarının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesini yasal süre içinde sunmamış, bu nedenle cevap dilekçesinde dile getirdiği iddiaları yargılamada dikkate alınmamış, yalnız cevap dilekçesi sunulmaması nedeniyle davalılar davayı ve dava dilekçesinde dile getirilen iddiaları inkar etmiş sayılacağından bu çerçevede cevap dilekçesi ile bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde dile getirdiği iddiaları değerlendirilmiş, davalılar vekili yasal süreden sonra sunduğu cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin, davacı tarafça iddia edildiği miktarda borcunın bulunmadığını, müvekkili davalı kefillerin ise dava konusu borca ilişkin sorumluluklarının bulunmadığını, davaya konu alacağın rehin ile teminat altına alındığını ve İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasında rehinin paraya çevrilmesine ilişkin icra takibi yapıldığını, ayrıca müvekkili davalı şirkete ait … plakalı araç üzerine davacı lehine tesis edilen rehinle ilgili İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasında aracın satış işleminin yapılarak tahsilat sağlandığını, davaya konu kredinin Kredi Garanti Fonuna tabi krediler mahiyetinde olduğunu, her iki icra dosyalarından yapılmış tahsilatlar akabinde bakiye kalan tutarın davacı alacaklı banka tarafından sigorta fonu kapsamında tahsil edildiğini, bu nedenle davacı bankanın alacaklı olmasının mümkün bulunmadığını, TBK’nun 583. maddesinde öngörülmüş kefalet sözleşmesine ilişkin mutlak şekil şartları ile 584. maddesinde öngörülmüş eş muvafakati ile ilgili mutlak gereklilik karşısında davanın gerçek durumu yansıtmadığını, davalı şirketin sorumlu olduğu bir miktarın söz konusu olması halinde dahi diğer davalıların müşterek ve müteselsil kefil olarak bu borçtan sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını bildirmiş, davanın reddine, davacı tarafın kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini, bilirkişi raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesinde ise davanın reddi ile davacı tarafın kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalı borçlu şirket ile davalı gerçek kişi kefil …’ın sekizinde ve tamamında, diğer gerçek kişi kefil davalıların ise beşinde taraf oldukları ve davacı tarafla akdedilen davaya konu genel kredi sözleşmelerinde kararlaştırılan ödeme takvimine uygun olarak ödemelerin yapılmaması gerekçesi ile davacı tarafça hesabın kat edilerek davalı kefil …’ya tebliğ edilememesine, diğer davalılara tebliğ edilmesine rağmen ödenmeyen kredi borcundan kaynaklanan alacağı için davacı bankanın, davalılar hakkında alacağın tahsili amacıyla yaptığı icra takibinde; davalıların borca ve ferilerine itirazlarının iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu icra dosyasında; davacı banka, davalılar hakkında, davaya konu kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağının tahsili için 09/05/2018 tarihinde ilamsız icra yoluyla takip yapmış, davalılar … ve …Şirketi’ne ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen, davalılar … ve …’a ödeme emirleri tebliğ edilememesine rağmen bütün davalılar adına vekilleri tarafından tebliğ edilen ödeme emirleri yönünden yasal süre içinde sunulan 16/05/2018 tarihli borca itiraz dilekçeleri ile davalıların borçlarının bulunmadığı belirtilerek borca ve ferilerine itiraz edilmiş, bu nedenle davalılar hakkındaki takip durmuştur.
İtiraz dilekçelesinin davacı tarafa tebliğ edilmemiş olması nedeniyle dava hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Davalılar … ve …’a ödeme emri tebliğ edilememiş ise de davacı tarafta, bu davalılar hakkında da takibe devam iradesi mevcut olup bu iradenin itirazın iptali davasının açılması ile de ortaya konulduğu dikkate alınarak itirazın bu davalılar yönünden yasal süre içinde yapıldığı ve geçerli olduğu kabul edilmiştir.
Davalı tarafça davaya konu kredinin Kredi Garanti Fonuna tabi krediler mahiyetinde olduğu ve rehin ve ipoteklere dayalı yapılan her iki icra dosyasına ait icra takiplerinden yapılmış tahsilatlar akabinde davacının alacağının kalmadığı iddia edilmiş ise de KGF’ye tabi kredilerle ilgili yapılmış tahsilatların davaya etkili olmadığı, rehinle ipoteklere dayalı icra dosyalarında yapılan tahsilatların mahsubundan sonra hükümde belirlenen miktarlarda davacı alacağının bulunduğu anlaşılmakla aksi yöndeki iddialar haklı görülmemiştir.
Davalı tarafça TBK’nun 583. maddesinde öngörülmüş kefalet sözleşmesine ilişkin mutlak şekil şartları ile 584. maddesinde öngörülmüş eş muvafakati ile ilgili mutlak gerekliliklerin bulunmaması nedeniyle kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu iddia edilmiş ise de; dosyaya örnekleri sunulan davaya konu genel kredi sözleşmesi örnekleri ile bilirkişi raporunda bu konuda yapılan tespitler ve ticaret sicil kayıt örneği birlikte değerlendirildiğinde davalı kefillerin kefaletlerini geçersiz kılacak bir şekil şartı eksikliği ve hatanın somut olayda bulunmadığı,TBK’nun 20.maddesinde belirtilen genel işlem koşullarının kredinin ticari kredi ve tarafların tacir olmaları nedeniyle uygulama yerinin bulunmadığı gibi davalıların her üç davalı kefilin davalı ….Şirketi’nin ortağı ve davalı … ile davalı …’ın aynı zamanda şirket yetkilileri olup TBK’nun 584(son)maddesi hükmü gereğince eşlerinin rızasının alınması gerekmemekle her iki yöndeki iddia haklı görülmemiştir.
Bilirkişi rapor ve ek raporlarında; davacı banka ile davalı şirket, … ve … arasında davaya konu sekiz adet 14/09/2011, 06/12/2011, 09/01/2013, 18/04/2013, 15/01/2014, 05/12/2014, 09/03/2017 tarihli ve toplam 11.180.000,00-TL kefalet limitli genel kredi sözleşmelerinin düzenlendiğini, bu sözleşmelerden 14/09/2011, 06/12/2011, 15/01/2014, 05/12/2014, 09/03/2017 tarihli ve 7.700.000,00-TL kefalet limiti ile beş adet sözleşmeye davalı …’nın müteselsil borçlu ve kefil sıfatıyla taraf olduğunu, davalı kefillerin davalı şirketin ortağı olduklarını, sözleşmenin 12. maddesinde müşterinin temerrüdü halinde temerrüt faiz oranının bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın %50 ilavesi ile bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi tatbik edileceğinin kararlaştırıldığını, ödeme takvimine göre davalılar tarafından 20/12/2017 tarihli sekizinci taksidin ödenmesinden sonra 16/04/2018 ihtar tarihine kadar 07/01/2018, 07/02/2018, 07/03/2018 ve 07/04/2018 tarihli taksitlerin ödenmemesi nedeniyle borcun ihtara konu yapıldığını, kat ihtarı için yasal koşulların ve muacceliyetin oluştuğunu, 16/04/2018 tarihinde kat ihtarnamesinin çekildiğini, davalı … dışındaki diğer davalılara ihtarnamenin 19/04/2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı kefil …’ya ihtarnamenin tebliğ edilemediğini, davalılarca kat ihtarnamesine itiraz edilmediğini, ödeme yapmamaları nedeniyle 21/04/2018 tarihi itibariyle davalıların temerrüdünün oluştuğunu, takip tarihi itibariyle davacının, davalılardan 452.224,93-TL asıl alacak, 31.557,75-TL işlemiş faiz, 1.577,88-TL BSMV alacağı olup, %39 oranında temerrüt faizi talep edebileceğini, dava tarihi itibariyle davacının KGF teminatlı kredi ile ilgili 442.720,20-TL asıl alacak ve 33.740,18-TL faiz ve BSMV ile ihtara konu diğer kredilerle ilgili 273.993,55-TL asıl alacak, 20.881,34-TL faiz ve BSMV alacağı olduğunu bildirmiştir.
Toplanan tüm deliller ve mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi rapor ve ek raporları ile; taraflar arasında davacı banka ile davalı şirket, … ve … arasında davaya konu sekiz adet 14/09/2011, 06/12/2011, 09/01/2013, 18/04/2013, 15/01/2014, 05/12/2014, 09/03/2017 tarihli ve toplam 11.180.000,00-TL kefalet limitli genel kredi sözleşmelerinin düzenlendiği, bu sözleşmelerden 14/09/2011, 06/12/2011, 15/01/2014, 05/12/2014, 09/03/2017 tarihli ve 7.700.000,00-TL kefalet limiti ile beş adet sözleşmeye davalı …’nın müteselsil borçlu ve kefil sıfatıyla taraf olduğu, davalı kefillerin davalı şirketin ortağı oldukları, her üç davalı kefilin davalı ….Şirketi’nin ortağı ve davalı … ile davalı …’ın aynı zamanda şirket yetkilileri olup TBK’nun 584(son)maddesi hükmü gereğince eşlerinin rızasının alınmasının gerekmediği, kredi sözleşmesinin ticari nitelikli olup tarafların tacir olması nedeniyle TBK’nun 20.maddesinde düzenlenen genel işlem koşullarının somut olayda uygulama yerinin olmayıp TBK’nun 583.maddesinde düzenlenen şekil şartları yönünden davalı kefiller için kefaletlerini geçersiz kılacak bir eksik ve hatanın bulunmadığı, sözleşme kapsamında davalı borçlu şirkete kredilerin kullandırıldığı, ödeme takvimine göre 07/01/2018, 07/02/2018, 07/03/2018 ve 07/04/2018 tarihli taksitlerin davalılar tarafından ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilmesi konusunda yasal koşulların ve muacceliyetin oluştuğu, davalıların sözleşmede belirlenen ödeme günlerinde ödeme yapıldığına dair hiçbir bilgi ve belgeyi dosyaya sunmadıkları, bu yönde bir iddiasını dahi dile getirmedikleri gibi ödeme yapıldığına ilişkin bir delil toplanmadığı, davacı tarafça 16/04/2018 tarihinde kat ihtarnamesinin çekilerek, davalı borçlu şirket ile davalı kefiller … ile …’a 19/04/2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı kefil …’ya tebliğ edilemediği, davalılarca kat ihtarnamesine itiraz edilmediği, davalıların ihtarnamede verilen süre içinde ödeme yapmamaları nedeniyle 21/04/2018 tarihi itibariyle temerrüdün oluştuğu, ihtar tarihi itibariyle davacı alacağının 452.224,93-TL asıl alacak, 22.535,87-TL işlemiş faiz ve 1.126,79-TL BSMV olmak üzere 475.887,59-TL olduğu, icra takip tarihi itibari ile ise alacağın 452.224,93-TL asıl alacak, 31.557,75-TL işlemiş faiz, 1.577,88-TL BSMV olmak üzere 485.360,56-TL olarak bilirkişi tarafından hesaplandığı, KGF tarafından davacı bankaya ödemeler yapılmış ise de bu ödemelerin davalıların sorumluluğunu etkilemediği, davacı tarafça aynı kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacak için İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı icra dosyasında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile davalı şirket hakkında yapılan ilamlı takipte ilgili icra müdürlüğü tarafından dosyaya gönderilen 01/03/2021 tarihli yazı ekindeki tahsilat ve reddiyat bilgileri çerçevesinde davaya konu takip tarihinden sonra ve bu davadan önce tahsilatların yapıldığı, yine, İzmir …İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı icra dosyasında ise yine davalı şirket hakkında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı takipte rehin konusu aracın paraya çevrilerek 20/05/2019 tarihinde mahkememizdeki davaya konu takip tarihinden sonra ve bu davadan önce 25.000,00-TL bedelle ihale edildiği, davacı tarafın dava dilekçesinde takip talebi ve ödeme emrinde talep edilen alacaklar üzerinden davalıların itirazının iptalinin talep edildiği, davalı kefil …’ya kat ihtarnamesinin tebliğ edilememesi nedeni ile adı geçen kefilin temerrüt faizinden ve bu faizin BSMV’sinden sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı, rehinin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takiplerinden elde edilen tahsilatların takip tarihi itibariyle talep edilen alacaklardan yasa, usul ve sözleşme hükümlerine göre mahsubunun gerekip bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalara göre davacı bankanın alacağının hesaplanması gerekmekle dava tarihi itibariyle KGF teminatlı kredi ile ilgili alacağın 442.720,20-TL, ihtara konu diğer kredilerle ilgili alacağın 273.993,55-TL olup toplam asıl alacağın 716.713,75-TL olduğu, buna göre ödeme emrinde talep edilen asıl alacağı davacı tarafın talep hakkının bulunduğu, işlemiş faiz ve BSMV yönünden ise KGF teminatlı kredi ile ilgili işlemiş faiz ve BSMV’nin 33.740,18-TL, ihtara konu diğer kredilerle ilgili işlemiş faiz ve BSMV alacağının 20.884,34-TL olmak üzere toplam işlemiş faiz ve BSMV alacağının 54.624,52-TL olup takibin davalı … dışındaki diğer davalılar yönünden 453.243,14-TL asıl alacak ve 54.621,52-TL işlemiş faiz ve BSMV’den oluşan toplam 511.941,30-TL alacak, davalı … yönünden ise yalnız 453.243,14-TL asıl alacak üzerinden devam etmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri doğrultusunda bilirkişi tarafından belirlenen %39 oranında işleyecek faizin ödeme emrinde usul ve yasaya uygun olarak talep edildiği, davalıların belirlenen bu sorumluluk miktarlarına göre alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı ile sorumlu olup alacağın %20’si oranında sorumlu tutulmalarına, davalı tarafça süresinde sunulan cevap dilekçesi ile kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmaması nedeniyle davacı aleyhinde kötü niyet tazminatı hükmü kurulmasına yer bulunmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ve davalıların borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının kısmen iptaline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasında davalıların borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının kısmen iptali ile;
Takibin, davalılar .. Şirketi, … ve … yönünden 453.243,14-TL asıl alacak ile 54.621,52-TL işlemiş faiz ve BSMV olmak üzere toplam 511.941,30-TL,
Davalı …yönünden 453.243,14-TL asıl alacak ile,
İşleyecek faiz için bütün davalılar yönünden hükmedilen asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %39 oranında işleyecek TCMB faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişken oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5’i oranındaki gider vergisi üzerinden devamına,
2-Davacı tarafın tüm davalılar yönünden fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
3-İcra inkar tazminatına konu ödeme emrinde nakdi alacak olarak talep edilen ve hükmedilen 511.941,30-TL toplam alacağın %20’si oranındaki 102.388,26-TL icra inkar tazminatının davalı …yönünden hükmedilen alacak miktarı dikkate alınarak bu alacağın %20′ si oranındaki 90.648,62-TL’ lik bölümünden sorumlu olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40-TL başvurma harcı ile davalı …’nın 30.961,04-TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile 34.970,71-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 42.647,07-TL vekalet ücretinin davalı …’nın 39.712,16-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın reddedilen bölümü için davalılar yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 8.430,76-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeni ile 9/10 ‘unun karşılığı olan 1.188,00-TL’ sinden davalılardan müştereken ve müteselsilen, 1/10 ‘unun karşığı olan 132,00-TL ‘sinin davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan 170,40-TL on adet tebligat gideri, 59,50-TL on bir adet elektronik tebligat gideri, 8,40-TL bir adet müzekkere ve posta gideri, 0,50-TL kep reddiyatı ile 850,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.088,80-TL yargılama giderinden 9/10′ unun karşılığı olan 979,92-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 1/10’unun karşılığı olan 108,88 -TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/09/2021

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)