Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/244 E. 2021/228 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/244 Esas
KARAR NO : 2021/228

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 03/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı arasında 10/09/2018 tarihli dijital ekran (led pano) reklam sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin 30/04/2019 tarihinde 275.000,00-TL+KDV ve 31/05/2019 tarihinde 275.000,00-TL+KDV alacağı ile sözleşmenin 14.maddesi uyarınca taraflarca yarı yarıya ödenmesi gereken 10.665,00-TL damga vergisinin tamamının müvekkili tarafından ödenmesi sebebi ile 5.332,50-TL’lik kısmı için müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, bu alacaklara ilişkin olarak iki adet fatura düzenlenerek gönderildiğini, buna rağmen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine davalı şirkete ihtarname keşide ettiklerini, davalının ihtarnameden sonra 10/06/2019 tarihinde 50.000,00-TL ve 14/06/2019 tarihinde 50.000,00-TL olmak üzere toplam 100.000,00-TL’lik kısmi ödemelerinin olduğunu, kalan kısmının ödenmemesi üzerine bu kez ikinci ihtarnamenin gönderildiğini ve kalan 529.332,50-TL alacağın ödenmesinin talep edildiğini, bu ihtarnameden sonra ise davalı tarafça 28/06/2019 tarihinde 100.000,00-TL’lik kısmi bir ödeme daha yapıldığını, alacağın tamamının ödenmemesi üzerine davaya konu icra takibi yapıldığını, davalının itirazı sonucu takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlandığını, itiraz dilekçesinde yer alan beyanların gerçeğe aykırı olup, alacağın tahsilini geciktirmeye ve engellemeye yönelik olduğunu bildirmiş, davalının borca ve ferilerine ilişkin itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin yerleşim yeri nedeni ile İzmir Mahkemelerinin yetkisiz olup yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacı ile davalı müvekkilinin dava konusu sözleşme öncesinde de ticari ilişkileri olan birbirlerine belli bir süredir hizmet satışı yapan iki tacir olduklarını, yakın tarihte de benzer sözleşme akdedildiğini, sözleşme bedelinin ödendiğini, dava konusu kira sözleşmesine konu led reklam panolarının davalı şirketin kullanımındayken maddi olarak zarara uğradığını, kira sözleşmesi sonrasında kullanılamaz hale geldiğini, bunun üzerine geçmişe dönük ticari ilişkilerinden dolayı hatır ilişkileri de mevcut olan tarafların bir araya gelerek led reklam panolarında meydana gelen zararın davacı şirket tarafından giderilmesi konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, bu anlaşma sonucunda tarafların reklam sözleşmesi uyarınca davalı müvekkilinin ödeyeceği tutarın led reklam panolarının uğramış olduğu hasar ve panonun kullanılamadığı süre için kazanç kaybı tazmini düşüldükten sonra 200.000,00-TL olarak güncellenmesine karar verildiğini, davacı şirket tarafından dava dilekçesinde de açıkça belirtildiği üzere kararlaştırılan ödemelerin davalı müvekkilince gerçekleştirildiğini, davalı müvekkilinin, davacı şirket vasıtasıyla yönlendirildiği başka bir şirket tarafından dolandırıldığını, bunun üzerine taraflar arasında uyuşmazlık çıktığını ve davalı müvekkili şirketin davacı şirketin kusuru sebebiyle yaklaşık 600.000,00-TL tutarında zarara uğradığını, buna rağmen hem davacı şirketin kusuruyla dolandırıldığı tutarı, hem de kira sözleşmesine konu led reklam panosunun uğradığı zararı göz ardı eden müvekkilinin tüm iyi niyetiyle davacı şirkete 200.000,00-TL ödeme yaptığını, çıkan uyuşmazlık sonrasında davacı şirketin daha önce davalı müvekkili ile yapmış olduğu kira sözleşmesi için dava dışı bir firma ile anlaşıp akabinde taraflar arasındaki anlaşmaya rağmen müvekkili aleyhine dava konusu icra takibine giriştiğini, davacı şirketin açıkça toplam alacağı olduğunu iddia ettiği tutarı belirtmesine rağmen 24/05/2019 tarihli ihtarname ile toplam alacağı talep etmediği, davacı şirket tarafından keşide edilerek müvekkiline gönderildiği belirtilen fatura tarihlerinin ihtarname tarihlerinden çok daha sonra olduğunu, tek başına bu hususun bile davacı şirketin taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak müvekkilinden haksız kazanç elde etme saikini ortaya koyduğunu, bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için kanunun aradığı başlıca şartın haksız olarak yapılan bir itirazın varlığı olup alacağın likit olmaması halinin itirazı haklı kılacağını, bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, icra takibinin kötü niyetli ve haksız olarak yapılması nedeni ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini bildirmiş, davanın usulden ve esastan reddine, davacının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında düzenlenen varlığı ve içeriği uyuşmazlık konusu olmayan 10/09/2018 tarihli dijital ekran (led pano) reklam sözleşmesi nedeni ile davacı tarafça ödenmediği iddia edilen ve icra takibine konu edilen sözleşmeden kaynaklanan alacak bölümünün tahsili için davacının, davalı hakkında yaptığı icra takibinde davalının, borca ve ferilerine itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu icra dosyasında davacı, davalı hakkında davaya konu sözleşmeden kaynaklanan alacağının tahsili için ilamsız icra yoluyla takip yapmış, ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süre içinde davalı adına vekili tarafından sunulan itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisi ile borca ve ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle davalı hakkındaki takip durmuştur.
Dava, İİK’nun 67(1) maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
İtirazın iptali davalarında icra dairesinin yetkisine itiraz edildikten sonra mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi halinde İ.İ.K’nun 50. maddesi hükmü göz önünde tutularak öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığının belirlenmesi halinde icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın iptaline karar verildikten sonra mahkemenin kendi yetkisini incelemesi gerekmektedir.
Yetkili icra dairesinde takip yapılması, geçerli bir icra takibinin varlığı yönünden zorunlu olup bu durum itirazın iptali davalarında dava şartlarından biridir. İcra müdürlüğünün yetkili olduğunu resen inceleme yetkisinin bulunmaması nedeniyle, bu dava şartı mahkeme tarafından resen gözetilmek zorundadır.
Somut olayda, davalı tarafça borca itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine, cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine itiraz edilmiştir. Davalı tarafça davalı şirketin yerleşim yeri adresi nedeniyle İstanbul Anadolu İcra Daireleri ile Mahkemelerinin yetkili olduğu iddia edilerek icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de; taraflarca varlığı ve içeriği uyuşmazlık konusu olmayan davaya ve icra takibine dayanak 10/09/2018 tarihli dijital ekran (led pano) reklam sözleşmesinin 13. maddesinde uyuşmazlıkların çözümünde İzmir Mahkemeleri ile İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğunun kararlaştırılmış olması nedeniyle yetki sözleşmesinin geçerli olduğu dikkate alınarak İzmir İcra Müdürlükleri ile İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla davalı tarafın icra dairesinin yetkisine ilişkin olarak yaptığı itirazın iptaline karar verilmiş, mahkememizin yetkisine ilişkin yaptığı itiraz aynı nedenle haklı bulunmamakla yetkisizlik kararı verilmemiş, dava esastan incelenmiştir.
Toplanan tüm deliller ve mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu ile; taraflar arasında davaya konu 10/09/2018 tarihli dijital ekran (led pano) reklam sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşmenin varlığı ve içeriği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, sözleşme gereği reklam panolarının davalı şirket tarafından kullanımı karşılığında davalının sözleşmede kararlaştırılan bedeli ödemeyi üstlendiği, davalı tarafça 10/06/2019 tarihinde 50.000,00-TL, 14/06/2019 tarihinde 50.000,00-TL ve 28/06/2019 tarihinde 100.000,00-TL olmak üzere toplam 200.000,00-TL ödeme yapıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, ancak sözleşme gereği davacı tarafın ödemesi gereken toplam sözleşme bedelinin KDV dahil 31/10/2018 tarihinde 191.750,00-TL, 31/12/2018 tarihinde 191.750,00-TL, 28/02/2019 tarihinde 295.000,00-TL, 30/04/2019 tarihinde 324.500,00-TL, 31/05/2019 tarihinde 324.500,00-TL olarak kararlaştırıldığı, bunun yanında tarafların sözleşmenin 14.maddesinde damga vergisinin yarı yarıya ödeneceği konusunda anlaştıkları, damga vergisinin 10.665,00-TL olarak tamamının 26/10/2018 tarihinde davacı şirketin banka hesabından ödendiği, davacı tarafça 07/05/2019 tarihinde 30/04/2019 tarihli ödeme için 324.500,00-TL ödeme taksiti ile 5.332,50-TL damga vergisinden oluşan 329.832,50-TL’lik faturanın tanzim edildiği, buna karşın davalıya keşide edilen 24/05/2019 tarihli ihtarnamede alacağın 304.832,50-TL olarak belirtilip talep edildiği, ihtarnameden sonra davalı tarafça 50.000,00’er TL’lik iki ödemenin yapıldığı, davacı tarafın 31/05/2019 vade tarihli 224.500,00-TL alacağı için fatura düzenleyip ilk ödemeden kalan 204.832,50-TL olduğunu bildirdiği alacağıyla birlikte 529.332,50-TL alacağın ödenmesi istemli 24/06/2019 tarihli ihtarnameyi keşide ettiği, ihtarnamenin 26/06/2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ihtarnameden sonra 100.000,00-TL’lik ödemenin yapıldığı, buna göre davacı tarafın sözleşme kapsamında talep ettiği alacak miktarının 429.332,50-TL olduğu, davacının bu miktar asıl alacak ile işlemiş faiz ve ihtarname masraflarını konu ederek toplam 435.995,66-TL alacak üzerinden icra takibine geçtiği, icra takibine konu edilen asıl alacak miktarının davalının yaptığı 200.000,00-TL ödeme ile sözleşmede ödenmesi kararlaştırılan sözleşme bedeli toplamının 1.327.500,00-TL olması karşısında miktar itibariyle talep edilebilir olduğu, davalı taraf sözleşmeye konu panolarda meydana gelen arızalar nedeniyle yalnız 200.000,00-TL ödeme yapılacağı, bunun dışında davacı tarafça sözleşme bedeli talep edilmeyeceği iddiasında bulunmuş ise de bu iddiasını usul ve yasaya uygun yazılı delillerle kanıtlayamadığı gibi hiçbir delil ve belge sunmaması nedeni ile iddianın dikkate alınmasının mümkün bulunmadığı, davacı tarafın davalı tarafa keşide ettiği 24/06/2019 tarihli ikinci ihtarnamenin davalı tarafa 26/06/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olması ve ihtarnamede ödeme için üç günlük süre verilmesi nedeniyle 29/06/2019 tarihinden itibaren takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, tarafların tacir olması ve davaya konu alacağın ticari iş niteliğinde bulunması nedeniyle davacı tarafça ticari işlerde uygulanan avans talebinin usul ve yasaya uygun olduğu, bilirkişi tarafından hesaplanan işlemiş faiz tutarının 6.053,10-TL olup davacı tarafça icra takibine konu edilen iki ihtarname masrafının da talep edilebileceği dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ve davalının borca ve ferilerine ilişkin itirazının kısmen iptali ile takibin; 429.332,50-TL asıl alacak, 6.053,10-TL işlemiş faiz, 229,58-TL ihtarname masrafı ve 243,58-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 435.858,76-TL asıl alacak ile işleyecek faiz yönünden yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere asıl alacağa işleyecek yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına, davanın kısmen reddi ile; davacı tarafın fazlaya ilişkin 136,90-TL işlemiş faiz isteminin reddine, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiği anlaşılmakla asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, davalı tarafça kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de reddedilen işlemiş faiz yönünden davacının kötü niyetle hareket etmediği, davalı tarafın bu yöndeki iddiasını kanıtlayamadığı göz önünde tutularak davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının davaya konu İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında borca ve ferilerine ilişkin itirazının kısmen iptali ile takibin; 429.332,50-TL asıl alacak, 6.053,10-TL işlemiş faiz, 229,58-TL ihtarname masrafı ve 243,58-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 435.858,76-TL asıl alacak ile,
İşleyecek faiz yönünden yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere asıl alacağa işleyecek yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına,
2-Davanın KISMEN REDDİ ile;
Davacı tarafın fazlaya ilişkin 136,90-TL işlemiş faiz isteminin reddine,
3-429.332,50-TL asıl alacağın %20’si oranındaki 85.866,50-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafın kötü niyet tazminatın isteminin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 29.773,51-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.265,74-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 24.507,77-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça peşin yatırılan 5.265,74-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 38.842,94-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen bölümü için davalı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 136,90-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca haklılık durumuna göre taraflardan tahsili gereken yargılama gideri niteliğindeki arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranları dikkate alınarak 2.999/3.000 ‘inin karşılığı olan 1.319,56-TL’sinden davacının, 1/3.000 ‘nin karşılığı olan 0,44-TL ‘sinden ise davalının sorumlu olması kaydı ile 1.320,00-TL arabuluculuk ücretine ilişkin yargılama giderinin davacı ve davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 43,00-TL sekiz adet elektronik tebligat gideri, 35,20-TL iki adet tebligat gideri, 0,50-TL kep reddiyatı, 34,20-TL dosya masrafı posta gidiş ücretinden oluşan toplam 157,30-TL yargılama giderinden 2.999/3.000 ‘inin karşılığı olan 157,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1/3.000 ‘inin karşılığı olan 0,05-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı tarafından peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/03/2021

Başkan …
e-imzalı✍
Üye …
e-imzalı✍
Üye …
e-imzalı✍
Katip …
e-imzalı✍