Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/229 E. 2021/684 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/229
KARAR NO : 2021/684

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’nun sürücüsü olduğu, …’ın ruhsat sahibi olduğu, … Sigorta A.Ş. Şirketi tarafından trafik sigorta poliçesi yapılmış olan … plakalı aracın 12.03.2019 tarihinde müvekkiline ait … plakalı … marka araca çarptığını, kaza tespit tutanağında … plakalı aracın 4100 kusurlu olduğunu, … marka müvekkili aracın Frigofirik Soğutuculu olduğunu, ticari olarak kullanıldığını, aracın tamir için … yetkili servisine götürüldüğünü, tamiratın 5.222,57-TL ve 23.383,66-TL olmak üzere iki fatura ile toplam 28.606,23-TL olduğunu, bunun yanı sıra aracın frigo soğutuculu olması nedeniyle … Yetkili Bayince aracın izalasyon sökme takma, ilave kapı, soğutucu sökme takma, ve gaz servisi için haricen 10.030,00-TL’lik fatura düzenlendiğini, tamir sürecinde aracın kullanılamadığını, tamirinin tamamlanmasının birkaç ayı bulduğunu, bu günler mahrum kalınan karşılık tazminatının ödenmesi gerektiğini, belirterek yukarıda arz olunduğu gibi fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalma kaydıyla şimdilik müvekkili araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 38.636,23-TL tazminatın poliçe limit ve sınırları dahilinde kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, meydana gelen 1.000,00-TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, aracın onarımı sürecince mahrum kalınan ticari kaybın karşılığı olarak 100,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … ve … “dan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın ZMMS Trafik poliçesinin müvekkili şirketçe düzenlendiğini, sigortalı aracın davacıya ait … plakalı araçla maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, eksperler tarafından düzenlenen raporun delil niteliğinde olduğunu, eksper raporuna göre hasar ödemesi yapılarak ilgili kanunlara göre tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, ihbar tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu olduklarını, kusur oranının bilirkişi marifeti ile tespitinin gerektiğini, kusur oranı tespit edilmeden tazminat ödenemeyeceğini, hasar dosyası açıldığını celbi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak fotokopisi,
2-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 27/03/2018/2019 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı … Limited Şirketi tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda varsa açılan hasar dosyası,
3-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
4-27/03/2018 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı,
5-… ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
6-… plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
7-Tanık beyanları,
8-İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma sayılı dosyası,
9-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin 21/12/2020 havale tarihli raporları,
10-İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinin 21/06/2021 havale tarihli raporları,
11-07/09/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi,
12-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 12/03/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı … Limited Şirketi’ne ait … plakalı araçta meydana gelen hasar, hasar nedeniyle oluşan değer kaybı ve aracın kullanılmasından kaynaklı olarak mahrum kalınan kar bedellerinin belirlenmesi ile belirlenen hasar bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, değer kaybı ve mahrum kalınan kar bedellerinin ise davalılar… ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır.Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
07/07/2020 tarihli duruşmada beyanı alınan davalı tanığı …, davalı …’in eşi olduğunu, dava konusu trafik kazası gerçekleştiğinde olay mahallinde olduğunu, eşi … ile beraber kendilerine ait aracın içerisinde ilerlerken arkadan bir araç kendilerine çarptığını, kazadan sonra eşinin araçtan indiğini, kendisinin ise araçta oturmaya devam ettiğini, yoğun bir şekilde yağmur yağışı olduğunu, bir anda kazanın olduğu yerde kalabalık oluştuğunu, eşinin yük taşıdığı fabrikayı arayarak kaza yaptığını söylediğini, bunun üzerine fabrikadan da gelenler olduğunu, kazanın resmini çektiklerini, daha sonra eşinin bir kağıdı imzaladığını gördüğünü, kendisi arabaya geldiğinde ne olduğunu sorduğunu, eşinin çok yağmur yağdığı için başka bir yerde buluşup tutanağı dolduracaklarını kendisine söylediğini, daha sonra eşinin kendilerini fabrikaya bıraktığını, daha sonra karşı taraf ile buluşmayı kararlaştırdıkları yere gittiğini, karşı tarafın eşinin telefonlarını açmadığını belirtmiştir.
07/07/2020 tarihli duruşmada beyanı alınan davalı tanığı … ise, davalı …’in iş yerinden arkadaşı olduğunu, dava konusu trafik kazası gerçekleştiğinde kendisinin çalıştığı fabrikada olduğunu, davalı …’in çalıştığı fabrikaya yük taşıdığını, davalı …’in fabrikayı arayarak kaza yaptığını haber verdiğini, kaza yaptığı için yüklemeye daha sonra geleceğini söylediğini, kendilerinin de iş yerinden arkadaşı olan … ile birlikte kaza mahalline gittiklerini, gittikleri sırada kaza mahallinin fotoğrafları çekiliyor olduğunu, fotoğraflar çekildikten sonra araçlar trafiğin daha çok sıkışmaması için kenara çekildiğini, trafik kazası tespit tutanağına imzalar atıldığını, tarafların kazanın gerçekleştiği yerden 3 km ileride olan Kuşçuburun köyünde buluşarak tutanağı doldurmayı kararlaştırdıklarını, …’in telefonunu verdiğini, daha sonradan … kararlaştırılan yere gittiğinde karşı taraf orada olmadığını söylemiştir.
07/07/2020 tarihli duruşmada dinlenilen davalı tanığı …, davalı …’in iş yerinden arkadaşı olduğunu, dava konusu trafik kazası gerçekleştiğinde kendisinin çalıştığı fabrikada olduğunu, kaza yeri ile fabrikanın yürüme mesafesi ile 5 dakika olduğunu, davalı …’in fabrikayı arayarak kaza yaptığını haber verdiğini, kaza mahalline gittikleri sırada olayın gerçekleşmiş olduğunu, kazadan dolayı trafikte bir yoğunlaşma olduğunu, tarafların trafiğin bir an önce açılması amacıyla trafik kazası tutanağını imzaladıklarını, sonra kendilerinin trafiği açtıklarını, nasıl olsa elimizde fotoğraflar var diye düşündüklerini, tutanağın sadece imzalandığını, tarafların tutanağı daha sonra dolduracaklarını kararlaştırdıklarını, sonra kendilerinin fabrikaya gittiklerini, daha sonra duyduğu kadarıyla tarafların buluşamadıklarını ve tutanağın kazanın gerçekleştiğinden daha farklı bir şekilde doldurulmuş olduğunu beyan etmiştir.
Yukarıda yer verilen davalı … tanıkları tarafından, olay mahallinde trafik sıkışıklığının giderilmesi amacıyla trafik kazası tespit tutanağının sadece imzalandığı ve olay anlatımının daha sonra tutanağa geçilmesi hususunda taraflarca anlaşılarak olay yerinden uzaklaşıldığı ve trafik kazası tespit tutanağının olayın oluşundan farklı bir şekilde anlatılarak tutanağa yazıldığı beyan edilmiş ise de, dava dilekçesine ekli bulunan 27/03/2018 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağının davalı … tarafından imzalandığının davalı tarafın kabulünde olduğu, trafik kazası tespit tutanağında yer alan olay anlatımının daha sonradan olayın oluşundan farklı bir şekilde doldurulduğu hususunda soyut tanık beyanları dışında herhangi bir delil ibraz edilemediği göz önünde bulundurulduğunda, olayın oluş şeklinin farklı bir şekilde tutanağa geçildiği iddiasının ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 12/03/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan davacıya ait … plakalı araca ait tramer kaydı ile sair deliller göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü … ile … plakalı araç sürücüsü …’nin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu trafik kazasına sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı, ikame araç bedeli ve hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el piyasa değeri arasındaki fark esas alınmak suretiyle, hasar dosyası içeriğinde yer alan ekspertiz raporları ve tamir evrakları da göz önünde bulundurularak dava konusu trafik kazası sonucunda davacıya ait araçta oluştuğu iddia edilen hasarın trafik kazası ile uyumlu olup olmadığı, tamir evraklarında yer alan tamir bedelinin trafik kazası sonucunda oluşan hasar miktarı ile uyumlu olup olmadığı da belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 21/12/2020 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesi açısından … plakalı araç sürücüsü …’nun sola dönüş kurallarını ihlal ettiğini, … plakalı kamyonet sürücüsü …’nin aktif kaçınma davranışı sergilemediğini, dava konusu aracın hasar onarım bedelinin 38.626,23-TL olduğunu, davacı şirkete ait aynı mahiyetteki bir aracın günlük 250,00-TL bedelle temin edilebileceğini, 15 günlük makul onarım süresi dikkate alındığında ikame araç bedelinin 3.750,00-TL olduğunu, dava konusu aracın kaza öncesindeki hasarsız ikinci el değerinin 82.000,00-TL olduğunu, dava konusu trafik kazası sonrasındaki hasarlı ikinci el değerinin ise 75.500,00-TL olduğunu, kaza neticesinde dava konusu araçta oluşan hasar sebebiyle aracın değer kaybı bedelinin 6.500,00-TL olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, dosyanın İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşacak heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 12/03/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan davacıya ait … plakalı araca ait tramer kaydı, bilirkişi heyetinin 21/12/2020 havale tarihli raporları ile sair deliller göz önünde bulundurularak,… plakalı araç sürücüsü … ile … plakalı araç sürücüsü …’nin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu trafik kazasına sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı, ikame araç bedeli ve hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el piyasa değeri arasındaki fark esas alınmak suretiyle, hasar dosyası içeriğinde yer alan ekspertiz raporları ve tamir evrakları da göz önünde bulundurularak dava konusu trafik kazası sonucunda davacıya ait araçta oluştuğu iddia edilen hasarın trafik kazası ile uyumlu olup olmadığı, tamir evraklarında yer alan tamir bedelinin trafik kazası sonucunda oluşan hasar miktarı ile uyumlu olup olmadığı da belirlenerek taraf vekillerinin bilirkişi heyetinin 21/12/2020 havale tarihli raporlarına karşı itirazları da değerlendirilerek düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş, bilirkişi heyetinin 21/06/2021 tarihli raporlarında sonuç olarak, dava konusu trafik kazasının gerçekleşmesinde … plakalı araç sürücüsü …’nun %85 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı kamyonet sürücüsü …’nin %15 oranında kusurlu olduğunu, dava konusu aracın hasar onarım bedelinin 38.626,23-TL olduğunu, davacı şirkete ait aynı mahiyetteki bir aracın günlük 250,00-TL bedelle temin edilebileceğini, 15 günlük makul onarım süresi dikkate alındığında ikame araç bedelinin 3.750,00-TL olduğunu, dava konusu aracın kaza öncesindeki hasarsız ikinci el değerinin 82.000,00-TL olduğunu, dava konusu trafik kazası sonrasındaki hasarlı ikinci el değerinin ise 75.500,00-TL olduğunu, kaza neticesinde dava konusu araçta oluşan hasar sebebiyle aracın değer kaybı bedelinin 6.500,00-TL olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Davacı vekili 07/09/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesinde, dava dilekçesinde değer kaybı bedeli yönünden 1.000,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 5.525,00-TL’ye, ikame araç bedeli yönünden 100,00-TL olarak belirttikleri dava değerini ise 3.187,50-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırmış olduğu görülmektedir.
Her iki bilirkişi heyeti raporunun aynı doğrultu ve mahiyette yapılan tespit ve belirlemeler çerçevesinde tanzim edildiği ve raporların birbirini doğruladığı göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları doğrultusunda dava konusu trafik kazasının … plakalı araç sürücüsünün %85 oranında asli, … plakalı araç sürücüsünün %15 oranında tali kusuru neticesinde meydana geldiği, kaza sebebiyle araçta oluşan hasar onarım bedelinin 38.626,23-TL olduğu, aracın makul tamirat süresinin 15 gün olduğu, aynı mahiyetteki bir aracın günlük 250,00-TL bedelle temin edilebileceği ve bu kapsamda ikame araç bedelinin 3.750,00-TL olduğu, araçta oluşan hasar sebebiyle meydana gelen değer kaybı bedelinin ise 6.500,00-TL olduğu mahkememiz nezdinde kabul görmüş ve kusur oranları da göz önünde bulundurularak bilirkişi raporlarında tespit edilenj bedeller üzerinden hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları kapsamında dolaylı zarar mahiyetinde bulunan ikame araç bedeli yönünden sorumluluğu bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak fotokopisi, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 27/03/2018/2019 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı … Limited Şirketi tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda varsa açılan hasar dosyası, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 27/03/2018 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı, … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, tanık beyanları, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma sayılı dosyası, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin 21/12/2020 havale tarihli raporları, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinin 21/06/2021 havale tarihli raporları, 07/09/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu uyuşmazlığın 12/03/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı … Limited Şirketi’ne ait … plakalı araçta meydana gelen hasar, hasar nedeniyle oluşan değer kaybı ve aracın kullanılmasından kaynaklı olarak mahrum kalınan kar bedellerinin belirlenmesi ile belirlenen hasar bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, değer kaybı ve mahrum kalınan kar bedellerinin ise davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili taleplerine ilişkin olduğu, her ne kadar davalı tarafça olay mahallinde trafik sıkışıklığının giderilmesi amacıyla trafik kazası tespit tutanağının sadece imzalandığı ve olay anlatımının daha sonra tutanağa geçilmesi hususunda taraflarca anlaşılarak olay yerinden uzaklaşıldığı ve trafik kazası tespit tutanağının olayın oluşundan farklı bir şekilde anlatılarak tutanağa yazıldığı iddia edilmiş ise de, dava dilekçesine ekli bulunan 27/03/2018 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağının davalı … tarafından imzalandığının davalı tarafın kabulünde olduğu, trafik kazası tespit tutanağında yer alan olay anlatımının daha sonradan olayın oluşundan farklı bir şekilde doldurulduğu hususunda soyut tanık beyanları dışında herhangi bir delil ibraz edilemediği göz önünde bulundurulduğunda, olayın oluş şeklinin farklı bir şekilde tutanağa geçildiği iddiasının ispatlanamadığı, bilirkişi heyetinin 21/12/2020 havale tarihli raporlarında dava konusu trafik kazasının meydana gelmesi açısından … plakalı araç sürücüsü …’nun sola dönüş kurallarını ihlal ettiğini, … plakalı kamyonet sürücüsü …’nin aktif kaçınma davranışı sergilemediğini, dava konusu aracın hasar onarım bedelinin 38.626,23-TL olduğunu, davacı şirkete ait aynı mahiyetteki bir aracın günlük 250,00-TL bedelle temin edilebileceğini, 15 günlük makul onarım süresi dikkate alındığında ikame araç bedelinin 3.750,00-TL olduğunu, dava konusu aracın kaza öncesindeki hasarsız ikinci el değerinin 82.000,00-TL olduğunu, dava konusu trafik kazası sonrasındaki hasarlı ikinci el değerinin ise 75.500,00-TL olduğunu, kaza neticesinde dava konusu araçta oluşan hasar sebebiyle aracın değer kaybı bedelinin 6.500,00-TL olduğunu mütalaa ettikleri, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinin ise 21/06/2021 tarihli raporlarında dava konusu trafik kazasının gerçekleşmesinde … plakalı araç sürücüsü …’nun %85 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı kamyonet sürücüsü …’nin %15 oranında kusurlu olduğunu, dava konusu aracın hasar onarım bedelinin 38.626,23-TL olduğunu, davacı şirkete ait aynı mahiyetteki bir aracın günlük 250,00-TL bedelle temin edilebileceğini, 15 günlük makul onarım süresi dikkate alındığında ikame araç bedelinin 3.750,00-TL olduğunu, dava konusu aracın kaza öncesindeki hasarsız ikinci el değerinin 82.000,00-TL olduğunu, dava konusu trafik kazası sonrasındaki hasarlı ikinci el değerinin ise 75.500,00-TL olduğunu, kaza neticesinde dava konusu araçta oluşan hasar sebebiyle aracın değer kaybı bedelinin 6.500,00-TL olduğunu mütalaa ettikleri, davacı vekili 07/09/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesinde, dava dilekçesinde değer kaybı bedeli yönünden 1.000,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 5.525,00-TL’ye, ikame araç bedeli yönünden 100,00-TL olarak belirttikleri dava değerini ise 3.187,50-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırmış olduğu, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve birbiri ile aynı doğrultuda hazırlanan raporları doğrultusunda dava konusu trafik kazasının … plakalı araç sürücüsünün %85 oranında asli, … plakalı araç sürücüsünün %15 oranında tali kusuru neticesinde meydana geldiği, kaza sebebiyle araçta oluşan hasar onarım bedelinin 38.626,23-TL olduğu, aracın makul tamirat süresinin 15 gün olduğu, aynı mahiyetteki bir aracın günlük 250,00-TL bedelle temin edilebileceği ve bu kapsamda ikame araç bedelinin 3.750,00-TL olduğu, araçta oluşan hasar sebebiyle meydana gelen değer kaybı bedelinin ise 6.500,00-TL olduğu, davacı tarafın iddialarını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispat ettiği kanaatiyle, kusur oranları dikkate alınarak açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hükmün tashihi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 304. maddesinde; ”Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.
Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarıdaki madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların mahkemece re’sen veya tarafların talepleri üzerinde düzeltilebileceği belirtilmiştir.
Her ne kadar mahkememizce kurulan hükmün 1-c. fıkrasında davacı şirketin unvanının sehven farklı bir şirket unvanın yazılması suretiyle ”davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine verilmesine” ibaresine yer verilmiş ise de, bahsi geçen hususunun basit, açık ve anlaşılabilir maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmakla, hükmün 1-c. Fıkrasında yer alan ”davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine verilmesine” ibaresinin ”davacı … Limited Şirketine verilmesine” şeklinde tashihine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-a)Hasar bedeline yönelik talebin KISMEN KABULÜNE, 32.840,80-TL maddi tazminatın davalılar … ile … yönünden tazminatın tamamından sorumlu olarak haksız fiili tarihi olan 12/03/2019 tarihinden, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden ise poliçe limiti olan 36.000,00-TL ile sınırlı olmak kaydıyla rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 30/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … Limited Şirketine verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
b)Değer kaybı bedeline yönelik talebin KABULÜNE, 5.525,00-TL maddi tazminatın haksız fiili tarihi olan 12/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … Limited Şirketine verilmesine,
c)İkame araç bedeline yönelik talebin KABULÜNE, 3.187,50-TL maddi tazminatın haksız fiili tarihi olan 22/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile …’ndan tahsili ile davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.838,50-TL karar ve ilam harcından, 678,60-TL peşin harç ve 130,01-TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 2.029,89-TL karar ve ilam harcının (davalı … Sigorta Anonim Şirketi 1.434,75-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 110,00-TL elektronik tebligat, 219,60-TL normal tebligat, 115,10-TL posta masrafı, 1.800,00-TL talimat bilirkişi ücreti, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 44,40-TL başvurma harcı, 678,60-TL peşin harç ve 130,01-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.097,71-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak 3.596,16-TL yargılama giderinin (davalı … Sigorta Anonim Şirketi 2.842,12-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … Limited Şirketine verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca davanın kabul oranı dikkate alınarak 6.201,93-TL nispi vekalet ücretinin (davalı … Sigorta Anonim Şirketi 4.901,51-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … Limited Şirketine verilmesine,
5-Davalılar … ve … Sigorta Anonim Şirketinin kendilerini vekille temsil ettirdikleri göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca davanın ret oranı dikkate alınarak 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve … Sigorta Anonim Şirketine verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … ile davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin yokluklarında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/09/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

TASHİH ŞERHİ

Her ne kadar mahkememizce kurulan hükmün 1-c. fıkrasında davacı şirketin unvanının sehven farklı bir şirket unvanın yazılması suretiyle ”davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine verilmesine” ibaresine yer verilmiş ise de, bahsi geçen hususunun basit, açık ve anlaşılabilir maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmakla, hükmün 1-c. Fıkrasında yer alan ”davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine verilmesine” ibaresinin ”davacı… Limited Şirketine verilmesine” şeklinde tashihine karar verilmiştir.

Katip 243381 Hakim 193686
¸

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.