Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/199 E. 2022/381 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/199
KARAR NO : 2022/381

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/09/2019
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’un … günü sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile giderken yol üzerinde yürüyen …’ya çarparak ölümüne sebebiyet verdiği, davalının müteveffanın … Devlet Hastanesine kaldırılmasından hemen sonra kaçarak alkol muayenesine girmediği, bu nedenle olay anında alkollü olup olmadığının tespit edilemediği, olay anında, hız sınırını aşmak suretiyle emniyetli sürüş kabiliyetini yitiren davalının olayın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, ancak; Alaşehir … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/…Esas …/… karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında alınan kusur raporunda, davalının tali kusurlu olduğu belirtilerek gerçeğe aykırı kanaat bildirildiği, ceza yargılamasında alınan kusura ilişkin bilirkişi raporunun hukuk mahkemesini bağlamayacağı, yapılacak tahkikat neticesinde, kusur durumunun değişeceğinden kuşkuları bulunmadığı, yargılama sırasında ortaya çıkacak kusur durumu ve toplanacak diğer delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle yapılacak aktüerya hesabı neticesinde dava değerini belirlemek kaydıyla, harca esas değer olarak davacı … için 500,00-TL, davacı … için 500,00-TL olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminat alacağın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, maddi tazminata ilişkin davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesine, davacı … (anne) için 30.000,00-TL, davacı … (baba) için 30.000;00-TL, davacı … (kardeş) için 15.000,00-TL, davacı … (kardeş) için “15.000,00-TL, davacı … (kardeş) için 15.000,00-TL olmak üzere toplam 105,000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … …’tan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … … muhabere ile gönderdiği cevap dilekçesinde, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğunu, davayı esastan da kabul etmediklerini, davacı tarafın tazminat haklarını ilgili sigortadan aldığını, istenen rakamların çok fahiş olduğunu, kaldıki başlangıçta kendilerinin kusurları olmadığını, kusur olup olmadığından dolayı dosyanın Adli Tıp’a gönderilmesi gerektiğini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, … tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazası neticesinde davacıların desteği …’nın vefatı nedeniyle davacıların destekten mahrum kalıp kalmadıkları, murisin vefatı nedeniyle desteğinden yoksun kaldığı iddia edilen davacıların destekten yoksun kalma tazminat bedellerinin belirlenmesi ve maddi tazminat bedellerinin ZMMS kapsamında tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, manevi tazminat bedellerinin ise davalı … …’tan tahsili talebine ilişkindir
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Trafik kazası, bir kişinin ölümü sonucunu doğurabilir. Böyle bir durumda, bazı kişiler onun ekonomik desteğinden, malî yardım ve bakımından yoksun kalabilirler. İşte; ölenin destek ve yardımından yoksun kalanlarının uğradıkları bu zarara, destek kaybından doğan zarar denir.
Destekten yoksun kalma zararı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinde yer almaktadır.
“Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:
1. Cenaze giderleri.
2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” şeklinde düzenlenmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilmesi için diğer bir şart, destekten yoksun kalma zararından bir sorumluluk doğmasıdır. Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatında üç tür sorumluluk bulunmaktadır. Haksız fiil sorumluluğu, tehlike sorumluluğu ve sözleşmeden doğan sorumluluktur.
Bir motorlu aracın işletilmesinden doğan sorumluluk ise tehlike sorumluluğudur. İşletenin sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 85. maddesinde düzenlenmiştir. 85. maddeye dayalı sorumluluktan bahsedebilmesi için sorumlu olacak kişinin öncelikle KTK’nın 3. maddesinde tanımlanan “işleten” sıfatına haiz olması gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesine göre, “İşleten, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya relini gibi hallerde kiracı, ariyet ve rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.”
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde işletenin hukukî sorumluluğunu üstlenen ve sigorta sözleşmesi teminat kapsamında olan tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dâhilinde karşılamakla yükümlü olan sigortaya karayolu motorlu araçlar malî sorumluluk sigortası denilmektedir.
Zorunlu malî sorumluluk sigortasının “Kapsama Giren Teminat Türleri” başlıklı A.5. maddesinin (ç) bendinde “Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı” ; “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde ölen kişi esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre zorunlu malî sorumluluk sigortası, üçüncü kişinin ölümü dolayısı ile destekten yoksun kalanların zararlarını teminat altına almaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesine göre bir motorlu aracın işletilmesi sırasında üçüncü kişilere verilen zarardan işleten sorumludur. Sigortacı ise bu sorumluluğu üstlenmektedir. Bu nedenle Genel Şartların A.2 maddesinin (d) bendi, A.3 maddesinin 1. fıkrası ve A.5 maddesinin (ç) bendinde yer alan “üçüncü kişi” işletene göre belirlenecektir. Bir başka deyişle sigortacı işletene göre üçüncü kişi olan kişilerin ölmesi veya yaralanması veya malına zarar gelmesi durumunda işletenin bu sorumluluğunu üstlenmektedir.
Öncelikle davalı sigorta şirketinden dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak hasar dosyası ve poliçenin bir sureti ile başvuru ve davacılara yapılan ödeme evrakları getirtilerek dosyamız arasına eklenmiş, incelenen … tarihli ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağında kazaya karışan aracın trafik tescil kaydına göre …’a ait … plakalı araç olduğu, … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 20/01/2016 ile 20/01/2017 tarihlerini kapsar ZMMS sigortalı olduğu belirlenmiştir.
Alaşehir …Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/…Esas, …/… Karar sayılı dosyası aslı ile … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas, …/… Karar sayılı dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelenmiştir.
Kusur durumunun belirlenmesine yönelik talimat ile beyanı alınacak olan davacı tanığı …’ın adresten ayrıldığından tebligatın iade olduğu, davacı vekilinin ceza dosyası içerisindeki tanık beyanları kafi görülerek dinlenilmesinden vazgeçilme talebi yerinde görülerek dinlenilmesine gerek görülmediği, tanığın ceza dosyasında keşif mahallinde dinlenildiği, olay günü arkadaşıyla Sarıgöl istikametine doğru giderken … Oto’nun önünde kaldırımda otobüs bulunduğundan kaldırımdan yürünemeyeceği için yola geçtikleri, arkadaşının 1 metre mesafe ile yürüdüğü, aracın arakadan gelerek arkadaşına çarptığı, orta refüjde ışık yanmadığı, o tarihte birlikte 1 litre şarap ve 1 litre viski içtikleri şeklinde, diğer davacı tanığı … ise kazanın olduğu yerin kendisinin işyerine 100 metre mesafede olduğu, fren sesi ve çarpma sesi gelince dükkanından dışarı çıktığı, çıktığında arabanın içinden insanların indiği ancak kaç kişi olduğunu hatırlamadığı, bu sırada dükkana müşteri geldiği için kendisinin dükkana girmek zorunda kaldığı, tekrar çıktığı, müteveffayı daha önce sanayiden tanıdığı, çarptıkları kişinin … olduğunu ertesi gün öğrendiği, kendisinin dükkanından çıktığında arabaya bindirirlerken ve olay yerinden götürürlerken gördüğü, kendisinin sonradan duyduğu kadarıyla …’i hastaneye bıraktıkları, kendisinin gözüyle görmediği ancak …’i hastaneye bırakıp gittiklerini duyduğu, kazadan sonra davalının davacılara kaza nedeniyle üzüntülerini bildirip bildirmediklerini bilmediği, destek anlamında herhangi bir katkıları olup olmadığını da bilmediği şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Alaşehir … Asliye Ceza Mahkemesi …/…esas sayılı dosyasında 02/07/2018 tarihli trafik bilirkişisi raporunda; sanık sürücünün kusurunun bulunmadığı, müteveffa yayanın, 1.dereceden kusurlu olduğu, hükme esas alınan Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi … tarihli raporunda ise, sanık sürücünün tali derecede kusurlu, müteveffa yayanın ise asli derecede kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
Mahkememizce sürücülerin kusur durumlarına yönelik olarak Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden …tarihli alınan raporda özetle; davalı sürücü … …’ın %35 ( yüzde otuz beş) oranında kusurlu, müteveffa yaya …’nın %65 ( yüzde altmış beş) oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, davacılara ait nüfus kayıtları, mirasçılık belgesi, trafik kazası tespit tutanağı, Alaşehir … Asliye Ceza Mahkemesi dosyası bilirkişi raporları ve içeriğinde yer alan soruşturma dosyası, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak açılan hasar dosyası, ödeme evrakları, desteğin vefatı nedeniyle davacılara ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin SGK kayıtları sair hususlar göz önünde bulundurularak; yerleşik Yargıtay içtihatları ve Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih ve 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı kararı göz önünde bulundurulduğunda TRH-2010 yaşam tablosunun ve müteveffanın muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değerinin uygulanması mahkememizin de kabulüne olan … plakalı araç sürücüsü %35 müteveffa %65 oranında kusurlu olduğu yönündeki kusur belirlemesinin dikkate alınması suretiyle, davacılar desteği vergilendirilmiş geliri esas alınarak, davacılar desteği … tarihinde gerçekleşen ölümlü ve yaralamalı trafik kazasında 20/01/2017 tarihinde vefatından dolayı mahrum kaldığı destekten yoksun kalma tazminatı alacağının varsa davacılar desteğinin vefatı nedeniyle dava açılmadan önce SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödeme ve başvuru sonucunda davalı sigorta şirketince davacı açısından ödemenin yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından mahsup edilmesiyle hesaplanarak aktüerya alanında uzman hesap bilirkişisinden rapor alındığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 14/03/2022 havale tarihli raporunda özetle, 12.01.2017 tarihli trafik kazasında … plakalı kamyonet sürücüsü davalı müteveffa … …’ın %35 oranında, kaza nedeniyle vefat eden yaya …’nın %65 oranında kusurlu bulunduğu, davacıların bakiye destekten yoksun kalma tazminatlarının; davacı anne … yönünden 51.625,56.-TL, davacı baba … yönünden 45.013,06.-TL tutarında hesaplandığı, hesaplanan tazminatların, … plakalı aracın sürücü ve işleteni yönünden kaza tarihinde, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 16.07.2019 tarihinde muaccel olduğu, temerrüt faizinin yasal faiz olabileceği, manevi tazminat talepleri hakkında değerlendirme ve takdirin Sayın Mahkeme Hakimine ait olduğu bildirilmiştir.
Davacılar vekili 15/03/2022 havale tarihli değer arttırım dilekçesi ile, 51.625,56-TL maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine, 45.013,06-TL maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın 23.11.2020 tarihinde vefat ettiği, davacılar vekilince 25/12/2020 tarihinde sunulan beyan ile davalının mirasçılarının tespiti ve davaya dahil edilmeleri bakımından veraset ilamı çıkartmak üzere yetki talep edildiği, ara karar ile verilen yetki üzerine davalının mirasçısının davaya dahil edildiği, ancak; muris …’ın mirası ile ilgili olarak … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… sayılı Tereke dosyasında açılan Terekenin Tespiti ve Korunması davasının derdest olduğu, dahili davalının pasif husumet ehliyetinin tespiti bakımından … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… Tereke dosyasının sonuçlanmasının beklenilmesi gerektiği, bunun sonucunun beklenilmesinin ise usul ekonomisine aykırı olacağı, en kısa zamanda davanın sonuçlanması için, dahili davalı … aleyhindeki maddi ve manevi tazminat taleplerini içerir davanın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 167 inci maddesi gereği tefrik kararı verilmesinin talep edildiği, davacılar vekilinin talebi makul görülerek dahili davalı hakkındaki dava tefrik edilerek diğer davalı sigorta şirketi yönünden davada karar verme yoluna gidilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, ATK raporu, bilirkişi raporu, Alaşehir …Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/…Esas, …/… Karar sayılı dosyası, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası,
… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası, İzmir …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas, …/…Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dahili davalı … yönünden dosyanın tefrik edilerek mahkememiz başka bir esasa kaydının yapılmasına, yargılamanın bu esas üzerinden yürütülmesine, davalı sigorta şirketi yönünden ise, hüküm kurmaya elverişli aktüerya bilirkişi raporu tespitlerine dayanarak, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla destekten yoksun kalma tazminatı talepleri açısından davanın kabulüne; davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulüne, 51.625,56-TL maddi tazminatın, poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 16/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı …’ya verilmesine, davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulüne, 45.013,06-TL maddi tazminatın, poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 16/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı …’ya verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Dahili davalı … yönünden dosyanın tefrik edilerek mahkememiz başka bir esasa kaydının yapılmasına, yargılamanın bu esas üzerinden yürütülmesine,
2-Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla destekten yoksun kalma tazminatı talepleri açısından davanın KABULÜNE ;
a)Davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talebinin KABULÜNE, 51.625,56-TL maddi tazminatın, davalı sigorta şirketi yönünden ise poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 16/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı …’ya verilmesine,
b)Davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talebinin KABULÜNE, 45.013,06-TL maddi tazminatın, davalı sigorta şirketi yönünden ise poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 16/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı …’ya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 6.601,38-TL harçtan peşin ve tamamlama harcı olarak alınan 689,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.912,33-TL harcın davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 13.130,67-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılarca yapılan 733,45-TL peşin, tamamlama ve başvurma harcı, 1 KEP gideri 0,50-TL, 28 tebligat gideri 224,50-TL, 7 müzekkere/posta gideri 119,00-TL, bilirkişi ücreti 600,00-TL, ATK fatura bedeli 723,00-TL olmak üzere toplam 2.400,45-TL yargılama giderinin davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden tahsili ile davacılara verilmesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden alınarak, Hazineye gelir kaydına,
7-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile dahili davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı vekillerinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)