Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/144 E. 2021/961 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/144
KARAR NO : 2021/961

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı 08.02.2019 tarihinde sevk ve idaresindeki … … … plakalı aracı ile … ilçesinden … ilçesine doğru seyir halinde iken , …- …-… kavşağında davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı … … … plakalı aracın davacının aracına çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sebebiyle davacı ağır derecede yaralanmış olup kazanın akabinde Ödemiş Devlet Hastanesine kaldırıldığını, müvekkil, uzun ve ağrılı tedaviler gördüğünü ve bir çok ameliyat geçirmiş olup, hala daha tam olarak iyileşemediğini belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı kalması ve yapılacak bilirkişi incelemeleri neticesinde alacaklarının belirlenebilir hale geldiğinde HMK 107. madde gereği arttırım yapmak üzere 100,00-TL daimi iş gücü kaybı tazminatı, 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı , 50,00-TL bakım giderleri ve 50,00-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri için olmak üzere toplam 300,00-TL’nin temerrüt tarihi itibari ile birlikte işleyecek olan avans faizi ile birlikte , Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi gereği davalı sigorta şirketinden tahsiline, işbu davada oluşacak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından 24/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı şirket söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davalı şirket nezdinde yapılan araştırma sonucu davacının kalıcı sakatlığı olmadığı tespit edildiğini, davacının tedavi ve sağlık giderleri taleplerinden davacı sigorta şirketi sorumlu olmadığını belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Poliçe ve hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu, İzmir Ege Üniversitesi Adli Tıp Sağlık Kurulu Raporu, tedavi evrakları, bilirkişi heyet raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … … … plakalı aracı 08.02.2019 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı … … … plakalı aracın müvekkilinin aracına çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sebebiyle müvekkilinin ağır derecede yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı kalması ve yapılacak bilirkişi incelemeleri neticesinde alacaklarının belirlenebilir hale geldiğinde HMK 107. madde gereği arttırım yapmak üzere 100,00-TL daimi iş gücü kaybı tazminatı, 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı , 50,00-TL bakım giderleri ve 50,00-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri için olmak üzere toplam 300,00-TL’nin temerrüt tarihi itibari ile birlikte işleyecek olan avans faizi ile birlikte, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi gereği davalı sigorta şirketinden tahsiline, işbu davada oluşacak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama safahatında geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatına ilişkin talebini 6.640,44 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatları ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce dosya davacının dava konusu trafik kazası sebebiyle maluliyetine ilişkin rapor aldırılmak üzere İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Kurumu Başkanlığına sevk edilmiş. 10/03/2020 havale tarihli Adli Sağlık Kurulu Raporunda; Şahsın %2 ( yüzde iki) , İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği mütalaasına varıldığını içerir rapor dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce dosya rapor aldırılmak üzere mahkememizce görevlendirilen Aktüerya ve Kusur bilirkişilerine tevdi edilmiş ve 19/11/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu aldırılmıştır. Bilirkişi heyet raporunda; olaya konu 08.02.2019 tarihli kazanın oluşumunda; davacı sürücü … … ‘in “%75 oranında asli kusurlu” olduğu,… … … plaka sayılı araç sürücüsü … …’nün %25 oranında tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, 08/02/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu 62 oranında sürekli maluliyet durumuna giren davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı toplamı 4.454,33 TL maddi zararının olduğu, (davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limitleri (360.000 TL ) dahilinde sorumlu olduğu) , davalı sigorta şirketi açısından 03.03.2019 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili cihetine gidilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
05/03/2021 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda; davacı sürücü … …’in %75 oranında asli kusurlu olduğu, … … … plaka sayılı araç sürücüsü … …’nün %25 oranında tali kusurlu olduğu hususunda kök raporda bir değişiklik yapılmayacağı, 08.02.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %2 oranında sürekli maluliyet durumuna giren davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı toplamı 5.590,44 TL maddi zararının olduğu, (davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limitleri (360.000 TL ) dahilinde sorumlu olduğu) , davalı sigorta şirketi açısından 03.03.2019 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili cihetine gidilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 03/12/2015 tarih ve 2015/12400 Esas 2015/13270 Karar sayılı ilamında aynen; ”…Davacı, yabancı plakalı aracını kazadan sonra tamir ettirmeden hasarlı olarak gümrük dairesine terk ettiğine göre araç zararı, aracın Avusturya’da olay günündeki kullanılmış değerine göre belirlenmelidir. Eğer bu değer onarım giderinden fazla ise davacı yalnız onarım giderini, onarım giderinden az ise, aracın olay gününde Avusturya’daki sürüm değerini davalıdan isteyebilir. Bu durumda mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak aracın, olay tarihinde kayıtlı olduğu ülkedeki ikinci el piyasa rayiç değerinin tespit edilmesi ve aracın Türkiye’deki tamir bedeli ile karşılaştırılarak hangisi az ise o miktara hükmedilmesi gerekir…” denilmiş, yabancı plakalı araçların ülkemizde uğradıkları hasar sebebiyle uğradıkları zarar açısından plakanın ait bulunduğu ülke koşullarına göre belirleme yapılması gerektiğine dikkat çekilmiştir.
2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunun 85/1 maddesine göre bir aracın işletilmesi bir kimsenin ölmesi veya yaralanması yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 91.maddesinde ise işletenlerin Kara Yolları Trafik Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Yine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesinde kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle hükümlü olduğu, aynı yasanın 51.maddesinde ise tazminatın kapsamı ve ödeme biçiminin, durumun gereği ve özellikle kusurun ağırlığı göz önüne alınarak hakim tarafından belirleneceği hususları düzenlenmiştir.
Somut olayda yukarıda bahsi geçen yasal düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde 08/02/2019 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … … … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı ve dava dışı … … sevk ve idaresindeki … … … plaka sayılı aracın …/…/… kavşağında çarpışması şeklinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, davacının bu kaza nedeniyle dosyada mevcut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen 04/03/2020 tarihli rapora göre %2 oranında daimi maluliyetinin oluştuğu ve tıbbi iyileşme süresinin 3 ay olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacı araç sürücüsünün kavşağa yaklaştığında kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamadığı, kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığı ve kontrolsüz bir şekilde mevcut hızını koruyarak kavşağa girdiği anlaşıldığından 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57-1/a maddesi gereğince %75 oranında ve asli kusurlu olduğu mahkemimizce takdir ve kabul edilmiştir. Kazaya karışan diğer araç sürücüsü ise kavşağa yaklaşırken aracının hızını yavaşlatmadığı için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/a maddesi gereğince %25 oranında ve tali düzeyde kusurlu kabul edilmiştir. Dosyada mevcut ve mahkememizce benimsenen bilirkişi kök ve ek raporları kapsamında davacının söz konusu trafik kazası nedeniyle kusuruna karşılık gelecek şekilde ve kusuruyla orantılı olmak üzere 1515,68 TL geçici işgöremezlik ve 4074,76 TL tutarında daimi işgöremezlik olmak üzere toplamda 5590,44 TL tazminat talep edebileceği tespit edilmiştir. Davacı vekili geçici ve daimi maluliyete ilişkin taleplerini bu miktara artırmıştır. Diğer yandan dava dilekçesinde 50 TL bakıcı gideri talep edilmiş, 50 TL bakıcı gideri, 50 TL tedavi gideri talep edilmiş, bakıcı giderine ilişkin 50 TL’lik talep 1000 TL olarak artırılmıştır. Mahkememizce benimsenen bilirkişi raporunda tespit edilen 5990,40 TL daimi ve geçici maluliyetten kaynaklanan tazminatın 03/03/2019 temerrüt tarihinden işleyecek faiziyle davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine, davacının bakıma muhtaç olmadığı sağlık raporunda belirlendiğinden ve tedavi gideri talebine ilişkin dosyaya herhangi bir delil ve belge sunulmadığından bu tazminat kalemlerine ilişkin davanın kısmen reddine karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
5.990,44 TL maddi tazminatın 03/03/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 4.080 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 750,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 409,20 TL harçtan mahkememiz dosyasında peşin ve tamamlama harcı olarak olarak alınan 66,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 342,80 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Davacı tarafından sarf olunan 44,40 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 22,00 TL tamamlama harcı, 7 adet tebligat gideri 130,20 TL, 6 adet elektronik tebligat gideri 32,00 TL, 0,50 Krş. Kep masrafı, 64,90 TL dosya masrafı, bilirkişi ücreti 1.700 TL olmak üzere toplam 2.038,4‬0 TL’nin davanın kısmen kabulü nazara alınarak 150.04-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/11/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza