Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/133 E. 2022/805 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/133 Esas
KARAR NO : 2022/805
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/09/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil …’in 19.09.2017 tarihinde … plakalı motosikleti ile seyir halindeyken, davalı sigorta şirketi nezdinde … numaralı poliçeyle sigortalı olan … plakalı aracın müvekkilin aracına çarptığı, kaza neticesinde müvekkilin yaralandığı, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’in asli ve tam %100 kusurlu bulunduğu, müvekkil …’in ise meydana gelen kazada hiçbir kusuru bulunmadığı, kaza sebebiyle müvekkilin özellikle sol ayağından ağır derecede yaralandığı, kırıklar meydana geldiği, uzun ve ağrılı tedaviler gördüğü ve bir çok ameliyat geçirdiği, hala daha tam olarak iyileşemediği, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak, yapılacak bilirkişi incelemeleri neticesinde alacakları belirlenebilir hale geldiğinde HMK 107. Madde gereği arttırım yapmak üzere; 100,00-TL daimi iş gücü kaybı tazminatı, 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50,00-TL bakım giderleri ve 50,00-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri için olmak üzere şimdilik toplam 300,00-TL’nin temerrüt tarihi itibari ile birlikte işleyecek olan avans faizi ile birlikte , Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi gereği davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde, kişi başı sakatlık ve ölüm teminatının 330.000,00 TL ile sınırlı olduğu, haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiği, davacı tarafından daha önce de müvekkil şirkete başvuru yapılmış olduğu, dosyada müvekkil şirket tarafından davacıya ödeme yapıldığı, müvekkil şirketin ödemeyle birlikte poliçeden doğan tüm sorumluluğunu yerine getirmiş olup, başkaca bir sorumluluğu bulunmadığı, müvekkil şirketin ödeme ile nezdindeki ZMMS poliçesinden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiği, temerrüdü söz konusu olmadığı, bu nedenle müvekkil şirket aleyhine yapılan başvurunun reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilaf, 19/09/2017 tarihinde meydana gelen iki taraflı yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacının uğramış olduğu iddia edilen daimi iş gücü kaybı, geçici iş göremezlik tazminatlarının, bakım giderleri ve SGK’ca karşılanmayan tedavi giderleri koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarının ne olduğu, davalının sorumluluğunun olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, ”bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, ”işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesine göre bir motorlu aracın işletilmesi sırasında üçüncü kişilere verilen zarardan işleten sorumludur. Sigortacı ise bu sorumluluğu üstlenmektedir. Bu nedenle Genel Şartların A.2 maddesinin (d) bendi, A.3 maddesinin 1. fıkrası ve A.5 maddesinin (ç) bendinde yer alan “üçüncü kişi” işletene göre belirlenecektir. Bir başka deyişle sigortacı işletene göre üçüncü kişi olan kişilerin ölmesi veya yaralanması veya malına zarar gelmesi durumunda işletenin bu sorumluluğunu üstlenmektedir.
Davalı sigorta şirketinden dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak sigorta poliçesi dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiş, incelenen 19/09/2017 tarihli trafik kazası tespit tutanağının … plakalı motosiklet ile … plakalı araç arasında düzenlendiği, … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 14/09/2017 ile 14/09/2018 tarihleri arasında ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu belirlenmiştir.
İzmir 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı dosyası fiziken getirtilerek incelenmiş olup, kusura ilişkin uyuşmazlık noktaları esas alınmak suretiyle davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde sürücülerin veya dava dışı üçüncü kişilerin kusurlarının bulunup bulunmadığı, varsa eylemlerine isabet eden kusur oranlarının tespitinin yapılması için mahkememizce rapor aldırıldığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 17/02/2020 havale tarihli raporunda, davalı sigorta poliçeli aracı kullanan dava dışı sürücü … yönetimindeki aracı ile gece vakti görüş mesafesinin yol aydınlatmaları ve far ışığı ile bayağı açık olduğu yolda seyir halinde iken yola gereken dikkat ve özeni göstermeyerek, aracının hızını yol, görüş ve trafik akışının durumunu dikkate alarak, müteyakkız şekil ve tedbir alabilecek düzeyde tutmadığı, görüş mesafesini kontrol altında bulundurmayarak, ada içerisinde önünde seyreden aracı güvenli takip mesafesi ile izlemediği, dikkatsiz ve kontrolsüz seyri ile önünde seyir halinde bulunan motosiklete tehlikeli biçimde yaklaşıp arkadan çapması ile karıştığı olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 56/1-c (Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar) maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda %100 (yüzde yüz) oranında asli ve tam kusurlu bulunduğu, davacı sürücü …’in dönel kavşak içerisinde, uygun şerit üzerinde idaresindeki motosikleti sevk ve idare ederken, kaza saatinde 0.24 promil alkollü olmasının ve sürücü belgesiz motosiklet kullanmasının meydana gelen kazanın oluşumunda etkisinin olmadığı, diğer sürücünün hatası ve kusuru ile karıştığı olayda, mevcut şartlarda hatası ve kusuru görülmediğinden kusursuz bulunduğu; üçüncü kişi, kurum ve kuruluşlar ile dış faktörlerin olay esnasında kazanın oluşumu üzerinde etken kusur niteliğinde bir davranış şekli görülmediğinden kusursuz bulunduğunu belirtmiştir.
Davacı …’in kurum kanalıyla Dokuz Eylül Üni.ye sevki sağlanarak söz konusu kaza nedeniyle uğramış olduğu geçici ve sürekli iş görememezlik oran ve süresinin, bakım giderleri, tedavi giderlerinin tespiti yönünde rapor düzenlendiği, mahkememize gönderilen 22/10/2020 tarihli raporda özetle, tıbbi belgelerin incelenmesi, muayene bulgularının ve konsültasyon yanıtının değerlendirilmesi sonucunda, hastanın 19.09.2017 tarihinde geçirdiği motosiklet kazasında meydana gelen sol bacak kemiklerinden tibia kırığının diz hareketlerindeki kısıtlılık nedeniyle; 11 Ekim 2008 tarihli ve 27021 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ekindeki Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranları Tespit Cetveli kapsamında karşılığı alınarak değerlendirildiğinde; hastanın olayın olduğu tarihteki yaşı değerlendirmeye alındığında (31 yaş) meslekte kazanma gücünde azalma oranı (vücut fonksiyon kaybı) % 12.2 (on iki nokta iki) olduğu, hastanın sekellerin belirlendiği şu andaki muayene bulgularının olduğu yaşı dikkate alındığında (34 yaş) meslekte kazanma gücünde azalma oranı (vücut fonksiyon kaybı) % 13.1 (on üç nokta bir) olduğu, 30 Mart 2013 tarihli ve 28603 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” kapsamında kişinin özürlülük oranının %2 (iki) olduğu, geçici iş göremezlik süresi (İstirahat/iyileşme süresi), hastada meydana gelen sol bacak kemiklerinden tibia diafizinde parçalı kırığın; Adli Tıp Kurumu tarafından kullanılan ve ekte yer alan kemik kırıklarının ortalama fizyolojik iyileşme sürelerini gösteren listeye göre 270 (iki yüz yetmiş) gün olduğu, ancak hastanın iyileşme süresi bu süreden uzunsa, tıbbi kayıtları ile (Hekim/sağlık kurulu raporları) belgelenmek üzere bu sürenin alınabileceği, eğer iş göremezlik süresinden, kişinin günlük aktivitelerine tekrar başlayabilmesi için geçen zaman (adli şifa süresi/mutad iştigal süresi) kast ediliyorsa, yine Adli Tıp Kurumu uygulamalarına göre bu sürenin 25 (yirmi beş) gün olduğu, bakıcı giderleri için üniversitelerin aktüerya bilimleri bölümlerinden görüş alınmasının yerinde olacağı, tedavi giderleri için hastanın tedavi gördüğü Alsancak Nevvar-Salih İşgören Devlet Hastanesi ve Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki hastaya ait fatura giderlerine ve/veya sağlık uygulama tebliğine göre belirlenmesinin uygun olacağı tıbbi kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi’nden ek rapor aldırıldığı, mahkememize gönderilen 19/01/2021 tarihli ek raporda özetle, sayın Av. …’nin hesaplanmadığını belirttiği 20.02.2019 tarihli ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik”e göre de hesaplandığında; Diz: Hastanın diz eklem hareketi fleksiyonda 130 derece olduğundan Tablo 3.9- Diz eklemi hareket kısıtlılığına bağlı engellilik tablosu kapsamında fonksiyon kaybına neden olacak kısıtlılık olmadığı görüldüğünden değerlendirmeye alınmadığı, ayak bileği: Hastanın ayak bileği eklem hareketi plantar fleksiyonda 30 derece olduğundan Tablo 3.10- Ayak bileği eklemi hareket kısıtlılığına bağlı engellilik tablosu kapsamında fonksiyon kaybına neden olacak kısıtlılık olmadığı görüldüğünden değerlendirmeye alınmadığı, Topuk: Kas İskelet Sistemi Bölümü/3. Alt Ekstremiteye Ait Sorunlarda Engellilik Oranları / Tablo 3.11- Topuk hareket kısıtlılığına bağlı engellilik / Eversiyon / 10 derece / Hafif / Kışının engelliliği %1 olarak hesaplandığı, kas iskelet sistemi bölümü/3. alt ekstremiteye ait sorunlarda engellilik oranları / tablo 3.1 1- Topuk hareket kısıtlılığına bağlı engellilik / İnversiyon / 20 derece / Hafif / Kişinin engelliliği %1 olarak hesaplandığı, Balthazard formülüyle kişinin toplam engelliliği %2 olarak çıktığı, sayın Av….’nin itiraz ettiği “oran ve günleri” ülkemizde bu alanda kullanılan yönetmelikler kapsamında hesaplandığı, hangisinin kabul edileceği mahkemenin takdirinde olduğu, davacı vekili sayın Av. …’nin bu oran ve günlerin kabul edilemeyeceği görüşünün hiçbir tıbbi ve bilimsel açıklamasının olmadığı, düzenlenmiş raporda, hastanın bulguları uzman hekimlerce belirlenip değerlendirildikten sonra var olan cetvel ve listeler doğrultusunda yapıldığı (bu cetvellerde hekimlerin takdir yetkisi son derece kısıtlıdır.), saptanan oranlar ve günler konusunda bir değişiklik düşünülmediği, heyetlerinin düzenlediği oran ve günler konusunda itiraz varsa başka bilirkişi görüşünden görüş alınabileceği, bu konunun mahkemenizin takdirinde olduğu tıbbi kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyanın tazminat hesabı için çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı yönetmeliği doğrultusunda aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor aldırıldığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 08/06/2021 havale tarihli raporunda, 19.09.2017 tarihli trafik kazasının oluşunda … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’in kusursuz olduğu, … plaka sayılı ticari taksi sürücüsü …’in %100 oranında asli tam kusurlu olduğu, 9.Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalının 2020/603 sayılı 22.10.2020 tarihli raporunda, davacı …’in daimi özürlülük oranının, kaza tarihinde yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandrılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlar hakkındaki yönetmelik” hükümlerine göre %2 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 270 gün olduğu, adli şifa süresinin 25 gün olduğunun belirtildiği, davalı sigorta şirketinin davacıya 09.02.2019 tarihinde 21.084,50.-TL maluliyet tazminatı ödediği, ödeme tarihine göre yapılan tazminat hesaplamasında ödenen tazminatın yetersiz ve eksik olduğu, ödeme nedeniyle tanzim edilen ibranamenin KTK 111 madde gereği hükümsüz olduğu, bilinen en son 2021 yılı verilerine göre yapılan tazminat hesabına göre davacının bakiye maluliyet tazminatı alacağının 15.403,58.-TL olduğu, davacının 1.481,25.-TL bakıcı gideri ile 253,00.-TL tedavi giderinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatı kapsamında bulunduğu, hesaplanan tazminatların 09.02.2019 ödeme tarihinde muaccel olduğu, temerrüt faizinin yasal faiz olabileceği, görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Taraf vekillerinin beyan ve itirazları doğrultusunda mevcut dosya kapsamına göre bilirkişiden ek rapor alındığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 13/09/2021 havale tarihli ek raporunda, 19.09.2017 tarihli trafik kazasının oluşunda

… plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’in kusursuz olduğu, … plaka sayılı ticari taksi sürücüsü …’in %100 oranında asli tam kusurlu olduğu, 9.Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalının 2020/603 sayılı 22.10. 2020 tarihli raporunda, davacı …’in daimi özürlülük oranının, “Meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği” hükümlerine göre %2 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 270 gün olduğu, adli şifa süresinin 25 gün olduğunun belirtildiği, davalı sigorta şirketinin davacıya 09.02.2019 tarihinde 21.084,50.-TL maluliyet tazminatı ödediği, ödeme tarihine göre yapılan tazminat hesaplamasında ödenen tazminatın yetersiz ve eksik olduğu, ödeme nedeniyle tanzim edilen ibranamenin KTK 111 madde gereği hükümsüz olduğu, bilinen en son 2021 yılı verilerine göre yapılan tazminat hesabına göre davacının bakiye maluliyet tazminatı alacağının 14.904,49.-TL olduğu, davacının 1.481,25.-TL bakıcı gideri ile 253,00.-TL tedavi giderinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatı kapsamında bulunduğu, hesaplanan tazminatların 09.02.2018 ödeme tarihinde muaccel olduğu, temerrüt faizinin yasal faiz olabileceği, görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davacı vekili 17/02/2022 havale tarihli değer arttırım dilekçesi ile, 100,00-TL daimi/sürekli iş göremezlik tazminatı ve 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı taleplerini, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme düşüldükten sonra 14.704,49-TL tutarında arttırmakta ve 14.904,49-TL’ye yükselttiklerini, 50,00-TL tutarındaki bakım/bakıcı gideri talebimizi 1.431,25-TL tutarında artırmakta ve 1.481,25-TL’ye yükselttiklerini, 50,00-TL tutarındaki SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri talebimizi 203,00-TL tutarında artırmakta ve 253,00-TL’ye yükselttiklerini, sonuç olarak talep arttırım dilekçelerinin kabulü ile; 14.904,49-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatı , 1.481,25-TL bakım/bakıcı gideri , 253,00-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri için olmak üzere toplam 16.638,74-TL ‘nin temerrüt tarihi itibariyle işleyecek olan avans faizi ile birlikte Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi gereği davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 14/06/2022 tarihli oturumunda, davacı vekiline değer arttırım dilekçesindeki alacak kalemleri ile ilgili beyanda bulunmak üzere süre verildiği, davacı vekili 21/06/2022 tarihli beyan dilekçesi ile, talep artırım dilekçemizdeki alacak kalemlerinin; 1.167,08-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 13.737,41-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.481,25-TL bakım / bakıcı gideri, 253,00-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri şeklinde olduğunu, belirttikleri sebeplerle yukarıdaki kalemler doğrultusunda toplam 16.638,74-TL’nin temerrüt tarihi itibariyle işleyecek olan avans faizi ile birlikte Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi gereği davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde; davalı sigorta poliçeli aracı kullanan dava dışı sürücü … yönetimindeki aracı ile gece vakti görüş mesafesinin yol aydınlatmaları ve far ışığı ile bayağı açık olduğu yolda seyir halinde iken yola gereken dikkat ve özeni göstermeyerek, aracının hızını yol, görüş ve trafik akışının durumunu dikkate alarak, müteyakkız şekil ve tedbir alabilecek düzeyde tutmadığı, görüş mesafesini kontrol altında bulundurmayarak, ada içerisinde önünde seyreden aracı güvenli takip mesafesi ile izlemediği, dikkatsiz ve kontrolsüz seyri ile önünde seyir halinde bulunan motosiklete tehlikeli biçimde yaklaşıp arkadan çapması ile karıştığı olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 56/1-c (Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar) maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda %100 (yüzde yüz) oranında asli ve tam kusurlu bulunduğu, davacı sürücü …’in dönel kavşak içerisinde, uygun şerit üzerinde idaresindeki motosikleti sevk ve idare ederken, kaza saatinde 0.24 promil alkollü olmasının ve sürücü belgesiz motosiklet kullanmasının meydana gelen kazanın oluşumunda etkisinin olmadığı, diğer sürücünün hatası ve kusuru ile karıştığı olayda, mevcut şartlarda hatası ve kusuru görülmediğinden kusursuz bulunduğu; ancak motorsiklet sürücüsü davacının kast ve dizlik.. gibi koruyucu ekipmanları kullanmamasından kaynaklı olarak müterafik kusur indirimi uygulanarak, maluliyeti yönünden 9.Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalının 2020/603 sayılı 22.10. 2020 tarihli raporunda, davacı …’in daimi özürlülük oranının, “Meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği” hükümlerine göre %2 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 270 gün olduğu, adli şifa süresinin 25 gün olduğunun belirtildiği, davalı sigorta şirketinin davacıya 09.02.2019 tarihinde 21.084,50.-TL maluliyet tazminatı ödediği, ödeme tarihine göre yapılan tazminat hesaplamasında ödenen tazminatın yetersiz ve eksik olduğu, TBK 52.Maddesi uyarınca müterafik kusur indirimi nedeniyle davanın kısmen kabulü ile, 933,67 TL sürekli iş göremezlik, 10.989,93 TL geçici iş göremezlik, 1.185,00 TL bakıcı gideri ile 202,40 TL tedavi giderlerinin tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti dahilinde 09/02/2019 kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-TBK 52.Maddesi uyarınca müterafik kusur indirimi nedeniyle davanın KISMEN KABULÜ ile,
933,67 TL sürekli iş göremezlik, 10.989,93 TL geçici iş göremezlik, 1.185,00 TL bakıcı gideri ile 202,40 TL tedavi giderlerinin tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti dahilinde 09/02/2019 kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 909,27-TL harçtan peşin ve tamamlama harcı olarak alınan 100,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 808,87-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 144,80-TL peşin, başvurma ve tamamlama harcı, 0,50-TL KEP gideri, 21 tebligat gideri 127,00-TL, 7 müzekkere/posta gideri 190,00-TL, Bilirkişi ücretleri 1.000,00-TL, 9 Eylül Üniversitesi Adli Tıp fatura bedeli 1.200,00-TL, olmak üzere toplam 2.662,30-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü nazara alınarak 2.129,84-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 3.327,74-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin 1.056,00-TL’sinin davalıdan, 264,00-TL’sinin davacı sorumlu tutulmak kaydı ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip
(e-imzalıdır)

Hakim
(e-imzalıdır)