Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1286 E. 2021/419 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1286 Esas
KARAR NO : 2021/419

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2017
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … aleyhine 09/05/2017 tarihinde İzmir …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiği ve borçluya 11/05/2017 tarihinde örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiğini, daha sonra da borçlu vekili aracılığı ile 16/05/2017 tarihli itiraz dilekçesi üzerine takibin 23/05/2017 tarihi itibariyle durmuş ve işbu itirazın iptali davasının açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, takibi yapılan itirazın tamamen haksız ve kötü niyetli olup itirazın iptalinin gerektiği, davalı müvekkille borç ilişkisinin sürekli olmadığını, müvekkil şirketten sadece iş makinası satın aldığını ve borcun tamamının ödediğinden bahisle borca, takibe, ferilerine itiraz ettiğini, davalı borçlunun iş bu itirazı kötü niyetli olup gerçeğe dayanmadığını, zira müvekkil davalı tarafa iş makinası satmadığını, müvekkilinin iş makinası kiralaması yaptığını davalı yana da iş makinasını alarak vinci operatörü ile birlikte kiraladığını, nitekim iş bu hususun da dava dosyası içerisinde sunulan kira sözleşmeleri ile anlaşılacağını, kira sözleşmelerine binaen tanzim olunan faturalara da bakıldığında müvekkil tarafından verilen hizmetin alım satım değil kiralama neticesi olarak belirlendiğini, davalı yan müvekkil şirket ile sürekli bir ticari ilişkisinin bulunduğunu davalı basiretli bir tacir olarak borcunu bildiğini, davalı tarafın iş bu itirazı kötü niyetli olup davalı sadece takibi uzatmak saiki içerisinde olduğunu, müvekkilinin davalı ile başlangıç tarihi 03/04/2016 Çanakkale şantiyesinde çalışmak üzere müvekkilden 160 tonluk vinç kiraladığını, vincin aylık çalışma bedelinin net olarak 60.000TL olarak belirtildiğini, müvekkilinin Çanakkale ve Soma şantiyelerinde kullanılması için kira sözleşmeleri gereğince kiraladığı vinçlerin davalı yana vinçlerin kullanım bedelleri olarak 05/04/2016 tarihinde 70.800,00TL, 06/05/2016 tarihinde 87.025,00 TL, 27/06/2016 tarihinde 81.715,00 TL, 08/07/2016 tarihinde 70.800,00TL, 20/07/2016 tarihinde 67.260,00 TL, 22/08/2016 tarihinde 23.681,12 TL faturaları tanzim ederek verdiğini, yine söz konusu iş bu faturaların davalı yandan kabul ederek defterlerine işlediğini, şöyleki müvekkil bir tacir olduğu için her ay firmalar ile teyitleşerek BS formları verilmekte olup müvekkil şirkete ait BS formalrını ek-11 de dosyaya sunduklarını, keza davalı yandan aradaki ilişkiye istinaden davalı yan müvekkil şirketten 2016 yılı içerisinde toplam 401.281,12 TL bedel ile vinç kiraladığını davalı yan 2016 yılı içerisinde almış olduğu hizmetlere ilişkin toplamda 378.970,00 TL ödeme yaptığını yani davalı yanın 401.281,12 Tl karşılık olarak toplam 378.970,00 TL müvekkil şirkete ödeme yapılmış ancak bakiye 22.311,10 TL borcunu ödemediğini belirterek, davalı borçlunun İzmir ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takibe, borca ve ferilerine ilişkin haksız ve kötüniyetli itirazının 22.311,10 TL üzerinden iptali ile takibin 22.311,10 TL üzerinden devamına davalı borçlu aleyline 22.311,10 TL ‘nin %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının müvekkiline karşı yapılan takibe yapılan itirazın kötüniyetli ve haksız olduğuna ilişkin iddiası tamamen gerçekten uzak olduğunu, borca itiraz dilekçesinde de belirttildiği gibi aynı istikrarla savunmalarını tekrar ettiklerini ödemelerin aradaki borç ilişkisini sona erdiren nedenlerden iken yapılan ödeme görmezden gelinerek ve tamamen kendilerince hazırlanan belgelere dayanarak varlığı iddia edilen borç ve buna dayalı takip yersiz ve hukuksuz olduğunu, davacı taraf dava dilekçesinde müvekkil ile aralarında ki borç ilişkisinin devamlı bir borç ilişkisi olduğunu ifade ettiğini, bu doğrultuda davacı ile müvekkil arasında sürekli bir ticari ilişkinin olduğunu iddia ettiğini, ancak hayatın olağan akışı içerisinde bir tacirin halihazırda ticari ilişkisinin devam ettiği diğer tacirden alacağını tahsil edebilmek için icra yoluna başvurmasının mümkün olmadığını, bunun yaşanması halinde ise bu durumun ticari hayatın ahlak kurallarına uygun düşmediğini, davacı dava dilekçesinin 8. Maddesinde müvekkilinin borca itirazı ile şahsının ticari hayatını zedeleyici hareketlerde bulunduğunu, ancak davacı tarafça yapılan takip ve açılan iş bu dava asıl müvekkilinin ticari hayatını zedeleyici nitelikte olduğunu ve bu noktada davacı ifadelerinde çelişkiler ortaya çıktığını, müvekkile isnat edilen borcu kabul etmediklerini, davacı ile müvekkil arasında bulunan ticari ilişki kapsamında müvekkil şirketin vinci kullanması sırasında vinçin bozulduğunu, tam 14 gün boyunca müvekkilim tarafından kullanılamadığını, davacı şirketin de kabul ettiği gibi müvekkili ile aralarında ki sözleşme de ücret olarak 60.000 TL ve ek olarak KDV üzerinden anlaşma yapıldığını, buna ilişkin vincin kullanılmadığı süre göz önünde bulundurulduğunda ve hesaplama yapıldığında davacı şirketin 33.040,00 TL sebepsiz zenginleşmiş bulunduğunu, davacı şirket vincin bozulduğunu ve bu süreçte müvekkilinin zarara uğradığını, işine devam edemediğini bilmesine rağmen bu 14 günlük süreyi göz önünde bulundurmadan tamamen kötüniyetli olarak müvekkil hakkında icra takibi başlatdığını, müvekkilinin iş aracını kullanamadığı süre ve bu süreye ilişkin çalışma bedeli ile yapılan hesaplama dikkate alındığında 22.311,10 TL takip bedeline karşılık 33.040,00 TL vincin çalışmadığı ve dolayısıyla da müvekkilin vinci kullanamadığını bu nedenle de davacı açısından sebepsiz zenginleşme oluşturan miktarın ortada olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık, İzmir …. İcra Müdürlüğü … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizin 10/06/2021 tarihli oturumunda davacı vekili, icra dosyasının tahsil olduğunu bu nedenle davanın konusuz kaldığını, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olduğunu beyan etmiştir.
Deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleribulunduğundan, davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 1.524,07-TL ilam harcından mahkememiz dosyasında peşin alınan 262,02-TL ve İzmir ….İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasında peşin olarak alınan 119,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.143,05-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, (İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı kararında tahsilde tekerrür olmamak üzere)
3-Davacı tarafından yapılan 281,12-TL ilk dava gideri, 1 KEP ücreti 0,50-TL, 7 tebligat gideri 64,00-TL, 4 müzekkere gideri 61,40-TL, 400,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 807,02-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı kararında tahsilde tekerrür olmamak üzere)
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …E. … K. Sayılı kararında tahsilde tekerrür olmamak üzere)
6-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.10/06/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)