Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1278 E. 2022/523 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1278
KARAR NO : 2022/523

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin 08/03/2015 tarihli Genel Kurul’unda alınan karar gereğince tüm üyeler için Mart 2015 tarihinden başlamak üzere bir sonraki genel kurula kadar devam etmek üzere aylık 500,00-TL aidat ödenmesine ve Mart ayı ödemesinin 18/03/2015 tarihine kadar yapılmasına karar verildiğini, her üyenin ödemesi gereken aidatların belirlendiğini, davalının ayrıca kooperatif yönetim kurulu üyesi olduğunu ve huzur hakkı aldığını, davalı tarafından yapılan aidat ödemelerinin toplam 20.050,00-TL olduğunu, davalının alması gerektiği halde almadığı huzur hakları toplamının ise 21.875,00-TL olduğunu, bu meblağların ödemesi gereken aidat borcundan mahsup edildiğinde kalan bakiye aidat borcu ile icra dosya alacaklarına aylık uygulanan faizleri toplamının 15.150,00-TL olduğunu, ayrıca Genel Kurul’da her üyenin ödemesi gereken 61.250,00-TL seviye borcunu 3 eşit taksitte ödenmesine karar verildiğini, davalının önceki tarihlerde seviye borcu ödemelerinin toplam 59.600,00-TL olduğunu, kalan seviye borcu aslının 1.650,00-TL olduğunu ve ödenmemesi nedeniyle Genel Kurul kararı uyarınca %18 oranı üzerinden faiz işletildiğinde toplam seviye borcunun 2.972,53-TL olduğunu, davalının ödemediği bedellerin tahsili amacıyla İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerinde takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası,
3-Davacı kooperatif genel kurulunun 08/03/2015 tarihli karar tutanağı,
4-Davacı kooperatife ait resmi defter ve kayıtlar,
5-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 19/10/2020 havale tarihli raporu,
6-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 08/03/2021 havale tarihli, 02/12/2021 havale tarihli ve 14/03/2022 havale tarihli ek raporları,
7-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, davacı S.S. …Konut Yapı Kooperatifi’ne üye olan davalı … …’ın 08/03/2015 tarihli Genel Kurul karar tutanağında kararlaştırılan aidat borcunun tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı S.S. …Konut Yapı Kooperatifi olduğu, borçlunun davalı … … olduğu, davacı alacaklı vekilinin davalı borçlu aleyhine 18.121,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın Serbest Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası, davacı S.S. …Konut Yapı Kooperatifi Genel Kurul kararları, davacı S.S. …Konut Yapı Kooperatifi’ne ait ticari defter ve kayıtlar ile sair hususlar birlikte değerlendirilerek; davalı … …’ın davacı S.S. …Konut Yapı Kooperatifi’ne üye olması kapsamında kooperatif genel kurul kararları gereğince aidat borcunun bulunmadığı, aidat borcu var ise miktarı, davalı aleyhine başlatılan icra takibinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, icra takibi sürecinde asıl alacaktan hariç olarak talep konusu edilen faiz miktarının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun uygulanmasına dair 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu’nun 7. maddesi yollaması ile somut olayda da uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120/2. maddesinde akdi ilişkilerde istenebilecek temerrüt faizinin üst sınırına ilişkin olarak düzenlenen hükümlere ve sair mevzuat hükümlerine uygun şekilde işletilip işletilmediği hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi 19/10/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davacı kooperatifin resmi defter kayıtlarında 31/12/2017 tarihi itibariyle davalının davacıdan 18.525,00-TL alacaklı olduğunu, davacı resmi defter kayıtlarında davalı … …’ın davacıya borcu görülmediğinden faiz hesabı yapılmadığını, davacının 2018-2019 yılları resmi defterlerinin sunulmadığından 22/10/2019 takip tarihi itibariyle davalının davacıya borçlu olup olmadığının tespitinin yapılamadığını mütalaa etmiştir.
Davacı S.S. …Konut Yapı Kooperatifi’nin 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin celbi akabinde dosyanın Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası, davacı S.S. …Konut Yapı Kooperatifi Genel Kurul kararları, davacı S.S. …Konut Yapı Kooperatifi’ne ait ticari defter ve kayıtlar ile sair hususlar birlikte değerlendirilerek; davalı … …’ın davacı S.S. …Konut Yapı Kooperatifi’ne üye olması kapsamında kooperatif genel kurul kararları gereğince aidat borcunun bulunmadığı, aidat borcu var ise miktarı, davalı aleyhine başlatılan icra takibinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, icra takibi sürecinde asıl alacaktan hariç olarak talep konusu edilen faiz miktarının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun uygulanmasına dair 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu’nun 7. maddesi yollaması ile somut olayda da uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120/2. maddesinde akdi ilişkilerde istenebilecek temerrüt faizinin üst sınırına ilişkin olarak düzenlenen hükümlere ve sair mevzuat hükümlerine uygun şekilde işletilip işletilmediği hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi 14/03/2022 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak, davalının davacı kooperatife 25.05.2011 tarihinde yaptığı 53.000,00-TL tutarındaki ödemesinden sonraki dönemde; davalının davacı kooperatife 31.08.2019 tarihi itibariyle 21.407,00-TL tutarındaki kalan borcu için yıllık %18 faiz oranında 31.08.2019 tarihi itibariyle 21.569,72-TL toplam tutarında faiz borcu oluştuğu hesap edildiğini, 23.10.2019 icra takip tarihi itibarı ile 21.407,00-TL Asıl Borç, 21.569,72-TL Asıl borcun 31.08.2019 tarihi itibariyle %18 faizi ve 559,51-TL Asıl Borcun 31.08.2019-23.10.2019 icra takip tarihine kadar %18 faizi olmak üzere toplam 43.536,23-TL ödenmesi gereken bedel olduğunu, davaya konu takipte faiz dahil 18.121,00-TL talep edildiğini mütalaa etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası, davacı kooperatif genel kurulunun 08/03/2015 tarihli karar tutanağı, davacı kooperatife ait resmi defter ve kayıtlar, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 19/10/2020 havale tarihli raporu, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 08/03/2021 havale tarihli, 02/12/2021 havale tarihli ve 14/03/2022 havale tarihli ek raporları, ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın davacı S.S. …Konut Yapı Kooperatifi’ne üye olan davalı … …’ın 08/03/2015 tarihli Genel Kurul karar tutanağında kararlaştırılan aidat borcunun tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili taleplerine ilişkin olduğu, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı S.S. …Konut Yapı Kooperatifi olduğu, borçlunun davalı … … olduğu, davacı alacaklı vekilinin davalı borçlu aleyhine 18.121,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davcı kooperatife ait ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacı kooperatifin takip tarihi itibariyle davalıdan 43.536,23-TL tutarında alacaklı olduğu, ancak icra takibinde 18.121,00-TL asıl alacak bedeli talep edildiği, alacağın kooperatif üyeliğinden kaynaklanan aidat borcuna ilişkin olduğu ve genel kurul kararı ile alındığı gözetildiğinde likit mahiyette bulunduğu, bu kapsamda davacı tarafın iddialarını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatladığı anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Davalı Davalı … …’ın İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin İTİRAZININ İPTALİNE, İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 18.121,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden, asıl alacağa 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uyarınca yıllık %18 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan takip konusu kabul edilen asıl alacak miktarı olan 18.121,00-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı … …’tan alınarak davacı S.S. …Konut Yapı Kooperatifine verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.237,85-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 218,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.018,99-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 27,50-TL elektronik tebligat, 259,00-TL tebligat, 44,55-TL posta masrafı, 500,00-TL bilirkişi ücreti, 218,86-TL peşin harç ve 44,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.094,31-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilini yüzüne karşı, davalının yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.