Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1262 E. 2021/998 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1262
KARAR NO : 2021/998

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkillerinin 18.11.2018 tarihinde saat 01.15 sıralarında sürücülüğünü davacı …’in yaptığı davacı …’ün araçta yolcu olarak bulunduğu … plakalı otomobiliyle Kınık istikametinden Bergama istikametine seyir halindeyken davalı sigorta şirketinin sigortalısı davacı şirketin ise işleteni olduğu … plakalı aracın duble yönde sürücüsünün alkollü olması sebebiyle kendi şeridinden çıkarak müvekkillerin bulunduğu şeride ters yönden girmesi sonucu oluşan trafik kazasında, her iki müvekkilinin yaralandığını, tedavi süresince %100 oranında geçici, sakat kalmaları sebebiyle sürekli iş göremez duruma geldiklerini, kaza tarihi itibariyle davacı …’ün ev hanımı, davacı …’in ise özel bir şirkette tır şoförlüğü işi ile iştigal ettiklerini, davacı …’in kaza tarihinde aylık net gelirinin 2.802,64 TL olduğunu, kazanın meydana gelmesinde kusurun davalıların sorumluluğundaki araç sürücüsünde olup, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kaza nedeniyle Bergama Cumhuriyet Başsavcılığının …/… soruşturma sayılı dosyasında yapılan soruşturmanın sürdüğünü, davalı … Sigorta Şirketi’nin davalı şirketin maliki olduğu aracın ZMMS sigortacısı olup geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarından sorumluluğunun bulunduğunu, davalı sigorta şirketine hasar bedelinin ödenmesi için başvuru yapıldığını, davacı … yönünden tazminat ödemesi yapılmadığını, davacı … için 07.10.2019 tarihinde 25.635,90 TL tazminat ödemesi yapılmışsa da ödemenin davacının zararını karşılamadığını, davalı araç maliki şirketin işleten olarak kusursuz sorumlu olup maddi ve manevi zararların tamamından müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkillerinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmaları ve sonrasındaki tedavi sürecinde fiziksel olarak duydukları acı ve ıstırap, sakat kalmaları ve ilerleyen yaşları sebebiyle yaşamsal ihtiyaçları için dönem dönem başkasının yardımına muhtaç kalmaları, malul kalma olgularının davacıların aile ve sosyal yaşantısında oluşturacağı özgüven kaybı nedeniyle ağır manevi zarara uğradıklarını bildirmiş, belirsiz alacak niteliğinde olan maddi tazminat alacak miktarının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 1.000 TL, davacı … için 1.000 TL maddi tazminat alacağının 18.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, davacı … için 150.000 TL, davacı … için 150.000 TL manevi tazminatın alacağının 18.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ….Şirketinden sair sorumlularla müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; dava şartı olan arabuluculuk başvurusunun taraflarına yöneltilmemesi nedeniyle davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, kazaya karışan araç trafik sicil kaydında müvekkili şirkete ait görünmekle birlikte uzun süreli kiralama yapılması nedeniyle müvekkilinin otomobilin işleteni olmadığını, kiracının işleten sıfatı kazandığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, kaza raporu ve buna bağlı kusur oranlarını kabul etmediklerini, davacıların tazminat taleplerinin de gerçeği yansıtmadığını ve taleplerinin hukuki ve fiili dayanağının bulunmadığını, manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi, mal varlığına ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediğini, karar verilirken, zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesinin gözetilmesi gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının çok yüksek olduğunu bildirmiş, araç sürücüsünün ve kiracısının davanın sonuçlarından etkilenecek olmaları nedeniyle davanın aracı kiralayana ve araç sürücüsüne ihbar edilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; 6704 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nun 97. maddesi uyarınca; dava açılmasından önce sigorta şirketine başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilmesi için, gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesi ve kanunda öngörülen süre dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olmasının gerektiğini, aynı Kanun’un 99. maddesi gereği genel şartlarla belirlenen belgelerin sunulmasının zorunlu olduğunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları hükümleri gereği, hak sahibinin uğramış olduğu zararın ve gerçekleşen rizikonun kapsamının tespit edilmesi için gerekli tüm belgelerin ibrazının zorunlu olduğunu, eksik belge sunulup, yeni bir belgenin talep edilmesi halinde ödeme süresinin yeni belgenin ibraz edildiği tarihte yeniden başlayacağını, gerekli tüm belgeler sunulmadan ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, davacıya ilgili yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunu sunması gerektiğinin iletilmesine rağmen davacının raporu sunmayarak dava açtığını, eksik evrak nedeniyle ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, davacının gerekli belgeleri müvekkili şirkete ibraz etmemek ve ödeme süresinin dolmasını beklememekle, kanunda belirtilen başvuru şartını yerine getirmediğini, 6704 Sayılı Torba Yasa, davanın açılış tarihi itibariyle yürürlükte bulunması nedeniyle somut davada uygulama alanının bulunduğunu, davanın başvuru eksikliği nedeniyle dava şartı yokluğu yönünden reddinin gerektiğini, kazaya karışan davalı şirkete ait aracın müvekkili sigorta şirketine ZMMS Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının 360.000,00-TL ile sınırlı bulunduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, dava öncesinde, dava konusu kaza sebebi ile müvekkil şirkete başvurulduğunu, müvekkili şirket tarafından iki ayrı hasar dosyasının açıldığını, gerekli evrakların müvekkili şirkete ibraz edilmesini takiben; 03.10.2019 tarihinde davacı … adına vekiline 25.635,90 TL ödeme yapıldığını, davacı … yönünden ise sağlık kurulu raporunda özür oranı bildirilen araz ile geçirilen trafik kazası arasında illiyet nedensellik bağının bulunmadığı kanaatine varıldığını, müvekkili sigorta şirketinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş olup herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, açık şekilde talep edilmeyen maddi tazminat talepleri içinde davacıların sürekli maluliyet talebinin olması halinde davacıların trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığı ile oranının belirlenmesi gerektiğini, maluliyet oranının 20/02/2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde belirlenmesi gerektiğini, maluliyetin tazminat gerektirip gerektirmediği konusunun açıklığa kavuşturulması, davacının çalışabilecek durumda olup olmadığının, maluliyet sebebi ile mesleğini yerini getirip getiremediğinin tespit edilmesi gerektiğini, davacının maluliyet halinden etkilenmeden ve kazanç kaybına uğramadan hayatını sürdürmesi halinde, maluliyet tazminatına hükmedilmemesi veya tazminat hesabında dikkate alınmamasının gerektiğini, hesaplamada genel şartların dikkate alınması ile TRH 2010 tablosuna göre teknik faiz oranı %1,8 olmak üzere hesaplanmasını talep ettiklerini, maluliyet raporunda esas alınacak gelir; vergilendirilmiş gelir olması gerektiğini, vergilendirilmiş gelirin söz konusu olmaması halinde asgari ücretin esas alınması gerektiğini, sürekli iş görmezlik tazminatı yönünden de aynı esasın geçerli olduğunu, davacı tarafların geçici iş göremezlik tazminatı talebi olmadığı gibi talep edildiği varsayılsa dahi sigorta poliçesinin 25/09/2018 tarihli olup, yeni genel şartların 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmesi ve genel şartlarda yalnız sürekli sakatlık teminatından sorumluluğu düzenlenmiş olması nedeniyle müvekkili sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi giderlerinden poliçe kapsamında sorumluluğunun bulunmadığını, davacıların kaza sırasında emniyet kemeri takmadan yolculuk etmeleri nedeniyle müterafik kusurlu olup, hiçbir koruyucu güvenlik önlemini almayarak trafikte seyrettiği için asli ve tam kusurlu olduklarını, kendi kusurları nedeniyle yaralanmanın derecesinin artmasında ağır kusurlu olduklarını, bu nedenle TBK’nun 52. maddesi hükmü uyarınca tazminat miktarından indirim yapılması gerektiğini, müvekkilinin faiz talebinden KTK’nun 98(1) ve 99(1) maddesi hükümleri gereği durumun ihbarından itibaren sekiz iş günü sonrası tarihten itibaren sorumluluğunun bulunup davacıların kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz talebinin haksız olduğunu, müvekkil şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmaması nedeniyle yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumluluğunun bulunmadığını bildirmiş, davanın usulden ve esastan reddine, tazminata hükmedildiği takdirde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davaya konu trafik kazasında yaralanmaları nedeniyle davacıların maddi ve manevi zararlarının doğduğu, maddi zarardan davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere her iki davalının, manevi zarardan ise yalnız davalı ….Şirketi’nin sorumluluğunun bulunduğu iddiasıyla geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketinin kazaya karışan davalı ….Şirketi’ne ait aracın kaza tarihindeki zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olmasına bağlı olarak uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemenin TTK’nun 1420 ve devamı maddelerinde yapılmış olması nedeniyle TTK’nun 4 (1-a) maddesi uyarınca davanın mutlak ticari dava niteliğinde olup uyuşmazlığı çözme görevi mahkememize aittir.
2918 sayılı KTK’nun 97. maddesi uyarınca dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru dava şartı olup davacıların 18/12/2018 tarihinde tazminat istemi ile sigorta şirketine başvurdukları, davalı sigorta şirketi vekili tarafından gerekli belgelerin tamamının sunulmaması nedeniyle ödemenin yapılmadığı ve dava şartının yerine getirilmediği iddiasının davacı …’e 03/10/2019 tarihinde ödeme yapıldığı, davalı …’e ise yaralanmasının kaza ile ilgili olmadığının anlaşılması üzerine ödeme yapılmadığı, davalı sigorta şirketi vekilinin iddiasının haklı olmadığı anlaşılmakla, dava şartının yerine getirildiği kabul edilmiştir.
Kaza tarihinde trafik tescil kayıt örneğine göre davalı ….Şirketi aracın maliki, davalı sigorta şirketi ise olup aracın kaza tarihindeki sigorta poliçesine bağlı zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır.
Sigorta poliçesi hükümlerine göre; davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davaya konu sürekli ve geçici iş görmezlik tazminatından davalı araç maliki ise işleten sıfatıyla davacıların gerek maddi gerekse manevi zararlarından doğan tazminat istemlerinin tamamından sorumludur.
Davaya konu kaza ile ilgili Bergama Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda Bergama … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasında sürücü hakkında davacıları yaralama suçlamasıyla kamu davası açılmış, davacı sürücü … hakkında kusurunun bulunmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
TBK’nun 74.maddesinde hakimin zarar verenin kusurunun olup olmadığı konusunda Ceza Hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleri ile bağlı olmadığı gibi ceza hakimi tarafından verilen beraat kararı ile de bağlı bulunmadığı, aynı şekilde ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararının da hukuk hakimini bağlamayacağı hükmü göz önünde tutulduğunda; somut olay açısından Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonunda davacı sürücü …’in kusurunun bulunmaması nedeniyle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilip, dava dışı diğer sürücünün tam kusurlu olduğu belirtilerek kamu davası açıldığı, kaza tespit tutanağında davacı sürücünün kendi şeridinde seyrederken dava dışı sürücünün 1,86 promil alkollü olarak çift şeritli yolda 2918 sayılı KTK’nun 84 (b) maddesine aykırı olarak davacının kullandığı bölünmüş yola ters istikametten girerek, araçların kafa kafaya çarpışması suretiyle kazanın meydana geldiği, buna göre ayrıcı bir bilirkişi incelemesine gerek bulunmaksızın dava dışı sürücünün ağır ve tam kusurlu olup kendi şeridinde seyreden davacının kusursuz olduğu anlaşılmakla ve kusurun varlığı ve oranının mahkememizce belirlenip takdir edilmesi gerektiği göz önünde tutularak ceza mahkemesi kararının sonucunun beklenmesine gerek görülmediği gibi kusur konusunda teknik açıdan bir bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyulmamış, davacı sürücü …’in kusursuz, dava dışı sürücünün tam kusurlu bulunduğu kabul edilerek yargılama yapılmış ve hüküm kurulmuştur.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 111.maddesinde; tazminat miktarına ilişkin olup yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren iki yıl içinde iptal edilebilecekleri düzenlenmiştir. Bu haktan yararlanmak için ilgilinin ibra belgesinin iptalini açıkça ve ayrıca istemesine gerek olmayıp dava ile bu talebini ileri sürmesi mümkündür. Açıklanan yasal düzenlemeye göre somut olayda davacı …’in tazminat başvurusu nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından davacı …’e 03/10/2019 tarihinde 25.635,90-TL ödeme yapılmasına bağlı olarak davanın kanunda belirtilen sürede açılıp açılmadığının tespitinden sonra yapılan ilk ödemenin ödeme tarihi itibariyle yetersiz olup olmadığı belirlenerek istem hakkında karar verilecektir.
Davalı sigorta şirketi tarafından davacı …’e 03/10/2019 tarihinde ödeme yapılmış olmakla, buna göre dava yasal iki yıllık süre içinde açılmıştır.
Davacıların geçici ve sürekli iş görmezlik halinin oluşup oluşmadığı konusunda kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Bilim Dalı Sağlık Kurulundan alınan raporda davacıların davaya konu kazayla ilgili yaralanmalarına bağlı olarak, davacı …’in %16 oranında sürekli iş görmezliğinin oluştuğu, geçici iş görmezlik süresinin altı ay olduğu, davacı …’in geçici iş görmezlik süresinin bir buçuk ay olup sürekli iş görmezliğinin oluşmadığı bildirilmiştir.
SGK tarafından gönderilen yazıda, Sosyal Güvenlik Mevzuatı kapsamında davaya konu kazadan kaynaklanan iş göremezlik hallerine bağlı olarak davacı …’e ödeme yapılmadığı, davacı …’e 18/11/2018 ve 16/02/2019 tarihleri arasındaki iş görmezlik hali nedeniyle 25/02/2019 tarihinde 6.788,88-TL iş göremezlik tazminatı ödemesi yapıldığı bildirilmiştir.
Kazaya karışan araç, kaza tarihinde hususi otomobil niteliği ile davalı ….Şirketi adına kayıtlıdır. Davalı … Şirketi malik sıfatına bağlı olarak işleten sıfatıyla davacıların zararlarından sorumludur, davalı ….Şirketi vekili aracın uzun süreli olarak kiralanması nedeniyle işleten sıfatlarının bulunmadığını iddia ederek davanın husumet yönünden reddini talep etmiştir. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde; aracın maliki yanında mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi işleten olarak tanımlanmış, ancak ilgili tarafından başka bir kişinin kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği veya araç üzerinde fiili tasarrufunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde bu kimsenin işleten sayılacağı belirtilmiştir. Davacı tarafa iddiasının ispatı için delil ve belgelerini sunmak üzere süre verilmiş, davacı taraf uzun süre kiralama iddiasına ilişkin olarak 30/06/2021 tarihli dilekçesinin ekinde kira sözleşmesi ve kaza tutanağı örneğini sunmuştur. Kira sözleşmesi örneğinde aracın davacı şirket tarafından kazayı gerçekleştiren dava dışı yabancı uyruklu sürücüye kaza tarihini de kapsayan 15/10/2018 ve 11/11/2018 tarihleri arasında 27 gün süre ile kira bedeli karşılığı kiralandığı görülmüştür. Kira sözleşmesi örneğinden yasal düzenlemede belirtilen şekilde aracın uzun süreli olarak ve işleten sıfatı dava dışı sürücüye geçecek biçimde kiralanmadığı, buna göre kaza tarihinde aracın maliki olarak davalı … Şirketi’nin işleten sıfatının bulunduğu anlaşılmakla, davalı şirket vekilinin bu yöndeki itirazı haklı görülmemiş, işleten sıfatı ile davalı şirketin sorumluluğunun bulunduğu kabul edilmiştir.
Davalı … Şirketi vekili aracı kiralayan ve sürücüye davanın ihbarı talebinde bulunmuş, talebi kabul edilerek davanın ihbarını talep ettikleri kişilere ilişkin kimlik ve tebligat adreslerinin bildirilmesi konusunda ihbar talepli dilekçesini ve ekli belgelerini sunmak üzere ihtarlı süre verilmiş, verilen süre içinde ihbar dilekçesinin sunulmaması üzerine ihbar talebinden vazgeçmiş sayılmasına, davalı şirkete HMK’nun 62(2) maddesi uyarınca davayı kendisinin ihbar etmesi konusunda duruşmanın bir başka güne bırakılmaması ve süre verilmemesi koşuluyla serbestisine karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili geçici iş görmezlik tazminatının sigorta poliçesi kapsamında bulunmadığını, bu tazminatın tedavi giderleri kapsamı içinde olup SGK’nın sorumluluğunda bulunduğunu iddia etmiştir. 6111 Sayılı Kanunun 59. maddesi ile değişik KTK’nun 98. maddesinde SGK’nın sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır. Bu düzenlemeye göre ZMMS genel şartları A.5(b) maddesi ile yaralı kişinin tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alıncaya kadar geçen süre içinde bakıcı giderleri, çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler, bir başka deyişle geçici iş görmezlik zararları sağlık giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK’nun 98. maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiş ise de; kanunla düzenlenen bir konunun kapsamının idare tarafından yapılan bir düzenleme olan genel şartlar ile genişletilmesinin ve daraltılmasının mümkün bulunmadığı, buna göre kanuna aykırı genel şart maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı, bu düzenleme ile dava dışı SGK’ya bir sorumluluk yüklenmesinin de mümkün olmadığı, davaya konu ZMMS poliçesindeki şartların davacılar yönünden bağlayıcılığının bulunmadığı, Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 17/07/2020 tarihli, 2019/40 esas ve 2019/40 karar sayılı kararı ile 6704 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile değiştirilen 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “ve genel şartlarda” ibaresinin iptal edilmesi nedeniyle uygulanmasının mümkün bulunmadığı dikkate alınarak davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş görmezlik zararının teminat dışı olduğuna yönelik iddiası haklı görülmemiş ve davalı sigorta şirketi, davacıların iş görmezlik tazminatından sorumlu tutulmuştur.
Davacı … için davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının tespiti için alınan usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen hükme ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporunda 2918 sayılı KTK’nun genel şartlarına göre tazminatın belirlenmesine ilişkin hükümlerin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle Karayolları Trafik Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve Yargıtay Kararları doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre davacı … için ödenmesi gereken geçici ve kalıcı iş görmezlik tazminatı 122.057,03-TL olarak belirlenmiş, buna göre davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yetersiz olması nedeniyle zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi uyarınca hesaplama yapılan tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmak suretiyle hesaplanan ödemenin güncelleştirilmiş değerinin 29.295,42-TL olup belirlenen tazminat miktarından mahsubundan sonra geriye kalan 92.761,60-TL tazminatın davacı tarafça talep edilebileceği belirtilmiş ise de davacı …’e SGK tarafından yapılan 6.788,88-TL iş görmezlik tazminatı ödemesinin davaya konu iş görmezlik tazminatından mahsup edilmesinin gerekmesine rağmen raporda mahsubunun yapılmaması nedeniyle mahkememizce değerlendirilmek ve mahsubunun yapılmasının mümkün bulunduğu gözetilerek, dosyanın sürüncemede kalmaması için bu konuda ek rapor alınması yoluna gidilmeksizin davacı …’in hesaplanan tazminatından mahsup edilmesi gerektiği, dava dilekçesindeki tazminat taleplerinin 12/02/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile bilirkişi raporunda belirlenen tazminat miktarları üzerinden arttırıldığı, bilirkişinin raporunda SGK ödemesi belgesini dosyada görememesi nedeniyle mahsubunu yapmadığını bildirmesine ve mahsubunun gerektiğinin bilinmesine rağmen davacı tarafça bu mahsup yapılmadan talep arttırım dilekçesinin bilirkişi raporu sonuç bölümüne göre sunulması nedeniyle davacı … için yapılan 6.788,88-TL SGK ödemesi miktarınca davacı … yönünden maddi tazminat isteminin reddine, kalan maddi tazminat istemleri yönünden her iki davacı için talep arttırım dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat istemlerine ilişkin davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen hükme ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi rapor ve ek raporu ile; davaya konu 18/11/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında dava dışı yabancı uyruklu sürücünün çift şeritli yolda yüksek promil alkollü şekilde ters istikamette seyrederek önce bir kamyonete çarpıp ardından davacı …’in yönetimindeki araçla kafa kafaya çarpışmak suretiyle davacıların yaralandığı kazada davacı sürücü …’in ve dava dışı kamyonet sürücüsünün kusuru olmayıp, dava dışı yabancı uyruklu sürücünün tam ve ağır kusurlu olduğu, dava dışı yabancı uyruklu sürücünün yönetimindeki aracın davalı ….Şirketi adına kayıtlı olması nedeniyle bu davalının işleten sıfatıyla ve bu aracın ZMMS poliçesi ile sigortacısı sıfatıyla davalı sigorta şirketinin dava konusu maddi zarardan sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında sorumlu bulunmaları nedeniyle davalıların davaya konu maddi zararın tamamından ve davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu oldukları maddi tazminat konusunun davacıların geçici ve sürekli iş görmezlik hallerine ilişkin olup alınan raporla davacı …’in davaya konu kazadaki yaralanmasına bağlı olarak geçici ve sürekli iş görmezliğinin oluşmasına, buna karşın davacı …’in geçici iş görmezliği halinin oluşmasına rağmen sürekli iş görmezliğinin oluşmadığı, davacı …’in kaza tarihinde çalışmakta olduğu bir işinin bulunmaması nedeniyle asgari ücret üzerinden, davacı …’in ise tır şoförü olarak çalıştığı, kaza tarihindeki aylık net ücreti üzerinden ve usul ve yasa hükümlerine göre bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalara göre ve davalı sigorta şirketi tarafından davacı …’e 03/10/2019 tarihinde 25.635,90-TL ödeme yapıldığı göz önünde tutularak belirlenen ödenmesi gereken tazminatın 122.057,03-TL olup hesaplama tarihine göre güncellenen ve 29.295,42-TL olarak belirlenen ödemenin mahsubundan sonra davacı tarafın talep edebileceği maddi tazminatın 92.761,60-TL olduğu, davacı …’e iş görmezlik tazminatı olarak SGK tarafından 25/02/2019 tarihinde 6.788,88-TL’lik ödeme yapılması nedeniyle bu ödemenin de mahsubunun gerektiği, buna göre davacı …’in geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı olarak 85.972,72-TL tazminat talebinde bulunabileceği, davacı …’in talep edebileceği geçici iş görmezlik tazminatının 2.249,78-TL olarak hesaplandığı, davacı tarafça dava dilekçesinde her bir davalı için 1.000,00-TL maddi tazminat talebinde bulunulduğunun bildirilmesi üzerine tensibin on üç ve on dokuzuncu maddeleri uyarınca sunulan dilekçede geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatının her bir davacı için 500,00-TL olarak talep edildiğinin açıklanması ve bilirkişi ek raporundan sonra ek raporda belirlenen maddi tazminat miktarları üzerinden talep arttırım dilekçesi sunulmasına göre davacı … yönünden geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı için talep edilen toplam 92.761,60-TL’nin, 85.972,72-TL’lik bölümü yönünden davanın kabulüne, 6.788,88-TL’lik fazlaya ilişkin isteminin reddine, davacı … yönünden ise sürekli iş görmezlik halinin oluşmaması nedeniyle 500,00-TL’lik tazminat talebinin tamamının reddine, geçici iş görmezlik tazminatına yönelik isteminin ise tamamının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi zararlarından Davalı … Şirketi araç maliki ve işleten sıfatı ile sorumludur. Davacıların davaya konu kaza nedeniyle yaralanmaları, her ikisinin geçici iş görmezliğe ve davacı …’in sürekli iş görmezlik haline maruz kalması nedeniyle manevi zararlarının oluştuğu bellidir. Davacıların ve davalı ….Şirketi’nin sosyoekonomik durumları, davalı ….Şirketi’nin kiralama ile aracı dava dışı sürücüye kullandırması, dava dışı sürücünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olup, davacı sürücünün hiçbir kusurunun bulunmadığı, davacı …’in yaralanmasının niteliği ile yalnız bir buçuk ay süresince geçici iş görmezliğe, davacı …’in ise altı aylık geçici iş görmezlikle beraber %16 oranında sürekli iş görmezliğe maruz kaldıkları, olay nedeniyle yaşadıkları şok, acı ve üzüntünün düzeyi ve süresi, davacı …’in sürekli iş görmezlik hali nedeniyle acısının ve üzüntüsünün sürekliliği birlikte değerlendirildiğinde, davacı … için 8.000,00-TL, davacı … için ise 30.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmiş, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerektirici Nedenlerle:
1-Davacı …’in maddi tazminat istemine ilişkin davasının KISMEN KABULÜ ile;
2.249,78-TL geçici iş görmezlikten kaynaklanan maddi tazminatın 18/11/2018 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
Davacı …’in kalıcı iş görmezlik tazminatına ilişkin 500,00-TL’lik tazminat talebinin reddine,
2-Davacı …’in maddi tazminat istemine ilişkin davasının KISMEN KABULÜ ile;
85.972,72-TL geçici ve kalıcı iş görmezlikten kaynaklanan maddi tazminatın 18/11/2018 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
Davacı …’in fazlaya ilişkin 6.788,88-TL’lik maddi tazminat isteminin reddine,
3-a-Davacı …’in manevi tazminat istemine ilişkin davasının KISMEN KABULÜ ile;
8.000,00-TL manevi tazminatın 18/11/2018 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ….Şirketinden alınarak davacı …’e verilmesine,
b-Davacı …’in manevi tazminat istemine ilişkin davasının KISMEN KABULÜ ile;
30.000,00-TL manevi tazminatın 18/11/2018 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ….Şirketinden alınarak davacı …’e verilmesine,
c-Manevi tazminat talebi konusunda davacı …’in 142.000,00-TL, davacı …’in 120.000,00-TL’lik fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
4-a)-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat istemi yönünden alınması gereken 6.026,48-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 6,83-TL peşin harç, 271,00-TL ve 49,00-TL tamamlama harcından oluşan toplam 326,83-TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 5.699,65-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b)-Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat istemi yönünden alınması gereken 2.595,78-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 1.024,66-TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 1.571,12-TL harcın davalı ….Şirketi’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
c-)Davacı tarafça maddi tazminat istemi yönünden peşin yatırılan 326,83-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
d)-Davacı tarafça manevi tazminat istemi yönünden peşin yatırılan 1.024,66-TL harcın davalı ….Şirketi’nden alınarak davacılara verilmesine,
5-a)Davacı …’in kabul edilen maddi tazminat istemi yönünden; davacı … yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 2.249,78-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
b)Davacı …’in kabul edilen maddi tazminat istemi yönünden; davacı … yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 11.976,45-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
c)Davacı …’in reddedilen maddi tazminat istemi yönünden; davalılar yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 500,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılara verilmesine,
d)Davacı …’in reddedilen maddi tazminat istemi yönünden; davalılar yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılara verilmesine,
6-a-)Davacı …’in manevi tazminat istemine yönelik davasının kabul edilen bölümü için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. ve 13. maddeleri uyarınca takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı ….Şirketi’nden alınarak davacı …’e verilmesine,
b-)Davacı …’in manevi tazminat istemine yönelik davasının reddedilen bölümü için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. ve 13. maddeleri uyarınca takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı ….Şirketi’ne verilmesine,
c-)Davacı …’in manevi tazminat istemine yönelik davasının kabul edilen bölümü için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. ve 13. maddeleri uyarınca takdir edilen 4.500,00-TL vekalet ücretinin davalı ….Şirketi’nden alınarak davacı …’e verilmesine,
d-)Davacı …’in manevi tazminat istemine yönelik davasının reddedilen bölümü için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. ve 13. maddeleri uyarınca takdir edilen 4.500,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı ….Şirketi’ne verilmesine,
7-Maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle bu istem yönünden davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 133,00 -TL yedi adet tebligat, 181,50-TL otuz üç adet elektronik tebligat gideri, 1,00-TL kep ücreti, 63,60-TL müzekkere gidiş dönüş posta gideri, 59,00-TL talimat posta gideri ile 750,00-TL bilirkişi ücreti, 894,32-TL ATK masrafı gideri olmak üzere toplam 2.126,82-TL yargılama giderinden 12/13’ünün karşılığı olan 1.963,22-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 1/13’ünün karşılığı olan 163,60-TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
8-Manevi tazminata ilişkin 1,00-TL iki adet kep ücreti ile 57,60-TL üç adet müzekkere gidiş dönüş posta gideri olmak üzere toplam 58,60-TL yargılama giderinden 1/8’inin karşılığı olan 7,33-TL yargılama giderinin davalı ….Şirketi’nden alınarak davacılara verilmesine, 7/8’inin karşlığı olan 51,27-TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı ….Şirketi tarafından yatırılan gider avansından harcama yapılmadığı ve davalılar tarafından başkaca yargılama giderinin yapılmadığı dikkate alınarak bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-Davacılar ve davalı …..Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan gider avansından harcanmayan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacılar vekili ile davalı … Şirketi vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2021

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzlalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)