Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/126 E. 2021/991 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/126 Esas
KARAR NO : 2021/991

DAVA : İtirazın İptali (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklı Rücuen Tazminat )
DAVA TARİHİ : 10/09/2019
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin alacağının sağlanması amacıyla, Torbalı İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile davalı borçlu hakkında ilamsız icra yolu ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk başvurusunda bir sonuç alınamadığını, müvekkilinin haklı alacağını tahsil edemediğini, dava dışı …’ın müvekkili şirketin … poliçe numaraları Evim Garantide Plus kapsamında sigortalısı olduğunu, müvekkilinin sigortalısının konutunda meydana gelen yangın sebebi ile bina ve eşya hasarı meydana geldiğini, oluşan hasara ilişkin … numaralı hasar dosyası açıldığını, açılan hasar dosyası kapsamında sigortalının 17.07.2018 tarihinde meydana gelen hasarının tümünün müvekkili sigorta şirketi tarafından giderildiğini, meydana gelen yangın sonucunda İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yangın raporunda yangının çıkış nedeninin; “yapılan araştırma ve soruşturmada, mutfaktaki buzdolabının elektrik kısa devre yapması ile kabloların ısınarak yanması ve yanındaki mutfak dolaplarına sirayet etmesi neticesinde yangın çıktığı kanaatine varılmıştır” şeklinde tespit edildiğini, anılan yangın raporuna göre; dava konusu zararın oluşmasına sebebiyet veren yangının davalı tarafından üretimi yapılan ayıplı mal sebebi ile meydana geldiğini, meydana gelen zarardan davalı şirketin sorumlu olması nedeniyle müvekkili şirket tarafından ödenen bedelin davalı tarafından rücuen tazmininin zorunlu olduğunu belirterek davanın kabulü ile Torbalı İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapılan haksız ve dayanaksız itirazın iptaline ve duran takibin devamına, davalılar aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin sigortalısı …’ın evinde yangın meydana geldiğini, yangın neticesinde meydana gelen hasarın tümünün taraflar arasındaki ilişki gereği davacı tarafından ödendiğini, yangın neticesinde İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından “… Mutfaktaki buzdolabının elektrik kısa devre yapması ile kabloların ısınarak yanması ve yanındaki mutfak dolaplarına sirayet etmesi neticesinde yangın çıktığı kanaatine varılmıştır” şeklinde gerçek tespitlerden uzak, hayatın olağan akışına aykırı bir rapor hazırlandığını, itfaiye raporunun teknik incelemeden uzak, gerekli araştırmalar yapılmadan hazırlandığını, nitekim itfaiye raporunda, evin elektrik tesisatının buzdolabı kullanmaya uygun olup olmadığı, evin elektrik tesisatında akım regülatörünün bulunup bulunmadığı, evde topraklama yapılıp yapılmadığı hususlarına hiç yer verilmediğini, bununla birlikte buzdolabının uygun yerde kullanılıp kullanılmadığı, fişin takıldığı prizin tekli mi üçlü mü olduğunun da bilinmediğini, yangının buzdolabından çıkmış olduğu iddiasının soyut bir iddia olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlığın, davacının sigortalısının konutunda meydana gelen yangın nedeniyle bina ve eşya hasarı olduğu iddiasıyla bunun tahsiline ilişkin Torbalı İcra Müdürlüğünün … Takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
İİK 67. madde gereğince İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Torbalı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısının … Sigorta A.Ş. olduğu, borçlusunun … A.Ş. olduğu, borçlu vekilinin 29/03/2019 havale tarihli dilekçesi ile takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK 67. madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Dairesi Başkanlığının müzekkere ekinde gönderilen yangın raporunda, yangın yerinde yapılan tetkikte yangın başlangıcının 5 katlı binanın 3 ncü katında 16 nolu dairesinde girişe göre solda ve koridorun sağındaki mutfak bölümünde olduğunun görüldüğü, yapılan araştırma ve soruşturmada, mutfaktaki buzdolabının elektrik kısa devre yapması ile kablolarının ısınarak yanması ve yanındaki mutfak dolaplarına sirayet etmesi neticesinde yangın çıktığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinin Torbalı 2.Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu 04/09/2018 tarihli raporunda, yanmanın olabilmesi için gerekli enerji kaynağının buzdolaplarında elektrik enerjisi olduğu, buzdolaplarında aydınlatma amacıyla lambalarda akışkanı sıkıştırmak için kullanılan kompresörde ve kontrol elemanlarında elektrik enerjisi kullanıldığı, kablolardan aşırı akım geçmesi, kompresörün aşırı ısınması, aydınlatma ve kontrol elemanları gibi yerleşik cihazların bozulması veya aşırı ısınması ile bir yangın başlayabildiği, buzdolabı içinde belirli bir voltajda bir ampul bulunduğu, kablo bağlantılarında ısınma nedeniyle yangın çıkabileceği, dosya içerisinde yangın sonrası çekilen fotoğraflar incelendiğinde, yangının buzdolabından başladığı ve buzdolabının tümüyle yandığının anlaşıldığı, bu nedenle yangının başlamasına buzdolabının sebebiyet verdiği, yangın çıkan evdeki elektrik tesisatının tümünün değişim bedelinin 2018 piyasa rayiçlerine göre KDV ve işçilik dahil 5.000,00 TL dahil olduğu görüşünü bildirmişlerdir.
Dosya, tarafların iddia ve savunmaları nazara alınarak uyuşmazlık konularında ve yangın çıkmasına sebep olan ürünün ayıplı olup olmadığı, taşınmazın topraklama sisteminden kaynaklı sebebiyet verip vermediği hususlarında Torbalı 2.Asliye Hukuk Mahkemesine talimat ile keşif icra edilerek mahalinde tanık da dinlenmek suretiyle bir makine mühendisi, bir inşaat mühendisi , bir sigortacıdan oluşan bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, bilirkişi heyetinin talimat mahkemesine verdiği 24/07/2020 havale tarihli raporunda özetle; yangın raporu incelendiğinde buzdolabının kısa devre yapması ve akabinde patlaması sonrasında aşırı ısınan tesisat kablolarının mutfakta bulunan diğer cihazlara da sirayet ederek çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın, TV cihazlarının hasarlanmasına tüm ev eşyalarının ve elektrik panosunun yanmasına sebebiyet verdiğinin belirtildiği,.. elektrik voltajının belirli bir düzeyin altına düşmesi ve üstüne çıkması halinde buzdolabı kablolarının ekovatın (kompresörün) ve devre elemanlarının aşırı ısınması ile yangın çıkabildiği, kablolardan aşırı akım geçmesi, kompresörün aşırı ısınması, aydınlatma ve kontrol elemanları gibi yerleşik cihazların bozulması veya aşırı ısınması ile yangın başlayabileceği,.. yapılan incelemede, evin tüm elektrikli eşyaların doğalgaz kombi cihazının, kalorifer panellerinin, tüm ev eşyalarının ve tüm elektrik kablolarının yenilendiğinin görüldüğü, bu nedenle konutta yangına sebebiyet veren herhangi bir bulguya rastlanmadığı, ev sahibi ile yapılan konuşmada buzdolabının 9 yıldır hiçbir arıza yapmadan çalıştığının belirtildiği, dosyada bulunan yangın esnasında çekilen fotoğraflar incelendiğinde, yangının başlangıç noktasının buzdolabının alt kısmında bulunan ekovatın aşırı ısınması neticesinde patlaması ile meydana geldiği ve alevlerin kablolara sirayet ederek tesisat kablolarını, elektrikli cihazları ve tüm ev eşyalarını yakmış olduğunun anlaşıldığı, projesine uygun yapılmayan elektrik tesisatına yapı kullanma izni verilmeyeceği, Tedaş tarafından da binaya elektrik bağlantısı yapılmayacağı, binaya belediye tarafından yapı kullanma izin belgesinin 03/03/2016 tarihinde verildiği, bu durumda elektrik sisteminde herhangi bir eksikliğin olmadığının anlaşıldığı, yangının çıkma sebebinin 9 yıl çalışan buzdolabı ekovatını (kompresörünü) aşırı ısınmaya karşı koruyan termik rölenin teknik bir arıza yapmasından dolayı ekovatın elektriği kesilemediğinden yangının çıktığı kanaatine varıldığı, bu nedenle davalı … A.Ş.nin üretmiş olduğu Beko buzdolabının gizli ayıplı üretilmediği kanaatine varıldığı, eksper tarafından yapılan tüm hasar bedelinin yangın tarihi itibarı ile piyasa rayiç değerlerine uygun olduğu tespit edilerek eksper tarafından çıkarılan 99.291,00 TL hasar bedelinin taraflarınca uygun görüldüğü, davacı sigortacının sigortalısına ödediği zarar bedelini davalıdan talep edebilmesi için davalının meydana gelen zarardan sorumlu olması gerektiği, davalı şirketin bir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı, asıl alacak tutarının 99.291,00 TL olduğu, ödeme belgesi ibraz edilmemiş olduğundan işlemiş faiz hesabı yapılamadığını, sonuç olarak sigortalı konutun elektrik tesisatında ve topraklama sisteminde herhangi bir eksikliğinin bulunmadığı; sigortalı konutun bulunduğu binanın yapı kullanma izin belgesinin belediye tarafından 03.03.2016 tarihinde verilmiş olduğu, Beko buzdolabının 9 yıldır kullanımda olması nedeniyle garanti süresinin bitmiş olduğu, yangının çıkma sebebinin kullanım kaynaklı olmadığı, yangının; buzdolabının termik rölelerinde meydana gelen teknik bir arızadan meydana geldiği, buzdolabının gizli ayıplı üretilmediği ve yangının meydana gelmesinden davalı … A.Ş. nin sorumlu olmadığı, yangın sonrasında oluşan hasarın 99.291,00 TL (KDV dahil) tutarında olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazları üzerine mahkememizce dosya bilirkişi heyetine ek rapor tanzimi için tevdii edilmiş olup, bilirkişi heyetinin mahkememize sunduğu 25/11/2020 havale tarihli raporunda kök raporundaki görüş ve kanaatlerinin değişmediğini bildirmişlerdir.
Toplanan deliller, bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının iddialarının soyut olarak kaldığı, beko marka buzdolabı olduğu belirtilmişse de nerden hangi tarihte alındığının belli olamadığı, garanti belgesi ve fatura sunulmadığı, montaja dair belgelerin sunulmadığı, yangının çıkma sebebinin kullanım kaynaklı olmadığı, yangının buzdolabının termik rölelerinde meydana gelen teknik bir arızadan meydana geldiği, yangının doğrudan soğutucu dolaptan kaynaklandığına dair somut delil bulunmadığı ve illiyet bağı kurulamadığı, buzdolabının gizli ayıplı üretilmediği ve yangının meydana gelmesinden davalının sorumlu olmadığı, bilirkişi raporu tespitleri ile de anlaşılmış olup yangın çıkmasında 3.kişi ve başka kişilerin kusurunun olmadığı, ispat külfetinin yerine getirilemeyen ve ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın peşin harç olarak alınan 1.176,30-TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 1.116,70-TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 13.382,65- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip ….
e-imza
¸

Hakim …
e-imza