Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1250 E. 2021/1196 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1250
KARAR NO : 2021/1196

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2019
KARAR TARİHİ : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka ile davalı … ..Şirketi arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinin diğer davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, davalı şirkete kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından ihtarname keşide edilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını davalılar tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, işletilen faiz oranlarına yapılan itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, sözleşmenin 6 ve 10. maddelerinde temerrüt hallerinin ve uygulanacak faiz oranlarının belirlendiğini, Müvekkili tarafından iyi niyetli olarak bu oranların çok çok altında faiz talep edildiğini, bu nedenle faiz oranının doğru olup, sözleşmeye ve yasaya uygun olduğunu, sözleşmede doğacak her türlü uyuşmazlıkta banka defter ve kayıtlarının geçerli olacağının ve HMK’nun 193. maddesi uyarınca münhasır ve kesin delil teşkil edeceğinin kabul edildiğini bildirmiş, itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına, davalıların alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … …Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davaya konu sözleşmelerde yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olarak belirlenmesi nedeniyle yetkisizlik itirazında bulunduklarını, müvekkilinin davacıya bir borcu olmadığı gibi, müvekkili açısından vadesi gelmiş bir borcun da söz konusu olmadığını, müvekkili şirket ile asıl borçlu şirket ……Şti. arasında hiçbir organik bağ bulunmadığını, ihtarnamenin müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, bu nedenle müvekkili şirket açısından vadesi gelmiş bir borçtan söz edilemeyeceğini, müvekkili şirketin kefaletinin geçerliliğinin dahi yargılamaya muhtaç olup, alacaklıya başvurulmadan kefil hakkında takip yapılamayacağını, kredi sözleşmesinin Türk Hukukuna göre düzenlenmesi ve usulü geçerlilik şartlarını taşıyıp taşımadığının, kefil imzasının gerçekten müvekkiline ait olup olmadığının, sözleşmenin yasanın aradığı şekilde bankanın yetkili temsilcisi tarafından imza edilip edilmediğinin ve banka şubesi çatısı altında imza edilip edilmediğinin dahi açık olmadığını, sözleşmenin değişik tarihlerde tadil edilip yenilendiğini, kredinin 23/09/2019 tarihinden başlamak üzere yapılandırılmasına rağmen kat ihtarnamesinin, 23/08/2019 tarihinde çekilmiş olması nedeniyle muaccel olmuş bir alacağın söz konusu olmadığını, ipotekle temin edilmiş alacaklarda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna gitmeden yapılan takibin usule, kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, ihtarnamenin tebliğ edilmemesi nedeniyle müvekkilinin temerrüt faizinden sorumlu olmadığını bildirmiş, davanın reddine, davacı tarafın alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, … ve …..İnşaat Şirketi vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmamış, davalı … ve arkadaşları vekili duruşmadaki beyanında davayı kabul etmediklerini bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalı ……Şirketi’nin borçlu, diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen davaya konu 22/03/2013, 12/09/2014, 27/09/2016, 13/01/2017 ve 15/02/2017 tarihli genel kredi sözleşmeleri nedeni ile borçlu şirkete kullandırılan kredinin belirlenen tarihte ödemesinin yapılmadığı iddiası ile hesabın kat edilerek ihtarname tebliğ edilmesine rağmen ödenmeyen kredi borcundan kaynaklanan alacağı için davacı bankanın, davalılar hakkında alacağın tahsili amacıyla yaptığı icra takibinde; davalıların borca ve ferilerine yaptıkları itirazlarının iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu icra dosyasında; davacı banka, davalılar hakkında 17/10/2019 tarihinde davaya konu kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağının tahsili için ilamsız icra yoluyla takip yapmış, davalılar tarafından sunulan itiraz dilekçeleri ile borca ve ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle davalılar hakkındaki takip durmuştur.
Dava İİK’nun 67 (1) maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
İtirazın iptali davalarında icra dairesinin yetkisine itiraz edildikten sonra mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi halinde İ.İ.K’nun 50. maddesi hükmü göz önünde tutularak öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığının belirlenmesi halinde icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın iptaline karar verildikten sonra mahkemenin kendi yetkisini incelemesi gerekmektedir.
Davalı ……Şirketi icra dairesinin yetkisine itiraz etmemesine rağmen davalı şirket vekili, yasal süre içinde sunduğu cevap dilekçesinde; kredi sözleşmesindeki yetki anlaşması gereği İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu iddiasıyla, yetkisizlik itirazında bulunmuştur.
Davaya konu genel kredi sözleşmelerinin diğer hükümler bölümünün 3.maddesinde yetki sözleşmesinin yapıldığı, tarafların tacir olmaları ve yetkili yerlerin somut olarak belirlenmiş olması nedeniyle yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, sözleşmenin 3. maddesinde; İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılınmakla birlikte, müşterinin yada müteselsil kefillerin ikametgahı ile mal varlığının bulunduğu veya kredinin nakledildiği şubenin ikametgahındaki mahkeme ve icra dairelerinin de yetkili olduklarının kararlaştırıldığı, buna göre yetkili kılınan yer ile birlikte sözleşmede kararlaştırılan diğer yerlerde takip yapılması ve dava açılmasının mümkün bulunduğu, asıl borçlu ……Şirketinin ticaret siciline kayıtlı yerleşim yeri adresi ile davalı gerçek kişilerin ikamet adreslerinin İzmir olup yalnız davalı ……Şirketinin yerleşim yeri adresinin Karşıyaka olması karşısında, HMK’nun 7.maddesi uyarınca birden fazla davalının bulunması ve itiraz eden davalı dışındaki diğer davalıların yerleşim yerinin mahkememiz yetki alanı içinde bulunduğu, TTK’nun 7(2) maddesinde düzenlenen teselsül kuralı gereğince davalı borçlu şirket yanında davalı müteselsil kefil gerçek kişiler ile davalı …….Şirketini de bağlayacağı olduğu, buna göre sözleşmelerin diğer hükümler bölümünün 3.maddesine uygun şekilde davanın, diğer davalıların yerleşim yeri olan İzmir’de açılmasında usul, yasa ve sözleşme hükümlerine aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, mahkememizin yetkili olup, davalı …….Şirketi tarafından yapılan yetki itirazının haklı olmadığı dikkate alınarak, ön inceleme duruşmasında, davalı ……Şirketinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı …….Şirketi vekili, kat ihtarnamesinin müvekkili şirkete tebliğ edilmemesi nedeniyle muaccel hale gelmediği iddiasında bulunmuş ise de; sözleşmenin kefili olan …….Şirketine kat ihtarnamesinin tebliğ edilmemesi halinin bu davalı yönünden TTK’nun 7(1) maddesi hükmü gereği ancak temerrüt faizi talep edilmesine engel bir hal olup dava konusu alacağın muaccel hale gelmesine engel niteliği bulunmadığı dikkate alınarak; bu yöndeki iddia haklı görülmemiştir.
Davalı …….Şirketi vekili, 23/09/2019 tarihinde borcun yapılandırıldığını, kat ihtarının 23/08/2019 tarihinde düzenlenip, yapılandırmadan sonra kat ihtarı gönderilmediğini, bu nedenle alacağın muaccel hale gelmediğini iddia etmiş ise de; yapılandırma sözleşmesinin bir borç yenileme sözleşmesi olmadığı, yalnız borçlusuna ödeme kolaylığı sağlayan nitelikte ve asıl sözleşmeyi etkilemesi söz konusu olmayan bir sözleşme niteliğinde bulunduğu, yapılandırma sözleşmesi yapılmasının bu sözleşmeden önce gerçekleşen muacceliyete etkili olmasının mümkün bulunmadığı göz önünde tutularak davalı ……..Şirketi vekilinin bu konudaki iddiaları da haklı bulunmamıştır.
Davalı ……..Şirketi vekili, İİK’nun 45.maddesi uyarınca ipotekli takip yoluna gidilmeden ilamsız icra takibi yoluna gidilemeyeceğini ve müvekkili kefil hakkında takip yapılamayacağını iddia etmiş ise de; İİK’nun 45 (1) hükmünün asıl borçlu ile ilgili olup, ipoteğin davalı …….Şirketi tarafından ve bu şirket adına verilmediği, adı geçen şirketin müteselsil kefil sıfatı ile bu madde hükmünden yararlanmasının mümkün olmayıp, müteselsil kefiller hakkında takip yapılmasına engel bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle davalı ……..Şirketi vekilinin bu konudaki iddiası da haklı görülmemiştir.
Toplanan tüm deliller ve mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu ve ek raporu ile; taraflar arasında 22/03/2013, 12/09/2014, 27/09/2016, 13/01/2017 ve 15/02/2017 tarihli genel kredi sözleşmelerinin düzenlendiği, davalı ……..Şirketi’nin asıl borçlu, davalı …….Şirketi ile davalı …’ın müteselsil kefil ve borçlu sıfatıyla tüm sözleşmelerin tarafı oldukları, davalı …’ın ise yalnız 22/03/2013 ve 12/09/2014 tarihli sözleşmelerde müteselsil kefil ve borçlu sıfatıyla imzasının bulunduğu ve diğer sözleşmelerde taraf bulunmadığı, bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve tespitler sonucunda takip ve dava konusu edilen tüm alacakların; kaynağının 27/09/2016 tarihli genel kredi sözleşmesi olup, her bir kredi sözleşmesinin birbirinden bağımsız ayrı bir sözleşme niteliğinde bulunması nedeniyle diğer genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanmadığı, buna göre alacağın varlığı ve miktarı ile davalıların sorumluluklarının 27/09/2016 tarihli genel kredi sözleşmesine göre değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda değerlendirme ve hesaplamaların bu kabule göre yapıldığı, davalı kefil …’ın 27/09/2016 tarihli sözleşmede taraf olmaması nedeniyle takip ve dava konusu alacaklardan sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı, bu nedenle hakkında açılan davanın reddinin gerektiği, diğer davalıların sözleşmenin tarafı olup, bilirkişi raporunda usul yasa ve dosya kapsamına uygun ve doğru kabul edilen hesaplamalara göre sorumluluklarının bulunduğu, 27/09/2016 tarihli sözleşmede TBK’nun 583. maddesi yönünden kefalete ilişkin tüm şekil şartlarının yerine getirildiği, davalı gerçek kişi müteselsil kefil …’ın borçlu ……Şirketinin ortak ve yetkilisi olması nedeniyle TBK’nun 583.maddesi uyarınca eşinin rızasının alınmasının gerekmediği, 27/09/2016 tarihli sözleşmenin diğer sözleşemeler gibi varlığının ve içeriğinin uyuşmazlık konusu olmadığı, sözleşmenin 1/10. maddesinde banka tarafından tespit edilen ve aynı nitelikteki kredilere uyguladığı muaccaliyet tarihinde yürürlükte olan en yüksek faiz oranına, bu oranın %50 ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizi tatbik edileceğinin kararlaştırıldığı, somut bir faiz oranının belirlenmemiş olması nedeniyle davacı bankanın kat tarihinde diğer müşterilerine fiilen uyguladığı faiz oranlarına ilişkin alınan listenin bilirkişi tarafından değerlendirilmesi sonucu raporda belirtilen oranlarda akdi ve temerrüt faizi talep edilebileceği, sözleşme kapsamında borçlu şirkete bilirkişi raporunda ayrıntıları gösterilen nitelikte ve miktarlarda kredinin kullandırıldığı, 27.000,00 TL ve 28.800,00 TL lik çeklerin 24/07/2019 tarihinde karşılıksız çıkması ve davacı bankanın yasal sorumluluk bedelini ödemesi nedeniyle hesabın kat edilmesi konusundaki yasal koşulların oluşması karşısında davaya konu alacakların 24/04/2019 tarihi itibariyle muaccel hale geldiği, 23/09/2019 tarihinde borç yapılandırılmış ise de, yapılandırma sözleşmesinin bir borç yenileme sözleşmesi olmadığı, yalnız borçlusuna ödeme kolaylığı sağlayan nitelikte ve asıl sözleşmeyi etkilemesi söz konusu olmayan bir sözleşme niteliğinde bulunduğu, yapılandırma sözleşmesinin bu sözleşmeden önce gerçekleşen muacceliyete etkili olmadığı, davacı banka tarafından hesabın kat edilerek 23/08/2019 tarihli kat ihtarnamesinin düzenlendiği, kat ihtarnamesinin davalı …….Şirketine tebliğ edilemeyip diğer davalılara 26/08/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olması ve ihtarnamede verilen süre nedeniyle davalı ……Şirketinin temerrüt faizinden sorumlu tutulması dışında 28/08/2019 tarihi itibariyle temerrütün oluştuğu, davalıların hesap kat ihtarnamesine itiraz etmedikleri gibi verilen süre ve sonrasında ve dava tarihine kadar bir ödemede bulunmadıkları, sözleşmede davalı kefillerin gayri nakdi alacaklardan sorumlu olduklarına dair açık bir hüküm bulunmaması nedeniyle davalı kefillerin takip ve dava konusu yapılan gayri nakdi alacaklardan sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığı, usul yasa ve dosya kapsamına uygun ve doğru kabul edilen bilirkişi raporu ve ek raporundaki hesaplamalara göre davalı ……Şirketinin nakdi alacaklar yönünden ödeme emrinde birinci maddedeki Çek Kanunu gereğince banka kaynağından ödenmiş olan beş adet çek yaprak bedelinden kaynaklanan alacak için 3.568,54-TL asıl alacak, ikinci maddedeki …, … nolu ticari kredilerden kaynaklanan alacak için 3.385.343,47-TL asıl alacak, 506.133,30-TL işlemiş faiz, 25.306,68-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 3.918.808,09-TL, üçüncü maddedeki …-…, …nolu poliçeler nedeniyle banka kaynağından ödenen gecikmiş prim bedelleri için 1.077,49-TL asıl alacak, 15,66-TL işlemiş faiz ve 0,78-TL faizin % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 1.093,93-TL, davalı …’ın nakdi alacağa dönüşmüş olsa dahi ödeme emrinin 1.maddesinde takip konusu yapılan gayri nakdi alacaktan kaynaklanan 5 adet çek yaprak bedelinden sorumlu olmayıp nakdi alacaklar için ödeme emrinde ikinci maddedeki …, … nolu ticari kredilerden kaynaklanan alacak için 3.385.343,47-TL asıl alacak, 506.133,30-TL işlemiş faiz, 25.306,68-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 3.918.808,09-TL, üçüncü maddedeki …-…, …nolu poliçeler nedeniyle banka kaynağından ödenen gecikmiş prim bedelleri için 1.077,49-TL asıl alacak, Davalı …..Şirketi’nin nakdi alacağa dönüşmüş olsa dahi ödeme emrinin 1.maddesinde takip konusu yapılan gayri nakdi alacaktan kaynaklanan 5 adet çek yaprak bedelinden sorumlu olmaması yanında kat ihtarnamesinin tebliğ edilmemesi nedeniyle icra takip tarihine kadar işlemiş yalnız akdi faizden sorumluluğunun bulunduğu, temerrüt faizinden sorumluluğunun bulunmadığı dikkate alınarak nakdi alacaklar için ödeme emrinde ikinci maddedeki …, … nolu ticari kredilerden kaynaklanan alacak için 3.385.343,47-TL asıl alacak, 329.249,10-TL işlemiş faiz, 16.462,46-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 3.731.055,03-TL, üçüncü maddedeki …-…,…nolu poliçeler nedeniyle banka kaynağından ödenen gecikmiş prim bedelleri için 1.077,49-TL asıl alacak ile işleyecek faiz yönünden davalılar …..Şirketi, ……Şirketi ve …’ın ödeme emrinde birinci maddedeki Çek Kanunu gereğince banka kaynağından ödenmiş olan beş adet çek yaprak bedelinden kaynaklanan asıl alacak için yıllık %19,2 oranında, ikinci maddedeki …,… nolu ticari kredilerden kaynaklanan asıl alacak için yıllık %37,62 oranında, üçüncü maddedeki …-…,…nolu poliçeler nedeniyle banka kaynağından ödenen gecikmiş prim bedelleri asıl alacağı için yıllık %9,72 oranında ve TCMB faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişken oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5’i oranındaki gider vergisinden sorumlu oldukları, davalı …….Şirketi yönünden nakdi alacaklar için itirazın iptali gereken alacak toplamından 3.131.000,00-TL lik bölümünün ipotekle temin edilmiş olması nedeniyle bu miktarın indirilmesinden sonra geriye kalan 1.993.120,56-TL alacak üzerinden takibin devamına, davacı tarafın nakdi alacak istemi yönünden fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine, ödeme emrinde dokuz adet çek yaprağı sorumluluğundan kaynaklanan 16.550,00 -TL’nin depo edilmesi talep edilmiş ise de; davacı tarafın beş adet çek yaprağı için toplam 10.150,00-TL talepte bulunabileceği anlaşılmakla ve sözleşmede açık hüküm bulunmaması nedeniyle kefillerin gayrı nakdi alacaktan sorumlu bulunmadıkları göz önünde tutularak; yalnız davalı borçlu ……Şirketinin gayri nakdi alacaklardan sorumlu bulunduğu göz önünde tutularak davalılar ……Şirketi ile … hakkındaki gayri nakdi alacağa ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, davalı ……Şirketi yönünden talep edilen 9 adet çek yaprağı bedeli yerine 5 adet çek yaprağı için talebin kabulüne karar verilmesi nedeniyle davalı ……Şirketinin bu konudaki itirazının kısmen iptali ile 5 adet çek yaprağı için bankanın sorumluluk miktarı karşılığı olan 10.150.00-TL gayri nakdi alacağın davalı borçlu şirket tarafından, davacı bankanın merkez şubesinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine, alacağın likit olduğu ve icra inkar tazminatının yalnız nakdi alacaklar yönünden talep edilebilir olup davalıların iptaline karar verilen itiraz miktarları oranında haksız itirazda bulunmaları nedeniyle sorumluluklarının bulunduğu dikkate alınarak icra inkar tazminatına konu ödeme emrinde nakdi alacak olarak talep edilen ve davalı …..Şirketi için hükmedilen toplam 1.993.120,56-TL, davalı …..Şirketi için hükmedilen toplam 3.732.132,52-TL, davalı … için hükmedilen toplam 3.919.885,58-TL alacakların %20’si oranındaki 783.977,11-TL icra inkar tazminatının, 746.426,50-TL’sinden davalı …..Şirketi’nin, 398.624,11-TL’sinden davalı …..Şirketi’nin sorumlu olması kaydı ile davalılar ……Şirketi, …..Şirketi ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı …..Şirketi vekili tarafından kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de, davacı tarafın reddine karar verilen alacaklar yönünden kötü niyet ile takip yapmadığı, davalı tarafın bu konudaki iddiasını da kanıtlayamadığı dikkate alınarak kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça, dava ve takip konusu gayri nakdi alacak olarak bedelinin depo edilmesi talep edilen 1.192.500,00 TL bedelli teminat mektubu nispi harca dahil edilerek dava değeri içinde gösterilmiş ise de, gayri nakdi alacakların maktu harca tabi olup, yalnız nakdi alacaklar için nispi harcın söz konusu olduğu, gayri nakdi alacaklardan davalı kefillerin sözleşmede açık hüküm bulunmaması nedeniyle sorumlu olmadıkları, ancak teminat mektubu bedelinin depo edilmesinden yalnız davalı borçlu ……Şirketinin sorumlu bulunduğu, 1.192.500,00 TL bedelli teminat mektubunun ibraz edilmediği ve tahsilatının yapılmadığı, ilgili teminat mektubunun davalı borçlu ……Şirketi tarafından davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine karar verilmesi gerekmesine rağmen sehven kısa kararda bu konuda hüküm kurulmadığı gerekçeli kararın yazılması aşamasında anlaşılmış ise de, gerekçeli kararın kısa kararla çelişkili olmayacağı ilkesi gereğince kısa karara uygun olarak gerekçeli karar hükümleri kısa karara uygun şekilde oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerektirici Nedenlerle:
1-Davalı … hakkındaki davanın REDDİNE,
2-a)Davalılar …..Şirketi, …..Şirketi ve … hakkındaki nakdi alacağa ilişkin davanın KISMEN KABULÜ ve;
Davalıların davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasında borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının kısmen iptali ile;
Takibin nakdi alacaklar için davalılar … …Şirketi yönünden ödeme emrinde birinci maddedeki Çek Kanunu gereğince banka kaynağından ödenmiş olan beş adet çek yaprak bedelinden kaynaklanan alacak için 3.568,54-TL asıl alacak, ikinci maddedeki …,… nolu ticari kredilerden kaynaklanan alacak için 3.385.343,47-TL asıl alacak, 506.133,30-TL işlemiş faiz, 25.306,68-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 3.918.808,09-TL, üçüncü maddedeki …-1, …nolu poliçeler nedeniyle banka kaynağından ödenen gecikmiş prim bedelleri için 1.077,49-TL asıl alacak, 15,66-TL işlemiş faiz ve 0,78-TL faizin % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 1.093,93-TL,
Takibin nakdi alacaklar için davalı … yönünden ödeme emrinde ikinci maddedeki …, … nolu ticari kredilerden kaynaklanan alacak için 3.385.343,47-TL asıl alacak, 506.133,30-TL işlemiş faiz, 25.306,68-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 3.918.808,09-TL, üçüncü maddedeki …-1, …nolu poliçeler nedeniyle banka kaynağından ödenen gecikmiş prim bedelleri için 1.077,49-TL asıl alacak,
Davalı …..Şirketi yönünden ödeme emrinde ikinci maddedeki …, … nolu ticari kredilerden kaynaklanan alacak için 3.385.343,47-TL asıl alacak, 329.249,10-TL işlemiş faiz, 16.462,46-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 3.731.055,03-TL, üçüncü maddedeki …-1,…nolu poliçeler nedeniyle banka kaynağından ödenen gecikmiş prim bedelleri için 1.077,49-TL asıl alacak,
İşleyecek faiz yönünden davalılar …..Şirketi, ……Şirketi ve … yönünden ödeme emrinde birinci maddedeki Çek Kanunu gereğince banka kaynağından ödenmiş olan beş adet çek yaprak bedelinden kaynaklanan asıl alacak için yıllık %19,2 oranında, ikinci maddedeki …,… nolu ticari kredilerden kaynaklanan asıl alacak için yıllık %37,62 oranında, üçüncü maddedeki …-1,…nolu poliçeler nedeniyle banka kaynağından ödenen gecikmiş prim bedelleri asıl alacağı için yıllık %9,72 oranında ve TCMB faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişken oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5’i oranındaki gider vergisi üzerinden devamına,
b)Davacı tarafın ödeme emrindeki talebi dikkate alınarak davalı …..Şirketinin davaya konu toplam sorumlu olduğu alacak miktarından 3.131.000,00-TL ‘lik bölümünün ipotekle temin edilmiş olması nedeniyle bu miktarın indirilmesinden sonra geriye kalan 1.993.120,56-TL toplam alacak üzerinden itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
c)Davacı tarafın nakdi alacak istemi yönünden fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine,
3-a)Davalılar …..Şirketi ile … hakkındaki gayri nakdi alacağa ilişkin itirazın iptali istemine ilişkin davanın reddine,
b)Gayri nakdi alacak istemi yönünden davalı …..Şirketi hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile; beş adet çek yaprağı için bankanın sorumluluk miktarı karşılığı olan 10.150.00-TL gayri nakdi alacağın davacı bankanın merkez şubesinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesi suretiyle davalı şirketin bu yönden yaptığı itirazın iptali ile takibin davalı …..Şirketi yönünden devamına,
4-İcra inkar tazminatına konu ödeme emrinde nakdi alacak olarak talep edilen ve davalı …..Şirketi için hükmedilen toplam 1.993.120,56-TL, davalı …..Şirketi için hükmedilen toplam 3.732.132,52-TL, davalı … için hükmedilen toplam 3.919.885,58-TL alacakların %20’si oranındaki 783.977,11-TL icra inkar tazminatının, 746.426,50-TL’sinden davalı …..Şirketi’nin, 398.624,11-TL’sinden davalı …..Şirketi’nin sorumlu olması kaydı ile davalılar ……Şirketi, …..Şirketi ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafın tüm davalılar yönünden kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
6-Nakdi alacaklar yönünden, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 267.767,38-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 62.164,80-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan; 205.602,58-TL harçtan, davalı ……Şirketinin 192.777,17‬-TL’lik davalı ……Şirketinin 73.985,26‬-TL’lik bölümünden sorumlu olmaları kaydı ile davalılar …, ……Şirketi ve ……Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
7-Gayri nakdi alacaklar yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davalı ……Şirketinden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 62.164,80-TL harcın, davalılar …, ……Şirketi ve ……Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
9-Nakdi alacaklar yönünden kabul edilen alacak bölümü için davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 127.823,86-TL nispi vekalet ücretinden davalı ……Şirketinin 125.946,33 TL’lik ve davalı ……Şirketinin 99.701,17-TL’lik bölümünden sorumlu olmaları kaydı ile davalılar …, ……Şirketi ve ……Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Gayri nakdi alacak yönünden kabul edilen alacak bölümü için davacı yararına takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı ……Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
11-Nakdi alacaklar yönünden reddedilen alacak bölümü için davalılar yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 128.006,07-TL nispi vekalet ücretinin; tamamının davalı …, 22.868,21-TL’lik bölümünün davalı …….Şirketi, 5.100,00-TL’lik bölümünün davalı …, 5.100,00-TL ‘lik bölümünün davalı …….Şirketi yararına olmak kaydı ile davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
12-Gayri nakdi alacak yönünden reddine karar verilen alacak bölümü için davalılar yararına takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
13- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinin davalılar hakkında kurulan hükme göre 99/100’ünün karşılığı olan 1.306,80-TL’lik kısmını davalılar …, ……Şirketi ve ……Şirketinden, müştereken ve müteselsilen, 1/100’ünün karşığı olan 13,20-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
14-Hakkında davanın reddine karar verilen davalı … hakkında yapılan yargılama giderlerinin indirilmesinden sonra, diğer davalılar hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 173,00-TL dokuz adet tebligat gideri, 104,50-TL on dokuz adet elektronik tebligat gideri, 103,20-TL bir müzekkere gidiş dönüş ücreti, 0,50-TL kep reddiyatı ile 850,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.275,60-TL yargılama giderinden 99/100 ‘ünün karşılığı olan 1.262,84-TL yargılama giderinin davalılar …, ……Şirketi ve ……Şirketinden, müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 1/100 ‘ünün karşılığı olan 12,76-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
15-Davalı …..Şirketi tarafından yatırılan gider avansından harcama yapılmadığı ve davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığı dikkate alınarak bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
16-Davacı ve davalı ……Şirketi tarafından peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekili, davalı … ..Şirketi vekili ile davalılar … ve arkadaşları vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2021

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza