Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1245 Esas
KARAR NO : 2021/605
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ : 03/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin sigortalısının sahibi olduğu … Plakalı aracın 26.12.2018 tarihinde müvekkili …’ya ait … plakalı araca çarptığını ve hasar verdiğini, kazanın oluşumunda … plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu tramer kaydı ve tutanaklar ile ispat edildiğini, müvekkiline çarpan … plakalı aracın davalı … Sigorta Anonim Şirketi ile 24.12.2019 dönemini kapsar şekilde … poliçe no ile ZMMS ile sigortalandığını, müvekkilinin aracının piyasa değerinin yüksek bir araç olduğunu araçta yaşanan hasara bakıldığında hasar boyutu, zarar gören parçaları, tramer kayıtlarında görünen onarım bedelinin yüksek bir kaza kaydı olduğunu, aracı satın almak isteyen insanlarda tedirginlik yaratacak ve aracın kayda değer bir indirimi olmadığı takdirde piyasada tercih edilmesi mümkün olmayacağını, yaşanan bu kaza nedeniyle davacı müvekkilinin aracında meydana gelen ve ödenmeyen değer kaybı bedelinin tazmini için Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurunun gerçekleştirildiğini, tahkim komisyonunda bilirkişi incelemesi yapıldığını, bilirkişi raporu ile değer kaybı tutarının 1.288,95-TL olarak tespit edildiğini, davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibi ile müvekkilinin aracının uğradığı ve tahkim komisyonu nezdinde alınan bilirkişi raporu ile belirli hale gelen 1.288,95-TL değer kaybı tutarı ile taraflarınca sigorta tahkim komisyonu nezdinde yapılan 100,00-TL başvuru ücreti ile 350,00-TL bilirkişi ücretinin karşılığı olan 450,00-TL’nin toplamının 1.738,95-TL talep edildiğini, açıklanan nedenler ile İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın 1.638,95-TL’sinin iptaline borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde 26.12.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin olarak kazaya müvekkil sigorta şirketine sigortalı olan … plakalı aracın asli ve tam kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, kaza neticesinde müvekkiline ait araçta oluşan hasar nedeniyle aracın değer kaybına uğradığını, değer kaybı tazminatı nedeniyle önce Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonunca süre yönünden 4 ay içerisinde karara bağlanmadığından başvurunun iade edildiğini, tahkim dosyasında aldırılan rapora istinaden 1.288,95- TL değer kaybı tazminatı ile tahkim dosyasında yapılan masraflar için İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına müvekkil sigorta şirketince yapılan vaki itiraz nedeniyle itirazın iptalini talep ve dava ettiğini, davacı tarafından açılan bu dava davalı müvekkil sigorta şirketi açısından her yönden haksız, usul ve yasaya aykırı olduğunu, açıklanan nedenler ile haksız yersiz usul ve yasaya aykırı şekilde açılan davanın müvekkil sigorta şirketi yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak aslı,
2-İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası,
3-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 26/12/2018 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı … TC Kimlik numaralı … tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda varsa açılan hasar dosyası ve varsa başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
5-26/12/2018 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı,
6-… plakalı araç ile … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
7-… plakalı araca ait tramer kaydı,
8-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 11/03/2021 havale tarihli raporu,
9-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 26/12/2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’ya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedelinin tahsili amacıyla davalı sigorta şirketi aleyhine başlatılan icra takibine davalı sigorta şirketi tarafından süresinde yapılan itirazın 1.638,95-TL’lik kısmının iptali ve asıl alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı … vekilinin davacının davalı şirketten olan alacağının tahsili amacıyla davalı … Sigorta Şirketi aleyhine 1.738,95-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine ve Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 26/12/2018 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan davacıya ait … plakalı araca ait tramer kaydı, davacıya ait … plakalı araca ait hasar dosyaları ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, 26/12/2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … ile … plakalı araç sürücüsü …’nın kusur oranları ile trafik kazası sonucunda davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el piyasa değeri arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik ve otomotiv alanında bilirkişi 11/03/2021 havale tarihli raporunda sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi, … semti, … sokak istikametinde seyir halinde iken gündüz vakti görüş mesafesinin açık olduğu iki yönlü yolda dikkatini gereği gibi yola ve seyir yönüne vermediği, trafik düzeni ve güvenli açısından aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görü, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uyarlamadığı, direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş istikametine göre yolun sağından, sol tarafa geçerek aracının sol ön kısımları ile …. Sokak üzerinde bekleme yapan sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sol yan kısımlarına çarpması ile dikkatsiz, özensiz, kurallara aykırı hatalı tutum ve davranışıyla sebebiyet verdiği kazanın oluşumunda 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun Madde 84/j. maddesinde düzenlenen (manevraları düzenleyen genel şartlara uymama) kural ihlali nedeniyle kusurlu olduğunu, davacı tarafa ait … Plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurlu olmadığını, dava konusu … plaka sayılı aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el değerinin 65.000,00-TL olduğunu, kazadan sonraki hasarlı ikinci el değerinin ise 63.000,00-TL olduğunu, bu kapsamda kaza neticesinde oluşan hasar sebebiyle dava konusu araçta oluşan değer kaybı bedelinin 2.000,00-TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Her ne kadar trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda dava konusu araçta oluşan hasar sebebiyle 2.000,00-TL değer kaybı meydana geldiği mütalaa edilmiş ise de, dava konusu araca ait tramer kayıtları ve bir kısım hasar dosyaları ile bilirkişi raporunda belirlenen önceki hasarlar dikkate alındığında, davacıya ait aracın dava konusu trafik kazasından önce karıştığı trafik kazalarının bir kısmında dava konusu trafik kazasında almış olduğu hasar ile aynı noktalardan olacak şekilde sol ön kısmından hasar aldığı ve bu noktalar açısından daha önceden tamirat uygulandığı anlaşılmakla, hasar ve tamirat gören parçaların yeniden hasar görmesi durumunda değer kaybı oluşmayacağına yönelik yerleşik Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları da göz önünde bulundurularak, davacı tarafın değer kaybı alacağının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak aslı, İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 26/12/2018 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı … TC Kimlik numaralı … tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda varsa açılan hasar dosyası ve varsa başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 26/12/2018 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı, … plakalı araç ile … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait tramer kaydı, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 11/03/2021 havale tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu uyuşmazlığın 26/12/2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’ya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedelinin tahsili amacıyla davalı sigorta şirketi aleyhine başlatılan icra takibine davalı sigorta şirketi tarafından süresinde yapılan itirazın 1.638,95-TL’lik kısmının iptali ve asıl alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesi taleplerine ilişkin olduğu, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında davacı … vekilinin davacının davalı şirketten olan alacağının tahsili amacıyla davalı … Sigorta Şirketi aleyhine 1.738,95-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, trafik ve otomotiv alanında bilirkişinin 11/03/2021 havale tarihli raporunda dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait aracın sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, davacı tarafa ait … plakalı araç sürücüsünün ise kusurlu olmadığını, dava konusu … plaka sayılı aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el değerinin 65.000,00-TL olduğunu, kazadan sonraki hasarlı ikinci el değerinin ise 63.000,00-TL olduğunu, bu kapsamda kaza neticesinde oluşan hasar sebebiyle dava konusu araçta oluşan değer kaybı bedelinin 2.000,00-TL olduğunu mütalaa ettiği, davacıya ait aracın dava konusu trafik kazasından önce karıştığı trafik kazalarının bir kısmında dava konusu trafik kazasında almış olduğu hasar ile aynı noktalardan olacak şekilde sol ön kısmından hasar aldığı ve bu noktalar açısından daha önceden tamirat uygulandığı, dava konusu trafik kazasından önce gerçekleşen trafik kazalarında hasar gören ve tamirata uğrayan parçaların dava konusu trafik kazasında da hasar görmesi çerçevesinde dava konusu araçta herhangi bir değer kaybı oluşmayacağı kanaatiyle, açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında yatırılan 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.638,95-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/09/2021
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır