Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1208 E. 2023/67 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1208 Esas
KARAR NO : 2023/67

DAVA : Ticari Satımdan ve Ticari Hesap İlişkisinden Kaynaklanan İtirazın İptali İstemli
DAVA TARİHİ : 02/12/2019

Birleşen 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin
2020/10 Esas Sayılı Dosyasında

DAVA : Ticari Satımdan ve Ticari Hesap İlişkisinden Kaynaklanan İtirazın İptali İstemli
DAVA TARİHİ : 06/01/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2023

Davalı taraf, birleşen dosyaya ilişkin sunduğu cevap dilekçesinde aynı zamanda karşı dava açmış ise de; tarafların tacir olup davanın nisbi ticari dava niteliğinde bulunmasına karşın davalı tarafın yasal düzenlemeler gereği zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmadan karşı dava açmasının usul ve yasaya uygun bulunmadığı dikkate alınarak karşı davanın tefrikine karar verilmiş, karşı dava mahkememizin … esasına kaydının yapılarak dosya oluşturulmuş, 16/07/2020 tarihli karar ile karşı davanın zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmadan açılmış olması nedeniyle TTK’nın 5/A 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 ve HMK’nın 114 (2 ) ve 115 (2) maddeleri uyarınca karşı davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Asıl dava ve birleşen dava, TTK’nun 67(1) maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Asıl ve birleşen davaların her ikisinin de dayanağı taraflar arasında varlığı ve içeriği uyuşmazlık konusu olmayan 21/03/2018 tarihli fason sözleşmesidir. Asıl ve birleşen davaya konu her iki icra takibi fason sözleşmesi nedeniyle davacı tarafça oluşturulan cari hesaptan kaynaklanmaktadır. İtirazın iptali davasının niteliği gereği her iki tarafın cari hesap dökümleri ve varsa mutabakatları ile ticari defter, kayıtları ve ödeme belgeleri göz önünde tutularak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Davacı taraf, asıl ve birleşen dava dosyalarına konu icra takiplerine dayanak cari hesap nedeniyle icra takip tarihlerinde, davalı tarafın takip konusu edilen miktarda borçlu olduğu iddiasında bulunmasına karşın davalı taraf her iki dosyasına yönelik olarak borç bulunmadığı ve borcun bulunmadığının davacı tarafça da ikrar edildiği iddiasında bulunmuştur.
Her iki davanın ve dava konusu uyuşmazlıkların niteliği gereği taraflara ait defter ve kayıtlar ile cari hesaplar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle asıl ve birleşen dosyadaki uyuşmazlıkların çözümü yoluna gidilmiş, mali müşavir bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin lehine delil teşkil eder nitelikte tutulduğu, buna karşın davalı tarafın 2018 yılına ait defterlerinin lehine delil teşkil eder nitelikte tutulmasına rağmen 2019 ve 2020 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, taraflar arasında 21/03/2018 tarihli fason sözleşmesi uyarınca bir ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafın defterlerine göre bu ilişkinin 19/09/2019 tarihindeki ödeme ile son bulduğu, bu tarih itibariyle davacının, davalıdan 1.590.013,66 TL alacaklı göründüğü, davalı defterlerinde ise ticari ilişkinin 29/08/2019 tarihli fatura ile sona erdiği, bu tarih itibariyle davalının, davacıdan 882.057,33 TL alacaklı göründüğü, her iki tarafın cari hesapları arasında 2.472.070,99 TL’lik fark bulunduğu, bu farkın nedenlerinin tespit edilebilmesi açısından tarafların iddia ve dayandıkları belgelerin sunulması gerektiği bildirilmiş, bunun üzerine taraflara kesin süre verilmiş, davacı taraf, davalı adına kamu kurumlarına çok sayıda ödemeler yaptığını, bu ödemelerin cari hesaba kaydedildiğini bildirerek belge örneklerini sunmuş, davalı taraf herhangi bir belge örneği sunmamış ancak davacı tarafın kendi adlarına yaptıkları ödemelere muvafakatı veya onayları bulunmadığını bildirmiş, davacı tarafça sunulan belge örneklerinin değerlendirilmesi, tarafların itirazlarının karşılanması, raporda eksik bırakılan tespit ve değerlendirmelerin tamamlanması amacıyla alınan ek raporda;
sunulan belgelerin kayıtlarla eşleştirildiğini, tarafların cari hesap ekstrelerinin İİK’nun 68.maddesinde düzenlenen yazılı belgelere ait özellikte bulunmadığını, taraflar arasındaki fason sözleşmesinin 6. maddesinde kamu kurum ve kuruluşları ve üçüncü kişilerle ilgili doğacak borçların davalı şirkete ait olacağının kararlaştırıldığını, davacı tarafın, davalı adına 640.768,40 TL vergi ve SGK borcu ile davalı şirketin personelinin açtığı davalar nedeniyle zorunlu arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle avukatlarına 922.477,71 TL ödeme yaptığını bildirmiş, rapordaki bu tespitlere göre SGK Müdürlüğüne müzekkere yazılarak taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı şirket nezdinde çalışan işçilere ait kayıt örnekleri getirtilmiş, raporda söz edilen senetle ilgili takip dosyası örneği alınmış, arabuluculuk tutanaklarının gizliliği ilkesi gereği arabuluculuk tutanak örnekleri getirtilmemiş, belge örnekleri alındıktan sonra bilirkişilerden yeniden ek rapor alınmış, bilirkişiler son olarak sundukları 24/12/2022 tarihli ek raporda; davacının kayıtlarına göre 19/09/2019 tarihi itibariyle 1.588.911,66 TL alacaklı olup takip konusu yapılan 250.000,00 TL’lik senedin indirilmesi ile 1.338.911,66 TL tutarında alacaklı olduğunu, davacı tarafından davalı şirketin personeline ve zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucu avukatlara ödenen arabuluculuk ücreti ödemelerinin toplam 922.477,71 TL olmasına rağmen davacının cari hesap ekstresinde 921.375,71 TL olarak gösterildiğini bildirmişlerdir.
Taraflar arasında varlığı ve içeriği uyuşmazlık konusu olmayan 21/03/2018 tarihli fason sözleşmesinin 3. maddesinde; fason firmanın, faaliyetlerini İş Kanunu ile bu Kanuna dayanılarak çıkarılan başta İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü olmak üzere her türlü mevzuat ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak sürdürmek, çalışanlarına ait SSK aylık pirim bildirgelerinin bir suretini … Şirketine vermek ve bu konuda … Şirketi tarafından oluşturulan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kurulu’nun denetimlerine işyerini açmak ve izin vermek zorunda olduğu, gerek mevzuat ve gerekse sözleşmenin eki olan ana sipariş firmasının belirlediği sosyal sorumluluk ilkeleri ile belirlenen tüm çalışma koşullarını eksiksiz olarak temin edeceğini kabul ve taahhüt ettiği, bu yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeniyle … Şirketi’ne yüklenecek her türlü ceza ve zararlar tutarından sorumlu olduğunu ve … Şirketi tarafından …. Şirketi’ne rücu edileceğini ve … Şirketi’nin bu tutarı hiçbir ihtar ve ihbara gerek olmaksızın fason firma alacaklarından mahsup etme ve hapis hakkının bulunduğunun … Şirketi tarafından kabul edildiğinin, sözleşmenin 6. maddesinde ise; fason firmanın çalıştırdığı işçilerin ücret vesair hakları, sosyal sigorta primleri, ücretli hafta tatilleri, tazminatları, vergileri, ve bu konularla ilgili hangi nedenle olursa olsun veya ne ad altında bulunursa bulunsun üçüncü şahıslarla, devlet, belediye, özel idare veya herhangi bir merci ve makam tarafından tarh ve tahsil olunacak giderlerin mali yükümlülüğünün ve sorumluluğunun bütün kapsamıyla fason firmaya ait olduğu, bunların tutarlarının fason firma tarafından ilgili yerlere ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Sözleşmenin deliller ve ispat başlıklı VIII. maddesinde; sözleşmeden kaynaklanan ihtilaflarda davacı tarafından tutulan cari hesap kayıtları ile davacının defter ve kayıtlarının, bunların müstenidatlarının her türlü kayıt ve tutanaklarının HMK kapsamında kesin delil olarak teşkil edeceğinin, aksinin ancak Üniteks.. Şirketi’nin yetkili imzalarını taşıyan belge ile ispat edileceğinin davalı tarafından peşinen kabul ve beyan edildiği taraflarca hüküm altına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, taraflara ait defter, kayıt ve cari hesap bilgileri, bilirkişi rapor ve ek raporları, tarafların iddia ve savunmaları, taraflar arasında varlığı ve içeriği uyuşmazlık konusu olmayan fason sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 21/03/2018 tarihli sözleşmenin düzenlendiği ve bu sözleşme gereğince ticari faaliyetin bir süre yürütüldüğü konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafın 2019 ve 2020 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olması nedeniyle lehine delil teşkil eder nitelikte bulunmamasına karşın davacı tarafın 2018, 2019 ve 2020 yılı defterlerinin lehine teşkil eder nitelikte bulunduğu, bunun yanında davaya konu sözleşmenin deliller ve ispat başlıklı maddesinde uyuşmazlığın davacı tarafa ait defter ve kayıtlarla ispat edilebileceğinin kararlaştırıldığı, davalı tarafın 29/08/2019 tarihli üç adet ve toplam 1.169.167,62 TL tutarındaki faturalarının davacı tarafça iade edildiği gibi 2019 yılına ait defterlerin usulüne uygun tutulmamış olması ve faturaların 31/08/2019 tarihli olmaları nedeniyle cari hesap ilişkisinde dikkate alınmasının mümkün bulunmadığı, buna göre gerek bu nedenle, gerek taraflar arasındaki sözleşme hükmü ve gerekse davalı tarafın 2019 ve 2020 yılı defterlerini usulüne uygun tutulmamış olması nedeniyle defter ve kayıtların uyuşmazlığın çözümünde dikkate alınmasının mümkün bulunmadığı gibi davalı tarafça kesilen toplam 1.169.167,62 TL bedelli 29/08/2019 tarihli son faturalar ve miktarları dikkate alındığında bilirkişi tarafından davalı tarafın kendi cari hesabında davacıdan 882.057,33 TL alacaklı olduğu görünse de iade edilen fatura bedellerinin düşülmesi halinde dahi davalının, davacıdan alacaklı olmadığı gibi borçlu bulunduğu, davacı tarafça sunulan belge örnekleri ve bilirkişi tarafından ek raporda ayrıntılı olarak belirlendiği üzere davacı tarafın, davalı tarafa ait ve davalı adına 640.768,40 TL vergi ve SGK borcunun ilgili kurumlara ödendiği, bunun yanında davalı şirketin çalışanları tarafından açılacak davalar öncesi işçilik hakları için zorunlu arabuluculuk görüşmeleri sırasında işçilik hakları ve arabuluculuk ücretlerinden oluşan toplam 922.477,71 TL tutarında davacı tarafça, davalı adına ödemeler yapıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 3 ve 6.maddeleri gereğince sözleşme süresince çalışan işçilerin her türlü işçilik haklarından davalının sorumlu bulunduğunun kararlaştırılmış olması karşısında davacı tarafça yapılan bu ödemelerin tamamından davalının sorumlu olup, davacı tarafın, sözleşme hükümleri gereği davalıya rücu etme hakkının bulunduğu, her ne kadar davalı tarafça bu ödemelerden bilgisinin olmadığı ve onaylarının bulunmadığı iddia edilmiş ise de; hayatın olağan akışı gereği ve sözleşme hükümleri ile sözleşme ilişkisinin süre geldiği dönem dikkate alındığında bu iddianın haklı ve kabul edilebilir nitelikte bulunmadığı gibi davalı tarafça, yapılan ödemelerin haksız olarak veya gereğinden fazla miktarda yapıldığına dair somut, haklı ve belgeye dayalı bir itirazın sunulmaması karşısında soyut iddiasının dikkate alınmasının mümkün bulunmadığı, davalı tarafça, cari hesap ilişkisi çerçevesinde davacının alacağının bulunmadığına ilişkin ikrarda bulunduğu iddia edilmiş ise de; taraflarca bir cari hesap mutabakatı yapıldığına ilişkin bilirkişi tarafından bir belgeye ulaşılmadığı ve bu konuda bir tespite yer verilmediği gibi dosyada bu nitelikte bir delil toplanmadığı dikkate alındığında bu iddianın davalı tarafça kanıtlanamadığı, bu iddiaya ilişkin davalı tarafça yazılı bir mutabakat belgesi sunulmadığı, taraflarca ticari ilişki çerçevesinde tutulan cari hesabın, TTK’nun 89 ve devamı maddelerinde düzenlenen nitelikte cari hesap niteliği bulunmasa da açık hesap niteliğinde bulunduğu, davacı tarafın ve davalı tarafın defter ve kayıtlarına göre davacı tarafın 19/09/2019 tarihi itibariyle davalıdan 1.588.911,66 TL alacaklı olup davalı tarafça, davacıya verilen ve icra takibine konu edilen 250.000,00 TL’lik senet bedelinin indirilmesinden sonra davacı tarafın, davalıdan 1.338.911,66 TL alacaklı bulunduğu, bu tarihten sonra davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığı, buna göre asıl dava dosyasına ve birleşen dava dosyasına konu icra takip tarihinde davalı tarafın, davacı tarafa dava konusu edilen asıl alacak miktarı kadar borcunun bulunduğu anlaşılmakla her iki davaya konu icra dosyalarında davalı tarafın asıl alacağa ilişkin itirazında haklılık bulunmadığı dikkate alınarak asıl ve birleşen davaların kabulü ile davalının her iki icra dosyasındaki borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının iptaline, takibin her iki dava dosyasına konu icra takiplerinde talep edilen asıl alacak miktarları üzerinden devamına, her iki davanın nisbi ticari dava niteliği nedeniyle davacı tarafın avans faizi talep etme hakkı bulunmasına rağmen her iki icra dosyasında reeskont faizi talep ettiği, icra takip tarihi itibariyle reeskont faiz oranının %9 olup davacı tarafın yıllık %18,5 oranında talepte bulunmasının usul ve yasaya uygun olmadığı gibi değişen oranlar yerine sabit faiz oranı üzerinden talepte bulunmasının da yasal normlara uygun bulunmadığı göz önünde tutularak her iki dosya yönünden işleyecek faizin yıllık %9 oranında ve değişen oranlarda reeskont faizi üzerinden devamına, davacı tarafın fazlaya ilişkin işleyecek faiz oranı isteminin reddine, her iki davaya konu alacağın likit olup davalının haksız itirazları nedeniyle davalının her iki dava yönünden davalara konu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Mahkememizin 2019/1208 esas sayılı asıl dava dosyası yönünden;
a-Davanın KABULÜ ile; asıl ve birleşen dosya davalı …Şirketi tarafından davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasında borca ve ferilerine ilişkin itirazının iptali ile takibin;
647.921,99-TL toplam alacak ile işleyecek faiz yönünden yıllık %9 oranında ve değişen oranlarda reeskont faizi üzerinden devamına, davacı tarafın fazlaya ilişkin işleyecek faiz oranı isteminin reddine,
b-647.921,99-TL alacağın %20’si oranındaki 129.584,40‬-TL icra inkar tazminatının asıl ve birleşen dosya davalısı …Şirketinden alınarak asıl ve birleşen dosya davacısı ….Şirketine verilmesine,
2-Birleşen İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/10 esas sayılı dava dosyası yönünden;
a-Davanın KABULÜ ile; asıl ve birleşen dosya davalı TR İnter..Şirketi tarafından davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasında borca ve ferilerine ilişkin itirazının iptali ile takibin;
692.904,49-TL toplam alacak ile işleyecek faiz yönünden yıllık %9 oranında ve değişen oranlarda reeskont faizi üzerinden devamına, davacı tarafın fazlaya ilişkin işleyecek faiz oranı isteminin reddine,
b-692.904,49-TL alacağın %20’si oranındaki 138.580,90-TL icra inkar tazminatının asıl ve birleşen dosya davalısı … Şirketinden alınarak asıl ve birleşen dosya davacısı …. Şirketine verilmesine,
3-a)Harçlar Kanunu gereğince asıl dava dosyası için alınması gereken 44.259,55-TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 7.825,28-TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 36.434,27-TL harcın asıl ve birleşen dosya davalısı … Şirketi’nden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b)Harçlar Kanunu gereğince birleşen dava dosyası için alınması gereken 47.332,31-TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 8.368,56-TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 38.963,75‬-TL harcın asıl ve birleşen dosya davalısı … Şirketi’nden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-a)Asıl dava dosyasında davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) maddesi uyarınca takdir edilen 89.271,42-TL nisbi vekalet ücretinin asıl ve birleşen dosya davalısı …Şirketinden alınarak asıl ve birleşen dosya davacısı …Şirketine verilmesine,
b)Birleşen dava dosyasında davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) maddesi uyarınca takdir edilen 94.219,49-TL nisbi vekalet ücretinin asıl ve birleşen dosya davalısı … Şirketinden alınarak asıl ve birleşen dosya davacısı …Şirketine verilmesine,
5-a)Asıl dava dosyasında; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca taraflardan tahsili gereken yargılama gideri niteliğindeki 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin asıl ve birleşen dosya davalısı … Şirketi’nden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b)Birleşen dava dosyasında; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca taraflardan tahsili gereken yargılama gideri niteliğindeki 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin asıl ve birleşen dosya davalısı … Şirketi’nden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Asıl ve birleşen dosyada davacı tarafça yapılan 44,40-TL asıl dosya başvurma harcı, 54,40- TL birleşen dosya başvurma harcı, asıl dava dosyasında yatırılan 7.825,28-TL nispi peşin harç, birleşen dava dosyasında yatırılan 8.368,56-TL nispi peşin harç, 221,00-TL on bir adet tebligat gideri, 99,50-TL yirmi adet elektronik tebligat gideri, 0,50-TL bir adet kep reddiyatı ile 2,350,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 18.963,64-TL yargılama giderinin asıl ve birleşen dosya davalısı …Şirketinden alınarak asıl ve birleşen dosya davacısı …Şirketine verilmesine,
7-Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcama yapılmadığı, davalı tarafça başkaca bir yargılama gideri de yapılmadığı dikkate alınarak bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Asıl ve birleşen dosya için davacı tarafça ve birleşen dosya için davalı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Asıl ve birleşen dosya davacısı …Şirketi vekili ve asıl ve birleşen dosya davalı …Şirketi vekilinin yüzlerine karşı, asıl ve birleşen her iki dava yönünden HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza