Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1159 Esas
KARAR NO : 2021/591
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 02/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’e ait ve onun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plaka sayılı araçların 19.08.2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’in “kırmızı ışık ihlali” kusurunu ifa etmek suretiyle kazada asli kusurlu olduğunu, davalı … şirketinin kazada … plakalı aracın … poliçe ile KZMMS sigortasını tanzim eden şirket olup müvekkiline ait araçta meydana gelen hasardan 39.000,00-TL poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğunu, kaza sonrası araçtaki hasarın bedelini tespit amaçlı İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İŞ dosyası ile bilirkişi incelemesi yapıldığını, 50.318,00-TL tutarında hasar mütalaa edildiğini, alınan rapor üzerine davalının e-posta adresine başvuru yapıldığını, cevap alınamadığını, belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalma kaydıyla şimdilik müvekkilinin aracında oluşan hasar bedeline mahsuben 20.000,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talip etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı aslı,
2-Dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen 19/08/2019 tarihli maddi hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı,
3-Davalı … nezdinde bulunan … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 19/08/2019 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı … TC Kimlik numaralı … tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda açılan hasar dosyası ve başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait trafik tescil kayıtları,
5-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde … plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları,
6-İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş Esas sayılı dosyası,
7-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 04/08/2020 havale tarihli raporu,
8-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 15/03/2021 havale tarihli ek raporu,
9-Davacı vekili tarafından sunulan 16/03/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi,
10-11/11/2019 tarihli Temlik Sözleşmesi,
11-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 19/08/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’e ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenen hasar bedelinin davalı … şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesi taleplerine ilişkin olduğu tespit edildi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesi’ne müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı … şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Gerekli evrak ve belgelerin temini akabinde dosyanın otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 19/08/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı … nezdinde bulunan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ve poliçe kapsamında açılmış bulunan hasar dosyası, … plakalı araca ait tramer kaydı, dava konusu trafik kazasına karşılan araçlara ait tescil kayıtları ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle 19/08/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar oluşumunun, dava konusunun ve tarafların iddia ve savunmaları, 19/08/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan … plakalı araca ait tramer kaydı, hasar dosyası, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş Esas sayılı dosyası ve içeriğinde yer alan bilirkişi raporu ile sair hususlar göz önünde bulundurularak, 19/08/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … ile … plakalı araç sürücüsü …’ün kusur oranları ile trafik kazası sonucunda … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı bedelinin belirlenmesi suretiyle belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 04/08/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davalı … şirketinin sigortalısı … plakalı araç sürücüsü …’in trafik kazasının oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, davacı araç sürücüsü …’ün ise dava konusu trafik kazasının oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, hasar onarım bedelinin tespiti için İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş Esas sayılı dosyasının dosyaya kazandırılması gerektiğini mütalaa etmiştir.
İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş Esas sayılı dosyasının dosyamız içeriğinde yer aldığı dikkate alınarak dosyanın trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 19/08/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan … plakalı araca ait tramer kaydı, hasar dosyası, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş Esas sayılı dosyası ve içeriğinde yer alan bilirkişi raporu ile sair hususlar göz önünde bulundurularak, 19/08/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucunda … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı bedelinin belirlenerek düzenlenecek ek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 15/03/2021 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak, dava konusu … plakalı aracın hasar onarım bedelinin D.İş dosyasında yer alan bilirkişi raporu doğrultusunda KDV bedeli dahil olmak üzere 50.318,97-TL olduğunu, kendisinin görüşünün de bu rapor ile aynı doğrultuda olduğunu, yapılan piyasa araştırması neticesinde rayiç değerinin 68.000,00-TL olduğunu, hasar onarım bedelinin aracın rayiç değerinin %50’sini aştığı dikkate alındığında onarımın ekonomik olmadığını, araç açısından pert-total işlemi uygulanması gerektiğini, aracın yapılan piyasa araştırması neticesinde sovtaj değerinin 30.000,00-TL olduğunu, bu kapsamda oluşan maddi zararın aracın rayiç değeri (68.000,00-TL) ile sovtaj değeri (30.000,00-TL) arasındaki fark miktarı olan 38.000,00-TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin 16/03/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava dilekçesinde hasar bedeli yönünden 20.000,00-TL olarak talep ettikleri taleplerini ise 18.000,00-TL arttırarak, toplamda 38.000,00-TL maddi tazminatın ekspertiz raporunun tanzim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiklerini beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırmış olduğu görülmektedir.
Dava konusunun devri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 125. maddesinde; ”Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.” şeklinde düzenlenmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı ilamında aynen; ”…temlik sözleşmesinin 01/07/2020 tarihinde imzalandığı, 7251 Sayılı Yasa ise 28/07/2020 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, eldeki davaya uygulanması mümkün değildir. Bu sebeple mahkemece hukuki değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile; kararın HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına…” ibarelerine yer verilmiş, trafik kazasından kaynaklan maddi tazminat taleplerinin temlik edilmesine ilişkin olarak 28/07/2020 tarihinden önce imzalanmış temlik sözleşmelerinin geçerli olduğuna karar verilmiş ve alacağı temlik alan …’in davacı olarak dava ve duruşmalara kabulü ile Uyap sistemine kaydının yapılmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dava konusu trafik kazasına karışan ve sürücüsünün trafik kazasının oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu belirlenen … plakalı aracın davalı … Sigorta Şirketi nezdinde tanzim edilen 24/04/2019-24/04/2020 tarihleri arasında geçerli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sİgortası Poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, sigorta poliçesinin araç başına maddi tazminat taleplerini 36.000,00-TL bedele kadar teminat altına aldığı, bu kapsamda sigorta şirketinin davacının aracında meydana gelen hasar neticesinde talep edilen tazminatın 36.000,00-TL’sinden sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı aslı, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen 19/08/2019 tarihli maddi hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı, davalı … nezdinde bulunan … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 19/08/2019 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı … TC Kimlik numaralı … tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda açılan hasar dosyası ve başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait trafik tescil kayıtları, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde … plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş Esas sayılı dosyası, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 04/08/2020 havale tarihli raporu, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 15/03/2021 havale tarihli ek raporu, davacı vekili tarafından sunulan 16/03/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi, 11/11/2019 tarihli Temlik Sözleşmesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu uyuşmazlığın 19/08/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’e ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenen hasar bedelinin davalı … şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesi taleplerine ilişkin olduğu, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 04/08/2020 havale tarihli raporunda davalı … şirketinin sigortalısı … plakalı araç sürücüsü …’in trafik kazasının oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, davacı araç sürücüsü …’ün ise dava konusu trafik kazasının oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, hasar onarım bedelinin tespiti için İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş Esas sayılı dosyasının dosyaya kazandırılması gerektiğini mütalaa ettiği, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 15/03/2021 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak, dava konusu … plakalı aracın hasar onarım bedelinin D.İş dosyasında yer alan bilirkişi raporu doğrultusunda KDV bedeli dahil olmak üzere 50.318,97-TL olduğunu, kendisinin görüşünün de bu rapor ile aynı doğrultuda olduğunu, yapılan piyasa araştırması neticesinde rayiç değerinin 68.000,00-TL olduğunu, hasar onarım bedelinin aracın rayiç değerinin %50’sini aştığı dikkate alındığında onarımın ekonomik olmadığını, araç açısından pert-total işlemi uygulanması gerektiğini, aracın yapılan piyasa araştırması neticesinde sovtaj değerinin 30.000,00-TL olduğunu, bu kapsamda oluşan maddi zararın aracın rayiç değeri (68.000,00-TL) ile sovtaj değeri (30.000,00-TL) arasındaki fark miktarı olan 38.000,00-TL olduğunu mütalaa ettiği, davacı vekilinin 16/03/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava dilekçesinde hasar bedeli yönünden 20.000,00-TL olarak talep ettikleri taleplerini ise 18.000,00-TL arttırarak, toplamda 38.000,00-TL maddi tazminatın ekspertiz raporunun tanzim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiklerini beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırmış olduğu, davacı tarafın dava konusu trafik kazasından kaynaklı olarak zararını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatladığı, ancak dava konusu trafik kazasına karışan ve sürücüsünün trafik kazasının oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu belirlenen … plakalı aracın davalı … Sigorta Şirketi nezdinde tanzim edilen 24/04/2019-24/04/2020 tarihleri arasında geçerli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sİgortası Poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, sigorta poliçesinin araç başına maddi tazminat taleplerini 36.000,00-TL bedele kadar teminat altına aldığı, bu kapsamda sigorta şirketinin davacının aracında meydana gelen hasar neticesinde talep edilen tazminatın 36.000,00-TL’sinden sorumlu olduğu anlaşılmakla, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin usul ve yasa hükümleri ile Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına uygun olarak tanzim ettiği raporları doğrultusunda açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Hasar bedeline yönelik talebin KABULÜNE, 38.000,00-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 20/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Şirketinden tahsili ile davacı …’e verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.595,78-TL karar ve ilam harcından, 341,55-TL peşin harç ve 308,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.946,23-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.700,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 27,50-TL elektronik tebligat, 114,00-TL normal tebligat, 159,00-TL posta masrafı, 400,00-TL bilirkişi ücreti, 341,55-TL peşin harç, 44,40-TL başvurma harcı ve 308,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.394,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/09/2021
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır