Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1134 E. 2022/150 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARA
ESAS NO : 2019/1134
KARAR NO : 2022/150

DAVA : Ayıp Nedeniyle Malın Misliyle Değiştirilmesi İstemli
DAVA TARİHİ : 07/11/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ayıp Nedeniyle Malın Misliyle Değiştirilmesi İstemli davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 26.01.2016 tarihli … Marka … seri numaralı soğutma grubuna ilişkin satın alma sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye konu cihaz 31.02.2016 tarihinde … Merkezinde devreye girip sözleşme bedeli olan 97.940,00 Euro’nun (315.357,01-TL) davalı tarafa ödendiğini, sözleşmeye konu cihazda meydana gelen arızalar sebebiyle yetkili servis tarafından inceleme yapılmış olup 23/06/2019 tarihli incelemede; bir önceki serviste 2 nolu devrede soğutucu gazın kaçmış olduğunun tespit edildiğinin, 2 nolu devreye azot basılarak kaçak araması yapıldığının, gaz kaçağının Microchanel kondenser panellerinden 1 tanesindeki kolektördeki çatlamadan olduğunun tespit edildiğinin, müşteri yetkililerinin talebi üzerine sorunlu kondenser panelinin körlendiğinin, sisteme tekrar azot basıldığının, azot testinde başka kaçak görülmeyince sistemin vakum edildiğinin, etiket değeri kadar soğutucu gaz şarjı yapıldığının, 2B kompresörünün basma sıcaklık sensörünün yenisi ile değiştirildiğinin, 2 nolu devrenin çalıştırılıp tüm çalışma değerlerinin kontrol edildiğinin tespit edilerek arızanın giderildiğinin belirtiltiğini, arızalar giderilirken yetkili servis tarafından 1 nolu panelde de arızalar olduğunun tespit edildiğini, aynı tarihte 1 nolu panel için ayrıca düzenlenen ikinci raporda; 2 nolu devrede kaçak onarım işlemleri yapılma esnasında 1 nolu devrenin çalışma değerlerinin normal olmadığının gözlemlendiğinin, sebebin araştırılırken 1 nolu devrede gözle görülen 5 panelde yağlanma ve gaz kaçaklarının tespit edildiğinin, gaz eksikliğinden dolayı 1 nolu devrenin sağlıklı çalışamadığının, 1 nolu devreye azot basılarak başka panellerde kaçak olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğinin, sonuç olarak 2 nolu devrede 1 adet, 1 nolu devrede göz ile görülen 5 adet Microchanel kondenser panelinin yenisi ile değişmesinin gerektiğinin, 1 nolu devrede basınç altında başka panellerde sorun olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğinin, panellerin yenileri ile değiştikten sonra eksilen soğutucu gazın tamamlanarak 1 nolu devrenin sağlıklı durumda çalışır hale getirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, davalı tarafa arızaların giderilmesi için gerek yazılı gerek sözlü bildirimde bulunulmasına rağmen bir çözüme ulaşılamadığını, cihazın garanti süresinin bitmesinin hemen ardından meydana gelen bu denli büyük arıza vermesinin, hayatın olağan akışına aykırı olup hatalı/ayıplı mal olduğunu açıkça gösterdiğini, cihazda üretim hatası ve gizli ayıp ile varsa giderilebilmesinin mümkün olup olmadığı konusunda İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…/… D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yapılarak 10/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda 6 adet soğutma panelinde çatlamalardan kaynaklanan gaz kaçağı olduğu ve değişik bölgelerde yağlanma şeklinde gaz kaçaklarının gözlemlendiğinin, gaz kaçağı gözlemlenen panellerde herhangi bir vuruk / darbe izi ve ortamda panelleri etkileyebilecek kimyasal bir ortamın olmadığının anlaşıldığının, garanti süresinin bitmesinden sonra bu kadar çok soğutma panelinde gaz kaçakları olmasının normal/makul olmadığının, panellerde gizli ayıp olduğunun tespit edildiğini, bu tespit üzerine 25/07/2019 tarihli ihtarname ile ayıplı cihazın ayıpsız benzeriyle değiştirilmesinin istendiğini, davalının 20.08.2019 tarihli ihtarname ile herhangi bir borç ve yükümlülükleri bulunmaması nedeniyle talebin yerine getirilemeyeceğinin bildirildiğini, TBK’nun 227(1/4) maddesi cihazın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi konusunda seçimlik haklarını kullanmak istediklerini bildirmiş, davaya konu cihazın gizli ayıplı olması nedeniyle ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; delil tespiti dosyasında bilirkişinin yeterli araştırma ve inceleme yapmadan, yalnız davacı iddialarına göre değerlendirme yaparak hatalı rapor düzenlediğini, davacının dava konusu cizahları kullanırken gereken bakımı yaptırmayıp özensiz kullandığını, cihazın 07/06/2016 tarihinde sorunsuz şekilde devreye alınarak çalışır vaziyette davacıya teslim edildiğini, akabinde davacının yetkili ve operatörlerine ünitenin çalıştırılması ve yapılması gereken peryodik bakımlar için gerekli bilgilendirmelerin yapılarak eğitimlerin verildiğini, sözlü ve yazılı bildirimlerde bulunularak cihazın çalışmasına ilişkin kitapçığın teslim edildiğini, ayrıca periyodik bakım anlaşması teklifleri sunduklarını ancak davacı tarafın garanti süresini gerekçe göstererek kabul etmediğini, oysa chiller gibi karmaşık mekanik ve elektronik ekipmanı üzerinde barından komplike bir makinanın, sürekli olarak yetkili servis mühendisleri tarafından garanti sürecinden bağımsız olarak bakım altında tutulmasının cihazda herhangi bir arıza yaşanmaması açısından elzem olduğunu, cihazın ana malzemesi ve işleyişinde bir sorun bulunmadığını, arızalı ve gizli ayıplı olduğu iddia edilen kısmın alüminyum paneller olup, bu maddenin doğası gereği sık sık bakım ve kontrol yapılması gerektiğini, bakım ve kontrollerin ihmal edilmesi nedeniyle korozyon problemi nedenli arızanın yaşanmasının gayet normal olduğunu, davacının bu konuda bilgilendirilmesine rağmen gerekli kontrolleri yaptırmadığını, üniteye verilen standart garanti sürecinin ancak fabrika kaynaklı parça ve işçilik hatalarını kapsakmakta olup bakım eksiklikleri ve işletme hatalarından kaynaklı sorunları kapsamadığını, müvekkili davalının hasarı kendiliğinden gerçekleştirdiği ziyaret sırasında tespit ettiğini, garanti süresinin bitiminden yaklaşık bir yıl sonra 12/04/2019 tarihinde müvekkili şirketin “winter program” (kış programı) adındaki ücretsiz kontrol ziyareti sırasında, ünitenin kondenser petek (serpantin) yüzeylerinde gaz kaçakları tespit ettiğini ve davacı firmaya raporladığını, garanti süresinin bitimine ve müvekkili tarafından davacıya sunulan rapora kadar olan süre içinde davacı tarafın müvekkili şirkete bir arıza ve ayıp bildirimi ile servis talebinde bulunmadığı gibi cihazda gizli ayıp da bulunmadığını, davacının yaptırmadığı bakımlar nedeniyle problem yaşandığını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki sözleşme konusu havalandırma cihazının, gizli ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir.
Davaya konu cihazın, taraflar arasında düzenlenen 26/01/2016 tarihli sözleşmenin konusu olarak, davalı tarafça temin edilerek, davacı şirkete ait alışveriş merkezine kurulup çalışmaya alındığı, sözleşme bedelinin 97.940,00 Euro olup, davacı tarafça, davalı tarafa ödendiği, sözleşmenin varlığı ve içeriği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, cihazın iki yıllık garanti süresi olup 26/01/2018 tarihinde sona erdiği, cihazla ilgili olarak davacı tarafın davalı şirket veya üçüncü kişilerle periyodik bakımı konusunda bir sözleşme yapmadığı, tarafların kabulündedir.
Uyuşmazlık; cihazda meydana gelen arızanın imalat hatası olup olmadığı ve/veya davacı şirketin gereken bakımı yaptırıp yaptırmadığı ve arızanın kullanım hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı ile arızanın gizli imalat ayıbı olarak kabulü halinde cihazın bütünüyle veya arızalı olan parçalarının değiştirilmesi ile uyuşmazlığın çözümlenip çözümlenemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Davaya konu cihazın garanti süresi boyunca arıza vermediği, arızanın davalı şirketin 12/04/2019 tarihinde yaptığı ücretsiz kontrol ziyareti sırasında tespit edildiği, bu tespitte cihazda imalat ayıbı bulunduğuna dair bir belirlemeye yer verilmediği, ardından 23/06/2019 tarihinde servis tarafından iki adet rapor düzenlendiği, raporlarda meydana gelen arızalar ile giderilmesine ilişkin yöntemlerin belirtilmesine rağmen bir gizli ayıbın bulunduğu konusunda açık ve anlaşılır belirlemelere yer verilmediği, davacının bunun ardından 01/07/2019 tarihinde İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…/… D.İş sayılı dosyasında cihazda gizli bir ayıbın bulunup bulunmadığının tespiti için delil tespiti talebinde bulunduğu, isteminin kabul edilerek alınan 10/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda cihazın gizli ayıplı olduğunun bildirildiği, raporun davacı tarafa elektronik posta yolu ile 22/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre arıza nedeninin gizli ayıptan kaynaklandığının bilirkişi raporunun tebliği ile birlikte davacı tarafın öğrenmiş sayılması gerektiği, davacı tarafın, davalıya keşide ettiği 25/07/2019 tarihli ihtarname ile cihazın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinde bulunduğu dosyada toplanan belge örnekleri ile anlaşılmış olmakla, davacı tarafın gizli ayıbı öğrenmesinden sonra yaşanan sürece ve bildirim tarihine göre davalı tarafça, ihbarın süresinde yapılmadığına ilişkin bir iddia ileri sürülmediği gibi ayıp ihbarının, TTK’nun 23.maddesindeki düzenlemede öngörülen yasal ve makul süre içinde yerine getirildiği kabul edilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan bilirkişi kurulu; rapor ve ek raporlarında; bir sistemin çalışma süresi boyunca satıcı firma tarafından bakım ve kontrolünün yapılmasının şart olmadığını, davacı tarafın, bakım işini davalı tarafın direktifleri doğrultusunda yaptığının anlaşıldığını, aynı ortamda çalışan panellerin bir kısmının arızalanmasının, arızanın uygun bakım yapılmadığından kaynaklanmadığını gösterdiğini, panellerin korozyonunun bakımı ile ilgisi bulunmadığını, arızanın imalat hatasından kaynaklandığına ilişkin tespitin çıplak gözle anlaşılmasının mümkün bulunmaması nedeniyle laboratuvarda yapılan inceleme ile belirlenebildiğini, ayıp halinde garanti süresinin sona ermesinin imalatçının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, yaptıkları incelemeler ile arızalı ürünlerin laboratuvar ortamında ve mikroskop altında teste tabi tutulmasından sonra ortaya çıkan verilere göre; eşanjör panellerinde tespit edilen gözeneklerin, kaynak dolayısıyla imalat hatası olup, dolgu içerisinde olduğu ve dışarıdan çıplak gözle görülemediği için gizli imalat ayıbı niteliğinde bulunduğunu, gizli imalat ayıbının yalnız panellerde bulunması ve cihazın niteliği gereği arızalı panellerin değiştirilmesi durumunda cihazın sorunsuz çalışacağını, bu nitelikteki değiştirme işleminin en az masrafla en akılcı çözüm yolu olduğunu, arızalı panellerin değiştirilmesi ile cihazın değerinde önemli miktarda bir düşmeye ve eksikliğe yol açılmayacağı gibi üç yıl kullanılan panellerin değiştirilmesi nedeniyle panellerin de yenilenmiş olacağını, değiştirilecek bir panelin dava tarihi itibariyle harca esas değerinin 2.800,00 Euro+KDV olup, 4 adet panelin değiştirilmesinin gerekmesi nedeniyle toplam değerlerinin 11.200,00 Euro+KDV olduğunu bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tarafların iddia ve savunmaları, delil tespiti dosyası içeriği, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli, ayrıntılı, hükme ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi kurulu raporu ile; taraflar arasında varlığı ve içeriği uyuşmazlık konusu olmayan sözleşme uyarınca davalı tarafça, davacı şirketin işletimindeki alışveriş merkezine kurulumu yapılan ve çalıştırılarak teslim edilen havalandırma cihazındaki ortaya çıkan arızanın, bilirkişi kurulunun raporunda ayrıntıları belirtilen gerekçelerle ve laboratuvar ortamında yapılan inceleme ve testlerden sonra belirlenen veriler ışığında; cihazın yalnız eşanjör sisteminin bir, üç, dört ve beş nolu toplam 4 adet panelinin ayıplı olarak imal edilmesinden kaynaklandığı, ayıbın paneller içindeki boşluk hatalarından kaynaklanıp dolgu içerisinde olması ve dışarıdan çıplak gözle görülememesi nedeniyle gizli imalat ayıbı niteliğinde bulunduğu, yukarıda ilgili paragrafta gerekçeleri açıklandığı üzere ayıp ihbarının yasal ve makul bir sürede yapıldığı, davalı tarafça cihazdaki arızanın, cihazın karmaşık yapısının bulunması nedeniyle periyodik olarak servis tarafından muayenesinin yapılmasının gerektiği, davacı tarafın kendilerinden bu yönde bir talepte bulunmadığı, bakım görevini ihmal ettiği ve hatalı kullanımdan kaynaklandığı iddia edilmiş ise de; bu iddiasına yönelik hiçbir delil ve belgenin dosyada toplanmadığı gibi bilirkişi kurulu raporunda belirgin şekilde sistemin davalı tarafından periyodik bakıma tabi tutulmasının gerekmediğinin, davacı tarafın bir kullanım hatası nedeniyle arıza oluşmadığının belirlendiği, değişik iş dosyasında alınan bilirkişi raporu ile Mahkememizce alınan bilirkişi kurulu raporunun birbirini doğruladığı, raporlarla açık ve belirli şekilde arızanın imalat hatasından kaynaklandığının belirlendiği, ayıbın, garanti süresinden sonra ortaya çıkmış olmasının davalının sorumluluğunu etkilemeyeceği anlaşılmakla davacı tarafın, gizli ayıp iddiasında haklı olduğu kabul edilmiştir.
Davacı tarafça ayıp nedeniyle cihazın tamamının misli ile değiştirilmesi talep edilmiştir. TBK’nun 227.maddesinde alıcıya seçimlik haklar tanınmış, davacı gerek davalı tarafa keşide ettiği ihtarnamede gerekse dava dilekçesinde cihazın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinde bulunmuş, sözleşmeyi feshetmemiştir. İlke olarak seçimlik haklar yönünden davalı satıcının, davacı alıcının talebini yerine getirme yükümlülüğü vardır. TBK’nun 227(son) maddesinde alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde durumun haklı göstermemesi halinde hakimin satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği düzenlenmiştir. Buna göre somut olayın özelliklerine göre; sözleşmenin feshi talebinin adil bulunmaması halinde satış bedelinin indirilmesine karar verilebilecektir. Bazı durumlarda ise ayıba bağlı seçimlik haklar yönünden ayıbın şekli, malın değeri gibi her somut olayda farklılık taşıyan kıstaslar çerçevesinde TMK’nun 2(2) maddesindeki hakkın kötüye kullanılması hali olarak değerlendirilebilecek taleplerin dürüstlük kuralı çerçevesinde hakimin müdahalesi ile hakkaniyete uygun çözümün uygulanması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler ışığında; davaya konu cihazın arıza ortaya çıkıncaya kadar yaklaşık üç yıl süre ile kullanılıp halen kullanılmaya devam edildiği ve/veya kullanılmasının mümkün bulunduğu, davacı tarafın davalı tarafa keşide ettiği ihtarnamede sözleşmeden döndüğünü bildirmediği, kendisine tanınan seçimlik haklar çerçevesinde yalnız cihazın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep ettiği, sistemin tamamının değerinin kurulduğu tarihte 97.940,00 Euro olup arızaya konu panellerin toplam değerinin, dava tarihi itibariyle KDV dahil 13,216,00 Euro olduğu, buna göre arızalı bölümün değerinin, sistemin toplam değeri içinde oldukça küçük bir oranı oluşturup, değer itibariyle sistemin tamamının değişmesini gerektirmediği gibi yalnız 4 adet panelin ayıplı olması nedeniyle sistemin bütününe göre değiştirilecek panellerin, sistemin bütününün hacmi içinde küçük bir bölümü oluşturması yanında sistemin bütününün de değiştirilmesinin gerekmediği, bunun yanında yalnız ayıplı panellerin değiştirilmesi ile birlikte cihazın tamamının sorunsuz olarak çalışmasının mümkün bulunduğu, bütün bunlardan daha önemlisi cihazın sorunsuz olarak 3 yıl süre ile kullanılmış olmasından sonra cihazın bütününe göre küçük bir bölümündeki ayıplı imalata ilişkin oluşan arızanın, gerek hacim gerek parasal değer itibariyle küçük bir oranı teşkil etmesine rağmen, davacı tarafın sağladığı fayda karşısında cihazın tamamının değiştirilmesi halinde davacı tarafın uğrayacağı zarar da göz önünde tutulduğunda karşılıklı hak ve menfaat dengesi yönünden davacı tarafın talebinin Türk Medeni Kanununun 2.maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, dürüstlük kuralı çerçevesinde haklı görülmesinin mümkün bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde; imalat ayıplı 4 adet panelin değiştirilmesinin uyuşmazlığın çözümünü sağlayan en uygun ve adil çözüm olduğu anlaşılmakla davacının cihazın bütününün değiştirilmesi talebi haklı görülmemekle birlikte davasının kabulü ile gizli imalat ayıbı olan 4 adet panelin ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bilirkişi raporu ile ayıplı 4 adet panelin toplan değerinin 11.200,00Euro+KDV olduğunun bildirilmesi karşısında, KDV dahil bedelin 13,216,00Euro olup dava tarihindeki yabancı paranın efektif satış değerinin 6,3757 olması nedeniyle harca esas değer 84.261,25 TL olarak belirlenmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1)Davanın KABULÜ ile;
Davaya konu eşanjör sisteminin arızalı olan bir, üç, dört ve beş nolu toplam 4 adet panelinin davalı tarafından ücretsiz olarak ayıpsız misli ile değiştirilmesine,
Davacı tarafın, fazlaya ilişkin davaya konu eşanjör sisteminin tamamının ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi isteminin reddine,
2)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.755,88-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 44,40-TL harç ile 10.619,41-TL tamamlama harcından oluşan toplam 10.663,81‬-TL harçtan indirilmesiyle geriye kalan 4.907,93‬- TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3)Davacı yararına AAÜT’nin 13 (1) maddesi uyarınca takdir edilen 11.753,96 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca taraflardan tahsili gereken yargılama gideri niteliğindeki 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5)Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 5.755,88-TL peşin ve tamamlama nisbi harcı, 60,50 TL on bir adet elektronik tebligat gideri, 171,00 TL sekiz adet tebligat gideri, 0,50 TL bir adet kep ücreti, 57,60 TL üç adet müzekkere ücreti, 4.200,00 TL bilirkişi ücreti, 1.194,20 TL üniversitede yapılan analiz bedeli, 9.440,00 TL bilirkişi incelemesine konu parçanın söküm bedelinden oluşan toplam 20.924,08‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6)Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcama yapılmadığı, davalı tarafça başkaca bir yargılama gideri de yapılmadığı dikkate alınarak bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7)Taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye…
e-imza

Katip…
e-imza