Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1123 E. 2021/604 K. 03.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1123 Esas
KARAR NO : 2021/604

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2019
KARAR TARİHİ : 03/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı borçlu … Şirketi arasında Kredi Genel Sözleşmelerin akdedildiğini, akdedilen sözleşmeler uyarınca adı geçen borçluya kredi açılıp kullandırıldığını, akdedilen kredi sözleşmelerini davalı … tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, borcun ödenmemesinden doğan riski üstlendiğini borçlu kredinin geri dönüşümünden doğan edimini yerini getirmediğini, hesap kat edilerek borcun ödenmesi için İzmir … Noterliğinin 06.03.2019 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ve hesap özeti keşide edilerek borçlulara tebliğ edildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen süresinde banka alacağının ödenmediğini, anlaşmaya varılamadığını, arz edilen hususlar nedeniyle davalı itirazının reddine takibin devamına %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar tarafından cevap dilekçesi sunmamışlardır.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası,
3-İzmir … Noterliğinin 06/03/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin tebligat evrakları,
4-… Bankası Türk Anonim Ortaklığı Şirketi nezdinde davalı borçlu … Şirketi tarafından kullanılan ve davalı … TC Kimlik numaralı …’ın müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı 27/03/2017 tarihli ve 200.000,00-TL bedelli krediye ilişkin olarak düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesinin onayı sureti, krediye bağlı hesaba ait hesap özeti ile ekstre ve sair belgeler,
5-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 01/02/2021 havale tarihli raporu,
6-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, davalı … Şirketi ile davacı … Bankası Türk Anonim Ortaklığı … Şubesi arasında imzalanan 27/03/2017 tarihli Kredi Genel Sözleşmesi’ne istinaden davalı … Şirketi’ne kullandırılan ticari kredi borcunun, davalı … Şirketi ve sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı …’tan tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı … Bankası Türk Anonim Ortaklığı olduğu, borçuların davalılar … Şirketi ve davalı … olduğu, davacı vekilinin davalılar aleyhine 86.910,99-TL asıl alacak, 121,93-TL BSMV, 2.438,61-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 90.394,70-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalıların süresinde yapmış oldukları itirazlar üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası, davalı … Şirketi ile davacı … Bankası Türk Anonim Ortaklığı … Şubesi arasında imzalanan 27/03/2017 tarihli Kredi Genel Sözleşmesi, sözleşmeye konu krediye ilişkin hesap hareketleri ve ekstreleri, hesap kat ihtarnameleri ve ihtarnamelerin muhataplara tebliğine ilişkin tebligat evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; davalı … Şirketi ile davacı … Bankası Türk Anonim Ortaklığı … Şubesi arasında imzalanan 27/03/2017 tarihli Kredi Genel Sözleşmesi’ne istinaden davalı … Şirketi’ne kullandırılan ticari kredi kapsamında davacı bankanın davalılardan alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı, icra dosyası ile davalılar aleyhine başlatılan icra takibinde talep edilen asıl alacak ve faiz miktarlarının usulüne uygun olup olmadığı hususlarının belirlenerek taraflar, mahkememiz ve Bölge Adliye Mahkemesi ile Yargıtay denetimine uygun ve elverişli şekilde düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 01/02/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davacı banka ile davalı borçlu … Şirketi arasında 27/03/2017 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı … kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kefalet miktarının, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil ibaresinin el yazısıyla yazıldığı dikkate alındığında davalı …’ın kefaletinin geçerli olduğunu ve kefil sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğunu, 27/03/2017 tarihi itibariyle kredi bakiye bedelinin 86.910,99-TL olduğunu, kredi borcunun kat edilmesi akabinde davalıların 08/03/2019 tarihinde temerrüte düştüklerini, davacı bankanın icra takibindeki talepleri ile bağlı kalınarak yapılan hesaplama sonucunda icra takibinin 86.910,99-TL asıl alacak, 2.438,61-TL işlemiş temerrüt faizi ve 121,93-TL BSMV bedeli olmak üzere toplamda 89.471,53-TL üzerinden devamının uygun olacağını, talep edilen masrafa ilişkin belge sunulmaması sebebiyle masraf bedelinin hesaplamaya dahil edilmediğini mütalaa etmiştir.
Kat ihtarnamesini içerir tebligatlara ilişkin tebligat evrakları dikkate alındığında, davalıların bilirkişi raporunda tespit edildiği gibi 08/03/2019 tarihinde temerrüte düştükleri mahkememizce de kabul görmüştür.
Her ne kadar bilirkişi tarafından dosya kapsamında masraf bedeline ilişkin belge bulunmadığı ve bu sebeple masraf bedelinin hesaplamaya dahil edilmediği belirtilmiş ise de, ihtarname masrafına ilişkin belge dosya muhteviyatında yer almakta olup, masraf bedeli mahkememizce resen hesaplamaya dahil edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası, İzmir … Noterliğinin 06/03/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin tebligat evrakları, … Bankası Türk Anonim Ortaklığı Şirketi nezdinde davalı borçlu … Şirketi tarafından kullanılan ve davalı … TC Kimlik numaralı …’ın müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı 27/03/2017 tarihli ve 200.000,00-TL bedelli krediye ilişkin olarak düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesinin onayı sureti, krediye bağlı hesaba ait hesap özeti ile ekstre ve sair belgeler, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 01/02/2021 havale tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu uyuşmazlığın davalı … Şirketi ile davacı … Bankası Türk Anonim Ortaklığı … Şubesi arasında imzalanan 27/03/2017 tarihli Kredi Genel Sözleşmesi’ne istinaden davalı … Şirketi’ne kullandırılan ticari kredi borcunun, davalı … Şirketi ve sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı …’tan tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsili taleplerine ilişkin olduğu, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin davalılar aleyhine 86.910,99-TL asıl alacak, 121,93-TL BSMV, 2.438,61-TL işlemiş faiz bedeli olmak üzere toplamda 90.394,70-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalıların süresinde yapmış oldukları itirazlar üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir alanında uzman bilirkişinin 01/02/2021 havale tarihli raporunda davacı banka ile davalı borçlu … Şirketi arasında 27/03/2017 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı … kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kefalet miktarının, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil ibaresinin el yazısıyla yazıldığı dikkate alındığında davalı …’ın kefaletinin geçerli olduğunu ve kefil sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğunu, 27/03/2017 tarihi itibariyle kredi bakiye bedelinin 86.910,99-TL olduğunu, kredi borcunun kat edilmesi akabinde davalıların 08/03/2019 tarihinde temerrüte düştüklerini, davacı bankanın icra takibindeki talepleri ile bağlı kalınarak yapılan hesaplama sonucunda icra takibinin 86.910,99-TL asıl alacak, 2.438,61-TL işlemiş temerrüt faizi ve 121,93-TL BSMV bedeli olmak üzere toplamda 89.471,53-TL üzerinden devamının uygun olacağını, talep edilen masrafa ilişkin belge sunulmaması sebebiyle masraf bedelinin hesaplamaya dahil edilmediğini mütalaa ettiği, kat ihtarnamesini içerir tebligatlara ilişkin tebligat evrakları dikkate alındığında davalıların bilirkişi raporunda tespit edildiği gibi 08/03/2019 tarihinde temerrüte düştükleri, davalı … tarafından imzalanan kefalet sözleşmesinin usul ve yasa hükümlerine uygun olduğu ve davalı …’ın kefil sıfatıyla kredi borcundan dolayı sorumluluğunun bulunduğu, taraflar, mahkememiz ve Bölge Adliye Mahkemesinin denetimine uygun ve elverişli olarak düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalıların icra takibine karşı yapmış oldukları itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Davalılar … ve … Şirketinin İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine İTİRAZLARININ İPTALİNE, İzmir … İcra Dairesinin … Esas Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 86.910,99-TL asıl alacak, 2.438,61-TL işlemiş faiz, 121,93-TL BSMV ve 923,17-TL ihtarname masraf bedeli olmak üzere toplamda 90.394,70-TL üzerinden devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan takip konusu kabul edilen asıl alacak miktarı olan 90.394,70-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılar … ve … Şirketinden alınarak davacı … Bankası Türk Anonim Ortaklığına verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 6.174,86-TL karar ve ilam harcının davalılar … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 16,50-TL elektronik tebligat, 437,00-TL tebligat, 160,00-TL posta ücreti, 446,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamda 1.059,50-TL yargılama giderinin davalılar … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … Bankası Türk Anonim Ortaklığına verilmesine,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 12.537,50-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … Bankası Türk Anonim Ortaklığına verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalılar … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluklarında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulden anlatıldı.03/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır