Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1107 E. 2021/412 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1107 Esas
KARAR NO : 2021/412

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2019
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka ile davalı … Şirketi arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri gereğince ticari krediler kullandırıldığını, diğer davalıların ise sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, borcun vadesinde ödememesi üzerine hesabın kat edilerek davalılara ihtarname tebliğ edildiğini, davalıların ödeme yapmayarak temerrüte düştüklerini, ardından davaya konu icra takibinin yapıldığını, davalıların müvekkilinin alacağını geciktirmek amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, icra dosyasında talep edilen faiz türü ve oranları ile tutarlarının sözleşmeye uygun olduğunu bildirmiş, davalı şirket yönünden 123.000,00-TL rehinle teminat altına alınan alacak dışındaki tutar ve ferilerinden sorumlu olmak kaydı ile davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; takibin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, çünkü İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalılara karşı 2.018.499,11-TL takip çıkışı miktarı üzerinden ilamsız takibin başlatıldığını, her iki takibin dayanağının genel kredi sözleşmesi olduğunu, takiplerin aynı kredi borcu için açıldığını, bu nedenle davacının hukuki yararı olmadığını, müvekkili şirketin muaccel hale gelmiş bir borcu bulunmadığı gibi usulüne uygun bir hesap kat ihtarnamesi de tebliğ edilmediğini, bu nedenle temerrüt oluşmadığını, kredi sözleşmesinin TBK’nun 20 ve devamı maddeleri gereğince genel işlem koşulları kapsamında olduğunu, tek taraflı önceden hazırlanan davalıların aleyhine sonuç doğuran ve davalıların çıkarlarını korumayan kayıtları kabul etmediklerini, bu kayıtların yazılmamış sayılması gerektiğini, müvekkili şirketin belirtilen miktarda anapara borcu bulunmadığını, ödemelerin anapara borcundan mahsubu gerekirken fahiş miktarda işletilen faizden düşüldüğünü, ödeme emrinde belirtilen faiz oranları ve miktarının fahiş olduğunu, sözleşmenin imza anında ortada henüz likit bir borç bulunmadığını, şekil şartlarının yerine getirilmediğini, bu nedenlerle müvekkillerinin kefaletlerinin geçersiz olduğunu bildirmiş, davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava ve birleştirilen dava; davalı şirketin borçlu, diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, davacı ile davalılar arasında düzenlenen 19/07/2012, 26/06/2013 ve 20/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak ödeme takvimine uygun olarak ödemelerin yapılmaması gerekçesi ile davacı tarafça hesabın kat edilerek davalı borçlu şirkete ve davalılara ihtarname gönderilmesine rağmen ödenmeyen kredi borcundan kaynaklanan alacağı için davacı bankanın, davalılar hakkında alacağın tahsili amacıyla yaptığı icra takibinde; davalıların borca ve ferilerine itirazlarının iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasına konu icra dosyasında her iki dava dosyasına konu kredi sözleşmelerinden kaynaklanan nakit alacaklar … esas sayılı dosyasına konu icra dosyasının ise aynı sözleşmelerden kaynaklanan teminat mektubu nedeni ile doğan alacaklar takip konusu yapılmıştır.
Mahkememizin… esas sayılı dosyasında ve birleştirilen … esas sayılı dosyasında davacısı ve davalıların aynı taraflar olup, davalıların da itirazın iptali olması nedeni ile aynı nitelikte olması yanında her iki dava dosyasının dayanağı aynı genel kredi sözleşmeleri olmakla her iki dava dosyasındaki dava dilekçesi ve cevap dilekçelerinde davaya konu edilen maddi vakaların ve iddiaların aynı iddia ve maddi vakalardan kaynaklandığı, buna bağlı olarak her iki dosyada toplanacak delillerin büyük oranda aynı ve benzer olduğu, her iki dosyada aynı nitelikteki bilirkişilerle ve aynı deliller üzerinde inceleme yapılarak rapor alınmasınn gerekliliği birlikte değerlendirildiğinde HMK’nun 166(4) maddesinde belirtilen şekilde her iki davanın aynı nedenlerden doğduğu ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunması nedeniyle davalar arasında fili ve hukuki bağlantı bulunduğu, davaların birlikte görülmesinde gerek usul ekonomisi gerekse delillerin birlikte değerlendirilmesi ve bir biri ile çelişmeyen hükümlere ulaşılması yanında yargılamanın hızı ve bütünlüğü açısından yarar ve zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla bu dava dosyasının Mahkememizin … esas sayılı dosyası ile HMK nun 166. Maddesi uyarınca birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Bu dava dosyasının Mahkememizin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine,
2-Mahkememiz esasının birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
3-Yargılamaya Mahkememizin … esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
4-Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada hükümle birlikte değerlendirilmesine,
Davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı nihai kararla birlikte istinaf yolu mümkün olmakla birlikte bu aşamada kesin olarak oybirliği ile verilen karar açıkça okundu.09/06/2021

Başkan …
e-imzalı✍

Üye …
e-imzalı✍

Üye …
e-imzalı✍

Katip …
e-imzalı✍