Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1104 E. 2021/812 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1104 Esas
KARAR NO : 2021/812

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/11/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili, dava dilekçesinde; 07/09/2017 tarihinde davalı sürücü …’ ın idaresindeki … plaka sayılı aracı ile seyir halinde iken İzmir’de davacıya çarpıp olay yerini terk ederek ağır yaraladığını, davalı sürücü tam kusurlu olup aracın maliki olması nedeni ile de tüm tazminat taleplerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, … plakalı araç diğer davalı … Anonim Şirketi nezdinde ZMM poliçe kapsamında sigortalı aracı olduğunu, poliçe kapsamında yasal sorumluluğu olan davalı sigorta şirketine 20.02.2018 tarihinde başvuru yapıldığını, birçok evrak istenmiş olup ödeme sürüncemede kalması için hukuka aykırı taleplerde bulunulduğunu, arabuluculuk yoluna başvuru yapılmış olup sonuçsuz kaldığını, davalı şirket poliçe kapsamı ve limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile maddi tazminat taleplerinden diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, yapılacak hesaplamanın teknik uzmanlık gerektirmesi nedeni ile her türlü fazlaya ilişkin hakları ve yapılacak bilrkişi incelemesi yapılmasını, sonrası tespit edilecek miktara kadar talebi artırma hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi tazminat kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 250.000 TL manevi tazminat kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı sürücüden tahsiline, davanın kabulü ile hükmedilecek alacakların yargılama sonrası tahsili mümkün olabilmesi için davalının … plakalı aracın kaydına üçüncü kişilere devrini mani olmak üzere ihtiyaden tedbir konulmasına, davalı sürücünün taşınır taşınmaz malları ile alacakları üzerine ihtiyaten haczine, yargılama gider ve vekalet ücretini davalılara bırakılmasını karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin içeriğini kabul etmeyip davanın reddi talep ettiğini, davalı üzücü kazaya karıştığını, olayın yaşanmasında kusuru olmadığını, davacı dikkatsiz tedbirsizce geçiş yapmak isterken kaza meydana geldiğini, ileride üst geçit olduğu kullansa idi kazanını meydana gelmeyeceğini, öncelikle keşif yapılıp kusur oranları belirlenmesini, davacının bedensel zarara uğrayıp uğramadığı tespitini ATK tarafından tespit edilmesini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararını kabul etmeyip itiraz ettiği, masraf ve vekalet ücretini davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
CEVABA CEVAP
Davacının mahkememize sunduğu cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı … vekilinin sunduğu tarafın cevap dilekçesinde davalılardan …’a ait aracın kazaya karıştığını ikrar ettiğini, İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… E. Sayılı dosyasında beyanda bulunan davalı ve diğer sanıkların da ifadelerinde defalarca belirttiği üzere davaya konu kaza esnasında aracın sürücüsünün davalı … olduğunu, davalının cevap dilekçesinde hiçbir kusuru olmadığını beyan etmişse de ceza dosyasında alınan raporların ve olayın oluş şekline ilişkin beyanların, müvekkilin kaza yerinde terk edilmiş olmasının davalı kusurlu olduğunu gösterdiğini, davalı taraf cevap dilekçesinde müvekkilin yayaların kesinlikle kullanmaması gereken bir yerden geçmeye çalıştığını, tedbirsiz ve dikkatsiz hareket ettiğini, hız sınırlarını aşmadığını beyan ettiğini, yaklaşık 2 yıldır devam eden ceza yargılamasında hiçbir şekilde bu yönde beyanda bulunmadığını, davalı taraf müvekkilin hiçbir kusuru olmamasına rağmen müvekkili kusurlu göstermeye çalışmakta olduğunu, kaza sonrasında müvekkile müdahale edilmesini sağladıklarını iddia etmişse de yine ceza dosyasında kazadan sonra olay yerinden kaçtıklarını, aracın plakasını değiştirecek kadar suçu gizlemeye çalıştıklarını, kazayı bir başkasının üstlenmesi için 60.000 TL para ödediklerini beyan ettiklerini, müvekkilin yaşı, maluliyet oranı, ölüme terk edilmiş olması, kaza sebebiyle çalışamayacak hale gelmiş olmasının göz önüne alınması gerektiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Davacı vekili, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla 07/09/2017 tarihinde müvekkiline çarpıp kaçması şeklinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, kazanın davalı sürücünün kusuruyla meydana geldiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle geçici ve kalıcı maluliyetinin oluştuğunu, davalı sigorta şirketinin kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğunu iddia ederek kaza nedeniyle müvekkili yararına 1000 TL maddi tazminat ve 250.000 TL manevi tazminatın ( sigorta şirketi maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla), davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Yargılama devam ederken davacı vekili tarafından, davalı sigorta şirketi yönünden davadan feragat edildiği görülmüş, mahkememizce davalı … yönünden dosyanın tefriki ile mahkememizin ayrı bir esasına kaydına karar verilmiş, bu kapsamda davalı … yönünden açılan ve tefrik edilen dava mahkememizin …/… sayılı esasına kaydedilmiş, iş bu dosyada ise davaya davalı … A.Ş yönünden devamla hüküm kurulmuştur.
Davadan feragat HMK’nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına da bağlı olmayan bir taraf işlemidir.
HMK.nun 310.maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.nun 310 .maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar verme gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş’ye verilmesine,
3-Harçlar kanununun 22.maddesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu ilam harcının 2/3 i olan 39,53-TL harcın, davanın açılışı sırasında yatırılan 857,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 817,77-TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından iş bu dava sebebiyle yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza