Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1093 E. 2021/305 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1093 Esas
KARAR NO : 2021/305

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 06/11/2019
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/03/2019 tarihinde … idaresindeki … plakalı araç ile …’e ait ve … idaresindeki … plakalı araçların kazaya karıştıklarını, kaza neticesinde … plakalı aracın hasar gördüğünü, kolluk tarafından tutulan kaza tespit tutanağında belirtilen kusuru kabul etmediklerini, iş bu kazanın oluşumunda … plakalı aracın kusurlu olduğunu, … plakalı aracın onarımın … Oto servisinde gerçekleştiğini, kaza sonrası davalı sigorta şirketinde hasar dosyasının açıldığını, onarım sonrası sigorta şirketince 2.572,00-TL ödeme yapıldığını, kalan bakiyenin ödenmediğini, alınan ekspertiz raporunda görüleceği üzere aracın onarımının kdv dahil 11.876,70-TL bedele yapıldığını, ancak kısmi ödeme yapıldığını, ayrıca kasko sigortasını düzenleyen …’den 643 TL alındığını, yetkili servis dışında yapılan onarımlarda parça iskontosunun uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, sigorta şirketinin gerçek zararı ödemesi gerektiğini hasar miktarının tespiti için 295 TL ekspertiz ücretinin ödendiğini, kazada … plakalı araçta değer kaybı oluştuğunu, davalı sigorta şirketinin değer kaybında da sorumlu olduğunu, …’in davaya konu kaza neticesinde hasarlanması sebebi ile bakiye hasar, çekici ücreti, eksper ücreti ve değer kaybı bedeli için 20.04.2019 tarihinde temlik sözleşmesi ile haklarını müvekkili …’a temlik ettiğini belirterek yukarıda arz olunduğu gibi fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalma kaydıyla şimdilik … plakalı araçta oluşan bakiye hasar bedeline mahsuben 50 TL değer kaybına mahsuben şimdilik 50 TL olmak üzere toplam 100 TL tazminatın sigorta şirketine başvuru tarihi olan 10.10.2019 tarihinde itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde kaza tarihinde ZMMS poliçesi ile 36.000-TL limitle sigortalı olduğunu, değer kaybının maddi teminatın %15’ini geçemeyeceğini, kaza sonrası hasar dosyası açıldığını, bağımsız eksperin hasarı 5.154,02-TL hesaplandığını, kazada sürücünün %50 kusurlu olması nedeniyle davacı …’a 29.04.2018 tarihinde 2.572,51- TL ödeme yapıldığını, değer kaybı hesabının hazine genel şartlar kriter ve formülasyonuna göre yapılması gerektiğini, talep edilen miktarlar fahiş olduğunu, aracın hasar geçmişinin sorgulanması gerektiğini, faiz ve ferilerine ilişkin taleplerin reddi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun… nolu dosya numarası Arabuluculuk Bürosunun … numaralı dosyası,
2-Davalı … Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 23/03/2019 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı … TC Kimlik numaralı … tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda varsa açılan hasar dosyasının ve varsa başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
3-… plakalı araca ait trafik tescil kayıtları
5-… plakalı araca ait trafik tescil kayıtları
6-… plakalı araca ait tramer kaydı,
7-Dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak tanzim edilen 23/03/2019 tarihli Trafik Kaza Tutanağı,
8-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 25/06/2020 havale tarihli raporu,
9-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 08/07/2020 havale tarihli ek raporu,
10-Davacı vekilinin 11/09/2020 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi,
11-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 03/11/2020 havale tarihli ek raporu,
12-Sair deliller.

DAVA KONUSU:
Açılan dava, 23/03/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde …’e ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli ve hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedeli miktarlarının belirlenmesi ile belirlenen hasar ve değer kaybı bedellerinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile alacağı …’den temlik alan davacıya ödenmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Gerekli evrak ve belgelerin temini akabinde trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 23/03/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan … plakalı araca ait tramer kaydı ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, 23/03/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … ile … plakalı araç sürücüsü …’un kusur oranları ile trafik kazası sonucunda … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı ve hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el piyasa değeri arasındaki fark esas alınmak suretiyle düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 25/06/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, … plakalı araç sürücüsünün dava konusu trafik kazasının oluşumunda % 50 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün dava konusu trafik kazasının oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğunu, dava konusu araçta oluşan hasar bedelinin 10.003,06-TL olduğunu, davalı sigorta şirketinin dava açılmadan önce 29/04/2019 tarihinde 2.572,51-TL ödeme yaptığını, ödeme miktarı düşüldüğünde tazminat miktarının 7.430,55-TL olacağını, kusur oranları kapsamında davacının 3.715,27-TL talep edebileceğini, … plakalı aracın değer kaybı bedelinin yerleşik Yargıtay içtihatları kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde aracın dava konusu trafik kazasından önceki hasarsız ikinci el değeri olan 72.500,00-TL ile dava konusu trafik kazasından sonraki hasarlı ikinci el değeri 68.500,00-TL arasındaki fark olan 4.000,00-TL olacağını mütalaa etmiştir.
Kök raporun Mahkememize ibrazı akabinde rapor kapsamında belirlenen maddi hesaplama hatasının giderilmesi amacıyla sunulan trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 08/07/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, dava konusu araçta oluşan hasar bedelinin 10.003,26-TL olduğunu, kusur oranları kapsamında davacının 5.001,03-TL talep edebileceğini ancak davalı sigorta şirketinin dava açılmadan önce 29/04/2019 tarihinde 2.572,51-TL ödeme yaptığını, ödeme miktarı düşüldüğünde davacının talep edebileceği tazminat miktarının 2.429,02-TL olacağını mütalaa etmiştir.
Davacı vekili 11/09/2020 havale tarihli dilekçesinde, dava dilekçesinde hasar bedeli yönünden 50,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 100,00-TL’ye arttırdıklarını, değer kaybı bedeli yönünden 50,00-TL talep ettikleri dava değerini ise 2.000,00-TL’ye arttırdıklarını ve sonuç olarak 2.100,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiş ve dava değeri üzerinden eksik harcı Mahkememiz veznesine yatırmıştır.
Raporun Mahkememize sunulması akabinde dava konusu trafik kazası tarihi ve sigorta poliçesi tarihi göz önünde bulundurulduğunda yerleşik Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları gereğince değer kaybı bedelinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan ek-1’deki Değer Kaybı Hesaplaması formülü esas alınmak suretiyle belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla, dosyanın trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 23/03/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarında yer alan … plakalı araca ait tramer kaydı ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, trafik kazası sonucunda … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarı ve hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin dava konusu trafik kazasının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’ının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra gerçekleştiği göz önünde bulundurularak Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan ek-1’deki Değer Kaybı Hesaplaması formülü esas alınmak suretiyle belirlenerek düzenlenecek ek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi 03/11/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, … plakalı aracın değer kaybı bedelinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan ek-1’deki Değer Kaybı Hesaplaması formülü doğrultusunda 2.116,45-TL olacağını mütalaa etmiştir.
Her ne kadar değer kaybı bedelinin yargılamanın devam ettiği sırada yürürlükte olan ancak Anayasa Mahkemesinin 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı ilamı ile iptal edilen Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan Değer Kaybı Hesaplaması formülü esas alınmak suretiyle belirlenmesi amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ise de, yargılama devam ederken Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının değer kaybı hesabına yönelik düzenlemeleri de içerir bir kısım maddelerinin Anayasa Mahkemesinin 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiği göz önünde bulundurulduğunda, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi tarafından yerleşik Yargıtay içtihatları kapsamında yapılan hesaplamanın gerçek zararı belirlemeye yönelik olduğu ve hakkaniyete uygun olduğu kanaatiyle, kök ve 08/07/2020 havale tarihli ek raporda yapılan belirlemeler hükme esas alınmıştır.
Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru dilekçesinin davalı sigorta şirketine 10/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketinin başvuru dilekçesinin tebliğinden itibaren 8 iş gününün sona erdiği 23/10/2019 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşılmakla, Mahkememizce kabul gören tazminat bedelinin temerrüt tarihi olan 23/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun… nolu dosya numarası Arabuluculuk Bürosunun … numaralı dosyası, davalı … Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 23/03/2019 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı … TC Kimlik numaralı … tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda varsa açılan hasar dosyasının ve varsa başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, … plakalı araca ait trafik tescil kayıtları … plakalı araca ait trafik tescil kayıtları … plakalı araca ait tramer kaydı, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak tanzim edilen 23/03/2019 tarihli Trafik Kaza Tutanağı, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 25/06/2020 havale tarihli raporu, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 08/07/2020 havale tarihli ek raporu, davacı vekilinin 11/09/2020 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 03/11/2020 havale tarihli ek raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 23/03/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde …’e ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli ve hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedeli miktarlarının belirlenmesi ile belirlenen hasar ve değer kaybı bedellerinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile alacağı …’den temlik alan davacıya ödenmesi taleplerine ilişkin olduğu, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 25/06/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, … plakalı araç sürücüsünün dava konusu trafik kazasının oluşumunda % 50 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün dava konusu trafik kazasının oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğunu, dava konusu araçta oluşan hasar bedelinin 10.003,06-TL olduğunu, davalı sigorta şirketinin dava açılmadan önce 29/04/2019 tarihinde 2.572,51-TL ödeme yaptığını, ödeme miktarı düşüldüğünde tazminat miktarının 7.430,55-TL olacağını, kusur oranları kapsamında davacının 3.715,27-TL talep edebileceğini, … plakalı aracın değer kaybı bedelinin yerleşik Yargıtay içtihatları kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde aracın dava konusu trafik kazasından önceki hasarsız ikinci el değeri olan 72.500,00-TL ile dava konusu trafik kazasından sonraki hasarlı ikinci el değeri 68.500,00-TL arasındaki fark olan 4.000,00-TL olacağını mütalaa ettiği, kök raporun Mahkememize ibrazı akabinde rapor kapsamında belirlenen maddi hesaplama hatasının giderilmesi amacıyla sunulan trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 08/07/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, dava konusu araçta oluşan hasar bedelinin 10.003,26-TL olduğunu, kusur oranları kapsamında davacının 5.001,03-TL talep edebileceğini ancak davalı sigorta şirketinin dava açılmadan önce 29/04/2019 tarihinde 2.572,51-TL ödeme yaptığını, ödeme miktarı düşüldüğünde davacının talep edebileceği tazminat miktarının 2.429,02-TL olacağını mütalaa ettiği, davacı vekili 11/09/2020 havale tarihli dilekçesinde, dava dilekçesinde hasar bedeli yönünden 50,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 100,00-TL’ye arttırdıklarını, değer kaybı bedeli yönünden 50,00-TL talep ettikleri dava değerini ise 2.000,00-TL’ye arttırdıklarını ve sonuç olarak 2.100,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı Mahkememiz veznesine yatırdığı, raporun Mahkememize sunulması akabinde dava konusu trafik kazası tarihi ve sigorta poliçesi tarihi göz önünde bulundurulduğunda yerleşik Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları gereğince değer kaybı bedelinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan ek-1’deki Değer Kaybı Hesaplaması formülü esas alınmak suretiyle belirlenmesi gerektiği kanaatiyle dosyanın tevdi edildiği trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 03/11/2020 havale tarihli raporunda sonuç olarak, … plakalı aracın değer kaybı bedelinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan ek-1’deki Değer Kaybı Hesaplaması formülü doğrultusunda 2.116,45-TL olacağını mütalaa ettiği, Anayasa Mahkemesinin 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiği göz önünde bulundurulduğunda, trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişi tarafından yerleşik Yargıtay içtihatları kapsamında yapılan hesaplamanın gerçek zararı belirlemeye yönelik olduğu ve hakkaniyete uygun olduğu, davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru dilekçesinin davalı sigorta şirketine 10/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketinin başvuru dilekçesinin tebliğinden itibaren 8 iş gününün sona erdiği 23/10/2019 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, iddianın bilirkişi raporları kapsamında usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispat edildiği düşüncesiyle, dava dilekçesi ve bedel arttırım dilekçesi göz önünde bulundurularak açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜNE,
1-a)Hasar bedeli tazminatı yönünden davanın KABULÜNE, 100,00-TL maddi tazminatın rizikonun sigorta şirketine ihbarından itibaren 8 iş gününün sona erdiği 23/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalı … Anonim Şirketinden tahsili ile davacı …’a verilmesine,
b)Değer kaybı tazminatı yönünden davanın KABULÜNE, 2.000,00-TL maddi tazminatın rizikonun sigorta şirketine ihbarından itibaren 8 iş gününün sona erdiği 23/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalı … Anonim Şirketinden tahsili ile davacı …’a verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.434,51-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.390,11-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 71,50 -TL elektronik tebligat, 19 -TL normal tebligat, 138- TL posta masrafı, 600-TL bilirkişi ücreti, 44,40-TL peşin harç, 44,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 917,30 -TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 2.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2021

Katip 243381
e-imzalıdır

Hakim 193686
e- imzalıdır